Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/258 E. 2021/584 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/258
KARAR NO : 2021/584

DAVA : Katkı Bedeli ve Cezai Şart Alacağı (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Katkı Bedeli ve Cezai Şart Alacağı (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketle, davalı arasında tanzim ve imza olunan 24.11.2015 başlangıç tarihli sözleşme gereğince davalının “E-5 Karayolu Üzeri …. İpsala/Edirne “ adresindeki (“… …” isimli) işletmesinde, sözleşme süresince sözleşme konusu ürünleri (…, …, vs.) satın almayı, satmayı, diğer rakip ürünleri (…, …, …, vs) ve bunlara ilişkin her türlü malzemeyi satın almamayı, bulundurmamayı, tanıtımını üstlenmemeyi, işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde müvekkili şirketten almış olduğu 78.300,00.-TL tutarındaki katkıyı iade ile birlikte 26.000,00 USD cezai şartı müvekkili şirkete nakten ve def’aten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşme doğrultusunda davalıya, 78.300,00.-TL tutarında katkı sağlandığını, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz ifa ettiği halde, işletmede, rakip ürünlerin (…,, vs.) ve bunlara ilişkin malzemenin satıldığının ve bulundurulduğunun, bu markanın tanıtımının yapıldığının, sözleşme konusu biraların (…,…,vs.) satılmadığının, bulundurulmadığının, bu suretlerle sözleşmenin davalı tarafından ihlal edildiğinin, İpsala Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ve bilirkişi incelemesi ile tespit olunduğunu, taraflar arasındaki ihtilaf ticari nitelikte olduğundan mevzuat gereği Arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, ancak bir sonuç alınamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 26.000,00.-USD cezai şartın dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek en yüksek döviz mevduat faizi ile birlikte (fiili ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden TL karşılığının) davalıdan tahsiline, 78.300,00.-TL katkı tutarının dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, delil tespit gideri, delil tespit avukatlık ücreti, yargılama gideri, harç, masraf ve dava vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacının davasının haksız olduğunu ve reddinin gerektiğini, dava konusu sözleşmenin davacı tarafça tek taraflı olarak hazırlandığını, sadece davalı müvekkiline yükümlülükler yükleyen; genelde hukuka, özelde rekabet hukukuna aykırı hükümler içeren, müvekkilinin beyanına göre; müvekkiline bir sureti dahi verilmemiş geçersiz bir sözleşme olduğunu, ancak buna rağmen davalı müvekkilinin dava konusu sözleşmeye aykırı davacı firmayı zarara uğratacak herhangi bir fiilinin olmadığını, davacı firmanın davaya konu sözleşmesinde yazılı ürünlerin satışını yaptığını, bu hususun gerek davacı firmanın gerekse müvekkilinin muhasebe kayıtları ile sabit olduğunu, davalı müvekkilinin davacı taraf ile sözleşme yapmadan önceki dönemde … firması ile çalıştığını, iş bu davaya konu yapılan İpsala Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı tespit dosyasında bahsi geçen ” …” logolu bardak, bardak altlığı, tepsi gibi az sayıdaki materyalin müvekkili devralmadan (dava konusu sözleşme yapılmadan) önceki dönemden kalan materyaller olduğunu, söz konusu materyaller baz alınarak “sözleşmeye aykırılık” iddiası ile müvekkilinden fahiş miktarda cezai şart ve katkının iadesi talebinde bulunulmasının hakkaniyete de aykırı olduğunu, davalı müvekkilinin sözleşmenin hukuka uygun hiçbir hükmüne aykırı davranmadığını, davalı müvekkilinin işletmesinin küçük bir işletme olduğunu, işyerinin son üç yıldır zarar ettiğini, böyle bir durumda müvekkilinden cezai şart ve katkı iadesi adı altında toplam 229.100,00 TL’nin talep edilmesinin hakkaniyete de aykırı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere; davacı tarafın herhangi bir maddi zarara uğradığına dair bir delili ve talebi de olmadığı hususu da göz önüne alınarak; cezai şart ve katkı iadesi adı altında bir miktara hükmedilmesi halinde, sayın mahkemece davada talep edilen miktarın hakkaniyet ölçüsünde indirilmesini talep ettiklerini, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketle, davalı … arasında akdedilen Satın Alma Sözleşmesinin 1. Maddesi gereğince davalı “rakip ürün satın almamayı, bulundurmamayı, tanıtımını üstlenmemeyi, reklam niteliği taşıyan mamul ve malzemeleri bulundurmamayı”, işbu sözleşme hükümlerinden herhangi birisine aykırı hareket ettiği takdirde müvekkili şirketten almış olduğu 78.300,00 TL tutarındaki karşılıksız katkıyı iade ile birlikte 26.000,00 USD cezai şartı müvekkili şirkete nakten ve def’ aten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşme süresi içerisinde davalının rakip ürün satışı gerçekleştirerek sözleşmeyi açıkça ihlal ettiğini, bu nedenle sözleşme gereğince davalıya yapılan tüm katkı bedelinin ve cezai şartın istenebileceğini, sözleşmenin her sayfasının altının ve yan tarafının imzalandığını, davalının sözleşmeyi okuduğunu, maddelerin müzakere edildiğini sayfa kenarlarına vurduğu kaşe ve imza ile ortaya koyduğunu, davalının iddialarının aksine sözleşmedeki taahhütlerini (sözleşme süresi içinde rakip ürün satmama) yerine getirmediğini, davalının ikrar dışındaki beyanlarına itibar edilmeksizin, ibraz olunan delillerin yanısıra davalı ikrarı ile de sabit olan haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Satın Alma Sözleşmesi: Davacı şirket ile davalı arasında imzalanan 24.11.2015 başlangıç tarihli satın alma sözleşmesi ile davalı tarafın, … simli işletmede; bira satışında azami gayret göstermeyi, rakip ürünleri ve bunlara ilişkin her türlü malzemeyi satın almamayı, bulundurmamayı, tanıtımını üstlenmemeyi sözleşme süresince asgari 900 HL ürün almayı taahhüt ettiği, sözleşme hükümlerinden herhangi birine aykırı hareket ettiği takdirde davacı şirketten almış olduğu 78.300,00-TL tutarındaki karşılıksız katkıyı iade ile birlikte 26.000-USD cezai şartı davacı şirkete nakten ve def’aten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği görülmüştür.
İpsala Vergi dairesi Müdürlüğü’nün 20/02/2020 tarihli cevabi yazısında; mükelleflleir olan davalı …’nın VUK 177. Maddesi uyarınca bilanço usulüne göre defter tuttuğu, 1. Sınıf tacir olduğu bildirilmiştir.
Edirne Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 17/07/2019 tarihli cevabi yazısında; davalı …’nın Hotel Karadeniz-… ünvanı ile Keşan Ticaret Sicil Müdürlüğünde kaydının bulunduğu bildirilmiştir.
Tespit dosyası : İpsala Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda; Gözle yapılan harici incelemeler sonucu, İşletmenin dış cephesinde ” … ” yazılı tabela olduğu, İşletmenin Vergi Levhası, Tarım Müdürlüğü Belgesi, ve TAPDK Belgesinin … ismine tanzim edilmiş olduğu, İç mekana girildiğinde bar bölümünde … Bira Markasına ait, Fıçı Biradan bardağa Bira doldurma düzeneği bulunduğu, Bar üstünde yine … markası taşıyan tepsi görünümlü objeler bulunduğu, Barın üzerinde 1 adet … Marka sembolik teşhir şişesi bulunduğu, restoran kısmının arka tarafına geçildiğinde ise ; Bahçe bölümünde 8 adet … Bira Fıçısı bulunduğu, depo kısmının giriş kısmında da üst üste dizilmiş … Kasaları yeraldığı, restoranın mutfak bölümünde yapılan incelemelerde ise mutfak tezgahının üstünde … Bardakları bulunduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporları:
Talimatla İpsala Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile aldırılan 15/07/2020 tarihli mali müşavir bilirkişi … raporunda; Davalı yanın Davacı yanla düzenlemiş olduğu 24/11/2015 sözleşme tarihinden başlamak üzere, 2015,2016,2017,2018 yıllarında Ticari Zarar ettiği, dava tarihi olan 2019 yılı sonu itibari ile 16.816,50 – TL ticari kar etmiş olduğu sonucuna varıldığını, davacı şirketin davalıdan talep ettiği cezai şartın ödenmesi durumunda davalının ekonomik mafhına yol açıp, açmayacağı hususunun değerlendirilmesi ve takdirinin Mahkemeye bırakıldığını mütalaa etmiştir.
Mahkememizce Mali Müşavir Bilirkişi …’ndan aldırılan 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda ; Dosyada davalı adına kayıtlı … marka araca ilişkin bir değer tespitinin bulunmadığı, taşınmazların kayıtlı olduğu Belediyeler tarafından bildirilen emlak vergi değerlerine göre 2021 yılı itibariyle davalı adına kayıtlı taşınmazların değerinin 397.496,83 TL olduğu, ticari işletmesindeki faaliyetinden sözleşmenin akdedildiği 2015 ile 2016, 2017 ve 2018 yıllarında zarar elde edildiği, dosyadaki mevcut belgelerde ticari işletmesinde varlık tespiti yapılabilecek son yılın 2019 olup bu yılda davalının; 689.104,10 TL hasılat sonucu 16.816,50 TL kar elde ettiği, defter değerine göre 2019 yılı bilançosunun pasifinde davalının 71.595,26 TL borcunun kayıtlı olduğu, aktifte ise kasa hesabında 415.806,68 TL, alacaklar hesabında 4.157,97 TL, stoklar hesabında 167.557,88 TL ve devreden KDV hesabında 889,23 TL olmak üzere toplam varlığının 588.411,76 TL olduğu, defter değerine göre özvarlığının ise (varlık-borçlar=) 516.816,76 TL olduğu, yapılan incelemeler doğrultusunda cezai şart bedelinin davalının mahfına sebep olup olmayacağına ilişkin nihai takdirin mahkemeye ait olduğu mütalaa edilmiştir.
Dava; satın alam sözleşmesinin ihlali nedeniyle katkı bedeli ve cezai şartın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Davalı gerçek kişi yönünden tacir olup olmadığına dair araştırma yapılmış, bilanço usulüne göre defter tuttuğu,1. sınıf tacir olduğu tespit edildiğinden tacir sıfatını haiz olduğu, davacı tarafın ise TTK’da sayılan şirketler arasında yer aldığı görülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği anlaşılmakla mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı arasında imzalanan 24.11.2015 başlangıç tarihli satın alma sözleşmesi ile davalı tarafın, … simli işletmede; bira satışında azami gayret göstermeyi, rakip ürünleri ve bunlara ilişkin her türlü malzemeyi satın almamayı, bulundurmamayı, tanıtımını üstlenmemeyi sözleşme süresince asgari 900 HL ürün almayı taahhüt ettiği, sözleşme hükümlerinden herhangi birine aykırı hareket ettiği takdirde davacı şirketten almış olduğu 78.300,00-TL tutarındaki karşılıksız katkıyı iade ile birlikte 26.000-USD cezai şartı davacı şirkete nakten ve def’aten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, yapılan delil tespitinde davalının işletmesinde rakip marka olan … bira marka ve amblemini taşıyan tepsi, teşhir şişesi, bira fıçıları, fıçı biradan bardağa doldurma düzeneği gibi malzemeleri bulundurduğunun belirlendiği, davalı tarafın bu şekilde yukarıda belirtilen sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı, Sözleşmenin 9.maddesine göre sözleşmeye aykırılık halinde hiçbir ihtara gerek olmaksızın davacının verilen katkı payını ve kararlaştırılan cezai şartı talep edebileceği, katkı payının ödendiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, davalı tarafın cezai şartın fahiş olduğunu iddia ettiği, dava tarihinde yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken 6102 TTK nın 22.maddesine göre tacir olan borçlu cezai şartın fahiş olduğunu ileri sürerek cezai şarttan indirim yapılmasını kural olarak isteyemeyeceği, ancak kararlaştırılan cezai şart miktarının ekonomik yönden borçlunun mahvına sebep olabilecek tarzda yüksek olduğunun saptanması halinde cezai şarttan uygun bir indirim yapılabileceğinin Yargıtay’ca kabul edildiği, bu şekilde bir indirime gidilebilmesi için sözleşmede tarihi itibariyle borçlunun ekonomik durumu, ticari defterleri, vergi beyannameleri, malvarlığı ve bilançoları üzerinde konusunda uzman mali müşaviri bilirkişi tarafından hazırlanan rapor dikkate alındığında, cezai şart miktarının, davalının cezai şartı ödemesi halinde ticari faaliyetinin son bulmasına neden olacak derecede fahiş olmadığı, bu nedenle cezai şarrtan indirime gerek bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı davasının KABULÜNE,
2-Cezai şart alacağı olan 26.000,00 USD nin dava tarihi olan 24.06.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Katkı payı alacağı olan 78.300,00 TL nin dava tarihi olan 24.06.2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına,
4-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 15.584,64 TL nispi harca, peşin alınan 3.912,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.672,18 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 6,40 TL vekalet suret harcı, 44,40 TL başvuru harcı, 3.912,46 TL peşin harç, 240,30 TL davetiye ve posta gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 750,00 TL maktu vekalet ücreti, (80,80 Delil Tespiti harcı+150,00 TL keşif aracı ücreti+400,00 TL bilirkişi ücreti+253,80 TL keşif harcı+ 28,00 TL 2 adet davetiye gideri) 912,60 TL delil tespiti gideri olmak üzere toplam 6.516,16 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Dava tamamen kabul edildiğinden davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 24.420,21 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
9-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/07/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır