Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/980 Esas
KARAR NO : 2021/448
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/08/2018
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Bu davanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. İle görülmekte iken açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmakla yeniden açılan bir dava olduğunu, müvekkil şirketin geçmişte Türkiye’ de irtibat ofisi vasıtasıyla faaliyet gösterdiğini, 2012 yılında bu İrtibat ofisini kapattığını, takibe konu borcun … da yerleşik şirket tarafından kesilip kesinleşen faturaların tahsiline ilişkin olduğunu, irtibat bürosu izni çerçevesinde fatura takip tahsil işlemlerinin yürütüldüğünü, irtibat bürosu izninin 05.10.2012 tarihinde sona erdiği için kapatıldığını, irtibat bürosu eski çalışanı … in … tarafından kesilen faturaların Türkiye1 deki borçlular nezdinde takibi ve borçlulardan aldığı fatura karşılığı çeklerin bankaya ulaştırılması ile temsil yetkisi bulunmayan İşçi olduğunu, davalı taraf olan …, nin 9 adet fatura karşılığı toplam 19.935,31 Euro tutarında borcu olduğunu, bu borcun ödenmediğini, bu alacağın, devlet bankalarınca uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında davacıdan mazot alımı nedeniyle Temmuz 2012 tarihine kadar süren bir ticari ilişki olduğunu, davacıya ödemelerini yaptığını ve borcu olmadığını, belirtmiştir.
Dava; davacının, davalıya satmış olduğu yakıt bedelinin tahsiline yönelik açılmış alacak davasıdır.
Davacı tarafça İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında, itirazın iptali olarak dava açılmış, daha sonra, açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ilgili dava dosyasında daha önce bilirkişi raporu alınmış ise de, mahkememizce SMM bilirkişi ve uluslar arası vergi mevzuatında uzman akademisyen bilirkişi heyetinden oluşan, karar verilmemize dayanak teşkil eden rapor alınmıştır. Davacı tarafça aynı konuya ilişkin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında, açılmamış sayılmasına dair karar verildiği, ve davacı vekilinin eski hale getirme talebinin 01/03/2018 tarihinde reddine karar verildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin … HD … esas …. karar sayılı 21/06/2018 tarihli ilamında, eski hale iade isteminin reddine ve taleplerin esastan reddine dair karar verildiği ve istinaf kararına karşı temyiz yoluna gidilmediğinden, bu karar 10/09/2018 tarihinde kesinleşmiş ilgili dosya, dosyamıza getirtilip incelenmiştir.
Davacı tarafça, davacı şirketin iflas idaresi tarafında n hazırlanan resmi belge, iflas idaresince düzenlenen belge ve onaylı tercümesi, mahkememize sunulmuş, 17/12/2020 tarihli belgede açıkça, davacı şirketin, tasfiye sürecinin 04/06/2012 tarihinde başladığı, sürecin devam ettiği, şirketin hali hazırda, … Ticaret Sicilinin … numarasında kayıtlı olduğu, Türkiye’de takip edilen davaların listelenmiş bulunduğu ve tüm bu davaların başlangıç sürecinden itibaren, dava ehliyeti buluna şirklet adına iflas idaresi adına takip edildiği, dosyaya sunulan evraklar ve istinabe evrakları, İstanbul … ATM nin … esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi, ek rapor ve tüm dosya içeriği değerlendirildiğinde; davacı şirketin, 04/06/2012 tarihi itibariyle, iyileşme amaçlı … … Eyalet Mahkemesinin … sayılı dosyasında da anlaşılacağı üzere, yeniden yapılandırılmasına prosedür olarak 04/06/2012 tarihinde başlanıldığı ve bunun başlamasıyla şirklete, iflas tasfiye memuru statüsünde masanın temsilcisi olarak Dr. …’in atandığı, davacı şirkete, bu süreçte faaliyetlerini sürdürme yetkisi verilerek, kendi yönetimini gerçekleştirme yetkisi verilmediği ve şirkletin temsiline, ilişkin tüm yetkilerin masanın temsilcisinde olduğu bu süreçte TİH benzer bir şekilde 31/07/2012 tarihinde birinci alacaklılar toplantısının yapıldığı ve devamında müflisin iyileştirme planının görüşmelerinin başlanıldığı, hu iyileştirme planı gereğince alacaklıların %20 si planın kabul edilmesine müteakip 2 yıl içinde ödeneceği, masa temsilcisi tarafından hazırlanan nihai hesabın onaylandığı, 25/10/2012 tarihinde ise borçluya ait işletmelerin kapatılmasının onaylandığı ayrıca masa mallarının tasfiyesinin devamı için gerekli masrafları karşılamayacağının tespit ediliği, 31/10/2012 tarihinde, rehabilitasyon (iyileştirme) planının onaylanmasının reddedildiği, 27/03/2013 tarihi itibariyle de o zamana da kadar, şirketin iyileşmesi şeklinde devam eden sürecin, iflas tasfiyesine dönüştüğü, ve bu süreçte davacı şirketin, 27/03/2013 tarihinde sonra ki seyrine ilişkin, en önemli verinin, davacı şirkete ilişkin prosedürü yöneten … Eyalet Mahkemesinin 01/07/2015 tarihli yazısı olup, bu yazıda mahkeme, davacı şirkete ait, haciz prosedüründe, kendisinin yetki olduğunu, davacı şirketin 121320 numara ile, … Ticaret siciline kayıtlı olduğu, 04/06/2016 tarihi itibariyle, davacı şirketin, haciz prosedürü içerisine girdiği, Dr. …’in tasfiye memuru olarak atandığı belirtilmiştir.
… Eyalet Mahkemesinin, 01/07/2015 tarihli yazısında, somut uyuşmazlık bakımında önem taşıyan husus ise; davacı şirketin, … Ticaret Sicilinden terkin edilmemiş olmasına vurgu yapılmasıdır ve ilgili mahkeme yazısında … yaslarına göre iflas tasfiye memuru Dr. …’in hen … içinde hem … dışında şirketi temsile yetkili olduğu, şirkletin alacaklarının tahsili için davalar açabileceği, icra takibi başlatabileceği ve şirketi temsil için, vekil tayin edebileceği hususları belirtilmiştir.
Davacı şirket iflas tasfiye sürecinde de, … aciz kanunun 77 A maddesinde, tasfiye sürecinde olan şirkette ticaret sicilden kaydedilecek hususların neler olacağı hükme bağlanmıştır, … aciz kanunun genel hükümlerinden, tasfiye sürecinde ki şirketlerin, Türk Hukukunda olduğu gibi ticaret sicilde terkinde sonra, hak ehliyetlerinin, devam ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirket, tabi olduğu … Hukukuna göre hak ve taraf ehliyetine sahiptir. Dosya içinde ki 17/04/2017 tarihili vekaletname de davacı şirklet … yasalarına göre, tasfiye memuru Dr. …’in derdest davada şirketi temsil etmesi için Av. …’e geçerli bir vekaletname verdiği, anlaşılmıştır. Tüm anlatılanların ışığı altında, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, bilirkişi heyetinden karar vermemize dayanak teşkil eden rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş, taraflar arasında akaryakıt satışından kaynaklanan alacağın mevcut olduğu, davalı taraf bilirkişi raporuna itirazı süresi içinde yapmadığından, ve süresinden sonra sunmuş olduğu dilekçesin ileri sürmüş olduğu hususlar, davacının beyanları da dikkate alınarak, savunmanın genişletilmesi konusunda karar verilmiş, tüm dosya içeriğine göre, davanın kısmen kabulüne, her ne kadar davalı tarafın, avukat … isimli şahsa elden ödeme yaptığı definde bulunmuşsa da adı geçen şahsın, davacı şirketi temsil yetkisi olmadığından, ve davacı şirket tarafından adı geçene yetki verilmediğinden, davalı tarafça mahkememize sunulan, 13/09/2012 tarih … yevmiye numaralı İzmir …. Noterliğinin belgesinde, davacı şirketin ünvanınında bulunmadığı anlaşılmakla, ödemenin yapıldığı ve borcun bu şekilde sonra erdiği bahsedilemeyeceğinden, tüm açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüne dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
17.480,88-EURO nun, yabancı para bakımından, 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre, işletilecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihinde ki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığının Türk Lirası olarak tahsiline,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.156,62 TL harcın peşin olarak alınan 35,90 TL harçtan düşülmesi ile kalan 9.120,72 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 35,90 TL’si başvurma harcı, 35,90-TL’si peşin harç olmak üzere toplam 71,80 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 162,40 TL’si posta-tebligat giderinin kabul red oranına göre 142,41’inin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın yaptığı 19,99-TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından, dosyaya depo edilen teminatın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 16.684,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9-Davalı yargılama gideri yapmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olmak üzere karar verildi.27/05/2021
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza