Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/869 E. 2022/140 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/869
KARAR NO : 2022/140

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 1.113.023,20 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Kendisine 13/07/2018 tarihinde usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilen davalı borçlu yasal süre içerisinde vekili aracılığıyla verdiği 13/07/2018 tarihli dilekçesi ile; alacaklı olduğunu ileri süren şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını, adreslerinin Konya olduğunu, icra dosyasının yetki dışında açıldığını ileri sürerek, faiz ve ferileriyle birlikte tüm borca itiraz etmiştir.
Takipte dayanak olarak alacaklı şirket tarafından borçlu şirket adına düzenlenen 25/06/2018 tarihli 593639 seri numaralı KDV dahil 1.113.023,20 TL bedelli bir adet fatura dayanak tutulmuştur. Bu faturada gösterilen ürün, HD …. numaralı ürün yani davalının emaneten verildiğini ileri sürdüğü üründür.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin paketleme makinelerinin üretimi işiyle uğraştığını, kuru yemiş sektöründe faaliyet gösteren davalının müvekkili ile iletişime geçerek paketleme makinesi siparişi verdiğini, müvekkilinin anlaşma çerçevesinde ifa yükümlülüğünü tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davalının yapılan sözlü başvurulara rağmen türlü bahanelerle ödeme borcunu yerine getirmediğini, davalıya Karşıyaka… Noterliği’nden 25/06/2018 tarihli ve …yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, davalının Konya… Noterliği’nin 02/07/2018 tarihli ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturayı iade ettiğini, davalı hakkında İzmir ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, müvekkili yararına alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dava değeri olarak 1.113.023,20 TL gösterilmiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; taraflar arasında 23/03/2017 tarihinde Tam Otomatik Focus Hd Doypack Paketleme Sistemi Satış Sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşme ile davacının sözleşme konusu makineyi 120-150 gün içerisinde olan 15-25 Temmuz 2017 arasında müvekkiline teslim etme borcu altına girdiğini, buna karşılık müvekkilinin makine karşılığı 140.000,00 Euro + KDV’yi ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu bedelin makinenin müvekkiline teslim edilmesini müteakip yapılacak leasing anlaşması ile ödenmesinin taraflarca kararlaştırıldığını, ancak davacının teslim tarihinde borcunu yerine getirmediğini, müvekkiline sözleşmede kararlaştırılan makine teslim edilene kadar emaneten ve idareten kullanılmak üzere “D………HD 20” isimli makine yerine bir başka makine olan “…HD 22” isimli makinenin gönderildiğini, bu makinenin sözleşme konusu makinenin alt segmentinde olan manuel bir makine olduğunu, manuel olduğu için sürekli üretim halinde olan müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu, müvekkili yetkililerinin bu durumu davacı şirket yetkilisi …’e bildirdiklerini, “müvekkilinin bu konudaki zararlarının karşılanacağının” söylendiğini, müvekkilinin de sözleşme konusu makinenin 15-25 Temmuz 2017 tarihleri arasında teslim edileceğine güvenerek müşterilerden ona göre sipariş aldığını, ancak makine vadesinde teslim edilmediğinden dolayı mağdur olduğunu, davacının ise bu mağduriyeti gidermek amacıyla İstanbul’da faaliyet gösteren …. Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.’nin müvekkilinin ambalajlarını paketlemesi konusunda aracılık ettiğini ve ortaya çıkacak ücreti karşılamayı vaat ettiğini ancak emaneten teslim edilen makinenin hızı ve kapasitesi çok düşük olduğundan ve müvekkili en az 3-4 işçiye ihtiyaç duyduğundan bu durumun çekilmez hale geldiğini ve davacıya 16/02/2018 tarihinde Konya 11. Noterliği’nden 3401 yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiklerini, davacının temerrüte düştüğünü, bu ihtarname ile “sözleşmeden döndüklerini” bildirdiklerini, müvekkilinin daha sonra 160.000,00 Euro’ya makine almak zorunda kaldığını, ardından davacı tarafından takibe konu faturanın gönderilerek ödenmesinin istendiğini, bunun kötü niyetli olduğunu, faturanın Konya 11. Noterliği’nin 02/07/2018 tarihli 13482 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya iade edildiğini, davacının daha sonra ……. Ambalaj San ve Tic. A.Ş.’nin ücretini ödemeyeceğini belirttiğini ve bu şirket tarafından …… seri numaralı 43.801,64 TL tutarında faturanın gönderildiğini, davacı şirket …….. Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.’nin paketleme ücretini karşılayacağını bildirdiğinden bu şirketin paketleme işine ilişkin ücretin faturasını davacı şirket adına kestiğini, davacının yükümlülüğünü yerine getirdiği iddiasının dayanaksız olduğunu, müvekkiline makine teslimatının yapılmadığını, başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin ödeme yükümlülüğünün makine tesliminden sonra başlayacağını, dolayısıyla teslimat yapılmadığı için müvekkili tarafından da ödeme yapılmadığını, bu hususun ödemezlik defi kapsamında dikkate alınması gerektiğini, …… Focus HD 22 markalı makine açısından müvekkili ile davacı arasında bir satım sözleşmesinin bulunmadığını, davacının teslim etmediği makine üzerinde kazanç elde etme gayesinde olduğunu, diğer yandan sözleşmede makine bedeli 140.000,00 Euro+KDV olarak kararlaştırıldığını, bunun USD karşılığının 162.400,00 USD olduğunu ancak davacının faturayı 200.000,00 USD üzerinden düzenleyerek sözleşmeye aykırı olarak 200.000,00 USD istediğini, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bir eser sözleşmesi olduğunu, bu nedenle eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek, davanın reddine, müvekkili yararına % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ;
İcra dosyası, sözleşme, tanık anlatımları, fatura, sevk irsaliyesi, tanık anlatımları, keşif ve bilirkişi incelemesi.
GEREKÇE ;
Dava; hakkında eser sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılan davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Dava, faturaya dayalı alacak davası olup, taraflar arasında imzalanan sözleşmede teslim yerinin İzmir olacağı kararlaştırıldığından ve davacının yerleşim yeri İzmir olduğundan İİK’nın 50. maddesinin göndermesiyle TBK’nın 89 maddesi ve HMK’nın 10. maddesi gereğince İzmir Mahkemeleri yetkili olduğundan, davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket davalı adına 25/06/2018 tarihli ……. sıra numaralı KDV dahil 1.113.03,20 TL tutarlı faturayı düzenlemiştir. Faturanın açıklama kısmında “paketleme/ambalajlama makinesi (Athapack/Focus HD22/593385-02)” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
14/09/2017 tarihli ……. seri numaralı sevk irsaliyesi incelendiğinde ise; açıklama kısmında makinenin “HD20” olarak yazıldığı görülmüştür.
Davalı, davacıya Konya 11. Noterliği’nden gönderdiği 16/02/2018 tarihli ……. yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmeden kaynaklanan borcunu yerine getirmemesi ve temerrüte düşmesi nedeniyle sözleşmeden döndüklerini bildirmiştir. Bu ihtarname davacıya 20/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı şirket takibe konu faturayı İzmir……Noterliği’nin 25/06/2018 tarihli…….yevmiye numaralı ihtarnamesi ekinde göndermiş ve davalıdan fatura bedelini 8 gün içerisinde ödemesini istemiştir.
Davalı şirket bu ihtarnameye karşı gönderdiği Konya …….Noterliği’nin 02/07/2018 tarihli …..yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile; “ihtarnameye rağmen sözleşmeden kaynaklanan borcu yerine getirmediklerini, temerrüte düştükleri için sözleşmeden döndüklerini bildirdiklerini, sözleşmede kararlaştırılan makine ve aksesuarlar belirli bir vade içerisinde teslim edilmediğinden herhangi bir borçlarının bulunmadığını” bildirmiş ve faturayı davacı tarafa iade etmiştir.
Taraflar arasında 23/03/2017 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı satıcı şirket, davalı alıcı şirkete bir adet Focus HD-20 yatay doypack paketleme ünitesini, bir adet ………. kefeli kurutulmuş meyve için terazili dolum ünitesini, bir adet terazi için çalışma platformunu, iki adet ölçü kalıp grubunu, bir adet gaz üfleme sistemini, bir adet zip aplikatörünü, bir adet euro veya yuvarlak delik yatay çene uygulamasını, bir adet paket çıkış konveyörünü ve bir adet pounch hole (körük için delik delme aparatını) teslim etmeyi yüklenmiştir. Toplam bedel KDV hariç 140.000,00 Euro olarak belirlenmiştir. Teslimatın davacının İzmir fabrikasında yapılacağı, teslim gününün 120-150 gün (15-25 Temmuz 2017) olduğu, montajın ücretsiz olarak yapılacağı, ödeme şeklinin mal teslimi leasing ile peşin ödeme olduğu hususları kararlaştırılmıştır.
Davacı vekili; müvekkilinin dava konusu HD 20 ve HD 22 model makinelerin üreticiliğini yaptığını, kendi stoklarında makine bulundurmadığını ancak müşteriden sipariş gelmesi üzerine üretimi yapıp o müşteriye satışı gerçekleştirdiğini, dolayısıyla tüm makinelerin modifikasyonları farklı olduğu için bunların toplu olarak üretilip bekletilmesinin söz konusu olamadığını, ihtiyaca ve siparişe göre üretilip satışın gerçekleştirildiğini, taraflar arasında HD 20 makinesi konusunda sözleşme imzalandığını, ancak zaman içerisinde bu makinenin HD 22 modeliyle değiştirildiğini, daha doğrusu karşı tarafın kendi isteği ve rızası ile iradelerde bir değişiklik yapılarak HD 22 modelin davalı tarafa satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili tarafından süresinde teslimat yapıldığını, takibe dayanak faturanın HD 22 numaralı makine üzerinden düzenlendiğini, karşı tarafın HD 22 model makinenin HD 20 model makine yerine emaneten ya da geçici süreyle idareten verildiği konusundaki iddia ve savunmalarını kabul etmediklerini, arada bu şekilde ne sözlü ne de yazılı bir anlaşmanın bulunmadığını, HD 22 model makinenin hala davalı tarafça kullanılmakta olduğunu, bu makinenin HD 20 modelden daha üstün nitelikte bir makine olduğunu ve karşı tarafın takip başlatıldığında dahi makinenin iade edilmesi yönünde herhangi bir istekte bulunmadığını, sözleşmeden döndüklerinde de makinenin iade edilmesi konusunda herhangi bir beyan ve isteklerinin olmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili; tarafların HD 20 model makinenin alınması konusunda anlaşmaya vardıklarını, ancak davacı tarafın bu makineyi süresi içerisinde müvekkiline teslim etmediğini ve bu model makine yerine HD 22 model makineyi geçici olarak yani emaneten müvekkiline teslim etmeyi teklif ettiğini, müvekkilinin de ticari faaliyeti sekteye uğramasın diye bu makineyi kabul etmek durumunda kaldığını, ancak HD 20 ve HD 22 model makineler özellikleri itibariyle birbirlerinden çok farklı olduğundan ve HD 20 model makine tam otomatik bir makine olup buna karşılık diğer makine manuel bir makine olduğundan müvekkilinin HD 22 model makineden randıman sağlayamadığını, nitekim paketleme işlerinin dava dışı bir şirket tarafından karşılandığını, hatta davacı taraf bu yöndeki masraflara kendilerinin katlanacağı taahhüdünde bulunmasına rağmen bu taahhüdünü yerine getirmediğini, ancak kendileri tarafından sözleşmeden dönüldükten sonra dava dışı bu şirket tarafından düzenlenen faturayı davacı şirketin yansıtma faturası olarak düzenlediğini ve müvekkiline gönderdiğini, sözleşmeye elle yapılan eklemelerin tamamıyla HD 20 model makineye ilişkin eklemeler olduğunu, sözleşme ilişkisinin kuruluşundan itibaren tarafların iradesinin HD 20 model makinenin müvekkiline teslimi yönünde olduğunu ancak bunun yerine getirilmediğini, HD 22 model makinenin müvekkiline emaneten verildiği konusunda taraflar arasında yazılı bir sözleşme ya da tutanak düzenlenmediğini, müvekkilinin kendisine teslim edilen HD 22 model makineyi davacı tarafa iade etmek istediğini ancak davacı tarafın gelip almadığını, müvekkilinin bu makine yerine başka bir firmadan başka bir makine satın almak durumunda kaldığını, davacıdan emaneten alınan makinenin kullanılmamakta ve müvekkilinin fabrikasının bir köşesinde durmakta olduğunu, makine halen Konya’da olduğunu, takipte istenen miktarı da kabul etmediklerini belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacının 23/03/2017 tarihli sözleşmeyle yüklendiği edimlerini sözleşmeye uygun olarak ve süresinde yerine getirip getirmediği, taraflar arasında sözleşme konusu HD 20 model paketleme makinesinin yerine davalıya HD 22 model paketleme makinesinin satış ve teslimi konusunda birleşmiş bir iradenin bulunup bulunmadığı, HD 22 model paketleme makinesinin bu çerçevede davalıya HD 20 model paketleme makinesi yerine emaneten verilmiş bir makine olup olmadığı, davalının sözleşmeden dönmekte haklı olup olmadığı, davacının takibe konu fatura bedelini istemeye hak kazanıp kazanmadığı, istenebilecek miktarın ne olduğu” konularındadır.
Davacı vekili üretimini yaptığı ünitenin bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı vekili ise makinenin vadesinde teslim edilmediğini, bu yüzden zarara uğradığını savunmuştur.
Davacı satıcı şirketin sözleşme konusu ünitenin üretim, montaj ve teslim işini yüklenmiş olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme niteliği itibariyle bir eser sözleşmesidir. Dolayısıyla bu sözleşme kapsamında davacı eseri üretim ve montajını yaparak sözleşmeye uygun olarak teslim etmekle, karşı taraf davalı ise eser ücretini ödemekle yükümlüdür.
Mahkememizce tarafların gösterdikleri tanıklar dinlenmiştir.
Davacı tanığı ……. anlatımında; “13/03/2017 tarihinde işe başladım. O tarihte davacı şirket kurumsal olmadığı için ben hem üretim bölümünde çalışıyordum hem de servis bölümünde çalışıyordum. Ben işe girdikten yaklaşık 10-15 gün sonra üretim toplantısı yapıldı ve tarafımıza “Focus HD20 model paketleme makinesinin 150 gün içerisinde üretiminin yapılarak davalı şirkete gönderileceği” söylendi. Bize bu makinenin üretimi konusunda talimat verildi. Biz de Focus HD20 model makinenin üretimi için işe başladık. İşe başladıktan bir kaç ay sonra davacı şirket yetkilisi … ile yeniden bir üretim toplantısı yaptık. … bize “davalı şirketin Focus HD20 model makinenin üretiminden vazgeçilmesini istediğini ve bu nedenle Focus HD22 model makinenin üretime alınması yani üretiminin yapılmasının gerektiğini” bildirdi. Biz o tarihte Focus HD20 makinenin yarısının üretimini yapmıştık. …’in bu talimatı üzerine Focus HD20 model makinenin üretimini durdurduk ve hemen Focus HD22 model makinenin üretimine başladık. En başta bize söylenen 150 günlük süre içerisinde hatta bu sürenin bitimine iki hafta kala biz Focus HD22 model makinenin üretimini tamamladık. Biz işi bitirdiğimizde … üretimini yaptığımız Focus HD22 model makinenin fotoğrafını çekti. Sanırım davalı şirkete gönderecekti. Bizim çalışmamızda bir makine üretimi yapıldığında alıcı firmaya haber verilirdi ve alıcı firma kendi tırıyla ya da aracıyla gelerek bu makineyi bizden yani davacı şirketten teslim alırdı ancak dava konusu olayda böyle olmadı. Davalı tarafça gelinip üretimini yaptığımız Focus HD22 model makineyi alan olmadı ancak davacının temin ettiği tırla bu makine davalının fabrikasına götürüldü. Makinenin nakliyesi aşamasında ben yoktum: Montaj işlemi yapıldı. Bu işlemde de ben yoktum. Sadece makineye yeni bir modül eklenmesi aşamasında ben davalı şirketin fabrikasına gittim. Burada sözünü ettiğim yeni modülü ekledim, montajı tamamlandı ve ben oradayken makineyi çalıştırdık. Herhangi bir sorun yoktu. Daha sonrasında gelişen olaylar hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Ben davalı tarafça Focus HD20 makinenin verilmesi gerektiği buna rağmen Focus HD22 makinenin verildiği şeklinde bir itiraz duymadım ve buna tanık olmadım. Benim davalı müşterinin Focus HD22 model makinenin üretilmesi konusunda yazılı bir talimatının olup olmadığı hakkında bilgim yoktur. Bizim davalı fabrikasında kurulumunu yaptığımız makinenin üzerinde Focus HD22 model olduğu yazılıydı. 150 günlük üretim süresi içerisinde bize davalı taraftan Focus HD20 makinenin üretilmesi için gerekli rulo gönderilmedi. Bu süreden sonra da rulo gönderildiğini görmedim. Focus HD20 model makine bobinle yani rulo ile çalışan bir makinedir. Biz müşteriden numune ambalaj gelmeden makineyi deneyemeyiz. Bize Focus HD20 model makine ile ilgili olarak davalıdan numune ambalaj gelmedi. Focus HD22 model makinede ise makineyi pakete uygun hale getirmek çok daha kolaydır. Çünkü Focus HD22 model makine hazır paketle çalışmaktadır. Biz üretimini yarıda durdurduğumuz Focus HD20 model makineyi daha sonra tamamlayarak başka bir müşteriye sattık. Focus HD20 model makinenin yarı kalmış kısmının tamamlanması ile Focus HD22 model makinenin en baştan sıfırdan üretilmesi arasında süreç olarak fark vardır. Focus HD22 model makinenin en baştan üretilmesi yarım kalmış bir Focus HD20 model makinenin tamamlanmasından daha fazla bir zaman alacaktır. Focus HD22 model makine daha pahalıdır. Focus HD22’nin avantajı değişik paket ölçülerinde makinenin ürüne uygunluğu daha hızlı şekilde sağlanır. Focus HD20 makinasında ise paketin çalıştığı mevcut ölçüden geçişi ise yaklaşık 1,5-2 saat sürer. Şayet şirketin farklı paket ölçüleri varsa ve daha sık paket değiştiriyorsa Focus HD22 model makine beklentilerine daha yararlı olacaktır. Benim taraflar arasında bu makinelerle ilgili sözleşme olup olmadığı konusunda bilgim yoktur. Focus HD22 model makine davalıya gönderildikten sonra davacıdan yeni modül olarak belirttiğim paket üzerinde delik açmaya yarayan alet ile metal dedektör istendi ve davalının istediği bu parçaları davalı adresindeki makinede yerine montajını yaptım. Focus HD20’yi de biz üretiyoruz. Bu makinenin bileşenleri çok olduğu için yurt dışından çok fazla sayıda parçası gelmektedir. Ben dava konusu Focus HD20 model makine ile ilgili olarak …’den yurt dışından parça beklendiği ya da yurt dışından parça istendiği şeklinde herhangi bir şey duymadım, bu konuda bilgim yoktur. Focus HD20 model makineyi biz yarım bıraktıktan sonra … bize bu makinenin de başka bir firmaya satıldığını söyledi ve yarım kalmış makinenin üretimini tamamlamamızı istedi. Biz de Focus HD22 model makineyi tamamladıktan sonra yarım kalmış Focus HD20 model makinenin kalan kısmını tamamladık ve bu makine alıcı firmaya gönderildi ancak bunun tarihini net olarak hatırlamıyorum” demiştir.
Davalı tanığı …… anlatımında; “Ben 2012-2018 yılları arasında davalı şirkette üretim müdürü olarak görev yaptım. Ayrıca teknik müdürlüğü de yürüttüm. Şirketin ticari faaliyeti ile ilgili gerekli olan doypack makinesi alınmasına karar verildi. Bu amaçla davacı firmayla görüşüldü. Yurt dışından farklı firmalar ile de görüşüldü. Yerli firma olması nedeniyle davacı firma ile çalışmaya karar verdik. Sözleşme imzalandıktan sonra teslim süresi gelmesine rağmen makine teslim edilmedi. Görüşmeler sırasında davacı firma sahibi Yiğit ÇAM bana yedek parçayı yurt dışından getiremediğini ve işlerin yoğun olduğunu o nedenle gecikme yaşandığını söyledi. Bu süreç uzayınca patronum Hasan KARAPINAR Yiğit Beyle görüşmüş, ben o görüşmede yoktum, ama bana Hasan Bey anlattı. Bize geçici bir makine gönderileceğini söyledi. Gelen makine HD 22 diye adlandırılan hazır paketi dolduran bir makinedir. Sözleşme konusu yapılan makine ise ambalajı takılan materyali kullanarak paket halini getirir, ürünü doldurur, kilitler ve çıkarır. Bize gelen makine ise hazırlanmış paketin içerisinde ürün koyma dışında iş yapmamaktadır. Görüşmelerimizin devamı sonrasında da aldığımız makine teslim edilmeyince başkaca firmadan sözleşme konusu makineyi temin ettik. Sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle davacıya ihtarname çektik. Sonrasına dair bir bilgim bulunmamaktadır. Geçici olarak bize gönderilen HD 22 diye tabir edilen makine ben işi bıraktığımda bizdeydi. Sonradan teslim edilip edilmediğini bilmiyorum. Başlangıçta … bana şifahen telefon görüşmesinde sözleşme konusu makine teslim edilinceye kadar o makinenin yapacağı işlerin dışarıdan temini nedeniyle davalı firmanın yapacağı harcamanın kendilerince karşılanacağına dair söz vermiştir. Ancak herhangi bir giderim söz konusu olmadı yani karşılamadı, … hizmetin dışarıdan alınacağı firmayı da bize bildirdi, bu firma……adlı bir firmaydı ve biz işi buradan temin ettik, üretilen malzemeyi kullandık, ama … ödemediği için fatura davalı şirket adına tanzim edildi. Başlangıçta yapılan sözleşme hiçbir şekilde değiştirilmedi. Sadece sözleşme konusu makineye monte edilmesi için bir parça alıp gönderdik, bu parça üründeki metalleri ayrıştıracak bir parçaydı. Bu parça geçici olarak gönderilen HD 22 adlı makineye monta edilerek bize gönderilmiştir, halen de davalı firmadadır. Bahsettiğim metal dedektör hem HD 22’de hem de HD 20’de yani bize teslim edilecek makinede kullanılabilecek bir parçadır. Sözleşmeyi her iki firma adına yetkililer yaptı, benim davalı firmayı temsil yetkim yoktur, bu nedenle sözleşmede değişiklik yapma yetkim de bulunmamaktadır.” demiştir.
Davalı tanığı Fatih Bitgi anlatımında; “Davalı Pınar Kuruyemiş Anonim şirketinde çalışmaya devam etmekteyim. Satın alma sorumlusuyum. Benim çalıştığım firma davacı firma ile bir anlaşma yapmıştı. Bu makine ürettiğimiz ürünleri paketleme işi yapacaktı. Yapmış olduğumuz sözleşmeye istinaden göndermeleri gereken asıl makineyi göndermediler. Ancak, bu sözleşme yerine getirilinceye kadar geçici olarak ihtiyaçlarımızı karşılayacağını iddia ettikleri başka bir makineyi tarafımıza asıl makine gelinceye kadar kullanmak üzere gönderdiler. Ancak sözleşmenin yapılmasından 3-4 ay sonra bu makineyi de tarafımıza gönderdiler. Davalı şirket söz konusu geçici makineyi bir süre kullanmasına rağmen davacı tarafın esas makineyi göndermemesi üzerine sözleşmeyi yerine getirmedikleri için anlaşmayı feshetti. İhtilafa konu makineyi çalıştığım şirket başkaca bir firmadan satın aldı. Bu arada daha önceki anlaşmaya istinaden geçici olarak tarafımıza gönderilen makineyi biz devre dışı bırakarak depomuza kaldırdık. Bu makine hala depomuzda bulunmaktadır. Bizim anlaşma yaptığımız makine özellik itibari ile tam otomatik bir makine olup, birden fazla işleri yerine getiriyordu. Zira bize geçici olarak verdikleri makine bizim tam beklentilerimizi karşılamayıp sadece doluma yönelik olup paketleme işlevine de sahip değildi. Rulo halinde olan paketleri hazırlatarak fabrikamıza getiriyor, geçici olan makine sadece tek unsur olan dolum işlemini yapıyor, bu nedenle de ihtiyacımız karşılanmıyordu. Makineyi aldığımız Atha Makine geçici makineyi gönderdikten sonra gönderdiği malın niteliğini bildiğinden paketleme ile ilgili olan ihtiyacımızı aracı firma olan KRC PACK’a yönlendirerek masrafları kendisi karşılaması koşuluyla anlaşmaya konu makine teslim edilene kadar paketleme işlemlerini karşılamasını taahhüt ederek anlaşmamızı sağladı. Davacı taraf kötü niyetli olarak geçici gönderdikleri malı asıl göndermekle yükümlü mal gibi göstermek isteseler de geçici gönderdikleri makineyi sadece irsaliye ile göndermişlerdir. Ancak sözleşmeden cayınca davacı taraf asıl satmış oldukları bu geçici makineymiş gibi davranıp bu makine üzerinden fatura kestiler. Ancak bizim almak istediğimiz makine ……. Focus HD 20 isimli makineyken emaneten gönderilen makine Atha Pack HD 22 idi. Emanet makine bize gönderildikten sonra da davalı şirket defalarca makinenin ne zaman geleceğiyle ilgili davacı tarafla irtibat kurmak istemiş ise de; telefonda sürekli oyaladılar. Geçici makinenin tesliminden 4-5 ay sonra artık asıl makinenin gönderilmesi için görüşmeler sıklaştırıldıysa da davacı taraf sürekli olarak davalı tarafı oyalıyordu. Bu makine 1 sürelik zaman içerisinde teslim edilmedi.” demiştir.
Mahkememizce HD22 model makine üzerinde keşif yolu ile bilirkişi incelemesi yaptırılması ve HD20 ve HD22 model makinelerin özelliklerini içeren katalog vs. belgelerin değerlendirilerek özelliklerini karşılaştırmak suretiyle 14/09/2017 teslim tarihi itibariyle HD22 model makinenin piyasa değerinin ne olacağı konusunda rapor aldırılması amacıyla talimat yazılmıştır.
Talimat mahkemesi tarafından görevlendirilen bilirkişiler hazırlayıp sundukları 31/05/2021 tarihli raporlarında özetle; taraflar arasında imzalanan paketleme sistemi satış sözleşmesine konu paketleme makinesinin FOCUS HD 20 yatay Doypack Paketleme ünitesi ve bu üniteye ait ekipman ve aksesuarları olduğunu, sözleşme bedelinin KDV hariç 140.000 Euro olduğunu, sözleşme konusu paketleme sisteminin 120-150 gün içerisinde (15-25 Temmuz 2017) teslim edileceğinin belirtildiğini ancak teslim edilmediğini, bunun yerine 25/06/2018 tarihli 593639 sıra numaralı 1.113.023,20 TL bedelli fatura ile FOCUS HD 22 tip makinenin davalıya teslim edildiğinin belirlendiğini, sözleşme konusu FOCUS HD 20 makinesinin bu makine yerine gönderilen makineye göre daha üst segment ve daha yüksek kapasitede olduğunu, FOCUS HD 20 Yatay Doypack paketleme ünitesinin baskılı rulo ambalaj malzemesinin çalışmakta ve rulo halinde takılmakta ve rulo bitene kadar devam etmekte olduğunu, FOCUS HD 22 paketleme makinesinin ise baskılı hazır paket haline getirilmiş malzeme ile çalıştığını ve manuel olarak paket şarjörü sürekli beslemek gerektiğini, paketler üzerine vurulan son kullanım tarihi bilgileri, barkot, ürün bilgisi ve müşteriye münhasır bilgiler ve benzerinin rulolu makine üzerinde vurulduğunu, söz konusu FOCUS HD 20 ünitesinde inject 1 yazıcı ile ürün paketleme esnasında vurulabilmekte olduğunu ancak FOCUS HD 22 paketleme ünitesinde böyle bir opsiyonun bulunmadığını, FOCUS HD 20 ünitesinin ZIP li tip ambalaj paketini kendisinin yapabilmekte olduğunu, bu ZİP’li paketlerde farklı tip ambalajlarda paketleme sırasında makine üzerinde yapılan ayarlar ile ruloyu değiştirmeden bir tipten diğer bir tipe geçilebilmekte olduğunu, FOCUS HD 22 makinede ise ZIP yapma özelliğinin olmadığını, ZIP’li ambalajların önceden bir başka ambalaj firmasında her tip için ayrı ayrı hazırlatılıp paketleme sırasında yine manuel besleme yoluyla paketlenmesinin sağlandığını, FOCUS HD 20 ünitesinin ZIP’li tip ambalaj paketi ile ürün paketleme kapasitesinin 45-60 adet/ dakika olduğunu, FOCUS HD 22 makinede ise bu kapasitenin 10-15 adet/dakika olduğunu bildirmişlerdir.

Aldırılan bilirkişi raporu uyuşmazlığın çözümünde yeterli görüldüğünden, yeni bilirkişi raporu ya da ek rapor aldırılması yönündeki isteğin reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın “Ismarlanmayan şeyin gönderilmesi” başlıklı 7. maddesinde; “Ismarlanmamış bir şeyin gönderilmesi öneri sayılmaz. Bu şeyi alan kişi, onu geri göndermek veya saklamakla yükümlü değildir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; taraflar, aralarında imzaladıkları sözleşme ile HD 20 model paketleme makinesinin imal edilerek davalıya satışının yapılması konusunda anlaşmaya varmışlardır. Yukarıda da belirtildiği gibi aradaki sözleşme eser sözleşmesidir. Sözleşmede HD 20 model makinenin teslimi düzenlenmişken, davalıya HD 22 model makinenin teslimi yapılmış ve bu durum davacı vekili tarafından “HD 20 model makinenin zaman içerisinde HD 22 modeliyle değiştirildiği, iradelerdeki bu değişikliğin karşı tarafın kendi isteği ve rızası üzerine yapıldığı ve HD 22 modelin davalı tarafa satışı konusunda anlaşmaya varıldığı” şeklinde açıklanmıştır. Buna karşılık davalı vekili “tarafların iradesinin HD 20 model makinenin satış ve teslimi konusunda olduğunu, davacı tarafın bu makineyi süresi içerisinde müvekkiline teslim etmediğini ve bunun yerine HD 22 model makineyi geçici olarak yani emaneten müvekkiline teslim etmeyi teklif ettiğini, müvekkilinin de ticari faaliyeti sekteye uğramasın diye bu makineyi kabul etmek durumunda kaldığını” savunmuştur. 6098 sayılı TBK’nın 7. maddesinde de belirtildiği şekilde ısmarlanmamış bir şeyin gönderilmesi öneri sayılmayacaktır. Dolayısıyla davalının sözleşmeden beklentisi ve isteği HD 20 model makinenin teslimi iken, kendisine davacı tarafça daha alt segmentteki HD 22 model makinenin gönderilmesi olayında bu durum, davalı tarafça yapılmış bir öneri olarak kabul edilemeyeceğinden ve bu çerçevede de taraflar arasında HD 22 model makinenin satışı konusunda yeni bir irade birliğinin ortaya çıktığından söz edilemeyeceğinden; bir diğer anlatımla sözleşme yenilenmiş sayılamayacağından; HD 22 model makinenin davalıya isteği ve rızası ile teslim edildiği ve taraf iradelerinin HD 22 model makinenin satış ve tesliminde birleştiği konusunda ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacı tarafın bu iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı, dilekçesinde yemin delilini de gösterdiği ancak mahkememizce verilen kesin süre içerisinde yemin deliline dayanacakları konusunda beyanda bulunmadığı, böylece yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, davacının sözleşmeye uygun eseri davalıya teslim etmemiş olması nedeniyle eser ücretine hak kazanamayacağı anlaşıldığından, davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmediğinden, davalı vekilinin tazminat isteğinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın peşin olarak alınan 13.442,54 TL harçtan düşülmesi ile kalan ‭13.361,84‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Davalının yapmış olduğu posta- tebligat ücreti olan 136,25 TL’lik yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 71.755,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/02/2022

Başkan ..
¸E-imza
Üye ….
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza