Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/839 E. 2023/50 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/839
KARAR NO : 2023/50
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
G. KARAR
YAZIM TARİHİ : 17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İnşaat Maden Enerji Ür.Tic.San AŞ tarafından … Mevkiinde … mevkiinde, … mevkiinde, mevkiinde kurulu rüzgar ölçüm sistemlerinin … tarihleri arasında … numaralı Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, sigorta konusu rüzgar ölçüm sisteminin sigortalının belirteceği tarih ve sürede temini, mento, demonte edilmesi ile nakliyesi ve montajı işi hizmet sözleşmesi ve ekli zeyilnameleri ile davalı şirkete ihale edildiğini, hizmet sözleşmesi ve zeyilnameler gereği bakım süresi içinde meydana gelen zararları gidermekle yükümlü olan davalının, sigortalıya ödemiş oldukları zararları gidermekle yükümlü bulunduklarını belirterek 75.704,00 TL tazminatın … son ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı sigorta şirketinin rücu talebine istinaden sigortalı … İnş Turz Madencilik Enerji Üretim Aş ( işveren ) ile … tarihinde imzalanan rüzgar ölçüm sistemi kurulması işine ilişkin hizmet sözleşmesi kapsamında 9 adet 30 metre ve 18 adet 50 metre rüzgar ölçüm direğinin temini ve montajı işinin müvekkil firmaya verildiği, rüzgar ölçüm cihazları rüzgar santrali yatırımı yapılmadan önce bölgenin rüzgar profilini çıkartmak maksadı ile kurulan sistem olduğu , dolayısıyla bulundukları bölgedeki en yüksek rüzgar hızına sahip ve çoğunlukla da insan erişiminden uzak noktalara kurulduğu , bu nedenle her hangi bir şekilde hasara uğradıklarının tespit edilmesi zaman alacağı , hasara uğradığı tespit edildikten sonra ise ölçüm cihazlarının kaydettiği son veriler kontrol edilerek anormal verilerin oluştuğu tarihler bulunmaya çalışılarak hasar tarihinin tespit edilmesinini gerektiği, Sensörler üzerindeki buzlanmayı önlemek için ısıtmalı sensörler de piyasada bulunduğu, bu sensörlerde kullanılan sistemler hem içlerindeki ek aksam ve hemde sensörün kendisini ısıtması ve üzerindeki buzu çözmesi için ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisinin maliyeti nedeni ile ısıtması sistemlere göre çok yüksek bulunduğu , hiç bir müşteri tarafından ısıtmalı sensörler talep edilmediği , sigortalı işverenin de talep etmediği, sensörler donmuş olduğundan rüzgar şiddetinin tespit edilemediği, sigorta tarafından hazırlanan rücu dosyasında direğe en yakın meteoroloji istasyonunun verilerinin kullanıldığı , meteoroloji istasyonlarının genelde şehir içinde kalmış ve etrafındaki binalar tarafından gölgelenmiş iken ölçüm cihazların bulunduğu bölgede rüzgara en açık durumda konumlandığı , istasyonlar 10 metre yükseklikteki verileri toplarken , hasar gören rüzgar ölçüm direği 50 metre yükseklikteki verilere kaydettiği , hali ile verileri tam olarak temsil etmediği, direğin yıkılma nedeninin tek başına rüzgar hızı olmadığı , bölgede yaşanan buzlanmanın asıl etken olduğu , diğer kurulan direklerde bir sorun olmadığı , sonuç olarak rüzgar hızının çok üzerinde bir rüzgar hızına maruz kalınması nedeniyle sözleşme sorumluluk alınının oluşan hasarı kapsamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
I.Bilirkişi Heyeti Raporu: Bilirkişi Avukat …, bilirkişi Sigorta eksperi … , Bilirkişi Makine Mühendisi … … tarihli raporlarında;
Yüklenici ile işveren arasındaki sözleşme dikkate alındığında 50 m / sn rüzgar üstündeki zararların teminat kapsamı dışında olduğunu, ancak gerek yapılan ekspertiz çalışmaları gerekse temin edilen meteoroloji raporları ile direkler üzerinde bulunan rüzgar ölçüm cihazları verilerinden temin edilen rüzgar hızları işveren ile yüklenici arasında yapılan sözleşmede bahse konu 50 m / sn ‘nin altında olduğunu, direklerin konumu ile ölçüm yapılan meteroroloji istasyonları arasındaki mesafe ve rakım farkları sonuçları etkileyici olmasına rağmen afaki derecede yani matematiksel anlamda katlamalı biçimde rüzgar artış hızlarını göstermediğini, temin edilen dosya içindeki fotoğrafların tetkikinde de çevredeki ağaç ve bitki örtüsü üstünde 50 m/sn üzerindeki rüzgarı ifade eden işaretlere rastlanmadığını, bu nedenle … tarihinde tespit edilen … ilçesi … köyünde mevcut direğin … tarafından yapılıp yapılmadığı konusunun sayın mahkemece de araştırılarak bu yöndeki savunmaya ilişkin delil ve belgelerin toplanmasından sonra eğer montaj davalı firma tarafından yapıldığı sonucuna varılırsa bu takdirde 6262-TL. Hasardan davalının sorumlu tutulabileceğini, bu konudaki nihai tespit ve değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olduğunu, … tarihinde … köyünde yapılan tespite bağlı olarak 2 yıllık bakım sözleşmesinin … tarihinde bitmiş olması göz önüne alındığında sözleşme şartlarına göre meydana gelen 10390-TL hasardan davalının sorumlu tutulamayacağı görüş ve kanaatine vardıklarını, öte yandan … tarihinde tespit edilen 50 metre rüzgar ölçüm direği hasarı 29706,77-TL. … tarihinde tespiti yapılan 50 metre rüzgar ölçüm direği hasarı 29343,92-TL. olmak üzere 59.050,69-TL. ‘nin davalı …’nın sorumluluğunda kaldığı kanaati elde edilmiş bulunduğundan davanın hasarın
meydana geliş nedeniyle bakım sözleşmesi ve zeyilnameleri göz önüne alınarak ve taleple bağlı kalınarak hasarların son ödeme tarihi … tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacı sigorta şirketine karşı sorumlu olması gerektiği kanaatine vardıklarını mütalaa etmişlerdir.
II. Bilirkişi Heyet Raporu:Talimat mahkemesine sunulan … tarihli raporda, …’de meydana gelen hasar ile ilgili sigorta poliçesi özel ve genel şartları, davalı ile sigortalı işveren arasındaki sözleşme içeriği ve dosyadaki deliller, ekspertiz raporunun değerlendirildiği, … tarihinde fırtına sebebi ile direğin yıkıldığına ilişkin tespit bulunduğunun görüldüğü, direğin yıkılma nedeninin tek başına rüzgar hızı olmadığı, asıl etkenin buzlanma olduğu, bu nedenle davalı tarafın sorumlu bulunmadığı iddia edilmiş ise de ; sözleşme uyarınca direğin davalı tarafından kurulumu yapıldığından , davalının kurulumu yaparken kurulumu yaptığı yerde işin ehli olması nedeni ile buzlanma ve buzlanmanın rüzgara dayanma hususunu gözetecek durumda bulunduğu, direğin kurulum tarihi ve bakım anlaşmasının süresi içinde hasar meydana geldiği , davalının 29.707,00 TL yi ödemekle yükümlü bulunduğu , … de meydana gelen hasar ile
ilgili tüm belgelerin incelendiği , Meteoroloji Genel Müdürlüğüne ait istasyon verileri ile rüzgardan elektrik üretmek için belirlenen arazilerdeki rüzgar şiddetini temsil edemeyeceği, istasyon verilerine dayanarak görülme sıklığı düşük de olsa rüzgar şiddetinin bu olayda 50 m/s ye ulaştığı veya ulaşmadığı söylenemeyeceği , yapılması gereken araştırma ve delillerin yapılmamış olduğunun tespit edildiği , MGM ye ait hava analiz raporları dikkate alınarak detaylı bir araştırma yapılması halinde ve teknik bir komisyon heyetinden rapor alınmasının mahkemenin takdirine bırakıldığı, rüzgar hızının 50 m/s altında kalmadığının tespit edilmesi halinde davalının sorumlu olması gerektiği , … işin davalı tarafça yapılmadığının tespit edildiği, bu nedenle sorumlu olmayacağı , … hasar ile ilgili yapılan incelemede davalının bakım süresi sona erdikten sonra hasarın gerçekleşmiş olduğu tespit edildiğinden davalının sorumlu olamayacağını görüş olarak bildirmişlerdir.
Mahkememiz İlamı: Mahkememizin … tarih … esas … karar sayılı kararında; ” Dosyadaki deliller ve talimat mahkemesince tanzim ettirilen bilirkişi raporu içeriği birlikte değerlendirildiğinde ; …ilçesinde davalının kurulumunu yaptığı direğin rüzgar hızı ve buzlanma nedeni ile yıkıldığı , davalının iddia ettiği gibi ısıtma sensörü bulunsa idi zararın meydana gelmeyeceği , davalı kurulum ile birlikte sigortalı şirket olan işverenle yapmış olduğu bakım anlaşması gereğince işin ehli olması , basiretli tacir gibi davranmakla yükümlü bulunduğundan , kurulumu yapılan arazinin ve meydana gelecek hava koşulları ile ilgili davacıyı uyarması gerektiği , bu sorumluluğunu yerine getirmeyen davalı tarafın davacının ısıtma sistemi istemediğinden sorumlu olamayacağı yönündeki savunmasının kabul edilemeyeceği sonucuna varılarak sigortalıya ödenmiş bulunan 29.707,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve talimat mahkemesince tanzim ettirilen bilirkişi raporu içeriği birlikte değerlendirildiğinde; … de 50 metre yükseklikte kurulu bulunan direğin yıkıldığı , meteoroloji genel müdürlüğünün istasyon verilerine göre davacının
yapmış olduğu araştırma ve tanzim ettirdiği ekspertiz rapor içeriğinin sigortalıya ödeme yapmak için yetersiz bulunduğu sonucuna varılarak 29.345,00 TL nin tahsiline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve talimat mahkemesince tanzim ettirilen bilirkişi raporu içeriği birlikte değerlendirildiğinde; … de bulunan ve yıkılan direğin kurulumunun davalı tarafça yapılmadığı , …’de bulunan kurulumu yapılan direk ile ilgili davalının anlaşmasal yükümlülüğü sona erdikten sonra hasarın meydana geldiği anlaşılmakla 6.262,00 TL ve 10.390,67 TL nin tahsiline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. ” gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.
Yargıtay Bozma İlamı: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı …Karar sayılı … tarihli ilamında; “….davacı vekilinin bilirkişi heyet rapora karşı beyanlarını içerir dilekçesinde yeniden rapor alınmasını talep etmesine rağmen mahkemece söz konusu raporda belirtilen şekilde araştırma yapılıp, belirtilen niteliklere ve uzmanlığa sahip heyetten yeni bir rapor alınıp davalının sorumluluğunun taraflar arasındaki sözleşmenin 3.5 maddesi ile 1 nolu zeyilnamenin 2.4. maddesi hükmü de nazara alınmak suretiyle değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, ayrıca mahkemece ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu …Projesi adıyla …’de kurulan rüzgar ölçüm direğinin … tarihinde hasarlandığı, bakım süresi dolduktan sonra gerçekleşen hasardan dolayı davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle anılan yerle ilgili talebin reddine karar verilmiş ise de davacı vekilinin, 08.02.2010 tarihli 3 nolu zeyilnamenin 2. maddesinde düzenlenen “ İşin süresi, rüzgar ölçüm sistemlerinin sonuncusunun sağlıklı bir şekilde kurulmasını ve işveren tarafından onaylanmasını müteakip 24 ay içerisinde sona erer” hükmü uyarınca dava konusu hasarın bakım süresi içinde gerçekleştiğini ileri sürerek davalının sorumlu tutulmasını istemesine rağmen mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadan, olumlu olumsuz bir değerlendirmede bulunulmadan yazılı şekilde hüküm tesisinin de doğru görülmediği, yine hükme esas alınan … tarihli raporda “…. Projesi adıyla …’de … tarihinde davalı tarafından kurulan rüzgar ölçüm direğinin … tarihinde hasarlandığı, hasar sebebinin tek başına rüzgarın hızı olmayıp asıl etkenin buzlanma olduğu belirtildikten sonra davalının, sözleşme ve şartname hükümlerine göre direğin ısıtmasız olduğu, buzlanma nedeniyle oluşan hasardan sorumlu olmayacağına dair savunmasına, davalının bu işle iştigal eden bir şirket olduğu, 200’e yakın rüzgar ölçüm cihazı kurduğu, direklerin davranışını tecrübe ettiğinden bu savunmalarına itibar edilemeyeceği, söz konusu hasardan sorumlu olacağı” bildirilmiş ise de anılan rapora davalı vekilinin … tarihli dilekçesi ile itiraz ederek “Dış etkenlere karşı alınabilecek maksimum önlemlerin alınması yanında özellikle soğuk hava koşulları ve buzlanmanın beraberinde getirebileceği riskler konusunda işverenin gerek sözlü gerekse yazılı olarak uyarıldığını, özellikle buzlanmaya karşı en etkili yöntem olacak “kafes” ve “güçlendirilmiş kesitli” direklerin kullanılarak, ilaveler yapılması gerekliliğinin bir çok kez iletildiğini ve buna uygun yeni teklifler sunulduğunu, müvekkili şirket yetkilisi … tarafından dava dışı sigortalı … İnş. Tur. Mad. Tic. A.Ş. yetkilisine … tarihinde, davaya konu direklerin kurulumundan önce buzlu koşullarda yapılacak direk montajları ile ilgili bir döküman ve teklifin mail yolu ile gönderildiğini, e posta içeriğinde buzlanma riskinin açıkça yazıldığını ve işverenin bu konuda uyarıldığını, bununla yetinilmeyip buzlanmaya karşı kullanılması gereken ek malzeme ve ekipmanlar konusunda detaylı bir teklif hazırlandığını, yine … tarihinde yazılan bir Önleyici Raporla da buzlanmaya karşı ne gibi önlemler alınabileceğine ve bu önlemlerin maliyetine ilişkin sigortalı için detaylı bir çalışma yapıldığını, buna ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğunu, tüm bu uyarılara rağmen e-maillere dönüş yapılmadığı gibi, mevcut sözleşme ve sözleşmede kararlaştırılan ekipmanlarla ilerlemenin bizzat işveren tarafından tercih edildiğini” belirterek müvekkilinin sorumluluğunun bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini bildirmiş olmasına rağmen mahkemece davalı vekilinin anılan itirazları ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçeleriyle kararın davacı ve davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Uyma Kararı: Mahkememizce… tarihli duruşmada Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı … Karar sayılı … tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozmadan Sonra Alınan Bilirkişi Heyet raporu: İTÜ Meteoroloji Mühendisliğinde görevli öğretim üyesi bilirkişiler Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … … tarihli raporlarında; …’de kurulan rüzgar ölçüm direğinin yıkılarak zarar görmesine ilişkin olarak; yıkılan rüzgar ölçüm direğinin ekstrem rüzgar yüklerinden kaynaklandığı sonucuna ulaşılamadığı, büyük ihtimalle rüzgar buz birikmesi sonucu bu durumun gerçekleştiği, yapılan analizler sonucunda, alanın, rüzgar enerjisi açısından ekstrem değerler gösterecek bir yapı sergilemediğinin anlaşıldığı, velev ki modellenemeyen bir ekstrem değer gözlemlense dahi bu değerin rüzgar enerjisi çalışmalarının doğasına aykırı olmayacağı, ölçümler sonucunda alana özgün türbin seçimleri yapılacağına göre Sınıf | veya en azından ülkemizde de aralıklarla gözlemlenen Sınıf l alanlarının rüzgar ve diğer meteorolojik değişkenlerinin özelliklerine göre bir ölçüm sistemi tasarlanması ve kurulması gerektiği, bütün bu hesaplamaların buz yükü hesaba katılmadan yapıldığı, buz yükünün hesaba katılabilmesi için gözlemlenmiş buz verisine ihtiyaç bulunmadığı, ölçümler arasında buz yükü bulunmadığı, sadece dosyada bu konuda bazı beyanlar ve yazışmalar yer aldığı, ayrıca sözleşmede sistemin buz yüklerine dayanıklı olacak şekilde tasarlanacağı ve yapılacağının da beyan edildiği, dosyadaki mevcut bilgiler doğrultusunda davalının kusurlu olduğu kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Bozmadan Sonra Alınan Bilirkişi Heyeti Ek Raporu: Tarafları vekillerinin … tarihli bilirkişi heyet raporuna itiraz etmeleri üzerine, heyete sigorta hukuku alanında uzman bir bilirkişi de eklenerek : İTÜ Meteoroloji Mühendisliğinde görevli öğretim üyesi bilirkişiler Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve sigorda uzmanı öğretim üyesi Dr. … … tarihli ek raporlarında; …’de … tarihinde meydana gelen hasarın sebebinin davalı tarafından sadece şiddetli rüzgar değil aynı zamanda buzlanma olduğunun belirtildiği, yaşanan bu hadisede dosyada gerek rüzgar gerekse buzlanmayla ilgili herhangi bir veri bulunmadığı, bundan dolayı buzlanmayta ilgili bir sonuca ulaşabilmenin mümkün olmadığı, velev ki buzlanma olduğu kabul edilse dahi davalının işinin ehli olup 200’e yakın ölçüm sistemi kurduğunu beyan ettiği, bu durumda, ölçüm sisteminin ve bunun taşıyıcısı olan direğin de ona göre tasarlanması gerektiği, bu raporun 4. KONU’un c şıkkında davalının buzlanma ile ilgili itirazlarına detaylı cevap yazıldığı, bu durumda, davalının oluşan hasardan sorumlu olacağı, … numaralı hasar dosyası konusu olan 29.707,-TL’yi sigortalısına ödeyen davacı sigorta şirketinin halefiyet ilkesi doğrultusunda davalı şirketten … temerrüt faizi ile birlikte talep edebileceği, …’de …’da gerçekleşen hasar ile ilgili detay gerek kök raporlarında ve gerekse bu ek raporun 4. KONU başlığı altında detaylı verildiği, alana yakın noktalardan elde edilen rüzgar verileri değerlendirildiğinde 50 yılda bir oluşabilecek ekstrem rüzgar değerinin 50 m/s’yi aşmadığının görüldüğü, bu durumda, davalının oluşan hasardan sorumlu olacağı, … numaralı hasar dosyası konusu olan 29.345,-TL’yi sigortalısına ödeyen davacı sigorta şirketinin Halefiyet ilkesi doğrultusunda davalı şirketten … temerrüt faizi ile birlikte talep edebileceği, …’da … tarihinde gerçekleşen hasar ile ilgili olarak Davalının ölçüm direği montajının kendileri tarafından yapılmadığını ve sorumluluk altında olmadıklarını savunduğu, davacı sigorta vekilinin belirtiği … davalı yüklenici tarafından hazırlanan Teknik Raporun delil olarak gösterildiği, bu rapor incelendiğinde bir durum tespitinin yapıldığının görüldüğü, davalı tarafından … tarihinde Tekirdağ-Şarköy de yaşanan hasarla ilgili Teknik Raporla karşılaştırıldığında hemen hemen aynı formatta raporlar olduğunun görül düğü, yalnız, Tekirdağ-Şarköy için hazırlanan Teknik Raporun son cümlesinde “Ölçüm direğinin hasar görmeden önceki faal görüntüsü ekte verilmiştir” denilerek fotoğrafların eklendiği, aynı ifadenin Sakarya-Geyve’de gerçekleşen hasar içinde geçerli olup 10.05.2011’de hazırlanan raporun son cümlesinde “Ölçüm direğinin hasar görmeden önceki faal görüntüsü ekte verilmiştir” denilerek fotoğrafların eklendiği, aynı ifadenin Çanakkale-Yenice’de gerçekleşen hasar içinde geçerli olup 14.05.2011’de hazırlanan raporun son cümlesinde “Ölçüm direğinin hasar görmeden önceki faal görüntüsü ektedir” denildiği ve fotoğrafların eklendiği, bütün bunlar karşılaştırıldığında Sakarya-Taraklı’da Kurulu bulunan ölçüm sisteminin hangi firma tarafından kurulduğunun net olmadığının görüldüğü, bu direğin davalı tarafından yapıldığı ve bakım anlaşması olduğunun da ispat edilemediğinden davalıdan herhangi bir şey talep edilemeyeceği, … numaralı hasar dosyası konusu olan 6.262,-TL’yi sigortalısına ödeyen davacı sigorta şirketinin …’da kurulu bulunan ölçüm sisteminin hangi firma tarafından kurulduğu açık olmadığından, bu direğin davalı tarafından yapıldığı ve bakım anlaşması olduğu da ispat edilemediğinden davalıdan herhangi bir tazminat talep edilemeyeceği, …’de … tarihinde hasar meydana gediği, bütün dosyalar incelendiğinde; direğin kurulum tarihi …, zeyil döneminde bakım anlaşması süresi … ve bu zeyile yapılan zeyille süre … tarihine kadar uzatıldığı, bu zeylin …’dan itibaren geçerli olacağı ve buna ilaveten 1 yıl olacağı düşünülse dahi bakım süresinin … tarihinde sonra ereceği, hasarın gerçekleşme zamanı bütün taraflarca … kabul edildiğinden bakım süresi anlaşmasının dışında kaldığı, bu durumda bu hasardan davalının sorumlu olmayacağı, değinilmesi gereken diğer bir konunun ise davacı sigorta vekilinin “işin süresi, rüzgâr ölçüm sistemlerinin sonuncusunun sağlıklı bir şekilde kurulmasını ve işveren tarafından onaylanmasını müteakip 24 ay içerisinde sonra erer” ifadesi olup bu yaklaşımın yoruma açık olduğu, rüzgâr ölçüm istasyonlarının sonuncusunun sağlıklı bir şekilde kurulması ve işveren tarafından onaylamasını beklemenin gerçeklerle uyuşan bir yaklaşım olmadığı, rüzgâr ölçüm istasyonlarını kurmanın temelde hava şartlarına bağlı olup bazı zamanlarda aylarca beklemek zorunda kalınabileceği, çoklu ölçüm konusunda anlaşma yapıldıysa bu durumda hepsini tamamlamak yılı bulabileceği, burada Temel Kural 9 “İşverene tam teslimat belirli bir sürede yapılmaktadır. Fakat işveren ölçüm sisteminin ne zaman verilerini kullanmaya başlamışsa ve analizlerine dâhil ediyorsa fiili teslim zamanı odur. İşveren kurulan sistemin ilk gün veya ilerleyen haftalarındaki verisini analizlerinde kullanmaya başlamışsa ve sistem sorunsuz veri depoluyorsa, bunun anlamı, teslim aldım demektir aksi durumda bu verileri kullanmaması gerekir” işletilebileceği, bu durumda …’deki hasardan davalının sorumluluğunun bulunmadığı kanaatine ulaşıldığı,r. … numaralı hasar dosyaşı konusu olan 10.390,-TL’yi sigortalısına ödeyen davacı sigorta şirketinin …’deki hasardan davalının sorumluluğunun bulunmadığı ve davalıdan herhangi bir tazminat talep edilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Dava, elektronik cihaz sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Dava dışı sigortalı işveren sigortalı … İnşaat Turizm Mad. Ener. Üret. Tic. San. A.Ş. ile davalı yüklenici … Ltd. Şti. arasında imzalanan … tarihli sözleşme ile, davalı yüklenicinin işveren sigortanın göstereceği yerlerde 9 adet 30 metre ve 18 adet 50 metre yüksekliğinde rüzgar ölçüm direklerinin temini, montajı ve sistemin çalışır vaziyette teslimi işini üstlendiği, sözleşmenin 9.maddesinde kurulan sistem eksik malzeme, yanlış işçilik ve benzer sebeplerle oluşabilecek durumlara karşı kurulduğu tarihten itibaren 1 yıl süre ile yüklenicinin garantisinde olduğunun ifade edildiği, 3.5 maddesinde kurulan sisteme gelecek 3.şahısların verebileceği hasarlar, yıldırım, yer kayması ve 5O m/sn üzerindeki fırtınalar (yani 180 km/saat 10 Bofar kuvvetinde ağır fırtına), doğal afetler, GSM servis sağlayıcıdan kaynaklanan problemler dışındaki her türlü zarardan yüklenicinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin eki niteliğindeki … tarihli 1 numaralı zeyilname ile davalı yüklenicinin kurulan rüzgar ölçüm sistemlerinin peryodik bakımını üstlendiği, 2.4. maddesinde yüklenicinin ekipmana ve direğe zarar gelmesi halinde değiştirmekle yükümlü olduğu, sorunun yükleniciden kaynaklanmaması halinde ( 3.şahısların verebileceği zararlar, yıldırım, yer kayması ve 5O m/sn üzerindeki rüzgar hızındaki fırtınalar doğal afetler, GSM servis sağlayıcıdan kaynaklanan problemler ve haberleşme için kullanılan e-posta sağlayıcısından kaynaklanan problemler) sözleşmenin ekinde belirtilen fiyat tarifesi üzerinden yüklenici tarafından giderileceği, 4. Maddesinde işin süresinin her hir rüzgar ölçüm sisteminin 1 yıl bakım süresi olacağı, işin süresinin rüzgar ölçüm sistemlerinin sonuncusunun sağlıklı bir şekilde kurulmasını ve onaylanmasını müteakip 12 ay içinde sona ereceğinin kararlaştırıldığı, … tarihli 3 numaralı zeyilnamenin 2. Maddesi ile işin süresi başlığı altında her bir rüzgar ölçüm sisteminin 2 yıl bakım süresi olacağı, işin süresinin rüzgar ölçüm sistemlerinin sonuncusunun sağlıklı bir şekilde kurulmasını ve onaylanmasını müteakip 24 ay içinde sona ereceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (ve mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu) “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukukî alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Bir mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda ifade edilen hukukî esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
Somut olay değerlendirildiğinde, mahkememizce verilen ilk kararda …’da bulunan rüzgar ölçüm sisteminin davalı yüklenici tarafından kurulduğuna ilişkin delil bulunmadığından, anılan rüzgar ölçüm sisteminde oluşan hasardan davalı yüklenicinin sorumlu tutulamayacağından hareketle …’da oluşan hasar bedeli isteği yönünden ret kararı verilmiş olup, anılan karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı … Karar sayılı … tarihli bozma ilamında yalnızca …, … ve …’de kurulan rüzgar ölçüm sisteminin hasar görmesi ilişkin olarak davacı lehine mahkememiz kararı bozulmuş, davacının bunun dışında kalan temyiz nedenlerinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin, karar düzeltme isteği de reddedilmiştir. Dolayısıyla …’daki rüzgar ölçüm sisteminin davalı yüklenici tarafından kurulduğu ve bakımının üstlenildiği kanıtlanamadığından davalı yüklenicinin …’da kim tarafından kurulduğu tespit edilemeyen rüzgar ölçüm sisteminde meydana gelen 6.262,00 TL hasar bedelinden sorumlu tutulamayacağına ilişkin kararımız kesinleştiğinden ve davalı lehine usuli müktesep hak oluştuğundan, bozma kapsamı dışında kalan bu hasar yönünden yeniden değerlendirme yapılmamıştır.
Bozma kararından sonra yapılan yeniden yargılama neticesinde …’de ve yakın bölgelerde rüzgar ölçüm sistemi işleten dava dışı firmalardan, hasarın oluştuğu tarihe yakın dönemlerdeki rüzgar ölçüm verileri toplanarak, İTÜ Meteoroloji mühendisliği bölümünde görevli öğretim üyesi bilirkişi heyetinden kök ve ek rapor alınmıştır. Bilişkişiler kök ve ek raporlarında, alana yakın noktalardan alınan rüzgar verileri değerlendirildiğinde son 50 yılda oluşabilecek ekstrem rüzgar değerinin 50 km/sn yi aşmadığını tespit etmişlerdir. Söz konusu teknik tespit, davalının dava dışı sigortalı ile aralarındaki sözleşmenin 3.5. maddesi ve 1 nolu zeyilnamenin 2.4. maddesi çerçevesinde değerlendirildiğinde …’de davalı tarafından kurulan ve bakımı üstlenilen rüzgar ölçüm direğinin 50 km/sn altında kalan fırtınada hasar gördüğünden, oluşan 29.345,00 TL hasardan hasardan davalının sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.
Yargıtay bozma ilamında, …’de kurulan rüzgar ölçüm sisteminden meydana gelen hasarın sözleşme ve zeyilnamelerde belirlenen bakım süresi içerisinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerekçesi ile mahkememizce bu hasar yönünden verilen ret kararı davacı lehine bozulmuştur. Davalı yüklenici ile dava dışı sigortalı işveren arasındaki ana sözleşmenin eki nitelğinde olan … tarihli 3 numaralı zeyilnamenin 2. Maddesi ile işin süresi başlığı altında her bir rüzgar ölçüm sisteminin 2 yıl bakım süresi olacağı, işin süresinin rüzgar ölçüm sistemlerinin sonuncusunun sağlıklı bir şekilde kurulmasını ve onaylanmasını müteakip 24 ay içinde sona ereceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. … tarihli sözleşmede davalı yüklenici tarafından 9 adet 30 metre ve 18 adet 50 metre rüzgar ölçüm sisteminin kurulması işi yüklenilmiş olup, davalı yüklenicinin toplam 27 adet rüzgar ölçüm sisteminden sonuncusunu hangi tarihte kurduğuna ilişkin dosya kapsamında delil bulunmamaktadır. Ancak …’deki,…’deki ve…’deki rüzgar ölçüm sistemlerinin davalı yüklenici tarafından kurulduğu sabit olup, dosyamız içerisindeki davalı yüklenicinin kaşe ve imazası bulunan rüzgar ölçüm istasyonu montaj raporlarına göre, davalı yüklenici tarafından …’deki rüzgar ölçüm sisteminin … tarihinde kurulum ve montajının yapıldığı, …’deki rüzgar ölçüm sisteminin … tarihinde kurulum ve montajının yapıldığı, …’deki rüzgar ölçüm sisteminin ise hangi tarihte kurulduğuna dair montaj raporunun bulunmadığı analışmıştır. 3 numaralı zeyilnamenin 2. Meddesi uyarınca 24 aylık bakım süresinin rüzgar ölçüm sistemlerinin sonuncusunun kurulduğu tarihten itibaren başlayacağının kararlaştırıldığı, dosya içindeki begelere göre en son tarihli rüzgar ölçüm sisteminin …’de kurulan sistem olduğu ve kurulum tarihinin … olduğu, 24 aylık bakım süresinin 3 nolu zeyilnamenin 2. Maddesi uyarınca bu tarihten itibaren başlatılması gerektiği, bu halde bakım süresinin … tarihned dolacağı, …’deki rüzgar ölçüm direğindeki hasarın ise yine davalı tarafından düzenlenen teknik rapora göre … tarihinde gerçekleştiği, dolayısıyla hasar tarihinin 3 nolu zeyilname ile uzatılan sözleşme bakım süresi içerisinde kaldığı ve davalının …’deki rüzgar ölçüm sisteminde meydana gelen 10.390,00 TL’lik hasardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin,…’de meydana gelen hasara ilişkin olarak, dış etkenlere karşı alınabilecek maksimum önlemlerin alınması yanında özellikle soğuk hava koşulları ve buzlanmanın beraberinde getirebileceği riskler konusunda işverenin gerek sözlü gerekse yazılı olarak uyarıldığını, özellikle buzlanmaya karşı en etkili yöntem olacak “kafes” ve “güçlendirilmiş kesitli” direklerin kullanılarak, ilaveler yapılması gerekliliğinin bir çok kez iletildiğini ve buna uygun yeni teklifler sunulduğunu, müvekkili şirket yetkilisi … tarafından dava dışı sigortalı … İnş. Tur. Mad. Tic. A.Ş. yetkilisine … tarihinde, davaya konu direklerin kurulumundan önce buzlu koşullarda yapılacak direk montajları ile ilgili bir döküman ve teklifin mail yolu ile gönderildiğini, e posta içeriğinde buzlanma riskinin açıkça yazıldığını ve işverenin bu konuda uyarıldığını, bununla yetinilmeyip buzlanmaya karşı kullanılması gereken ek malzeme ve ekipmanlar konusunda detaylı bir teklif hazırlandığını, yine … tarihinde yazılan bir Önleyici Raporla da buzlanmaya karşı ne gibi önlemler alınabileceğine ve bu önlemlerin maliyetine ilişkin sigortalı için detaylı bir çalışma yapıldığını, buna ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğunu, tüm bu uyarılara rağmen e-maillere dönüş yapılmadığı gibi, mevcut sözleşme ve sözleşmede kararlaştırılan ekipmanlarla ilerlemenin bizzat işveren tarafından tercih edildiğini savunmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin … tarihinde imzalandığı, rüzgar ölçüm direklerinin davacının belirlediği alanlarda kurulacağının kararlaştırıldığı, davalı yüklenicinin sözleşme imzalanması aşamasında direklerin kurulacağı bölgelerin hava koşullarını bilmesi, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun olarak … de buzlanma olabileceğini öngörerek malzeme seçimini ve kurulacak sistemi ona göre belirlemesi, dava dışı sigortalıya sözleşmenin kurulması aşamasında fiyat teklifini ona göre sunması gerektiği, halbuki davalı yüklenicinin sözleşmenin kurulmasından önce yapması gereken mahal koşullarının belirlenmesine ilişkin araştırma ve keşfi yapmayıp, sözleşme imzalandıktan çok sonra … tarihinde gönderdiği e posta mesajı ile bölgenin özelliklerinin değerlendirilip, 2-3 cm buzlanmaya karşı kafes ölçüm direği sisteminin önerildiği, yeni bir fiyat teklifi gönderildiği, revize fiyat teklifinin dava dışı iş sahibine ilk sözleşmeye göre aşırı yük getirdiği, bu teklifin sözleşme koşullarını tamamen değiştirdiği, … tarihli e posta iletisinin ise …’de rüzgar ölçüm direğinde … tarihinde meydana gelen hasardan çok sonra gönderilmiş olduğu, dolayısıyla hasardan çok sonra gönderilen bu e posta iletisinin davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağı, bozmadan sonra alınan bilirkişi heyetinin … tarihli kök ve … tarihli ek raporlarında rüzgar ölçüm sistemlerinin tasarımında ve yapının mühendislik hesaplamalarında işin doğası gereği mutlaka rüzgar ve buz yüklerinin, yıldırım koruma sistemlerinin de hesaba katılması gerektiği, sözleşmenin kurulması aşamasında davalı yüklenicinin işin fen ve teknik kurallarını bildiğinden rüzgar ve buz yüklerini hesaba katarak kurulacak sistemi belirlemesi gerektiği, teklif ve uyarılarını bu aşamada yapması gerektiği, hasarın dava dışı iş sahibinin açık talimatından kaynaklanmadığı, keza sözleşmenin 3.5 maddesinde kurulan sisteme gelecek “3.şahısların verebileceği hasarlar, yıldırım, yer kayması ve 5O m/sn üzerindeki fırtınalar (yani 180 km/saat 10 Bofar kuvvetinde ağır fırtına), doğal afetler, GSM servis sağlayıcıdan kaynaklanan problemler dışındaki her türlü zarardan yüklenicinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, davalı yüklenicinin sorumlu tutulmayacağı hususlar arasında buzlanmanın yer olmadığı, dolayısıyla davalı yüklenicinin gerek 50 m/sn altındaki rüzgar gerekse buzlanmanın ortak olarak neden olduğu 29.707,00 TL’lik hasardan sorumlu tutulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak davacının davasının kısmen kabulü ile 69.442,00 TL maddi tazminatın 22.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 69.442,00 TL maddi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 4.743,58 TL nispi harca, peşin alınan 1.124,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.619,33 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 2,90 TL vekalet suret harcı, 1.800,50 TL davetiye ve posta gideri, 9.140,50 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 10.943,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 10.035,56 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 18,40 TL başvurma harcı, 1.124,25 TL peşin harç olmak üzere toplam 11.178,21 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Dava kısmen ret edildiğinden davalı tarafın yaptığı 181,40 TL davetiye ve posta gideri 5.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 5281,40 TL yargılama giderinden davanın red oranı nazara alınarak 438,36 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine. Davalı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 11.110,72 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 6.262,00 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile, Yargıtay nezdinde, temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır