Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/838 E. 2021/481 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/838 ESAS
KARAR NO : 2021/481 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2018
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı şirketin tekstil alanında faaliyet gösterdiğini ve aralarında mal alım satım ilişkisinin bulunduğunu, bu ticari ilişkiye istinaden müvekkilinin davalı şirketten 13.266,66-TL bakiye alacağının bulunduğunu, alacağın ödenmemesi nedeniyle borçlu şirket aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava talep ve tazminat hakları saklı kalmak üzere davalı borçlunun İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının bulunduğunu, davanın tarafları arasında açık hesap / cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, davacının davaya konu faturalar nedeniyle alacaklı olduğu tutarın bildirilenden fazlası olduğunu, bu hususun taraflar arasında süregelen bir ticari ilişkinin olduğunu ve açık hesap / cari hesap ilişkisinin varlığını gösterdiğini, davacının ticari defterlerinde faturaların kayıtlı bulunmasının tek başına davacının alacağının varlığı için yeterli kabul edilemeyeceğini, açıkladığı nedenlerle öncelikle davanın yetki yönünden reddine, aksi takdirde müvekkili hakkında haklı ve geçerli bir neden olmaksızın açılan işbu itirazı iptali davasının reddine, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir ….İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyasında davacının davalı aleyhine 13.266,66- TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalının 02/03/2017 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve ferilere, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/09/2019 tarihli raporda özetle ; Davacı şirketin incelenen 2014-2015-2016-2017-2018 yılları ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 2014-2015-2016 yılları için açılış tasdiklerinin ve yılsonu kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, 2017-2018 yıllarında ise şirketin e-defter uygulamasına tabi olduğu tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu, davalı şirketin incelenen 2013-2014-2015-2016-2017 yılları ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 2013-2014 yılları için açılış tasdiklerinin ve yılsonu kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, 2015-2016 ve 2017 yıllarında ise şirketin e-defter uygulamasına tabi olduğu tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu, davacının dilekçesinde belirtilen 18.02.2014 düzenleme tarihli, … seri … sıra no’lu 15.989,96-TL tutarındaki fatura ile 14.04.2014 düzenleme tarihli, … seri … sıra no’lu 9.931,27-TL tutarında faturaların davalı ticari defter kayıtlarında davacıya alacak kaydedilerek işlendiği, icra takip tarihi 21.02.2017 itibariyle; davacının ticari defter kayıtlarında davalının borç bakiyesi 12.671,79-TL olarak kayıtlı olduğu, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan herhangi bir ödeme tarafların ticari defter kayıtlarında bulunmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu 14.04.2014 düzenleme tarihli, … serisi … sıra no’lu 9.931,27-TL tutarındaki fatura ile ilgili olarak davalı şirketin davacıya 16.04.2014 düzenleme tarihli, … serisi … sıra no’lu 9.931,27 TL tutarında İade Faturası düzenleyerek hesabına borç kaydettiği, dönem …. Form BS beyannamesi ile iade faturasını beyannamenin 8.satırında beyan ettikleri incelemede tespit edildiği, davalının düzenlediği iade faturası incelendiğinde; İrsaliye düzenlenerek davacıya imza karşılığı teslim ettiği görülmekte ise de davacının 9.931,27-TL tutarındaki iade faturasını kabul etmeyerek faturayı kayıtlarına almadığı tespit edildiği, davacı tarafından düzenlenen diğer faturaların karşılıklı olarak ticari defter kayıtlarında mevcut olduğu tespit edildiği, mahkememizin itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar vermesi durumunda, davalının icra takip tarihi 21.02.2017 tarihi itibariyle temerrüde düşürülmüş olacağı düşünüldüğünden, icra takip tarihi itibariyle ”Ticari işlerde T.C.M.B. Tebliği gereğince % 9,75 Temerrüt Faiz oranının geçerli olacağı” hususlarında nihai takdirin mahkememize ait olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 14.05.2020 tarihli raporda özetle ; yapılan tespitler üzerine, davalı şirketin düzenlediği iade faturasının mahkememiz tarafından kabul edilmesi durumunda ; Davacı şirketin hesaplarında 594,47 TL alacaklı olabileceği, davalı şirketin hesaplarında 594,87 TL borçlu olabileceği,
Davalı şirketin düzenlediği iade faturasının mahkememiz tarafından kabul edilmemesi durumunda ; Davacı şirketin hesaplarında 10.525,74 TL alacaklı olabileceği, davalı şirketin hesaplarında 10.526,14 TL borçlu olabileceği görüşü ile ek raporunu düzenlemiştir.
Dava; Alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında alım satım ilişkisinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen fatura ve cari hesaptan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür.
Davalı davaya ve takibe konu borcu kabul etmeyerek davanın reddini savunmuştur.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre;
Davacı şirketin incelenen 2014-2015-2016-2017-2018 yılları ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 2014-2015-2016 yılları için açılış tasdiklerinin ve yılsonu kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, 2017-2018 yıllarında ise şirketin e-defter uygulamasına tabi olduğu tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu, Davacı şirketin 2013 yılı ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 2013 yılı için açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı yevmiye defteri yılsonu kapanış onayının ise yaptırılmadığı tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin bulunmadığı ,
Davalı şirketin incelenen 2014-2015-2016-2017 yılları ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, 2013-2014 yılları için açılış tasdiklerinin ve yılsonu kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, 2015-2016 ve 2017 yıllarında ise şirketin e-defter uygulamasına tabi olduğu tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin bulunduğu,
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunduğu … hesap kodlu … şirketine ait muavin hesap dokümanında davalı 13.266,66 TL borçlu görünmektedir. Ancak aynı dilekçe ekinde sunulan … kodlu … şirketine ait cari hesap dokümanında ise davalı 10.454,49 TL alacaklı görünmektedir. Yani davacının kendi hesapları içerisinde uyumsuzluk olduğu ve iki hesap arasında 2.812,17 TL fark olduğu
Taraflar arasında 2014 yılı öncesinden gelen hesap farkı (227,68–3.040,21) 2.812,53 TL dır. Davacının hesaplarında davalı 2.812,53 TL daha fazla borçlu göründüğü, ayrıca davalı şirketin muhasebe kayıtlarında mevcut olup davacıya borç kaydedilen 9.931,27 TL tutarındaki iade faturası bedeli, davacının kayıtlarında mevcut olmadığı, davacının muhasebe kayıtlarında 06.01.2014 tarihli … Fiş no’lu … Gelen Havale” açıklamalı işlem tutarı olarak 40.046,60 TL davalının alacağına kaydedildiği, Aynı tarihli davalı şirketin muhasebe kayıtlarında 06.01.2014 tarihli … madde no’lu “… Giden EFT 13511 eur.” açıklamalı işlem tutarı olarak 39.975,00 TL davacının borcuna kaydedildiği görüldüğü, rakam uyuşmazlığına neden olan farkın tarafların muhasebe birimlerince farklı kur üzerinden hesaplama yapmalarından kaynaklandığı, 06.01.2014 tarihli işlem kaydında taraflarca kayıtlara baz alınan farklı tutarlardan dolayı (40.046,60 – 39.975,00) 71,60 TL tarafların hesaplarında uyuşmazlık olduğu, davacı tarafın davalıya alacak kaydı 71,60 TL farklı döviz kuru hesaplamasından dolayı daha fazla olduğu, Taraflar arasında uygulanacak döviz kurunun sözleşme ile belirlenmiş olduğuna yönelik herhangi bir belge / sözleşme tarafımıza sunulmamış olması nedeniyle, davalı şirketin muhasebesi tarafından kur hesaplamasına baz alınan T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru 13.511 X 2.9587 = 39.975,00 TL hesabın doğru kabul edilmesi gerektiği, davalı şirketin baz aldığı döviz alış kur hesaplamalarının doğru kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davalının iade faturasının her ne kadar davalıya kargo yoluyla gönderilmiş olduğu iddia edilse de celb edilen kargo teslim fişinden teslim edilenin ne olduğunun anlaşılamadığı, malın iadesine ilişkin bir delil dosyada bulunmadığı iade faturasının davacı kayıtlarında bulunmadığı anlaşılmakla iade faturasının iptal edilmiş olduğu mahkememizce kabul edilmiş, Davacının 2013 yılı ticari defterlerinin delil niteliği taşımadığı da göz önüne alınarak, davalı şirketin hesaplarına göre; davalının takip tarihindeki hesap bakiyesinin 594,87 TL olduğu, düzenlenen İade faturasının iptali ile oluşan farkın 9.931,27 TL olmak üzere toplam 10.526,14 TL borçlu olacağı hesaplanmış,
Davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 10.526,14-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, takip talebinde 13.266,66-TL asıl alacak talep ettiği takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delilin dosyaya ibraz edilmediği, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığı, temerrüt icra takip tarihi olan 22/02/2017 tarihinde oluştuğu, icra takip tarihinden itibaren davacının taleplerinin doğrultusunda %9,75 avans faizi uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasında davalının 10.526,14-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptaline, 10.526,14-TL lik asıl alacağa yıllık % 9.75 oranında avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasında davalının; 10.526,14-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile,
Alacağa yıllık % 9.75 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 719,04-TL harçtan peşin alınan 226,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 492,47‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.740,52‬-TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
6-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 5,20-TL vekalet suret harcı, 147,00-TL davetiye ve posta gideri, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 802,20-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 636,49-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 35,90-TL başvurma harcı, 226,57-TL peşin alınan harç olmak üzere toplam 898,96‬-TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır