Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/816 E. 2022/366 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/816
KARAR NO : 2022/366

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.10.2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki maliki … San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan ve davalı sigorta şirketince sigortalı bulunan …. plakalı aracın, … sevk ve idaresindeki ve maliki … Tic. Ltd. Şti. olan davalı sigorta şirketince sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın sol ön ve yan kısımlarına çarpması sonucu davalı … sevk ve idaresindeki aracın savrularak yaya kaldırımına çıktığını ve yaya kaldırımı üzerinde bulunan müvekkilleri … ile …’e çarpması sonucu vücutlarında kemik kırığı meydana gelecek şekilde hayat fonksiyonlarını etkileyecek biçimde ağır yaralanmalarına neden olduğunu, kaza neticesinde İzmir 20. Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esas, … Karar sayılı dosyası ile görülen ceza davasında sürücü …’ın tali kusurlu olduğu, sürücü …’ın ise asli kusurlu olarak ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verildiğini, ceza davasında … hakkında verilen mahkumiyet hükmünün kesinleştiğini, … hakkında verilen mahkumiyet kararının istinaf aşamasında olduğunu, trafik kazası neticesinde …’ün kalça kırığı nedeniyle ameliyat geçirdiğini, diğer davacı …’ün kaza neticesinde sağ alt ekstremitesinde izafi kısalık görüntüsü ve kalça ekleminden fleksiyon neticesi ayağa kalkamadığını, yürüyemediğini, sağ kalça pasif hareketlerinin kısıtlı ve ağrılı olmak suretiyle ameliyatlar geçirdiğini, halen yatağa bağlı kaldığını, …’ün kazadan önce kendi kendisine yetebilen rahatlıkla gezip dolaşabilen biri iken kaza sonrasında yatağa bağlı ve bakıma muhtaç duruma geldiğini, davacı …’ün kaza sonrasında kalıcı maluliyete maruz kaldığını, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı … için 5.000,00-TL maddi kalıcı iş görmezlik tazminatı, 25.000,00-TL manevi, davacı … için hayatının sonuna kadar bakıma muhtaç olacağı için 5.000,00-TL maddi tazminat, 25.000,00-TL manevi tazminatın kaza ve haksız fiil tarihi olan 06.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı sigorta şirketleri yönünden maddi tazminat ve poliçe sınırları dahilinde, diğer davalılar yönünden ise maddi ve manevi tazminat yönünden tamamen sorumlu olmak kaydıyla tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili, cevap dilekçesinde özetle; kaza sırasında davalı sürücü … idaresinde bulunan ve kazaya karışan …. plakalı aracın 30.12.2013-30.12.2014 tarihleri arasında 1 yıl süreyle diğer davalı sürücü …’a kiralandığını, kira süresinin dolmasından sonra 30/12/2014 tarihinden 25/07/2015 tarihine kadar 7 ay süreli, 25/07/2015 tarihinden 25/07/2016 tarihine kadar 1 yıl süreli, 25/07/2016 tarihinden 25/07/2017 tarihine kadar 1 yıl süreli, 25/07/2017 tarihinden 25/07/2018 tarihine kadar 1 yıl süreli, 25/07/2018 tarihinden 25/07/2019 tarihine kadar 1 yıl süreli olarak diğer davalı …’a kiralandığını, yapılan sözleşmelere göre …’ın sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin kayıt maliki olduğu 35 …. plakalı aracın ZMMS’sini yapan … Sigorta A.Ş nezdinde 21/07/2015 başlangıç tarihli olarak sigortalı olduğunu ve kişi başına sakatlanma tazminatı ve sağlık gideri tazminatı limitinin ayrı ayrı 290.000,00-TL olduğunu, açıkladığı nedenlerle müvekkili davalı yönünden haksız,yersiz ve yasal dayanaktan tamamen yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin, davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde …. numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 31.03.2015/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limiti kaza tarihinde 290.000,00-TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu m.92/i’de tedavi giderlerinden geçici iş göremezlik, geçici bakıcı da dahil tüm sağlık giderlerinden SGK nın sorumlu olduğu düzenlemesi mevcut olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, poliçeye göre müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, davacıların kalıcı sakatlık tazminat talebi için; davacıların kaza nedeniyle mevcut yaralanmaları ile dava konusu kaza arasındaki illiyetin tespit edilmesi gerektiğini, davacıların gelirinin somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, davacıların geçici iş göremezlik taleplerinin; 25.02.2011 tarihli ‘6111 Sayılı’ yasa gereğince müvekkili şirketçe karşılanmasının mümkün olmadığını, davacı vekilinin talep etmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu, açıkladığı nedenlerle; müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, davaya konu trafik kazası nedeniyle İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas, …. Karar sayılı ilamı gereğince müvekkili aleyhine cezaya hükmedildiğini, karara itiraz ederek istinaf mahkemesine gönderildiğini, her ne kadar davacılara kusur atfedilmemiş ise de müvekkilince İzmir 20.Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas … Karar sayılı dosyaya sunulan kaza anındaki fotoğraflara bakılınca yayalardan birinin kaldırımda diğerinin yolda yürüdüğünün sabit olduğunu, bu nedenle kazaya karışan yayaların kusur oranlarının hesaplanması gerektiğini, davacıların manevi tazminat talep koşulları oluşmadığı için taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin kazaya karışmış olsa da davacılara çarpan şahsın … plaka sayılı araç ve sürücüsü … olduğunu, manevi tazminatın kendisinden tahsil edilmesi gerektiğini, açıkladığı nedenlerle ; İzmir 20.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, müvekkili aleyhine açılmış olan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş cevap dilekçesinde özetle ; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacı tarafça yapılan başvuruda maluliyete ilişkin bir rapor olmadığından bu şekilde yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığını, zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvuru şartının gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın usulden reddine, HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesî’ne gönderilmesini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur ve maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin teminat dışında olduğunu, gelir tutarı için herhangi bir belge sunulamaması durumunda hesaplamanın asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerektiğini, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, daha önce yapılmış ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, başvuru sahibinin bakıma ihtiyaç duyduğunun kesin şekilde tespitine, ek olarak bakım ihtiyacının karşılanması için bir yardımcı kişinin fiili olarak çalışıp çalışmadığının tespit edilmesi gerektiğini, fiili olarak çalıştırılan bir yardımcı kişi varsa; maaşına ilişkin banka dekontları ve sgk kayıtlarının dosyaya sunulması gerektiğini, fiili olarak çalışan bir yardımcı kişi bulunmuyorsa, bakım ihtiyacının kim tarafından yerine getirildiğinin tespit edilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96.Madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, açıkladığı nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, davanın ihbarına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Poliçe : Davalı … A.Ş. ile davalı sigortalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Arasında …. plakalı araca ilişkin 21.07.2015-21.07.2016 tarihlerini kapsar ZMSS poliçesi bulunmaktadır. Poliçede kişi başına ölüm ve sakatlanma limiti 290.000,00-TL, kişi başına sağlık giderleri limiti 290.000,00 TL’dir.
Poliçe : Davalı … A.Ş. ile davalı sigortalı … organizasyon … Ltd. Şti arasında … plakalı araca ilişkin 31.03.2015-31.03.2016 tarihlerini kapsar ZMSS poliçesi bulunmaktadır. Poliçede kişi başına ölüm ve sakatlanma limiti 290.000,00-TL, kişi başına sağlık giderleri limiti 290.000,00 TL’dir.
… Plaka Kira Sözleşmeleri: …. Plaka sayılı Aracın yenilenen sözleşmeler ile 2015-2016,2016-2017,2017-2018 yılları arasında davalı … otomotiv turizm taşımacılık şans oyunları sanayi ve ticaret limited şirketi tarafından davalı …’ a kiralanmış olduğu görülmüştür
SGK: İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Konak Sosyal Güvenlik Merkezinin 17/11/2020 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; anılan kazanın iş kazası mahiyetinde olduğuna, davacılar hakkında iş kazası sigortasından kurumlarınca işlem yapıldığına, geçici ve sürekli işgöremezlik ödeneği ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, dolayısıyla iş kazasından rücuya tabi bir gelir bağlanmadığı ve peşin sermaye değeri oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Nüfus kaydı : Davacılara ait aile nüfus kayıt örnekleri dosyamız arasına alınmıştır.
Sosyal ve ekonomik durum araştırması: Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine ilişkin kolluk araştırma raporları dosya arasına alınmıştır.
Ceza dosyası : İzmir 10.Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … E. … K. Sayılı 26.10.9017 tarihli kararı ile, Sanık … ve …’ a “Taksirle Birden Fazla Kişini Yaralanmasına Neden Olma “suçundan ceza kar6arı verildiği görülmüştür.
Tanık … beyanında; “Ben kayınvalidem … ile birlikte yaşarım. Dava konusu olan kaza sırasında da kayınvalidem ve görümcemin yanındaydım. Kaldırımda ben dayımın kızı ile kolkola önden yürüyordum. Arkamızda ise kayınvalidem ve görümcem yürüyordu. Birden çok kuvvetli bir araba çarpma sesi geldi. Arkamı dönüp baktığımda kayınvalidem ve görümcem yerde çarpan arabanın altında yatıyordu. Çarpan araç kaldırıma çıkmıştı. Kaldırıma çıkan araç ticari taksi idi. Daha sonra ambulans geldi. Hastaneye kaldırdılar. Kaza sonrası kayınvalideme ban baktım. Kayınvalidem ameliyat oldu. Kalçası kırılmıştı. Kazadan sonra kendisi sakatlandı. Tuvalete kolundan tutarak ben götürüyorum. Banyosunu ben yaptırıyorum. Giydiriyorum, yemek tepsisini kucağına veriyorum. Kazadan önce kendi işini kendi görürdü. Herhangi bir sakatlığı yoktu. Kazadan sonra ayrıca psikolojisi de bozuldu. En az bir kişi yanında bulunmak zorunda kalıyor. Yalnız kalamıyor. İşimi yapmak için bile dışarı çıkamıyorum veya eşime bırakıp çıkıyorum “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında; “Ben davacılardan …’ün komşusuyum. Diğer davacıyı da tanırım. Ben davaya konu olan trafik kazasını görmedim ancak kaza geçirdiklerini duyunca hastanede onları ziyaret ettim. Davacı … kazadan sonra ayağa kalkamadı. İlk başlarda 6-7 kişi tuvalete bile zor götürüyorduk. Daha sonra da uzun süre ben baktım. Ben yaklaşık 2 yıl bakmaya gittim. Tuvalete götürüp ev işlerinde yardımcı oluyordum. Şu anda da oturarak iş yapıyor. Ara sıra yine ben gidiyorum. Bildiğim kadarıyla başka bir bakıcısı yok. Kazadan önce kendisi gayet sağlıklıydı. Bütün işlerini kendisi yapabiliyordu”şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında; “Ben S plaka alım satım kiralama işiyle uğraşırım. Kazaya karışan araçlardan … plakalı aracın kiralanmasına şahit oldum. Ben davalı … şirketinin kiralama takip işlerini yaparım. Davalı …’ın bu aracın kiralama işini bizzat ben yaptım. Hatırladığım kadarıyla 2013 yılında 1 yıllık yapılan sözleşme bundan 2 yıl öncesine kadar uzatıldı. Uzun süre …’da kaldı. Kazayı da …’dan duymuştum, aracı sadece … işletti. …’nın işletme ile ilgili herhangi bir müdahelesi olmadı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … beyanında; “Ben … ile birlikte çalışırım. Davalı ….’nın araç kiralama işlerini yürütürüz. Davaya konu kazaya karışan … plakalı aracı hatırladığım kadarıyla 2013 yılında …’a kiraya verdik. 1 yıllığına kiralamıştık. Ancak 4-5 sene onda kaldı. Aracın işletmesini … yürüttü. … işletmeye karışmadı.”şeklinde beyanda bulunmuştur.
ATK Raporu : Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 07/05/2019 tarihli raporda özetle : olayda Sürücü …’ın %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, sürücü …’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
Sağlık Kurulu Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 30/07/2019 tarihli raporda özetle ; 01.07.1948 doğumlu …’de 06.10.2015 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri gereği hasta tek baston veya tek koltuk değneğini sürekli kullanmak zorunda olduğu, şahısta olaya bağlı sakatlık oranının %24 (yirmidört) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
Sağlık Kurulu Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 30/07/2019 tarihli raporda özetle ; 01.07.1923 doğumlu …’de 06.10.2015 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan sakatlık oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; şahısta olaya bağlı sakatlık oranının %38 (otuzsekiz) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı, yaralanma sonrası kişinin günlük öz bakım ihtiyaçlarını gideremediği veya gidermekte zorlandığı durumlarda, tam zamanlı veya günlük belli bir saat profesyonel bakım desteği ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresinin belirlenmesine dair kapsamlı bir mevzuat bulunmadığı, ayrıca, bireysel farklılıklar, aile desteği, yaralanmanın özelliği gibi birçok farklı etkenin değişkenlik göstermesi nedeniyle standart bir süre verilmesinin mümkün olmadığını, konuyla ilgili mevzuatta “Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olma halleri” belirtilmiş olup …’de trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma sürekli bakıma muhtaç olma hallerinden birini karşılamadığı, şahsın yaralanma nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
Sağlık Kurulu Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 29/11/2019 tarihli raporda özetle ; 01.07.1948 doğumlu …’de 06.10.2015 tarihli trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen yaralanması, “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; hasta tek baston veya tek koltuk değneğini sürekli kullanmak zorunda olduğu, şahsın 06.10.2015 tarihli trafik kazasına bağlı gelişen sürekli sakatlık oranının %24 (yüzde yirmi dört) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı, şahıs Anabilim Dalımızda 14.10.2019 tarihinde alınan anamnezinde, mevcut kazaya bağlı ruhsal şikayetleri de olduğunu belirtmiş olup psikiyatrik takip ve tedavi gördüğünü beyan etmesi nedeniyle şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde 6 (altı) ay boyunca en az aylık kontrollerle düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 Psikiyatri Uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını (tedavi ile işlevselliği tam düzelen, kısşmen düzelen düzelmeyen şeklinde) belirtir bir rapor” aldırılarak raporun Anabilim Dalına gönderilmesi sonrasında varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası da dikkate alınarak tekrar değerlendirme yapılabileceği görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
Sağlık Kurulu Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 29/11/2019 tarihli raporda özetle ; 01.07.1923 doğumlu …’de 06.10.2015 tarihli trafik kazasına bağlı olarak meydana gelen yaralanması, “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; şahsın 06.10.2015 tarihli trafik kazasına bağlı gelişen sürekli sakatlık oranının %38 (yüzde otuz sekiz) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı, yaralanma sonrası kişinin günlük öz bakım ihtiyaçlarını gideremediği veya gidermekte zorlandığı durumlarda, tam zamanlı veya günlük belli bir saat profesyonel bakım desteği ihtiyacı olup olmadığı ve varsa süresinin belirlenmesine dair kapsamlı bir mevzuat bulunmadığı, ayrıca, bireysel farklılıklar, aile desteği, yaralanmanın özelliği gibi birçok farklı etkenin değişkenlik göstermesi nedeniyle standart bir süre verilmesinin mümkün olmadığı, …’de trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma sürekli bakıma muhtaç olma hallerinden birini karşılamadığı, bu nedenle, şahsın yaralanma nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı, bakıcı gideri ihtiyacı süresinin ve bakım ihtiyacı oranının belirlenmesi ile ilgili olarak, sosyal haklar kapsamında engelli bireylerin bakıma muhtaçlığının tespiti ile ilgili olan “Bakıma Muhtaç Engellilerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” başlıklı Yönetmelikte bahsi geçen üyelerden oluşan bir Bakım Hizmetleri Değerlendirme Heyeti oluşturularak istenilen husustaki raporun bu özellikteki bir heyetten aldırılmasının daha uygun olacağı kanaatine varıldığı, şahsın ailesinden 14.10.2019 tarihinde alınan anamnezde, şahısta mevcut kazaya bağlı ruhsal şikayetler olduğu belirtilmiş olup psikiyatrik takip ve tedavi gördüğü beyan edildiği, istenmesi halinde şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde 6 (altı) ay boyunca en az aylık kontrollerle düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 Psikiyatri Uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını (tedavi ile işlevselliği tam düzelen, kısmen düzelen, düzelmeyen şeklinde) belirtir bir rapor” aldırılarak raporun Anabilim Dalına gönderilmesi sonrasında varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası da dikkate alınarak tekrar değerlendirme yapılabileceği görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, ile bakıcı ücretine ilişkin maddi tazminatların ZMMS sigortacıları, araç malikleri ve sürücülerinden, manevi zararların ise araç maliki ve sürücüsünden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 06.10.2015 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarının tespitini de kapsamına alan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 06.10.2015 günü saat 17:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı otobüs ile… istikametinden … istikametine seyri sırasında geldiği olay yeri avşakta seyrine göre sağındaki … takiben seyirle gelerek kavşağa giriş yapan sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile çarpışması ve bu çarpışmanın etkisiyle savrulan … plakalı otomobilin kaldırımda yürümekte olan yayalar … ve …’e çarpması neticesinde yayalar … ve …’ün yaralandığı dava konusu trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle Sürücü …’ın %75(yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu, Sürücü …’ın %25(yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, Davacı …’ ün bu yaralanma neticesinde, bağlı gelişen sürekli sakatlık oranının %24 (yüzde yirmi dört) olarak bulunduğu, …’de şahısta olaya bağlı sakatlık oranının %38 (otuzsekiz) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olacak şekilde yaralandıkları, davacılara SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin dava tarihinde sonra maddi tazminat davalarından feragat ettiği anlaşılmıştır.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır. Takdir edilecek manevi tazminat miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davacılar … ve …’ ün maluliyeti, diğer davacıların yaralanmaları ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalılar …’ın %75 , …’ın %25 oranında oranında tali kusurlu olması, davacıların sürekli malul kalacak, diğer davacıların maluliyeti oluşmayacak şekilde yaralanmaları, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacıların, yaralanması nedeniyle çektikleri elem ve ızdırap nazara alınmıştır,
Davalı sürücü … ve …’ın TBK’daki haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı malik …. Tic. Ltd.’ın KTK’nun 85. Vd maddeleri uyarınca uyarınca meydana gelen manevi zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, diğer araç maliki … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait … plaka sayılı aracın ise yenilenen yazılı kira sözleşmeleri ile davalı …’ ın kullanımında olduğu, kaza tarihinin kiralanma süresi içerisinde gerçekleştiği, uzun süreli araç kiralamada kiracının “işleten” olduğu, 2918 sayılı KTK’nın 3.maddesindeki tanıma göre davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ nin sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle bu davalının manevi zarardan sorumlu olmadığı kanaati ile, davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat davalarının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Davacıların manevi tazminat davalarının KISMEN KABULÜNE
A- Davacı … için takdir edilen 20.000,00 TL manevi tazminatın,
– 15.000,00-TL sinin davalı …’dan kaza tarihi 06.10.2015 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
-5.000,00TL ‘ sinin davalı … ve …. Tic. Ltd. Şti.’den kaza tarihi 06.10.2015 ‘ den itibaren işleyecek asal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline,
B- Davacı … için takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın,
– 11.250,00-TL sinin davalı …’dan kaza tarihi 06.10.2015 ‘den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
-3.750,00TL ‘ sinin davalı … ve …. Tic. Ltd. Şti.’den kaza tarihi 06.10.2015 ‘ den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline,
Fazlaya ilişkin talebin Reddine
C-Davalı … San. Ve Tic.Ltd Şti yönünden manevi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.390,85‬-TL harçtan peşin alınan 204,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.185,92-TL harcın 1.639,44-TL sinin davalı …’dan, 546,48-TL sinin davalı … ve … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Davacı …’ ün reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalılar …, … Anonim Şirketi, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yararına takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı …’ ün reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalılar …, … Anonim Şirketi, … Türk Sigorta Şirketi, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yararına takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6- Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı … yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı …, davalı … ve davalı … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
7- Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı … yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalı …, davalı … ve davalı …. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … Tur. Org. Araç Kir. Taş. Tic. Ltd. Şti. yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
12-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
13-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … Tic. Ltd. Şti. yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
14-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … San. Ve Tic. Ltd Şti. yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
15-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … San. Ve Tic. Ltd Şti. yararına takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine,
16-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 793,26-TL davetiye ve posta gideri, 314,50-TL ATK fatura ücreti, 1.640,00-TL sağlık kurulu rapor ücreti, 100,00-TL tanıklık ücreti olmak üzere 2.847,76‬-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.661,19-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 35,90-TL başvurma harcı, 204,93-TL peşin alınan harç olmak üzere toplam 1.902,02‬-TL’nin 1.426,52-TL sinin davalı …’dan tahsiline, 475,5‬0-TL sinin davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
17-Davalı …San. Ve Tic. Ltd Şti.’nin yaptığı 193,50-TL davetiye ve posta giderinin davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine,
18-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır