Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/780 E. 2022/168 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/780
KARAR NO : 2022/168

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalı arasında 08/12/2015 tarihli …. ihale kayıt numaralı elektrik enerjisi mal alımına ait sözleşmenin imzalandığını, sözleşmenin konusunun 5.1 maddesinde “idarenin ihtiyacı olan ve aşağıda miktarı belirtilen ve teknik özelliklerin teknik şartnamede düzenlenen elektrik enerjisi alımı, ihale dökümanı ile bu sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde yüklenici tarafından temini ve idareye teslimi işidir.” şeklinde tanımlandığını, teslim süresinin 10.3.1 maddesi ile 01/01/2016 – 31/12/2016 tarihleri arası olarak belirlendiğini, sözleşme ve eki şartnameye göre davalının elektrik enerjisi temin edilerek abonelik sayısının 515 olduğunu, bu aboneliklerin dağıtım sistemine bağlantı durumlarının farklılık gösterdiğini, sözleşmenin 5.1.1.1 maddesinde 3 farklı birim fiyatın bulunduğunu, bunların EPDK tarafından belirlenen fiyatlar olduğunu, davalının da sözleşme kapsamında elektrik enerjisi satın aldığı aboneliklerinden bir kısmına uygulanan kilowat saati 0,221191 TL olan birim fiyatın EPDK’nın 5999-3 sayılı kurul kararı ile ilga edildiğini, bu nedenle ilgili aboneliklerin tüketim bedelleri için yine sözleşmede yer alan ve kilovat saati 0,239798 TL olarak belirlenen birim fiyat üzerinden ödeme yapması gereken davalının mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı hareket ederek söz konusu birim fiyat üzerinden ödeme yapmadığını, birim fiyatı 0,221191 TL kabul ederek ödeme yapmaya devam ettiğini, davalının eksik yaptığı ödemelerin ihtirazi kayıtla tahsil edildiğini, müvekkilinin bu eksik ödemeler nedeni ile alacaklı olduğunu; davalının açıklanan eksik ödemelerin yanı sıra sözleşme uyarınca 0,239798 TL birim fiyata tabi bir başka aboneliğinin iki adet faturasının bedellerini de eksik ödediğini, müvekkilinin davalı idareden bu sebeple de alacaklı olduğunu, davalının mevzuat değişikliği nedeni ile bağlantı durumu değişen aboneliklere ait tüketim bedellerini eksik ödediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin imza tarihinde EPDK tarafından 01/01/2013 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 28/12/2012 tarihinde yayımlanan Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Perakende Satış Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasların yürürlükte olduğunu, işe başlanmadan 1 gün önce bu düzenlemenin yürürlükten kaldırıldığını ve yine EPDK tarafından 31/12/2015 tarihinde yayımlanan Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Perakende Satış Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasların yürürlüğe girdiğini, bu mevzuatın 21.maddesinde “Dağıtım sistemi kullanıcılarına uygulanan dağıtım bedeli, güç bedeli, güç aşım bedeli ve reaktif enerji bedeli gibi bedeller ile kesme, bağlama bedeli kullanıcıların tedarikçilerine fatura edilir. Tedarikçiler kullanıcı adına dağıtım şirketi tarafnıdan kendilerine fatura edilen bedelleri ilgili kullanıcıya yansıtır.” düzenlemesinin bulunduğunu, sözleşmenin 7.2.1 maddesinde de bu düzenlemeye paralel olarak yürürlükteki mevzuatlara göre faturalara eklenen tüm bedellerin sözleşme bedeline dahil olduğunun kararlaştırıldığını, somut olayda davalının toplam 515 aboneliği için elektrik enerjisi satın almak üzere ihaleye çıktığını, ihale için hazırladığı serbest piyasadan elektrik enerjisi alımı teknik şartnamesi ekindeki listede isteklilerin tekliflerine esas olacak aboneliklerin listesine yer verdiğini, bu listeye bakıldığında davalının 4 numaralı bağlantı ticarethane, 4 numaralı bağlantı sanayi ve 2 numaralı bağlantı sanayi şeklinde 3 farklı abone grubuna elektrik temini için ihaleye çıktığının görüldüğünü, bu nedenle müvekkilinin anılan abone grupları için ayrı ayrı birim fiyat teklifi sunduğunu, sözleşmenin 5.1.1.1 maddesindeki tabloya göre 4 nolu bağlantı ticarethane için birim fiyatın 0,290430 kilowat saat 2 numaralı bağlantı sanayi için birim fiyatın 0,221191 kilowat saat, 4 numaralı bağlantı sanayi için birim fiyatın 0,239798 kilovat saat olduğunu, yasal düzenleme nedeni ile bağlantı durumları değişen davalı aboneliklerin … numaralı abonelikler olduğunu; …….. numaralı abonelikler için müvekkili tarafından kesilen tüm faturaların davalı tarafından kabul edildiğini ancak bedellerinin eksik ödendiğini; ………… numaralı abonelik için kesilen Ocak 2016 dönemine ait ………… sayılı faturanın kabul edildiğini fakat eksik ödendiğini, söz konusu abonelik için kesilen diğer faturaların davalı idarenin fatura iadeleri v e yapılan yazışmalar sonucunda müvekkili tarafından ihtirazi kayıt ile sözleşmedeki 2 numaralı bağlantı sanayi grubu birim fiyatı esas alınarak yeniden düzenlendiğini ve davalı idarece bu faturalar üzerinden ödeme yapıldığını, müvekkilinin davalıdan 24797852 sayılı abonelik için 53.011,14 TL, ……..sayılı abonelik için 53.976,01 TL, 24735483 sayılı abonelik için 82.088,30 TL, 24730898 sayılı abonelik için 1.007.106,38 TL, 24740898 sayılı abonelik için 325.209,73 TL olmak üzere toplam 1.521.391,56 TL alacağının bulunduğunu, müvekkilinin ayrıca davalı idarenin 24725483 sayılı aboneliğinin Ocak 2016 ve Şubat 2016 dönemleri faturalarını eksik ödemesi nedeni ile davalıdan toplam 43.577,51 TL alacağının bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ………… numaralı abonelikler için düzenlenen fatura bedellerinin eksik ödenen kısımları için şimdilik 7.000,00 TL ve 24725483 numaralı abonelik için düzenlenen fatura bedellerinin eksik ödenen kısımları için şimdilik 3.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL’nin her bir fatura bakımından ayrı ayrı temerrüt (eksik ödeme) tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın haksız olduğunu, taraflar arasında 08/12/2015 tarihinde sözleşme imzalandığını, elektrik enerji alımı işinin 4734 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak ihale edildiğini, ….Dağıtım A.Ş tarafından EPDK’nın 5999-3 sayılı kurul kararı ile onaylanan ve 31/12/2015 tarihli 29579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20.maddesinde yapılan düzenleme ile 2 ve 3 numaralı bağlantı gruplarının kaldırılması nedeniyle “2 numaralı bağlantı grubuna göre işlem gören tüketim tesislerinin 01/01/2016 tarihinden itibaren ihale kapsamında 4 numaralı sanayi aboneliklerine verilen teklif fiyatının uygulanacağı” hususunun idareye bildirildiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin 4735 sayılı kanunun 15.maddesine, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7.2.1 maddesine, idari şartnamenin 25.1 ve 25.2 maddesine ayrıca sözleşmenin 14.maddesi ile teknik şartnamenin 5.3 maddesine uygun olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; taraflar arasında düzenlenen elektrik enerjisi alım sözleşmesine dayalı alacak davasıdır.
Yapılan ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın; “imzalanan 08/12/2015 tarihli elektrik enerjisi mal alımına ait sözleşme nedeniyle davacının hakettiği tüketim bedeline ilişkin iş bedelinin eksik olup olmadığı, davacının dava dilekçesinde bahsi geçen toplam 6 adet abonelik için alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarının ne olduğu, davacının hangi tarihten itibaren hangi tür faiz isteğinde bulunabileceği” konularında olduğu belirlenmiştir.
Taraflar arasında 08/12/2015 tarihli ve 2015/119897 ihale kayıt numaralı elektrik enerjisi mal alımına ait sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı, “davalı idarenin ihtiyacı olan ve sözleşmede miktarı belirtilen, teknik şartnamede ise teknik özellikleri belirtilen elektrik enerjisini, ihale dökümanı ile sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde temin ederek davalı idareye teslim etmeyi” yüklenmiştir. Teslim süresi sözleşmenin 10.3.1 maddesinde “01/01/2016 ila 31/12/2016 tarihleri arası” olarak belirlenmiştir. Sözleşme ve eki şartnameye göre davalının elektrik enerjisi temin edeceği abonelik sayısı “515” olarak kararlaştırılmıştır.
Mahkememizce dava konusu işe ilişkin ihale dosya örneği, harcama talimatları, icmal tabloları ve taraflara ait ticari defter ve dayağı belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Elektrik mühendisi ………… ile mali müşavir …………’tan oluşan bilirkişi heyeti 28/08/2019 tarihli raporlarında özetle; İzsu Genel Müdürlüğüne elektrik enerjisi tedarik etmeyi taahhüt eden davacı ………. Enerji Toptan Satış A.Ş.’nin, söz konusu aboneliklere enerjiyi ulaştırırken önce TEİAŞ’a ait iletim sistemini kullanmakta, daha sonra (2 nolu bağlantı grubundaki dava konusu abonelikler hariç diğer tüm abonelikler için) …….Dağıtım A.Ş.’nin dağıtım sistemini kullanmakta olduğunu, bu nedenle davacı tarafından davalı idareden tahsil edilen fatura tutarından; iletim sistemi kullanım bedeli ve dağıtım sistemi kullanım bedeli, kayıp–kaçak bedeli ve sayaç okuma bedelinin….. Dağıtım A.Ş.’ye, TRT payının TRT Genel Müdürlüğüne, Enerji Fonu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına, belediye tüketim vergisinin ise ilgili belediyesine yatırıldığını, 5999-3 sayılı EPDK kararı ile Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 2006 yılından itibaren yaklaşık 10 yıldır uygulanmakta olan tarife yapısının değiştirildiğini, 2006 yılı Eylül ayı ile 2015 yılı Aralık ayı arasında yayımlanan ulusal tarifelerde aktif enerji bedeli dışındaki; dağıtım sistemi kullanım bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, kayıp-kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ayrı bir bileşen olarak gösterilmiş iken, dağıtım sistemi kullanım bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, kayıp-kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedelinin tümünün dağıtım bedeli içine dahil edildiğini, dolayısıyla; 2016 yılı başından itibaren yayımlanan tarifelerde aktif enerji bedeli dışındaki diğer tüm fatura bileşenleri dağıtım bedeli içerisinde yer aldığını; 5999-3 sayılı EPDK kararı ile getirilen bir başka değişikliğin ise; önceki kurul kararının geçerli olduğu dönemde abonelerin ulusal elektrik sistemine bağlantı durumuna göre 4 farklı bağlantı şekli mevcut iken, 2 numaralı (dağıtım şirketinin kullanımındaki OG baralarına özel hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılar grubu) ve 3 numaralı (dağıtım şirketinin kullanımındaki OG baralarına dağıtım şirketi hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılar) bağlantı gruplarının kaldırılması olduğunu, yani, 5999-3 sayılı EPDK kararından sonra abonelerin; iletim sistemi kullanıcıları ve dağıtım sistemi kullanıcıları olmak üzere sadece 2 gruba ayrıldıklarını, 5999-3 sayılı EPDK kararı ile yapılan bu değişikliklerin davacı tarafın bu kurul kararı yürürlüğe girmeden önce vermiş olduğu teklife göre önemli değişikliklere sebep olduğunu, örnek verilecek olunursa; davacının teklifi; ‘2 numaralı bağlantı grubuna dahil-sanayi aboneleri’ için 0,221191 TL/kWh olup, davacının bu tutardan 2015 yılı Ekim-Aralık Ayı EPDK tarifelerinde belirtilen; 0,025526 TL/kWh kayıp-kaçak bedeli, 0,009501 TL/kWh iletim bedeli olmak üzere (vergi ve fonlar hariç) toplam 0,035027 TL/kWh’ı GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye yatırmakta ve davacı şirkete 1 kWh elektrik enerjisi için 0,221191 – 0,035027 = 0,186164 TL/kWh kalmakta iken, 5999-3 sayılı EPDK kurul kararı ile 2 ve 3 numaralı bağlantı grubunun kaldırılması ve dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH bedeli ve sayaç okuma bedelinin tümünün dağıtım bedeli içine atılması sebebiyle davacının ‘2 numaralı bağlantı grubu-sanayi’ için teklif ettiği bedelden 2016 yılı dağıtım bedeli düşülecek olursa davacıya kalacak bedelin; 0,221191 – 0,54955 = 0,166236 TL/kWh olduğunu, dolayısıyla EPDK tarafından fiilen kaldırılmış olan ‘2 numaralı bağlantı grubu – sanayi’ abone grubu için davacıya EPDK’nın 5999-3 sayılı kararından önce verilen teklifteki bu gruba ait birim fiyatın uygulanmaya devam edilmesi halinde 1 kWh elektrik enerjisi için (vergi ve fonlar hariç) ; 0,186164 – 0,166236 = 0,01993 TL/kWh eksik bedel ödenmiş olduğunu, (TRT Payı, Enerji Fonu, Belediye Tüketim vergisi ve KDV eklendiğinde yukarıda hesaplanan eksik ödemenin daha da arttığını); taraflar arasında düzenlenen sözleşme eki İdari Şartnamenin 25.2 maddesinde; ‘Teklif fiyata ya da benzeri yeni gider kalemlerinin oluşması hallerinde teklif edilen fiyatın bu tür artış ya da farkları kapsayacak payı içerdiğinin kabul edileceği, yüklenicinin bu artış ve farkları ileri sürerek her hangi bir hak talebinde bulunamayacağı’ hususunun belirtildiğini ancak bu maddenin; davacının teklif ettiği birim fiyatlara dahil olan gider kalemlerinde piyasa koşulları sebebiyle 2016 yılı içerisinde artış olması halinde geçerli olacağını, yani davacı şirketin 2016 yılında serbest piyasadan temin ederek davalı idareye sattığı elektrik enerjisi birim fiyatlarında çeşitli sebeplerle oluşabilecek (yağışların az olması yüzünden hidro elektrik santrallerdeki enerji üretiminin azalması, döviz kurlarındaki artışlar yüzünden doğalgaz ve ithal kömürden üretim yapan santrallerden üretilen enerji bedelinin yükselmesi, elektrik enerjisi talebinde olağan dışı bir yükselme gerçekleşmesi ve benzeri sebeplerle) fiyat artışları için sözleşme eki İdari Şartnamenin bu maddesine göre herhangi bir artış isteyemeyeceğini; davacının isteğine konu artışın ise; piyasa koşulları sebebiyle oluşmuş bir artış niteliğinde olmayıp, yaklaşık 10 yıldır uygulanmakta olan tarife yapısının ve bağlantı gruplarının idari bir kararla tamamen değiştirilmesinden kaynaklandığını, bu nedenle sözleşme eki İdari Şartnamenin 25.2 maddesindeki hükmün, dava konu olaya uygulanmasının uygun olmadığını; kaldı ki 5999-3 sayılı EPDK kararı ile davacının teklifte bulunduğu ‘2 numaralı bağlantı-sanayi’ abone grubunun ortadan kalktığını, önceki uygulama döneminde; 2 numaralı bağlantı grubunda yer alan; dağıtım şirketinin kullanımındaki OG baralarına özel hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılardan, dağıtım sistemi kullanım bedeli alınmamakta olduğunu, 5999-3 sayılı EPDK kararı ile iletim sistemi kullanıcıları dışında kalan tüm abonelerden dağıtım sistemi kullanım bedeli alınmaya başlandığını; bu durumda İzsu’ya ait tüm aboneliklerin 5999-3 sayılı EPDK kararı ile ‘dağıtım sistemi kullanıcısı’ abone olarak sınıflandırıldığını, bunun karşılığının da önceki EPDK kararı dönemindeki ‘4 numaralı bağlantı’ ya da ‘diğer tüm dağıtım sistemi kullanıcıları’ abone grubu olduğunu, bu nedenle; davacıya ilgili EPDK kararı sonrası ‘2 numaralı bağlantı – sanayi’ abone grubu birim fiyatları yerine ‘4 numaralı bağlantı – sanayi’ abone grubu birim fiyatlarının uygulanması gerektiğini; dava konusu edilen ve ‘2 numaralı bağlantı-sanayi’ abone grubunda görülen Çiğli Atıksu Pompa İstasyonu (Tesisat no:24740898), Bayraklı Piyale Atıksu Pompa İstasyonu (Tesisat no:24735483), Gümrük – Hilal Atıksu Pompa İstasyonu (Tesisat no: 24797852), Gümrük – Bahribaba Atıksu Pompa İstasyonu (Tesisat no: 24799992) ve Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi (Tesisat no: 24730898) için 2016 yılında davalı İzsu Genel Müdürlüğü tarafından eksik ödenen elektrik enerjisi bedelinin yani bu 5 adet abonelikteki davacı şirket alacağının KDV dahil 1.503.449,80 TL olarak hesaplandığını; Teknik Şartname eki abonelik listesinde Bayraklı – Bornova Atıksu Pompa İstasyonuna ait … numaralı aboneliğin ‘4 numaralı bağlantı-ticarethane’ abonesi olarak görüldüğünü, bu nedenle söz konusu abonelik için faturaların davacının teklifindeki 0,290430 TL/kWh birim fiyat üzerinden düzenlenmesi gerektiğini, davacı tarafça bu şekilde düzenlenen faturaların 2016 yılı Ocak ve Şubat aylarında davalı İzsu tarafından ‘4 numaralı bağlantı- sanayi’ abone grubuna ait teklif fiyatı olan 0,239798 TL/kWh üzerinden ödendiğini, bu abonelik için takip eden aylarda ödemelerin ‘4 numaralı bağlantı-ticarethane’ abone grubu üzerinden gerçekleştirildiğini, …..tesisat numaralı elektrik aboneliği için 2016 Ocak – Şubat aylarında eksik ödenen tutarın 43.577,51 TL olarak hesaplandığını; davacı şirketin dava konusu eksik ödemeler için, her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren avans faiz istediğini, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 29/01/2015 tarihli, ……. Esas ve ….. Karar sayılı kararında; ‘Haksız ödeme halinde, borçludan faiz talep edilebilmesi için borçlunun bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için bir süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunmadan faiz işlemez. O halde somut olayda, ‘davalı taraf için keşide olunan bir ihtarname bulunup bulunmadığı araştırılıp, davalı tarafın temerrüdü yoksa dava tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde faize hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir’ dendiğini, bu nedenle davacı alacağı için ancak dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini, bu nedenle işlemiş faiz hesabı yapmadıklarını bildirmişlerdir.
Aynı bilirkişiler itirazlar üzerine hazırladıkları 22/02/2021 tarihli ek raporlarında özetle; her ne kadar kök raporda davacı şirket tarafından ihtar çekilmediği belirtilmiş ise de; dosya kapsamı tekrar incelendiğinde; davacı şirket tarafından davalı İZSU Genel Müdürlüğüne Ankara …. Noterliği’nden gönderilen 14/05/2018 tarihli ve …..yevmiye numaralı ihtarname ile eksik ödenen bedelin 1 hafta içerisinde ödenmesinin istendiğinin görüldüğünü ancak ihtarnamenin davalı idareye tebliğ tarihinin belli olmadığını, bu nedenle temerrüt tarihi net olarak belirlenemediğinden dava tarihine (04/07/2018) kadar işlemiş faiz hesaplaması yapılamadığını, ihtarnamenin tebliğ tarihinin bildirilmesi halinde işlemiş faiz hesaplamasının yapılabileceğini; taraflar arasındaki sözleşmenin ‘Ödeme Yeri ve Şartları’ başlıklı 12. maddesinde; ‘İdare, muayene ve kabul komisyonunca kabul raporu düzenlenmesinden itibaren yüklenicinin yazılı talebi üzerine en geç 10 gün içinde Yükleniciye veya vekiline ödemeyi yapacaktır’ hükmü bulunmasına karşılık, eksik ödeme halinde ne tür işlem uygulanacağı ya da eksik ödeme durumunda faiz işletilip işletilmeyeceğine dair bir düzenlemenin bulunmadığını, ayrıca, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği ile ilgili değerlendirme hukuki nitelikte olduğundan bu konuda takdirin mahkemeye ait olduğunu; davalı idare vekilinin itirazları incelendiğinde kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik oluşmadığını bildirmişlerdir.
Davacı vekili 29/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; alacak miktarını 10.000,00 TL’den 1.547.027,31 TL’ye çıkarttıklarını belirterek, bu miktarın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah harcını yatırmıştır.
Dava değerinin ıslah ile birlikte 500.000,00 TL nin üzerine çıkması sebebi ile 6545 sayılı kanunun 45.maddesi gereğince davaya 03/11/2021 tarihli ara kararı ile birlikte heyetçe bakılmasına karar verilmiştir.
Davacı şirket, davalı idareye Ankara …. Noterliği’nden gönderdiği 14/05/2018 tarihli, …. yevmiye numaralı ihtarname ile; toplam 1.521.391,56 TL’nin tebliğden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini, aksi halde yasal hakların kullanılacağını bildirmiştir. İhtarnamenin 17/05/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı vekili 22/06/2021 tarihli duruşmada; faiz başlangıcının TTK’nın 1530. maddesine göre faturaalrın ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanmasını istediklerini belirtmiştir.
Aldırılan kök ve ek rapor somut olaya uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Sunulan ve toplanan deliller, benimsenen kök ve ek rapor ile tüm dosya içeriğine göre; davacı ile davalı arasında 08/12/2015 tarihinde elektrik enerjisi mal alımına ait sözleşmenin imzalandığı, bu sözleşme ile davacının 01/01/2016 ila 31/12/2016 tarihleri arası için davalının ihtiyacını duyduğu sözleşmede miktarı ve teknik şartnamede teknik özellikleri belirlenen elektirk enerjisini temin ederek teslim etme işini yüklendiği, davalının elektrik enerjisi temin edilerek abonelik sayısının 515 olduğu, sözleşmenin 5.1.1.1 maddesinde 3 farklı birim fiyatın belirlendiği, bu fiyatların EPDK tarafından belirlenen fiyatlar olduğu, kilowat saati 0,221191 TL olan birim fiyatın EPDK’nın 5999-3 sayılı kurul kararı ile ilga edildiği, 5999-3 sayılı bu karar ile Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 2006 yılından itibaren yaklaşık 10 yıldır uygulanmakta olan tarife yapısının değiştirildiği, 2006 yılı Eylül ayı ile 2015 yılı Aralık ayı arasında yayımlanan ulusal tarifelerde aktif enerji bedeli dışındaki dağıtım sistemi kullanım bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, kayıp-kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ayrı bir bileşen olarak gösteriliyor idiyken; bu bedellerin tümünün dağıtım bedelinin içine dahil edildiği; ayrıca öncesinde abonelerin ulusal elektrik sistemine bağlantı durumuna göre 4 farklı bağlantı şekli var iken, 5999-3 sayılı EPDK kararı ile 2 numaralı (dağıtım şirketinin kullanımındaki OG baralarına özel hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılar grubu) ve 3 numaralı (dağıtım şirketinin kullanımındaki OG baralarına dağıtım şirketi hattı ile bağlı tek bir tüzel kişi durumundaki kullanıcılar) bağlantı gruplarının kaldırıldığı, böylece 2 grup aboneliğe dönüşüldüğü, bunların da; “iletim sistemi kullanıcıları ve dağıtım sistemi kullanıcıları” olduğu, davacının teklifte bulunduğu ‘2 numaralı bağlantı-sanayi’ abone grubunun 5999-3 sayılı EPDK kararı ile ortadan kalktığı, İdari Şartnamenin 25.2 maddesi ile; ‘Teklif fiyata ya da benzeri yeni gider kalemlerinin oluşması hallerinde teklif edilen fiyatın bu tür artış ya da farkları kapsayacak payı içerdiğinin kabul edileceği, yüklenicinin bu artış ve farkları ileri sürerek her hangi bir hak talebinde bulunamayacağı’ konusunda taraflar anlaşmaya varmış iseler de; bu maddenin davacının teklif ettiği birim fiyatlara dahil olan gider kalemlerinde piyasa koşulları sebebiyle artış olması durumunda uygulanabileceği, olayda uygulanamayacağı, zira; davacının dava konusu yaptığı artışın piyasa koşulları sebebiyle oluşmayıp, 10 yıldır uygulanmakta olan tarife yapısının ve bağlantı gruplarının idari bir kararla değiştirilmesinden kaynaklandığı, 5999-3 sayılı EPDK kararı ile iletim sistemi kullanıcıları dışında kalan tüm abonelerden dağıtım sistemi kullanım bedelinin alınmaya başlandığı; böylece davalıya ait tüm aboneliklerin 5999-3 sayılı EPDK kararı ile ‘dağıtım sistemi kullanıcısı abone’ olarak sınıflandırıldığı, bunun karşılığının önceki EPDK kararı dönemindeki ‘4 numaralı bağlantı’ ya da ‘diğer tüm dağıtım sistemi kullanıcıları’ abone grubu olduğu, bu nedenle de davacıya 5999-3 sayılı EPDK kararı sonrasında ‘4 numaralı bağlantı- sanayi’ abone grubu birim fiyatlarının uygulanması gerektiği; dava konusu edilen ve ‘2 numaralı bağlantı-sanayi’ abone grubunda gözüken …Pompa İstasyonu, Bayraklı …..Pompa İstasyonu, Gümrük –…..Pompa İstasyonu, Gümrük – … Pompa İstasyonu ve …Arıtma Tesisi için yani toplam 5 abonelik için 2016 yılında davalı tarafından eksik ödenen elektrik enerjisi bedelinin KDV dahil toplam 1.503.449,80 TL olduğu; Bayraklı – Bornova Atıksu Pompa İstasyonuna ait aboneliğin de ‘4 numaralı bağlantı-ticarethane’ abonesi olarak gözüktüğü, bu nedenle söz konusu bu abonelik için faturaların davacının teklifindeki 0,290430 TL/kWh birim fiyat üzerinden düzenlenmesi gerekirken ve davacı tarafça da bu şekilde düzenlenmişken, 2016 yılı Ocak ve Şubat aylarında davalı tarafından ‘4 numaralı bağlantı- sanayi’ abone grubuna ait teklif fiyatı olan 0,239798 TL/kWh üzerinden ödeme yapıldığı, izleyen aylarda ödemelerin ‘4 numaralı bağlantı-ticarethane’ abone grubu üzerinden gerçekleştirildiği, bu abonelik için 2016 Ocak – Şubat aylarında eksik ödenen tutarın 43.577,51 TL olduğu, davacının gerek bu abonelik gerekse yukarıda belirtilen 5 abonelik için toplamda 1.547.027,31 TL alacağa hak kazandığı anlaşıldığından, haklı görülen davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşecektir. Davacı, davalıya Ankara … Noterliği’nden gönderdiği 14/05/2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname ile toplam 1.521.391,56 TL’nin tebliğden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini istemiş olduğundan ve ihtarname davalıya 17/05/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğundan, ihtarnamede belirtilen bu miktar yönünden davalının temerrütünün tebliğden itibaren 7 günün eklenmesiyle 25/07/2018 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiş ve toplam 1.547.027,31 TL tutarındaki davacı alacağının 1.521.391,56 TL’lik kısmına temerrüt tarihi olan 25/07/2018 tarihinden itibaren, kalan kısmına ise ıslah tarihi olan 28/06/2021 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmüştür.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
1.547.027,31 TL alacağın 1.521.391,56 TL’lik kısmına temerrüt tarihi olan 25/07/2018 tarihinden itibaren, kalan kısmına ise ıslah tarihi olan 28/06/2021 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken ‭105.677,44‬ TL nispi ilam harcından, peşin alınan 170,78 TL harcın ve 26.248,58 TL ıslah harcının düşülmesi ile kalan ‭79.258,08‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 35,90 TL başvurma harcı, 170,78 TL peşin harç ve 26.248,58 TL toplamı olan ‭26.455,26‬ TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 191,20 TL’si tebligat-posta gideri ve 3.200,00 TL’si bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 3.391,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 86.945,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi
. 25/02/2022

Başkan ….
¸E-imza
Üye ….
¸E-imza
Üye ….
¸E-imza
Katip ….
¸E-imza