Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/693 E. 2021/300 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/693
KARAR NO : 2021/300

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/03/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı tarafça müvekkili hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağının keşidecisi müvekkili olanz …bank … Şubesi’ne ait …numaralı çek olduğunu, çekin teminat çeki olduğuna ilişkin itirazları üzerine İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesi’nde görülen … Esas ve … Karar sayılı davanın reddedildiğini, bu çekin … Mahallesi’nde bulunan, tapuda … ada … parsel numaralı .., .., .., .., .., .., ve .. numaralı bağımsız bölümlerin satın alınması sürecinde teminat olarak verildiğini, müvekkilinin taşınmaz bedellerini ödemesi nedeniyle çeklerin bedelsiz kaldığını, davalının, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı … Esas sayılı davada tüm çeklerin söz konusu bu bağımsız bölümlerin satışına ilişkin olarak verildiğini ikrar ettiğini, ticari defterler ve banka kayıtları incelendiğinde müvekkilinin satıştan sonra düzenli ödemeler yaptığının belirleneceğini, müvekkilinin haklı olup olmadığı, yapılan ödemeler ile ne kadar borçlu kaldığı, borcunun dava konusu çek bedeli kadar olmadığı hususunun yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda belirleneceğini, bu nedenle davayı kısmi olarak açtıklarını belirterek, öncelikle takibin tedbiren durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip konusu edilen çek nedeniyle müvekkilinin davalıya 100.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, müvekkili yararına % 20’den az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili ile takipten sonra davacı şirkete kül halinde devredilen dava dışı … Nakliyat ve Tüketim Malları Tur. Gıda San. Tic. A.Ş. arasında 2013 yılında başlayan ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkilinin müteahhitlik ve taşınmaz satışı işi ile uğraştığını, müvekkilinin davacı şirketle birleşen ve aynı grup şirketi olan … Nakliyat ve Tüketim Malları Tur. Gıda San. Tic. A.Ş.’ye birden çok taşınmaz satışı yaptığını ve bu satışlara ilişkin faturalar kestiğini, müvekkilinin alacağına karşılık davacıdan çekler de aldığını, ancak davacının bir kısım ödemeleri yapmadığını, borçlarının arttığını, son olarak müvekkili tarafından İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi’nde bulunan, tapuda … ada … parsel numaralı .., .., .., .., .., .., ve .. numaralı bağımsız bölümlerin … Nakliyat ve Tüketim Malları Tur. Gıda San. Tic. A.Ş.’ye satışının ve devrinin yapıldığını, ancak taşınmazların satış bedelinin ödenmediğini, devir yapılmasına rağmen ödeme yapmayan ve ödeme güçlüğü çektiğini söyleyen davacı şirketin müvekkiline farklı ileri tarihli çekleri verdiğini, dava konusu çekin ve öncesinde verilen tüm çeklerin süregelen ticari ilişkiden kaynaklanan borç karşılığında verildiğini, teminat çeki olmadığını ve bu konuda davacı tarafça sunulmuş bir delil bulunmadığını, çekin kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içerdiğini, davacının müvekkili ile diğer firmaları da dolandırmak ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla her yolu denediğini belirterek, davacı tarafın tedbir isteğinin ve açılan davanın reddine, müvekkili yararına % 20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ;
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası, İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası, tapu kayıtları, resmi senetler, bilirkişi raporu.
GEREKÇE ;
Dava; bedelsizlik hukuki sebebine dayalı menfi tespit davasıdır.
Eldeki davanın dayanağı olan İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası incelendiğinde; davalı şirket tarafından davacı şirket hakkında 24/04/2017 tarihinde başlatılmış kambiyo takibi olduğu, takipte 1.225.000,00 TL’si asıl alacak olmak üzere faiz ve fer’ileriyle birlikte toplam 1.354.447,26 TL’nin tahsilinin istendiği, takibin dayanağının keşidecisi davacı şirket, lehtarı … Nakliyat ve Tüketim Malları Tur. Gıda San. Tic. A.Ş. olan ve bu şirket tarafından davalı şirkete ciro edilen, ibrazında karşılıksız çıkan ..bank … Şubesi’ne ait 14/04/2017 keşide tarihli, … numaralı, 1.225.000,00 TL bedelli çek olduğu, çekin ön ya da arka yüzünde teminat için olduğuna ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı görülmüştür.
İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında açılmış borca itiraz davası olduğu, davada davamızın da konusu olan çekin teminat çeki olduğunun ileri sürüldüğü, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “…çekin teminat karşılığında verildiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, çek metni üzerinde de böyle bir ibarenin bulunmadığı” gerekçesiyle faize ilişkin istek dışındaki istek yönünden davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Resmi senetler incelendiğinde; .., .., .., .., .., .., ve .. numaralı bağımsız bölümlerin tapudaki resmi satışlarının 11/11/2014 tarihinde gerçekleştirildiği, bu bağımsız bölümlerin … adına kayıtlı iken, …’a vekaleten … tarafından … Nakliyat ve Tüketim Malları Tur. Gıda San. Tic. A.Ş.’ye satışının yapıldığı, resmi senette satış bedelinin nakden ve tamamen alındığının yazılı olduğu görülmüştür.
İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacısının … Tur. Mek. İnş. Teks. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti., davalısının … İnş. Nak. Tur. Petrol Kim. Mad. ve Tic. Ltd Şti., … Nakliyat ve Tüketim Malları Tur. Gıda San. Tic. A.Ş. ve diğerleri olduğu, 03/05/2018 tarihinde açıldığı, tasarrufun iptali davası olduğu, mahkememizde ileri sürülen taşınmaz satışları ve karşılığında ödeme yapılmaması, çek verilmesi, bunların da ödenmemesi gibi iddialara dayanıldığı, davanın derdest olduğu görülmüştür.
Mahkememizde açılan bu davada davacı vekili tarafından İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında kambiyo takibine konu edilen 1.225.000,00 TL bedelli çekin teminat çeki olduğu ve ödeme nedeniyle bedelsiz kaldığı ileri sürülmüş ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 100.000,00 TL’lik kısmı yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istenmiş yani kısmi menfi tespit davası açılmış ise de; Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin örnek 13/12/2017 tarihli … Esas-… Karar sayılı; 06/06/2017 tarihli … Esas-… Karar sayılı; 03/04/2017 tarihli … Esas-.. Karar saylı kararlarında da belirtildiği şekilde menfi tespit davaları kısmi dava olarak açılamayacağından, HMK’nın 120. maddesi gereğince toplam bono değeri harcı tamamlaması için davacı vekiline kesin süre verilmiştir. Davacı vekili verilen kesin süre içerisinde harcı tamamlamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edilen …bank … Şubesi’ne ait, 14/04/2017 keşide tarihli, … numaralı, 1.225.000,00 TL bedelli çekin davacı tarafından davalıya taşınmaz satış bedelinin teminatı için verilen teminat çeki olup olmadığı, davacının bu çek nedeniyle davalıya borcunun bulunup bulunmadığı” konusundadır.
Davacı vekili; taraflar arasında taşınmaz satışı haricinde başka bir ticari ilişkinin olmadığını, taşınmaz bedelinin müvekkili tarafından davalıya ödendiğini, ödeme belgelerini dosyaya sunduklarını, davaya konu çekin bedelsiz kaldığını belirtmiştir.
Davalı vekili de; müvekkilinin müteahhitlik yaptığını, taraflar arasında 2014 yılından bu yana düzenli şekilde taşınmaz alım satımına ilişkin bir ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkili tarafından davacı tarafa taşınmaz satılmakta ve ödemelerinin davacı tarafça çekle yapılmakta olduğunu, davacının en son 2014 yılında kendisine satışı yapılan taşınmazların bedelini ödediğini, ancak 6 adet taşınmaz bedeli için verilen bu davanın konusu çek bedelinin müvekkiline ödenmediğini, bu çekin teminat çeki olmadığını, bu hususun İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında da belirlendiğini, kaldı ki davacı taraf İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dilekçelerinde “bu çekin banka kredilerinin teminatı olarak verildiğini” ileri sürmüşken eldeki bu davada “taşınmaz satışının teminatı olarak verildiğini” ileri sürdüğünü, taraflar arasında bu davanın konusu taşınmazların satışına ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmadığını belirtmiştir. Davacı vekili ise aynı duruşmada; bu ifadenin başka bir davanın dilekçesinden sehven kalmış bir ifade olduğunu belirtmiştir.
Davacı taraf İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyasında dava dilekçesi ile ise; davamızın konusu olan çekle ilgili olarak “banka tarafından dava dışı … şirketi tarafından kullanılan kredilere teminat olarak verilen bedelsiz bir çek takasa alınarak usulsüz şekilde takip başlatılmış” şeklinde ifadede bulunmuştur.
Tasarrufun iptali davasında davalı … Şti.’nin; “..davamızın konusu çekin, ödeme yapılmaması nedeniyle o davanın dava dilekçesinde belirttiği toplam 930.000,00 TL bedelli çeklerin geri iade edilmek suretiyle … şirketi tarafından verildiği, arada taşınmaz alım satımlarının olduğu..” şeklinde beyanlarının olduğu görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi 19/10/2020 tarihli raporunda özetle; tarafların defterlerinin yasal tasdiklerinin bulunduğunu, dava konusu 14/04/2017 keşide tarihli, … numaralı, 1.225.000,00 TL bedelli çekin … şirketi kayıtlarında kaydının bulunmadığını, 09/02/2015 tarihinde davacı … (…) Şti. tarafından düzenlenip davalıya verildiği anlaşılan 14/04/2017 ödeme tarihli 1.225.000,00 TL bedelli çekin davalı şirketin kayıtlarında bulunduğunu, ancak davalı şirketçe çekin tahsil edilmemesi nedeniyle (yapılması gereken) davacının hesabına borç kaydının bulunmadığını, davalı şirketin muhasebe kayıtlarında davalıdan 1.225.000,00 TL çek bedeli dışında 50.393,00 TL cari hesap alacağı olduğunu, daire satış bedellerinin tarafların muhasebe kayıtlarında farklı tutarlarda kaydedildiğini, bu bedeller arasındaki farkın (1.440.000,00 – 800.000,00 =) 640.000,00 TL olduğunu, davacının kayıtlarının davalının kayıtlarından daha noksan olduğunu, davacı … (…) tarafından bağımsız birimlerin bedelinin ödendiğine ilişkin bir açıklama ve ticari defter kaydı bulunmadığını, bağımsız birimlerin bedeline karşılık alınmış çeklerin 930.000,00 TL tutarının davalı … İnş. tarafından iade edilmiş olduğu ve bu iade çeklere karşılık davacı … (…) tarafından 1.225.000,00 TL bedelli çekin verildiği kanaatine vardığını, 1.225.000,00 TL çek bedelinin ödendiğine dair herhangi bir tespitlerinin bulunmadığını, teminat olarak verildiği yönünde de tarafların ticari defter kayıtlarında herhangi bir kayıt/belgenin görülmediğini, davacının bu bağımsız bölümler ve dava konusu çek nedeniyle davalıya 1.225.000,00 TL çek bedeli ve 50.393,00 TL cari hesap borcunun bulunduğunu bildirmiştir.
Gerek aldırılan bilirkişi raporunda, gerek tasarrufun iptali davasında ortaya konduğu şekilde; taraflar arasındaki alışveriş sadece davamızın konusu olan bağımsız bölüm satışlarından ibaret olmayıp, başkaca taşınmaz satışı da gerçekleştirilmiştir. Davacı vekili; “dava konusu çekin davalıdan satın alınan 6 adet bağımsız bölüm için verilmiş teminat çeki olduğunu, bedelinin ödendiğini” ileri sürmüştür. Davalı vekili de; “taraflar arasında genel olarak taşınmaz alım satım ilişkisinin olduğunu, davacının düzenlendiği tüm çeklerin bu ilişki kapsamında verildiğini, teminat çeki olmadığını” belirtmiştir. Davalı vekili İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında görülen tasarrufun iptali davasında o davanın dava dilekçesinde belirtilen 930.000,00 TL bedelli çekleri kastederek “bu çeklerin ödenmemesi nedeniyle geri iade edildiğini ve yerlerine davamızın konusu çekin verildiğini” bildirmiştir. Nitekim; davalı vekilinin bu beyanı 19/10/2020 tarihli bilirkişi raporundaki “bağımsız birimlerin bedeline karşılık alınmış çeklerin 930.000,00 TL tutarının davalı … İnş. tarafından iade edilmiş olduğu ve bu iade çeklere karşılık davacı … (…) tarafından 1.225.000,00 TL bedelli çekin verildiği” şeklindeki tespitle de doğrulanmıştır. Kambiyo senetlerinde soyutluk ilkesi söz konusudur. Dava konusu çekin teminat çeki olduğu konusunda taraflar arasında düzenlenmiş yazılı bir sözleşme olmadığı gibi çek üzerinde de teminat çeki olduğuna ilişkin bir ibarenin bulunmadığı belirlenmiştir. Kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren çek, bir ödeme aracı olduğundan teminat iddiasının yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. İspat yükü davacı tarafta olup, davacı vekili bu iddiayı yazılı ispat …. numaralı 1.225.000,00 TL bedelli çekin, … Mahallesinde bulunan tapuda … ada … parsel numaralı .., .., .., .., .., .., ve .. numaralı bağımsız bölümlerin satın alınması sürecinde davalıya teminat olarak verildiği iddiasıyla ilgili olarak yemin deliline dayanıp dayanmayacakları konusunda beyanda bulunmaları için 2 haftalık kesin süre verilerek sonuçları hatırlatılmış ancak davacı vekili kesin süre içerisinde mahkememize herhangi bir beyanda bulunmadığından yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı kabul edilmiştir. Tüm bu anlatılanlardan özet olarak; dava konusu çekin taraflar arasında gerçekleşen taşınmaz alım-satımları nedeniyle davacı tarafından davalıya verildiği, çekin teminat çeki olduğu hususunun davacı tarafça ispat edilemediği sonucuna varıldığından, haksız görülen davanın reddine, verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından, davalı vekilinin koşulları oluşmayan tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin tazminat isteğinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin olarak alınan 35,90 TL ve 20.884,04 TL harcın düşülmesi ile kalan ‭‭20.860,64‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Davalının yapmış olduğu tebligat ücreti olan 11,00 TL’lik yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 75.675,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/03/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza