Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1424 E. 2021/986 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1424
KARAR NO : 2021/986

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davacılardan …’nun maliki olduğu …’ nun ise sürücü olduğu … plaka sayılı araç ile Kemalpaşa İlçesinden Torbalı istikametine seyir halinde iken kaza mahallinde (Karabel mevkii) karşı yoldan Kemalpaşa istikametine gelen davalılardan …’un maliki diğer davalı … ‘nın sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın sürücüsünün alkollü oluşu , bölünmüş yolda aşırı hızı ve yine virajı alamayarak kendi yolundan çıkmak suretiyle müvekkillerinin karşı yoluna girerek müvekkilinin aracına çarptığını ve bu çarpmanın etkisiyle müvekkillerinin aracının dereye uçtuğunu, müvekkillerinin araçta bulunan çocuklarıyla birlikte yaralandığını aracın ise kullanılamayacak duruma geldiğini, olayla ilgili soruşturmanın Kemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyası ile devam ettiğini, bu kazada karşı tarafın % 100 kusurlu olduğunu, müvekkillerinin aracının kullanılamaz halde ve pert durumunda olduğunu, araçta meydana gelen hasarın ve zararın tespiti için Kemalpaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/42 D.İŞ. 2018-41 Karar nolu dosyası ile tespit yaptırıldığını, alınan bilirkişi raporunda araçta meydana gelen zararın hurda değeri düşüldüğünde maddi kaybın 10.034.00 TL olduğunun belirlendiğini, yine aracın yediemin deposuna çekilmesi nedeniyle 760,00-TL kurtarıcı ücreti ödendiğini, kaza anında dereye uçan ve pert haline gelen … plaka sayılı aracın içinde bulunan davacı …’nun hayat fonksiyonlarını ciddi şekilde etkileyecek tarzda omurga kırığı/boyun kırığı/kalça kırığı oluştuğu, davacının yaşamını tehlikeye soktuğunu davacının vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (l),orta (2-3), ağır(4-5-6)olarak sınıflandırdığında davacıda saptanan kırıkların müştereken hayat fonksiyonlarının Ağır(6) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin bu kaza sonrası 4-5 ay yatalak vaziyette hareket edemeden yatakta kaldığını, bu süre içerisinde çalışamadığını, gelir elde edemediğini, bundan sonra da hayat süresi boyunca da kendisinde meydana gelen iş göremezlik durumu ve oranına göre gelirinden mahrum kalacağını, müvekkillerinden …’nun kaza esnasında … plaka sayılı aracın şoförü olduğunu, kaza esnasında müvekkilinin kaburga kırıklarının oluştuğunu, bu nedenle 3-4 ay kırık tedavisi gördüğünü, hali hazırda kaburga kırıkları nedeni ile ağır demir işleri yapan müvekkilinin çalışma gücünde kayıp meydana geldiğini, ağır demir işlerinde çalışamadığını, kırıklar nedeni ile hafif işlerde çalışması nedeni ile iş gücü ve çalışma oranında kayıp meydana geldiğini, kaza esnasında araç içerisinde bulunan müvekkillerinin kızlarından 12 yaşında olan ve halen ilkokul 6. sınıfa devam eden …’da ise alt çene kırığı meydana geldiğini, davacının alt çenesinin tekrar yerine dikildiğini bu müddet içerisinde okuluna gidemediğini, bu müvekkilinin vücuttaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin AĞIR(4) derecede etkileyecek nitelikte olduğunu, müvekkillerinin kızları Sedanur’ da meydana gelen bu kırık nedeni ile spor yapan müvekkilinin spor yapmaktan mahrum kaldığını, ayrıca yemek yerken zorlandığını, sert olan yiyecekleri yiyemediğini, çenesinde ağrı meydana geldiğini, bu durumun küçüğün hayat standartlarını düşürdüğünü normal hayatına devam edebilmek için fazlaca efor sarf etmesi gerektiğini, ayrıca spor yapamayacak olması nedeni ile yine iş göremezlik durumu ve iş gücü kaybı meydana geldiğini, araç içerisinde bulunan müvekkillerinin diğer kızları …’da ise sol el baş parmağının kırıldığını, kırığın müvekkilinin hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif(l) derecede olduğunu, bir müddet okula gidemediğini, müvekkillerinin yaklaşık 6.000 TL yol ve diğer zorunlu giderler yapmak zorunda kaldıklarını, 10.034 TL araç hasar bedelinin güvence hesabı dışındaki davalılardan kaza tarihi olan 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak araç maliki “…’ya ödenmesine, kaza sırasında ve tedavi süresince yapılan zorunlu giderlerden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6.000 TL tazminatın güvence hesabı dışındaki davalılardan 01.05.2018 tarihinden itibaren, güvence hesabı için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, müvekkillerinden … için belirlenecek iş göremezlik durumuna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL, müvekkillerinden … için belirlenecek iş göremezlik durumuna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL, müvekkillerinden … için belirlenecek iş göremezlik durumuna göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın güvence hesabı dışındaki davalılardan 01.05,2018 tarihinden itibaren, güvence hesabı için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara ödenmesine, manevi tazminat taleplerinin kabulü ile … için 40.000 TL, … için 20.000 TL … için 25.000 TL, … için 10.000 TL manevi tazminatın güvence hesabı dışındaki diğer davalılardan kaza tarihi olan 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı Güvence Hesabı vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacılar tarafından işbu davadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılmadığından, bu şart yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ZMSS genel şartlarında belirtilen gerekli belgelerle müracaat şartı yerine getirilmediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden sorumlu tutulmamalarına karar verilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili kurumun zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve … plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacıların maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiğini, adli tıp kanunu’na göre, vücut fonksiyon kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli olan adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden ya da adli tıp bölümü bulunan bir üniversite hastanesinden alınacak raporla işgöremezlik oranının özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiği Yargıtay tarafından kabul edildiğinden, bu konudaki yargıtay kararına göre denetime elverişli ve doyurucu bir rapor temin etmek üzere dosyanın ilgili kuruma gönderilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının maddi zararının ancak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlara göre TRH 2010 tablosu baz alınarak ve 1.8 teknik faiz uygulanarak hesaplama yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, geçici iş göremezlik dönemi ve tedavi giderlerinin tazminat hesabına dahil edilmesi gerektiğini, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları’nın a.6.k maddesi gereğince geçici iş görmezlik ve tedavi giderleri taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının SGK’dan geçici iş görmezlik ödeneği alıp almadığının da tespitini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, 18 yaşından küçük çocuk için geçici işgöremezlik zararının doğmasının mümkün olmadığını, bu nedenle 18 yaşından küçük davacılar yönünden bu yöndeki talebin reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, davanın usul ve esasa ilişkin olarak sundukları gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP : Diğer davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar duruşmalara katılmadıkları gibi herhangi bir cevap da vermediklerinden HMK.nın 128.Maddesi uyarınca davayı inkar ettikleri kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Uzman Jandarma K.Başçavuşlar tarafından tutulan 01/05/2018 tarihli tutanakta, olayın; “01/05/2018 günü saat 17:30 sıralarında Kemalpaşa Torbalı 35-26 numaralı karayolunun 7.700 km sinde meydana gelen çift taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobili ile Torbalı istikametinden Kemalpaşa istikametine seyir halinde iken belirtilen mevkiye geldiği esnada sağa viraja hızlı girmesi ile, karşı yoldan Torbalı istikametine seyir eden … yönetimindeki … otomobile yoldan çıkarak ön kısmının çarpması ile kazanının meydana geldiği, kaza sonrası her iki aracın ön kısımlarında hasarların oluştuğu, meydana gelen bu kazada … plakalı otomobil sürücüsü …’nın 2918 sayılı K.T.K’da belirtilen asli kusurlardan madde (3) ikiden fazla şeritli taşıt yollarında karşı yönden gelen trafiği kullandığı şerit veya yol bölümüne girme ve diğer kusurlardan madde (92/1-b)’yi (araçların hızını, yükçe, teknik özelliklerini, görüş açısı, yol trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) ihlal ettiği, asli kusurlu olduğu … plakalı otomobil sürücüsü …’nun ise kusurlu olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.” şekilde özetlendiği görülmüştür.
Hasar Dosyası : Güvence Hesabının 13/02/2019 tarihli cevabi yazısı içeriğinden dava konusu kazaya ilişkin davacıların, kurumlarına herhangi bir başvurusu bulunmadığının bildirilmesi üzerine, davacılar vekiline davalı Güvence Hesabı’na 11.06.2019 tarihli duruşmada başvuru dava şartını yerine getirmesi için kesin süre verilmiş olup, kesin süre içerisinde başvuru şartının yerine getirildiği, davalı Güvence Hesabı tarafından açılan hasar dosyası üzerinden davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Trafik Tescil: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı … adına, … plakalı aracın kaza tarihinde davaıc … adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Tramer : Türkiye Sigorta Birliği’nin 21/01/2019 tarihli ve 20.08.2019 cevabi yazısı içeriğinden davacı …’ya ait … plakalı aracın herhangi bir kısmi hasar kaydına ve bu kayda bağlı düzenlenen poliçe kaydına rastlanmadığının, kazaya karışan … plaka sayılı aracın trafik poliçesi kaydına rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
SGK : SGK Kemalpaşa SGM nin 11.01.2019 tarihli yazısı içeriğinden ; davacılara 01/05/2018 tarihindeki geçirdiği trafik kazası ile ilgili herhangi bir gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Delil Tespiti Dosyası:Kemalpaşa SHM’nin 2018/42 D.İş Dosyasında aldırılan 31.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda, aracın tavanının, sol tarafının, ön kısmının, şasesinin ağır hasarlı olduğu, aracın onarımının ekonomik olmadığı hurdaya ayrılması gerektiği, aracın rayiç değerinin 10.750 TL olduğu, aracın hurda değerinin 1716 TL hesaplandığı, bu değer düşüldüğünde maddi kaybın 10.034,00 TL olduğu tespiti yapılmıştır.
Gelir Durumu : davacı …’nun kuaförde işçi olarak çalıştığı ve kazancının asgari ücret düzeyinde bulunduğu tespit edilmiştir.
Sosyal ve ekonomik durum araştırması: Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine ilişkin kolluk araştırma raporları dosya arasına alınmıştır.
Ceza Dosyası : Kemalpaşa C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında süpheli …’nın müştekiler …, …, … ve …’ya karşı Bilinçli Taksirle Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçundan cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlendiği, dosyanın Kemalpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esasına tevzi edildiği, davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Maluliyet Raporları:
Davacı … Hakkında:
1-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 05.03.2020 tarihli raporunda : “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” (Resmi Gazete, 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı) dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında; ilgili yönetmelikte karşılığı bulunan düzeyde kalıcı fonksiyon kaybının veya arızasının bulunmadığı, dolayısıyla ilgili yönetmeliğe göre kişinin engellilik oranının %0 (sıfır) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 45 (kırk beş) gün olarak kabulünün uygun olacağı mütalaa edilmiştir.
2-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 22/10/2021 tarihli raporunda : 01.05.2018 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan engellilik oranı olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” den (Resmi Gazete, Mart 2013, 28603 Sayı) faydalanılarak değerlendirildiğinde; ilgili yönetmelikte karşılığı bulunan düzeyde kalıcı fonksiyon kaybının veya arızasının bulunmadığı, dolayısıyla ilgili yönetmeliğe göre kişinin engellilik oranının %0 (sıfır) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 45 (kırk beş) gün olarak kabulünün uygun olacağı mütalaa edilmiştir.
… Hakkında:
1-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 05.03.2020 tarihli raporunda : “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” (Resmi Gazete, 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı) dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında; ilgili yönetmeliğe göre kişinin engellilik oranının %28,4 (sıfır) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaa edilmiştir.
2-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 30/04/2020 tarihli raporunda : … ‘nun, engellilik oranının %8 , sakatlık oranının %28,4 olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) ay olarak kabulünün uygun olacağı, şahsın mevcut kazaya bağlı ruhsal şikayetler tariflediği, hesaplanan sürekli engellilik oranının şahsın diğer arızaları göz önüne alınarak hesaplandığı, istenmesi halinde şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde 6 (altı) ay boyunca düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 Psikiyatri Uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını (tedavi ile işlevselliği tam düzelen, kısmen düzelen, düzelmeyen şeklinde) belirtir bir rapor” aldırılarak raporun Anabilim Dallarına gönderilmesi halinde varsa olaya bağlı psikiyatrik arızasının da dikkate alınarak tekrar hesaplama yapılabileceği mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili 22.06.2021 tarihli duruşmadaki yazılı ve imzalı beyanında, davacı …’nun psikyatrik takip ve tedavisinin yapılması isteklerinden ve psikiyatrik durumunun maluliyetinin belirlenmesinde dikkate alınması taleplerinden vazgeçtiklerini ifade ettiğinden, davacı …’nun trafik kazasına bağlı psikiyatrik bir hastalığının bulunup bulunmadığının tespiti ve sonucuna göre yeniden maluliyet raporu alınması yönündeki ara kararından dönülmüştür.
3-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 22/10/2021 tarihli raporunda : …’nun; Sonuç olarak; şahısta birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında; şahsın sürekli engellilik oranının %28,4 olarak bulunduğu, Tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) ay olarak kabulünün uygun olacağı, ancak varsa şahsın tedavisini yapan hekimler tarafından düzenlenmiş işgöremezlik raporlarının göz önünde bulundurulmasının daha uygun olacağı, Şahsın Anabilim Dallarında 28.02.2020 tarihinde yapılan muayenesinde kazaya bağlı ruhsal şikayetler tariflemiş olduğunu, hesaplanan sürekli engellilik oranının şahsın diğer arızaları göz önüne alınarak hesaplandığını, mahkeme dosyasına eklenmiş Ruh Sağlığı ve Hastalıkları heyet raporuna rastlanmadığını, istenmesi halinde şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde 6 (altı) ay boyunca düzenli psikiyatrik takip ve tedavi alması sonrasında 3 Psikiyatri Uzmanından oluşan bir heyet tarafından düzenlenecek “şahsın olaya bağlı psikiyatrik hastalığı olup olmadığını, varsa psikiyatrik hastalığın kalıcı olup olmadığını (tedavi ile işlevselliği tam düzelen, kısmen düzelen, düzelmeyen şeklinde) belirtir bir rapor” aldırılarak raporun Anabilim Dallarına gönderilmesi halinde varsa olaya bağlı psikiyatrik arızası da dikkate alınarak tekrar hesaplama yapılabileceği mütalaa edilmiştir.
Davacı … hakkında:
1-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 05.03.2020 tarihli raporunda : “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” (Resmi Gazete, 20.02.2019 tarihli 30692 sayılı) dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında; ilgili yönetmelikte karşılığı bulunan düzeyde kalıcı fonksiyon kaybının veya arızasının bulunmadığı, dolayısıyla ilgili yönetmeliğe göre kişinin engellilik oranının %0 (sıfır) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 2 ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaa edilmiştir.
2-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 02/07/2020 tarihli raporunda : …’da 01.05.2018 tarihli trafik kazasına bağlı olarak “Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik” dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında; |kalıcı fonksiyon kaybı meydana gelmediği, ilgili yönetmelikte belirtilen durumlardan herhangi birisini karşılamadığı saptandığından çocuğun özel gereksiniminin olmadığı, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) ay olarak kabulünün uygun olacağı, şahıs ve annesi tarafından 28.02.2020 tarihli Anabilim Dalında yapılan muayenede herhangi bir psikiyatrik şikayet tariflenmemiş olmakla birlikte, 18.06.2020 tarihli muayenede mevcut kazaya bağlı ruhsal şikayetlerin tariflendiğini, bu nedenle istenmesi halinde şahsın tam teşekküllü bir hastanenin Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları kliniğinde ya da uygun görülen bir başka hastanede 3 Çocuk Psikiyatrisi Uzmanından oluşan bir heyet tarafından “Çocuklar İçin özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik” (Resmi Gazete, Şubat 2019,30692 Sayı) dikkate alınarak varsa şahsın olaya bağlı psikiyatrik tanısı ile ilgili olarak düzenlenecek bir rapor aldırılması sonrasında tekrar değerlendirme yapılmasının uygun olduğu kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
3-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 22/10/2021 tarihli raporunda : …’nun ; 01.05.2018 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan engellilik oranı olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” den faydalanılarak değerlendirildiğinde; ilgili yönetmelikte karşılığı bulunan düzeyde kalıcı fonksiyon kaybının veya arızasının bulunmadığı, dolayısıyla ilgili yönetmeliğe göre kişinin engellilik oranının %0 (sıfır) olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 2 (iki) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaa edilmiştir.
Psikiyatrik Değerlendirme: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Adli Kurulu’nun 21/06/2021 tarihli raporunda; Davacı …’nun yapılan psikiyatrik muayene, alınan anamnez, yapılan psikometrik testler, incelenen evrakı sonucunda; şu an için DSM 5 tanı kriterlerini karşılayan psikiyatrik bir bozukluğu olmadığı kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
ATK Kusur Raporu : Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 20/02/2020 tarihli raporunda; Davalı sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü …’nun kusursuz olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu : Otomotiv uzmanı bilirkişi … 07/10/2020 tarihli raporunda; Davacıya ait … plakalı 1990 model Tofaş Doğan L araç ile … plakalı aracın karıştığı 01.05.2018 tarihli kaza neticesinde, davacıya ait … plakalı aracın zararı ile ilgili olarak dosyanın tetkiki neticesinde; Aracın kazada; sol ön kısmı, tavanı, şasesi ve kaportasından ağır hasar alarak hurda hale gelmiş olduğu, kaza tarihinde 28 yaşında olan aracın onarımının ekonomik olmayacağı, Davaya konu aracın ağır hasarlı ve hurda halde olması, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde rayiç değerinin 11.500,00 TL olması, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde Sovtaj değerinin 2.000,00 TL olması nedenleriyle, Aracın onarım bedelinin rayiç değerinin % 50’sini aşması, ağır hasarlı ve hurda halde olması neticesinde onarımının ekonomik olmayacağı, bu nedenle Pert- Total işlemine tabi tutulması gerektiği, pert-total işlemine tabi tutulduğunda gerçek zararının rayiç değeri (11.500 TL) ile sovtaj değeri (2.000 TL) farkı miktarı 9.500,00 TL olduğu, mütalaasında bulunmuştur.
Aktüer Bilirkişi Raporu : Aktüerya/Sigorta Mevzuatından Kaynaklı Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı Bilirkişi Selma Mert Karaarslan 16/08/2021 tarihli raporunda; Davacılardan … için; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu’nun 30.04.2020 tarihli raporu esas alınarak 2021 yılı verileri ile Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 E. – 2020/K. sayılı iptal kararı nedeni ile TBK m.55 hükümleri gereği TRH-2010 Yaşam Tablosu – Progresif Rant yöntemi ile %100 haklılık oranı üzerinden yapılan hesaplamalar sonucunda: 419.073,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 940,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi amaçlı tıbbi malzeme ve pansuman gideri, 1.175,00 TL tedavi amaçlı yol gideri olmak üzere Toplam 421.188,69 TL maddi tazminat hesaplandığı; Davalı Güvence Hesabı’nın talep gibi 419.073,69 TL tutarındaki sürekli iş göremezlik zararlarından, kaza tarihindeki Trafik Sigortaları kişi başı ölüm/sakatlık teminat limiti olan 360.000,00 TL ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Islah Dilekçesi : Davacılar vekili 10/09/2021 tarihli dilekçesi ile Davacı … için dava dilekçesiyle fazlaya ilişkin talep haklarını saklı tuttuğu 1.000 TL sürekli iş göremezlik zararlarının 419.073,69 TL olarak ıslahı ile bu miktarın (Sigorta Güvence hesabı için azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihi olan 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkili …’ ya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedeli, çekici ücreti, sürekli iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve tedavi amaçlı yol giderine ilişkin maddi tazminatın Güvence Hesabı, karşı araç sürücüsü ve malikinden, manevi zararın ise karşı araç sürücüsü ve malikinden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
5684 sy Sigortacılık Kanunun 14. maddesi uyarınca, zorunlu sorumluluk sigortalarına ilişkin olarak yasayla belirlenmiş olan koşulların gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak olan zararların, bu sigortalar ile belirlenmiş olan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturmuştur.
5684 sy Sigortacılık Kanunun 14/2. maddesi ve 26.07.2007 tarihli, 26594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesi uyarınca riziko tarihinde KZMMSS yaptırılmaksızın sigorta ettirenin eylemi sonucu kişiye gelen bedensel zararlar ile buna ilişkin tedavi giderlerinin Güvence Hesabının sorumluluğu altında olduğu belirlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere“Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,hesaplanır.Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve aynı kanunun 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
Davalı Güvence Hesabı vekili SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ve tedavi amaçlı yol giderlerinin trafik poliçesi teminatı kapsamında olmadığını iddia etmiş ise de; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderlerin sağlık giderleri teminatı kapsamında olduğu belirtildikten sonra, sigorta şirketinin sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesi hükmü gereğince sona erdiği belirtilmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise, sürücü, işleten ve sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekir (Yargıtay 17. HD’nin 13.06.2019 tarihli, 2016/12752 E. ve 2019/7497 K. sayılı kararı). Bu düzenleme gereği, ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; tedavi giderleri sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiş olup, bir kanun maddesinin kapsamının idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletilmesi ve daraltılması mümkün değildir. Aksi halde kanuna aykırı genel şart maddesinin, tebliğin vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil edecektir. Yine taraflar arasında düzenlenmiş olan 18/04/2016 tanzim tarihli Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Bu halde davalı vekilinin belgeli olmayan tedavi giderlerinin ve tedavi amaçlı yol giderinin teminat dışı olduğuna yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigortalı …’a ait olup, trafik sigortası bulunmayan ve ;01/05/2018 günü saat 17:30 sıralarında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Torbalı istikametinden Kemalpaşa istikametine seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, sağa tehlikeli virajlı yol bölümünde virajı alamayıp sola doğru savrularak karşı yol bölümüne geçtiği ve karşı istikametten gelmekte olan davacı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile çarpıştığı, çarpmanın etkisiyle davacıların içerisinde bulunduğu … plakalı aracın sağdan yol dışı kalıp dereye düşmesi neticesinde maddi hasarlı ve davacıların yaralanmaları ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği, olay tarihinde yürürlükte olan “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, davacı …’nun bu yaralanması neticesinde Ege Üniversitesi ABD’nin 20.10.2021 tarihli raporuna göre %28,4 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve ay gün iş ve gücünden kalacak şekilde, davacı …’nun alt çene kırığı oluşacak ancak sürekli iş göremezliğe yol açmayacak şekilde, davacı …’nun proçes ve kaburga kırığı oluşacak ancak sürekli iş göremezliğe neden olmayacak şekilde yaralandıkları, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle davalı sürücü …’nın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı …’nun sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, PMF Yaşam tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan hesaplamaya göre 419.073,69 TL, SGK tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi giderinin 940,00 TL ve tedavi amaçlı yol giderinin 1.175,00 TL olduğu, davacı …’ya ait araçta gerek mahkememizce alınan otomotiv uzmanı bilirkişi raporu gerekse delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporu ile meydana aracın yaşı ve aldığı hasarın ağır olması karşısında onarımının ekonomik olmayacağı, aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin 11.500,00 TL ve hurda değerinin 2.000,00 TL olduğu, davacı aracının pert totale tabi tutulması gerektiği, buna göre davacının gerçek zararının 11.500,00 TL – 2.000,00 TL =9.500,00 TL olduğu, aracın çekici ile olay mahallinden kaldırılması karşısında davacının 760,00 TL çekici ücreti masrafı yaptığı, davacının dava dilekçesinde 10.034,00 TL hasar bedeli, 760,00 TL çekici ücreti, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik bedeli, 2.340,00 TL tedavi amaçlı yol gideri ve 2.900,00 TL tedavi gideri isteğinde bulunduğu, davacı …’ya SGK tarafından sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmediği, davalı sürücü …’nın haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı malik …’un KTK.nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmadığı, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi uyarınca davalı Güvence Hesabının gerçekleşen bu zararlardan olay tarihindeki zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesindeki limitlerle sınırlı olarak sorumlu olduğu, bilirkişiler tarafından hesaplanan tedavi gideri, tedavi amaçlı yol gideri ve hasar bedeli ile çekici ücretinin olay tarihindeki trafik poliçesi teminat limitleri içerisinde kaldığı, davacı … vekilinin 10.09.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile kalıcı iş göremezlik talebini 419.073,69 TL’ye yükselttiği, davalı Güvence Hesabı’nın olay tarihindeki kişi başına sakatlık teminat limiti 360.000,00 TL olduğundan bu teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla sürekli iş göremezlik zararından sorumlu olduğu anlaşılmakla davacı …’nun maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 419.073,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı (davalı GÜVENCE HESABI’nın teminat limiti gözetilerek bu miktarın 360.000,00 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla), 9.500,00- TL hasar bedeli, 760,00 TL çekici ücreti, 940,00 TL tedavi gideri, 1.175,00 TL tedavi amaçlı yol giderinin, davalı Güvence Hesabı yönünden dava tarihi olan 05.12.2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı …’nun fazlaya ilişkin isteğinin reddine, davacılar … ve …’nun yaralanmaları nedeniyle maluliyetleri oluşmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı isteklerinin reddine karar verilmiştir.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davacı …’nun sürekli maluliyeti, diğer davacıların maluliyet oluşmayacak şekilde yaralanmaları ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalı sürücü … kusur oranı, davacı …’nun %28,4 maluliyeti oluşacak şekilde, davacılar … ve …’nun kemik kırığı oluşacak şekilde, davacı …’nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmaları, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacıların, yaralanmaları nedeniyle çektikleri elem ve ızdırap nazara alınarak, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’nun manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 2.000,00 TL manevi tazminatın 01.05.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı …’nun sürekli iş göremezlik tazminatı davasının REDDİNE,
3-Davacı …’nun manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 6.000,00 TL manevi tazminatın 01.05.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı …’nun sürekli iş göremezlik tazminatı davasının REDDİNE,
5-Davacı …’nun manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 6.000,00 TL manevi tazminatın 01.05.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
6- Davacı …’nun maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a) Davacı …’nun sürekli iş göremezlik talebinin KABULÜ ile 419.073,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatının (davalı GÜVENCE HESABI’nın teminat limiti gözetilerek bu miktarın 360.000,00 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalı GÜVENCE HESABI yönünden dava tarihi olan 05.12.2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı …’nun hasar bedeli, çekici ücreti isteğinin KISMEN KABULÜ ile 9.500,00- TL hasar bedeli ile 760,00 TL çekici ücreti olmak üzere toplam 10.260,00- TL’nin davalı GÜVENCE HESABI yönünden dava tarihi olan 05.12.2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin reddine,
c) Davacı …’nun tedavi gideri ve tedavi amaçlı yol giderine ilişkin isteklerinin KISMEN KABULÜ ile;
940,00 TL tedavi gideri,
1.175,00 TL tedavi amaçlı yol gideri olmak üzere toplam 2.115,00 TL’nin davalı GÜVENCE HESABI yönünden dava tarihi olan 05.12.2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 01.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
7-Davacı …’nun manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 25.000,00 TL manevi tazminatın 01.05.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
8-Davacı …’nun kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 29.472,26 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan (58,12 + 1.421,10)= 1.479,22 TL harcın mahsubu ile bakiye 27.993,04 TL karar ve ilam harcının (davalı GÜVENCE HESABI hakkında kabul edilen miktar dikkate alınarak bakiye harcın 23.957,72 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
9- Davacı … yönünden açılan maddi tazminat davasında maktu red harç tutarı olan 59,30 TL harca, peşin alınan 3,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,85 TL harcın davacı …’dan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
10- Davacı … yönünden açılan maddi tazminat davasında maktu red harç tutarı olan 59,30 TL harca, peşin alınan 3,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,85 TL harcın davacı …’dan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
11-Davacıların kabul edilen manevi tazminat miktarları üzerinden hesaplanmış olan 2.664,09 TL nispi harca, peşin alınan 324,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.339,62 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
12-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 5,20 TL vekalet suret harcı, 1.254,10 TL davetiye ve posta gideri, 323,00 TL ATK kusur raporu ücreti, 440,00 TL maluliyet rapor ücreti, 500,00 TL otomotiv bilirkişi ücreti, 600,00 TL aktüer bilirkişi ücreti, olmak üzere 3.122,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 2.760,11 TL yargılama gideri (davalı GÜVENCE HESABI hakkındaki kabul oranı dikkate alınarak bu miktarın 2.694,54 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) ile davacıların karşıladığı 35,90 TL başvurma harcı, 1.479,22 TL peşin ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 4.275,23 TL’nin (davalı GÜVENCE HESABI hakkındaki kabul oranı dikkate alınarak bu miktarı 4.209,66 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraflara verilmesine. Davacı tarafların fazladan yaptığı yargılama giderinin kendileri üzerinde bırakılmasına.
13-Davacıların manevi tazminat davaları için peşin yatırdıkları 324,47 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraflara verilmesine.
14- Davacı …’nun maddi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 38.622,43 TL vekalet ücretinin (davalı GÜVENCE HESABI bu miktarın 34.516,25 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine.
14- Davacı …’nun maddi tazminat davası kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 3.659,00 TL vekalet ücretinin de davacı …’dan alınarak davalı Güvence Hesabı’na verilmesine.
16- Davacı …’nun maddi tazminat davası tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı davalı Güvence Hesabı’na verilmesine.
17- Davacı …’nun maddi tazminat davası tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı davalı Güvence Hesabı’na verilmesine.
18- Davacıların Manevi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmüne göre ayrı ayrı takdir ve hesaplanmış olan;
-Davacı … için 5.100,00 TL vekalet ücretinin,
-Davacı … için 5.100,00 TL vekalet ücretinin,
-Davacı … için 5.100,00 TL vekalet ücretinin,
-Davacı … için 2.000,00 TL vekalet ücretinin,
davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak ilgili davacıya verilmesine.
19- HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine.
ilişkin, davacı … ve davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların ve vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2021

Katip ..
e-imza

Hakim…
e-imza.