Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1398 E. 2021/606 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1398
KARAR NO : 2021/606

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davalı … … Üretim Tek.Hiz.Taah.San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin meyve ve sebze ihracatı yaptığını, müvekkili şirket ortaklarından …’ın davalı şirket ortağı ve yetkilisi …’le daha önceden tanıştığını, …’in meyve ve sebze ihracatı işinin çok karlı ve bu işte çok para olduğunu belirttiğini, bu hususun …’ın aklına yattığını ve tarafların birlikte iş yapma düşüncesinin oluştuğunu, bu doğrultuda da … A.Ş’ni kurduklarını, davalının tek ortağı ve yetkilisi olduğu … Ltd.Şti. de bu arada faaliyetlerine devam etmeyi sürdürdüğünü, hatta …’in tüm ticaretini kendi şirketi üzerinden devam ettirdiğini, …Tarım AŞ.’nin kurulmasını takiben, davalı … Ltd.Şti.’ne … AŞ’nin … Şubesindeki hesabından 30.10.2017 tarihinde 20.000,00-TL, 02.11.2017 tarihinde 200.000,00-TL, 13.11.2017 tarihinde 150.000,00-TL, 17.11.2017 tarihinde 23.000,00-TL, 24.11.2017 tarihinde 24.500,00-TL, 01.12.2017 tarihinde 21.000,00-TL olmak üzere toplam 438.500,00-TL para gönderildiğini, davalı … Ltd.Şti. tarafından iş bu paranın 200.000,00-TL’si 26.01.2018 tarihinde, 50.000,00-TL’si 29.01.2018 tarihinde EFT yoluyla, 25.04.2018 tarihinde de 40.000,00-TL’si çek cirolanması suretiyle olmak üzere 290.000,00-TL’sinin müvekkiline ödendiğini, yapılan bu ödemelerden sonra davalı borçlu … Ltd.Şti.’nin müvekkili … A.Ş’ne 148.500,00-TL bakiye borcunun bulunduğunu, bu durumun müvekkili şirket kayıtlarında sabit olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile ispatlanacağını, müvekkilinin davalı borçludan olan alacağının tahsili için İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun işbu takibe kötuniyetli olarak itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, müvekkilinin alacağının bugüne değin ödenmediğini, açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 148.500,00 TL alacağın 09.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı şirket ortaklarından … … 2017 yılı Eylül ayı başlarında müvekkili şirket yetkilisi …’ e gelerek bir miktar paralarının olduğunu, bu parayı değerlendirmek için sebze meyve ihracatı yapmak istediklerini söylediğini, buna istinaden müvekkili şirket yetkilisi …’in de ortak olduğu … Ürünleri Sanayi ve Ticaret AŞ’ni kurduklarını, dava dilekçesinde müvekkili şirket yetkilisinin kötü niyetliymiş gibi gösterilmeye çalışıldığını, ortak şirket kurulmuş olmasına rağmen …’in kendi şirketi üzerinden ticaretini devam ettirdiği iddia edilmişse de … Ürünleri Sanayi ve Ticaret AŞ’nin ihracatçı birliklerine üyeliği ve dış ticaret üyelikleri olmadığından ihracatın müvekkili şirket üzerinden yapılması lüzumunun doğduğunu, bu nedenle tarafların … AŞ’nin üyelikleri tamamlanıncaya kadar ticaretin … … Ürt. Ltd. Şti üzerinden yapılması yönünde anlaştıklarını, … hesabından müvekkili şirket hesabına gönderilen paraların borç niteliğinde veya da bir ticarete ilişkin olmayıp, … adına yapılacak alımlara ilişkin gönderilen ödemeler olduğunu, 2017 yılı Eylül ayı içerisinde ortaklık adına nar alımları yapıldığını, bu alımlara davacının da şahit olduğunu, alım sözleşmelerine imza koyduğunu, üreticilerin tamamının davacının nar alım satım işinde ortak olduklarını da bildiğini, satış mevsimi geldiğinde … adına alınan narlar için 3 TL/kilo fiyattan alıcı bulunduğunu, müvekkili şirket yetkilisi olan ve o dönem davacı şirket ortağı olan …’in bu fiyata malları satmak istemesine rağmen, davacı tarafından daha fazlaya satılmak istenmesi nedeniyle satışın gerçekleşmediğini, daha sonra Rusya Federasyonuna ihracatını ve satışını yapmak için aralarında anlaştıklarını, ancak narların soğuk hava deposunda kısmen bozulduğunu müşahede edildiğini, mahkeme kararı ile çürümenin tespiti için Adli Bilirkişi tayin edildiğini, bilirkişi raporu alındığını, ortaklığın bu işten aşırı derecede zarar ettiğini, aynı şekilde 2017 Kasım ayında mandalina hasat süreci başladığını, hasat edilen ürünlerin … Dış Tic. Ltd. Şti’ ne ait İnciraltındaki işletmesinde paketleme yaptırılıp pazarlanmaya başlandığını, hem iç pazar hem dış pazar olarak satış yapıldığını, malın gönderildiği bazı yerlerde bazı ürünlerin bozulmuş olduğunun ortaya çıktığını, bir kısım ürünün imha edildiğini, bir kısmının bozulmalardan dolayı düşük fiyatlarda değer bulmasıyla ucuza satıldığını, Rusya Federasyonuna gönderilen mandalinalardan beklenilen fiyatların oluşmadığını, paralarının bir kısmının da gelmediğini, bu iş akışı sürecinden davacı şirket yetkilisi … … ve diğer ortağın sürekli haberdar edildiğini, işlerin takibinin tamamında davacı şirketin de yer aldığını, yapılan masrafların, satışların, ihraç belgelerinin ve sair tüm bilgi ve belgelerin mail yoluyla kendileriyle paylaşıldığını, ayrıca dava dilekçesi ekinde yer alan dekontlar irdelendiğinde … Ürünleri San. Tic. A.Ş’den müvekkili şirkete “mandalina alımı ön ödeme” başlığı altında 30.10.2017 tarihinde 20.000 TL, 02.11.2017 tarihinde 200.000 TL, 13.11.2017 tarihinde 15.000 TL, 17.11.2017 tarihinde 23.000 TL, 24.11.2017 tarihinde 24.500 TL, 01.12.2017 tarihinde 21.000 TL para aktarımı olduğunu, ancak buradaki para aktarımlarının müvekkili şirkete borç olarak değil, … AŞ’nin üyeliği tamamlanıncaya kadar, ticaretin müvekkili şirket üzerinden yürümesi yönünde yapılmış olan anlaşma sonucunda şirket adına yapılan masraflara ilişkin ödemeler olduğunu, müvekkili şirketten de … Ürünleri San. Tic. A.Ş’ye 26.01.2018 tarihinde 200.000 TL, 29.01.2018 tarihinde 50.000 TL para transferi gerçekleştiğini, 25.04.2018 tarihinde ise … Ltd. Şti tarafından 40.000 TL çek ödemesi yapıldığını, buradaki para transferlerinin ise davacı şirket tarafından iddia edildiği gibi iade ödemesi olmadığını, ihracat gerçekleştikten sonra gelen paraların davacı şirket hesabına gönderilmesi amacıyla yapıldığını, müvekkili şirketin, kendi şirketi üzerinden mandalina alımlarını yapıp ihracatını gerçekleştirip buna ilişkin ödemeler geldikten sonra gelen paraları ortak şirket hesabına gönderdiğini, ancak bir süre sonra bir kısım mallarda çürüme meydana geldiğini, karda iş sahibi olan davacı şirket yetkilisi … …’ın zarar durumunda “ben bu ticarette yokum” dediğini ve zarardan müvekkili şirket yetkilisi …’i sorumlu tuttuğunu, …’in de davacı şirket yetkilisi ile daha fazla sorun yaşamamak adına davacı şirket tarafından müvekkili şirkete mal alımı için gönderilen paraların toplamına denk gelecek şekilde ve zararı tek başına üstlenerek ticaretten gelen paralardan pay almadığı gibi şirket hissesini de dava konusu yapılan rakam karşılığında devretmiş olduğunu, 148.500,00 TL karşılığında …’in hissesini … …’a devrettiğini, davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği 148.500,00 TL ‘nin hisse devri şeklinde ödendiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; davalının kötüniyetli olduğunu, müvekkiline olan borcunu ödememek için her biri kendi içinde çelişen türlü iddialarda bulunduğunu, önce ticaret yapılmadığını, alımlara ilişkin ödendiğini, daha sonra ticaret yapılıp zarar edildiğini ortada bir borç olmadığını, daha sonra borcun hisse devri olarak ödendiğini iddia ettiğini, davalı 148.500,00-TL borcun pay devir bedeline mahsup edildiğini bu nedenle ödenmediğini iddia etmekle, müvekkili şirkete 148.500,00-TL borcu olduğunu açıkça ikrar etmiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, hisse devir sözleşmesinde hisse devir bedelinden alacaklı …, borçlu ise … … olduğunu, oysa bu davanın taraflarının davacı … Tarım Ürünleri San.ve Tic. AŞ, davalı ise … … Ürt.Ltd.Şti. olduğunu, Bir şirketin başka bir şirketten olan alacağını, şahıslar arasındaki alacakla mahsup etmenin hukuken mümkün olmadığını, ayrıca hisse devir bedelinin … … tarafından …’e ödenmiş olduğunu, devir işleminin ortaklar pay defterine kaydedildiğini, davalının 26.01.2018 tarihinde 200.000,00-TL, 29.01.2018 tarihinde de 50.000,00-TL müvekkilinin hesabına ödeme yapmış olup , her iki parayı da “…’a geri ödeme” açıklaması ile gönderdiğini, bu dekontların, davalının yapmış olduğu işlemin, müvekkili tarafından gönderilen paraların iadesi olduğunu, müvekkiline ihracat bedeli ve benzeri başkaca bir nam altında ödenen herhangi bir para olmadığını açıkça gösterdiğini, müvekkili tarafından davalıya nar ve mandalina alımı için para gönderildiğini, davalı tarafından müvekkiline teslim edilen nar ve mandalina bulunmadığını, açıklanan nedenlerle, davalının yersiz ve mesnetsiz tüm iddia ve beyanlarının reddi ile davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 148.500,00 TL alacağın 09.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 148.500,00-TL. Asıl alacak olmak üzere toplam 148.500,00- TL alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 09/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 09/05/2018 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, faize ve tüm ferilere birlikte itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin 09/05/2018 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Delil tespit dosyası : Tespit isteyen … … Üretim Teknik Hiz. Ltd. Şti. tarafından soğuk hava deposuna stoklanan yaş meyvelerin çürümesi halinin neden kaynaklandığının ve ne kadar zayiat olduğunun tespiti talep edilmiş olup, … … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24/01/2018 tarihli … D.İş sayılı dosyasında kabul kararı verilmiştir. Yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi heyet raporunda; depodaki meyve çürümelerinin çoğunun …. kaynaklandığını, üreticilerin bu hastalığa karşı ilaç atıp atmadığının üretici kayıt defteri kontrolü ile anlaşılacağını, çiçek dönem olan hastalık girişinin hasat sırasında açıkça belli olduğundan kolay olarak ayırt edildiğini, sözleşme tarihi ile hasat arasında 20-25 gün süre içinde yapılan iş ve işlemlerden alıcı ve satıcının sözleşmenin 1. maddesine göre aynı oranda sorumlu olduğunu, hasada yakın dönemde yapılan salma sulama gibi işlemler sonucunda hastalığa uygun ortam oluşabileceği ve belirtilerini göstermeden ürünün depoya girebileceği kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Banka hesap hareketleri : … Genel Müdürlüğünün 31/12/2018 tarihli … sayılı cevabi yazısı ekinde … Tarım Ürünleri San.ve Tic. AŞ. isimli şirketin hesap bilgileri ve 01/01/2018 tarihinden itibaren hareket bilgisi gönderilmiş, yazı ve ekleri dosyamız arasına alınmıştır.
… cevabi yazısı : 30/01/2020 tarih … sayılı cevabi yazı içeriğinden … Ürünleri San.ve Tic. AŞ’nin üyelik başlangıç tarihinin …/11/2017 olduğu, üyelik başlangıç tarihinden itibaren ihracat yapabildikleri, üyelik belgesi dışında ihracatçı firmalar için herhangi bir izin belgesi düzenlenmediği anlaşılmıştır.
… Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü cevabi yazısı içeriğinden; Dahilde İşleme Rejimi (DİR) çerçevesinde, ihracatçı firmaların Bakanlıklarına müracaatını müteakip taleplerinin uygun görülmesi halinde Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) düzenlendiği, ancak, dahilde işleme rejimi otomasyon sistemi üzerinden yapılan inceleme neticesinde anılan firma adına DİİB tanzim edilmediğinin görüldüğü anlaşılmıştır.
Davacı Tanığı … mahkememiz huzurunda verdiği yeminli beyanında özetle:”Benim Manisa … ilçesinde soğuk hava depom bulunmaktadır. Davalı … Ltd. Şti. Nin sahibi olan …’e benim soğuk hava depoma yaş meyve istiflemesi nedeniyle önceden beri tanırım. Davalı şirket sahibi … 2017-2018 yıllarında benim depoma yaklaşık 300-350 ton civarında nar, 80-100 ton arasında da mandalina koymuştur. Bu yaş meyveleri koyduğu tarih itibariyle bana davacı şirketten sözetmemiştir. Ürünler soğuk hava deposuna istiflendikten bir süre sonra davacı … Tarım’ın sahibi … bey ile davalı şirketin sahibi … bey benim depoma konulan mallar yönünden ortak olduklarını beyan ettiler. Ancak aralarındaki ortaklık ilişkisini, şirket hisse devrinden kaynaklanan birbirlerinden alacak verecekleri olup olmadığını ben bilmiyorum. Benim depoma konulan ürünlerde çürüme olup olmadığına ilişkin olarak … … Asliye Hukuk Mahkemesince depomun bulunduğu adreste keşif yapılmıştı. Bu keşif 2018 yılı Ocak ayı başında yapılmıştı. Keşfe gelindiğinde depoda yalnızca 7-8 ton nar vardı. Diğer nar ürünleri davalı şirket tarafından alınıp götürülmüştü. Muhtemelen satılmıştır. Dolayısıyla depoda kalan yaklaşık 7-8 ton nar ürününden numune alınarak keşif yapılmıştır. Mandalina ürünlerinde herhangi bir sıkıntı yoktu. Ayrıca depoya konulan meyvelerle ilgili tüm alım satım işlemleriylede davalı … şirketi ilgileniyordu. Davacı şirketin ihracat izni olup olmadığını bilmiyorum. Ancak yurtdışına mal ihracı için ihracat iznine yada belgesine gerek yoktur. Zira ben halen … İhracatçılar Derneği yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyorum. Davacı şirketin yurtdışına yaş meyve ihracı için böyle bir belge yada izne ihtiyaç yoktur. Tespit için keşfe gelindiğinde depoda bulunan narlarda sadece rastgele 4-5 kasadan numune alınmıştır. 7-8 ton nar bulunduğu nazara alındığında bütün kasalardan ayrı ayrı numune alınması mümkün olmamaktadır. Tespit için gelen bilirkişilere tespit isteyen vekili tarafından 39-40 ton narın çürüdüğü beyan edilmiştir. Yoksa tespit için gelindiği tarihte depoda bu miktarda nar kesinlikle yoktu. 7-8 ton nar ancak vardı. Öncesinde de 39-40 ton narın depomuzda çürüdüğü iddiasına ilişkin olarak tespit isteyen şirket tarafından yada vekili tarafından bize bir bildirimde bulunulmamıştır. Benim bilgim bundan ibarettir.” demiştir.

Davalı Tanığı … mahkememiz huzurunda verdiği yeminli beyanında özetle:”Ben Tarım İşçisi olarak çalışıyorum. Aynı zamanda tarımda çalışacak işçileri de bularak onlarında başında onlarla birlikte çalışıyorum. Davalı … Ltd. Şti. 2017 yılında Nar ve Mandalina bahçelerindeki ürünleri satın almış bizden de bu ürünlerin toplanması konusunda işçiliğinin yapmamızı istedi. … Bey ve … …le görüşerek bu işçilik işini üstlendik. Bu kişiler bana birlikte çalıştıklarını, ortak olduklarını söylediler. Ancak ben bu kişilerin şirketlerin isimlerini de şirketleri arasındaki ilişkiyi de bilmiyorum. Her iki kişide bana ortak olduklarını söylediği için ben ortak olarak ifade ettim. 2017 yılı Ekim-Kasım-Aralık aylarında önce mandalina bahçelerinde toplama işçiliği yaptım. Ben ve diğer işçilerin haftalık ücretlerini bazen … bey bazen de … ödedi. Nar bahçelerinin Denizli tarafında alındığını biliyorum. Biz Denizliye işçilik için gitmedik. Bizim çalıştığımız bahçelerden toplam ne kadar mandalina çıktığını bilmiyorum. Ancak ihracat aşamasında mandalinalarda çürüme olduğunu duydum. Bunu da kesim yaparken fazla makas atılması halinde ürünün uygun yerinden kesilmemesi nedeniyle çürüme oluşabilmektedir. Yine çiğ düşmesi nedeniyle de mandalinalarda çürüme yaşanabilmektedir. Mandalina ürününün işçiliğini yaptığımız için bizim mandalina da çürüme olduğu haberi ulaştı. Ancak mandalinada çürüme miktarını da neden kaynaklandığını da bilmiyorum. Sadece mandalinaları toplarken işçiliğe dikkat etmemiz konusunda uyarıda bulunuldu. Taraflar arasında şirket hisse devrinden kaynaklanan bir alacak olup olmadığını bilmiyorum. Şirketlerin birbirlerine yaş meyve alımı için para gönderip göndermediklerini ihracat sonrasında paranın ne şekilde paylaşıldığını ben bilmiyorum…. bey ve … bey tarafından işçilik ücretleri genellikle banka kanalıyla ödenmiştir. Bazen elden ödemede yapılmıştır.” demiştir.
Davalı Tanığı … mahkememiz huzurunda verdiği yeminli beyanında özetle: “Ben … Dış Ticaret ve Uluslararası Nakliyat Ltd. Şti. Nde paketleme bölümünde fabrika müdürü olarak çalışıyorum. Davalı … şirketi ile uzun yıllardır paketleme işinde ticari ilişkimiz bulunmaktadır. Davalı şirket yetkilisi … bey temin ettiği yaş meyveleri, şirketimiz fabrikasında paketletmektedir. Genellikle narenciye ürünleri davalı şirket adına paketledik. 2017 yılında davalı şirket sahibi … bey bizi … beyle tanıştırarak bu yıl birlikte çalışıyoruz. Üretim aşamalarında … beyin gelmesi halinde yardımcı olmamızı istedi. 2017 yılında yine bu kişiler adına fason mandalina paketleme işini yaptık. Tarafların mandalina ürününü doğrudan bahçedenmi yoksa soğuk depodanmı gönderildiğini bilmiyorum. Paketleme aşamasında bu nedenle çürüme çok nadir ve az miktarda olur. Zira eğer paketleme için ürün doğrudan bahçeden gelmişse bahçede çürüyen ürünler ayıklanacağından paketlemeye gelen ürünler içinde ancak gözden kaçan bir iki üründe sözkonusu olabilir. Paketlemeden sonra ürünler şirketimizden çıktığında ihracat aşamasında çürüme olup olmadığını bizim bilebilmemiz mümkün değildir. Keza taraflarca ürünün soğuk hava deposuna konulup konulmadığını bilmediğimden depolama var ise depoda ürünün çürüyüp çürümediği konusunda bir bilgim yoktur. Paketleme ücretinin hangi şirket tarafından ödendiğini bilmiyorum. Taraflar arasındaki hisse devrinden kaynaklanan bir alacak borç ilişkisi olup olmadığını bilmiyorum. Yine taraflar arasında yaş meyve ihracatından kaynaklanan alacak borç ilişkisi olup olmadığını bilmiyorum. Benim bilgim bundan ibarettir.” demiştir.
DAVALI Tanığı … talimatla alınan ifadesinde özetle:” Ben önceden esnaftım, şimdi emekli oldum, tarihini hatırlamamakla birlikte bir tarihte … ve ismini … olarak bildiğim, soy ismini bilmediğim kişiler bana geldiler, birlikte iş yaptıklarını söylediler, nar almak istediklerini, kendilerini müstahsillerle tanıştırmamı istediler, ben üreticilerle tanıştırdım, ben narın kilosunun kaçtan alındığını, parasını kimin ödediğini hatta ödenip ödenmediğini de bilmiyorum, hatta üreticilerle olan alışverişlerine ilişkin de bilgim yoktur, ben sadece tanıştırıp kendisini kendiniz halledin dedim. O tarihlerde üreticilerin tarlalarını dolaştık, ben arabadan dahi inmedim, … bey de benimle birlikte arabada kaldı, üreticilerle … bey muhatap oldu, dediğim gibi ayrıntısını ben bilmiyorum.” demiştir.
Bilirkişi raporu : Mali müşavir bilirkişi ve nitelikli hesaplamalarda uzman bilirkişi heyeti 04/01/2021 tarihli raporlarında özetle; Davacı ve davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde Davacı …’ın 148.500,00TL alacaklı olduğu; davacı şirketin pay defteri üzerinde yapılan incelemede; Davalı … Şirketinin ortağı …’in 25.10.2017 tarihinde 297 adet paya karşılık 148.500,00 TL sermaye ile ortak olduğu, 03.04.2018 tarihinde ortaklıktan çıktığı ve sermaye payının tamamını … …’a devrettiği; davacı şirket ortağı olan dava dışı … …’a 03.04.2018 tarihli … yevmiye numaralı noter senediyle bedelsiz devrederek borcun kapatıldığına ilişkin taraflar arasında yazılı yada sözlü bir anlaşmaya dava dosyasında rastlanılamadığı; davacı … Davalı …’den 148.500,00TL alacaklı olduğu görülmekle birlikte davadışı … (davalı … ortağı) davadışı … …’dan (Davacı … ortağı) 148.500,00TL pay devrinden kaynaklı alacaklı olduğunu iddia etmekte olup; takasta alacakların karşılıklı olması gerektiği şartının dava konusu uyuşmazlık bakımından gerçekleşmediği; alacağın devri ve borcun nakline ilişkin sözleşmelere de dosya kapsamında rastlanılamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılması mümkün olup; iş bu heyet kanaatinin Sayın Mahkeme tarafından da benimsenmesi durumunda Davacı …’ın davalı … Şirketinden 148.500,00TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
YEMİN BEYANI: Davalı vekilinin 19/03/2021 tarihli yemin teklif dilekçesi üzerine davacı şirket yetkilisine hüküm duruşmasında “Davacı … Ürünleri San. Tic. A.Ş’nin kurulmasına rağmen, yaş meyve sebze ticaretinin davalı … Danışmanlık … Üretim Ve Teknik Hizmetleri Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi üzerinden yapılması konusunda taraflar arasında karar alınıp alınmadığı, yani taraflar arasında yaş meyve ihracatı konusunda adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı, davacı … Ürünleri San. Tic. A.Ş tarafından, davalı …’ne belirli aralıklarla yapılan toplam 438.500,00 TL ödemenin, … Ürünleri San. Tic. A.Ş adına davalı şirket tarafından yapılan veya yapılacak olan alım – satım, işçilik, depo vb masraflarını da kapsayacak şekilde yaş sebze ve meyve ihracatı ve ticareti için gönderilip gönderilmediği, dava konusu 148.500,00 TL’nin bu kapsamda nar ve mandalina meyvelerinin alımı, hasadı, işçiliği, depo masrafları gibi masraflar için kullanılıp kullanılmadığı, davacı şirket ortağı olan …’inin davacı şirketteki hisselerinin davacı şirket yetkilisi … …’a devri nedeniyle ödenmesi gereken hisse devir bedeli 148.500,00 TL’nin, davacı şirketin dava konusu alacağına mahsup edilmesi konusunda, dava dışı … …, … ve davacı şirket ile davalı şirket arasında bir anlaşma bulunup bulunmadığı, dava konusu 148.500,00 TL’nin davacı şirketin, davalı şirketten yaş meyve satın alımı için avans olarak gönderilip gönderilmediği, bu avans karşılığında yaş meyve teslimi yapılıp yapılmadığı” konularında yemin teklif edilmiş olup,
Davacı şirket yetkilisi yemin konuları hakkındaki beyanında:” Yetkilisi olduğum davacı şirket ile davalı şirket arasında yaş meyve sebze ihracatına ilişkin olarak ihracat ve alım satım işlemlerinin davalı şirket üzerinden yapılıp, tüm gelir, gider ve zarara yetkilisi olduğum şirket ve davalı şirketin ortak olarak katılması hususunda aramızda herhangi bir karar alınmamıştır ve adi ortaklık ilişkisi kurulmamıştır. Davalı şirketin ortağı olan … ile ben davacı şirketi birlikte kurduk. İkimiz dışında abim de davacı şirkete ortaktı. Davacı şirket yaş sebze meyve ihracatı yapmak üzere kurulmuş olan bir şirkettir. Davacı şirketin kurulduğu ilk günden biz ihracat yapmak için … İhracatcı birliğine başvurdum. Birkaç gün içinde ihracat yapma yetkisi verildi. Ancak dava dışı, …’in ortağı ve yetkilisi olduğu davalı şirket uzun yıllardır aynı sektörde faaliyet gösterdiğinden üreticileri ve nereden kaliteli ürün alınacağını bildiğinden ve davacı şirket henüz yeni kurulup, üreticiler nezdinde tanınırlığı bulunmadığından davacı şirketin ihraç edeceği ürünleri davalı şirket tarafından üreticiden temin edilip satın alınması ve daha sonra davalı şirketin bu ürünleri yine satış faturası ile yetkilisi olduğum şirkete fatura etmesi ve ihracatın davacı şirket üzerinden yapılması ortaklar arasında kararlaştırılmıştır. Belli aralıklarla davalı şirkete davacı şirket hesabından gönderilen toplam 438.500,00-TL. ödeme, ürün alımı için avans olarak gönderilmiştir. Avans ödemeleri yapılmış olmasına rağmen, davalı şirket tarafından nar ve mandalina ürünleri davacı şirkete teslim edilmemiştir. Defalarca … ile görüşmemize rağmen ne ürün teslimi yapmış ne de paramızı iade etmiştir. Ayrıca bizim gönderdiğimiz avans ödemeleri ile aldığı ürünlerin ihracatını kendi şirketi üzerinden yani davalı şirket üzerinden yapmıştır. Davacı şirket ortağı olan … aramızda bu problem çıkınca şirketten ayrılmasını istedik. … davacı şirketteki hissesini 148.500,00-TL. bedel karşılığında bana devretmiştir. Devir bedelini kendisine hisse devrinin yapıldığı zaman nakit olarak ödedim. Bu hususta şirket defterlerinde …’in hisse devir bedelini aldığına ilişkin imzalı kayıtları bulunmaktadır. Kesinlikle hisse devir bedelinin davacı şirketin davalı şirketten olan bakiye 148.500,00 TL. avans ödemesine mahsup edilmesi konusunda davacı şirket ile davalı şirket arasında bir karar alınmamış, anlaşma yapılmamıştır. Davalı taraf 438.500,00 TL. Avans ödemesi karşılığında davacı şirkete mal teslim etmemiştir. Davalı şirket avans ödemesi bedelsiz kaldığından 290.000,00-TL. sini davacı şirkete iade etmiş, kalan 148.500,00-TL. sini halen iade etmemiştir” demiş ve yemininde sebat ettiğini bildirmiştir.
Dava; ticari alım satım ilişkisi kapsamında, malın teslim edilmemesi nedeniyle avans olarak gönderilen satış bedellerinin iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Somut olayda, davalı vekilinin cevap dilekçesi, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ile davacı şirkete ait … A.Ş. hasabından, davalı şirketin banka hesabına 30.10.2017 tarihinde 20.000 TL, 02.11.2017 tarihinde 200.000 TL, 13.11.2017 tarihinde 150.000 TL, 17.11.2017 tarihinde 23.000 TL, 24.11.2017 tarihinde 24.500 TL ve 01.12.2017 tarihinde 21.000 TL olmak üzere toplam 438.500,00 TL’nin mandalina ve nar alımı için avans olarak gönderildiği, davalı şirketin banka hesabından davacı şirket banka hesabına gönderilen bu avansının 200.000,00 TL’lik kısmının “… tarıma geri ödeme” açıklaması ile 26.01.2018 tarihinde, 50.000,00 TL’lik kısmının “… Tarıma geri ödeme” açıklaması ile 29.01.2018 tarihinde havale edildiği ve 40.000,00 TL’lk kısmının çek ile ödenerek iade edildiği konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı, söz konusu havale işlemlerinin davalı şirketten satın alınacak nar ve mandalina ürünlerinin avansı olarak gönderildiğini ancak mal teslimi yapılmadığını, bakiye 148.500,00 TL’lik avansın da iade edilmediğini iddia ederek bedelsiz kalan bakiye avansın iadesini talep etmiş, davalı ise davacı şirket ile aralarında, davacı şirketin ihracatçı birliklerine üyeliği ve dış ticaret üyeliği olmadığından davalı şirket üzerinden nar ve mandalina alımı yapılarak, ihracatının gerçekleştirilmesi, ihracattan elde edilecek karın paylaşılması konusunda sözlü anlaşma bulunduğunu, davacı tarafından bu nedenle ortak yaş meyve alımı için banka hesabına toplam 438.500,00 TL’nin havale edildiğini, temin edilen nar ve mandalina ürünlerinin bir kısmının depolama koşullarından kaynaklanan nedenlerle çürüdüğünü, üründeki bozulma nedeniyle düşük fiyatlardan ucuza satıldığını, Rusya Federasyonuna gönderilen mandalinalardan beklenilen fiyatların oluşmadığını, davalı şirket ile aralarındaki ortaklık gereği zarara da birlikte katlanılması gerektiğini, ihracattan elde edilen bedelin 200.000,00 TL’lik kısmının 26.01.2018 tarihinde, 50.000,00 TL’lik kısmının 29/01/2018 tarihinde davacı şirket hesabına havale edildiğini, 25.04.2018 tarihinde ise dava dışı … Ltd. Şti tarafından 40.000,00 TL’lik çek ödemesi yapılarak ödendiğini, bu ödemelerin avans iadesi değil ihracattan elde edilen gelir niteliğinde olduğunu ancak davacı şirket yetkilisinin yaş meyvede meydana gelen zarara katlanmak istememesi nedeniyle davalı şirket yetkilisi ve aynı zamanda davacı şirkette de pay sahibi olan dava dışı …’in zararı tek başına üstlenerek, davacı şirketteki payını, davacı şirketin 148.500,00 TL alacağına mashup edilmek üzere davacı şirket yetkilisi olan dava dışı … …’a bedelsiz devrettiğini, davacının bakiye alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dava dışı …’in, davacı şirketteki payını davacı şirket yetkilisi … …’a, dava konusu alacağa mahsuben bedelsiz olarak devredip devretmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusu olup, pay devrine ilişkin İzmir …. Noterliğinin 03.04.2018 tarih, … yevmiye numaralı Anonim Şirket Pay Devir Sözleşmesinde, …’in … Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş’de mevcut beheri 500,00-TL nominal değerli, 297 adet paya karşılık 148.500,00-TL bedelle dava dışı … …’a devrettiğinin yazılı olduğu, davacı şirkete ait ortaklar pay defterinde “üyeye yapılan ödemeler” başlığında …’e ödenen 148.500,00 TL hisse bedeli ve ödendiği yazılı olup, karşısında …’in imzasının bulunduğu, dolayısıyla davalı şirketin iddia ettiği gibi, söz konusu hisse devrinin bedelsiz gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Hisse devir bedelinin davacı alacağından takas mahsubunun yaıplıp yapılamayacağı yönünden değerlendirme yapıldığında; takas iki kişinin karşılıklı aynı cinsten muaccel olan borçlarının birbirini karşıladıkları oranda, borçlunun bunu ileri sürmesi ile bu oranda borcun sona ermesine neden olan hukuki işlem olduğu, takasın hüküm ve sonuçlarını meydana getirmesi için gerçekleşmesi gereken şartlardan birinin, alacakların karşılıklı olması, yani takas beyanında bulunan tarafın diğer tarafın hem alacaklısı, hem de borçlusu olması gerektiği, takas beyanında bulunan tarafın takas beyanına muhatap olan tarafın alacaklısı ve borçlusu konumunda değilse, borçların takas yoluyla sona ermesinin, kural olarak mümkün olmadığı, dolayısıyla bir şirketin alacağının veya borcunun, ortaklarının borcu veya alacağı ile farklı hukuk süjeleri olmaları yüzünden karşılıklılık şartının gerçekleşmemesi sebebiyle takas edilemeyeceği, somut olayda davacı … .. A.Ş ‘nin davalı …… Ltd.Şti’den 148.500,00TL alacaklı olduğu, davalı şirketin yetkilisi ve ortağı olsa da dava dışı …’in dava dışı … …’dan hisse devri nedeniyle 148.500,00TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, takasta alacakların karşılıklı olması gerektiği, karşılıklılık şartının dava konusu uyuşmazlık bakımından gerçekleşmediği, davanın tarafları olan şirketler arasında da hisse devir bedelinin davacı alacağına takas mahsup edileceğine dair bir anlaşmanın da mevcut olmadığı, dava dışı …’in hisse devir bedeli alacağının dava konusu alacaktan takas mahsubunun yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tarafların ticari defterleri karşılıklı olarak incelendiğinde, davacının davalıya 2017 yılında değişik tutar ve tarihlerde toplam 438.500,00 TL tutarında banka dekontlarında “mandalina alımı ön ödeme ve/veya mandalina ön ödemesi” açıklamalı havale işlemlerini, defter kayıtlarına “iş avansı ödemesi” açıklaması kaydettiği, davalının davacıya 2018 yılında değişik tarihlerde toplamı 290.000,00 TL tutarında ödemede bulunduğu, bu ödemelerden iki tanesinin banka kanalı ile diğer ödemenin çek ile yapıldığı, banka kanalı ile yapılan ödeme dekontlarında “… Tarıma geri ödeme” açıklamasının olduğu, davacının ticari defter kayıtlarında ise bu ödemelerin “avans iadesi” açıklaması ile kayıtlandığı, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 148.500,00 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinde ise davacının davalıya 2017 yılında gönderdiği toplamı 438.500,00 TL avans ödemelerinin kayıtlı olmadığı, davalı tarafından yapılan 26.01.2018 tarihli 200.000,00 TL ödemenin davalı yevmiye defterinde “… ödemesi” açıklaması ile kayıtlandığı, davacıya yapılan diğer ödemelere ilişkin bir kayda rastlanmadığı, davacı tarafından gönderilen paraların davalı defterlerinde kayıtlı olmaması nedeniyle, davalı ticari defterlerinden davalı tarafından üçüncü kişilerden yapılan mandalina alımlarının davacı tarafından gönderilen bu paralar ile finanse edilip edilmediğinin tespit edilemediği, yine davalının 2018 yılı Ocak ayı mandalina satış tutarı 147.665,45 TL olduğu halde davalının 26.01.2018 tarihinde davacıya 200.000,00 TL ve 29.01.2018 tarihinde 50.000,00 TL ödeme yaptığı, dolayısıyla davalının ihracattan elde ettiği 147.665,45 TL tutarındaki gelir ile davacıya yaptığı 250.000,00 TL tutarındaki ödemeyi karşılamasının mümkün olmadığı, davalının 2018 yılı Şubat, Mart ve Nisan aylarında ise mandalina satışı olmadığı halde davacıya 25.04.2018 tarihinde çek ile 40.000,00 TL ödeme yaptığı, buradan hareketle davalı tarafından yapılan ödemelerin, davalının savunduğu gibi şirketlerin ortak olarak giriştiği savunulan yaş meyve ihracatından elde edilen gelirin davacıya aktarılması olarak kabul edilemeyeceği, davacı defterlerindeki kayıtlar ile davacı tarafından davalı şirkete yapılan havale işlemlerindeki açıklamalar dikkate alındığında, davacı tarafından gönderilen paraların mandalina alımı için yapılan avans ödemeleri niteliğinde olduğu, davalının davacıya avans ödemelerini karşılayacak miktarda ürün teslim ettiğini, davacı şirket ile arasında yaş meyve ihracatına ilişkin adi ortakılık ilişkisi bulunduğunu ispat edemediği, davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayanması nedeniyle yemin teklif etme hakkının hatırlatılması üzerine davalı vekilinin davacıya yemin teklifinde buunduğu, davacı vekilinin mandalina alımı için gönderilen avansların bedelsiz kaldığı, davalının davacı şirket tarafından daha önce …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında aynı alacak için başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin kendisine tebliğ edildiği 09.05.2018 tarihinden itibaren ödeme emrinden belirtilen 7 günlük ödeme süresi geçtikten sonra 17.05.2018 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 148.500,00-TL alacağın temerrüt tarihi olan 17.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 10.144,03 TL nispi harca, peşin alınan 2.536,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.608,02 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 5,20 TL vekalet suret harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 2.536,01 TL peşin harç, 275,20 TL davetiye ve posta gideri,1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.352,31 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 18.057,50 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalı tarafından yatırılan delil avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır