Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1353 E. 2021/460 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1353 Esas
KARAR NO : 2021/460

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, Müvekkili …’ın davalılara ait İzmir İli, … İlçesi, … Mah, … ada, … Parsel numarasına kayıtlı arsa üzerinde ki … nolu bağımsız konutta bulunan davalılara ait 1/2 hisseyi Kadıköy … Noterliğinin 07.02.2008 tarihli ve … yevmiye no lu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın almış olup satış bedelini davalılara ödediğini, davalıların gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline sattıkları taşınmazda ki hak ve hisselerini, müvekkiline tapuda devretmediklerini, müvekkilinin bunun üzerine 1/2 hissenin kendi adına tescili için Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya ile tapu iptal ve tescil davası açtığını ve davanın devam ettiğini, … no lu bağımsız bölüm dışında aynı kooperatifte müvekkiline ait bir bağımsız bölüm ile davalılara ait bir bağımsız bölümün mevcut olduğuinu, tarafların bağımsız bölümlerinin bulunduğu dava dışı … Konut Yapı kooperatifinde 5 adet konut toplam 2.803.000,-TL’ye satılmış olduğunu, satılan bu bedelde kooperatif üyelerine hisselerine göre dağıtıldığını ancak müvekkili …’ın davalıların 1/2 hissesini satın almasına rağmen 266,952.24-TL alması gerekirken kooperatif tarafından 200.214,24.-TL ödendiğini, davalılara 133.476,19.-TL ödenmesi gerekirken 200.214,24.-TL ödendiğini, dolayısıyla 66.738.-TL dava dışı kooperatif tarafından müvekkiline eksik ödendiğini bu bedelin de davalılara fazladan ödenmiş olduğunu, davacının … nolu bağımsız bölümün 1/2 hissesini davalılardan satın alıp bedelini ödemesine rağmen 5 adet taşınmazın satışı sonucu 1/2 hisse karşılığı dava dışı kooperatif tarafından davalılara ödendiğini, bu durumda 66.738.-TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava dilekçesinde özetle; Davalıların karşı taraftan alacağının bulunmakta olduğunu, davacının davasının tamamen afaki olduğunu, bedelsizlik ve vaadin geçersizliği nedeniyle payın devrinin hukuka uygun olmadığını, payı devir almayan davacı’nın da bu paya ilişkin hak olan dava bedelini talep etmesinin hukuka uygun olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Ticari hayatın ve ona paralel olarak ticaret hukukun kendine has bazı özellikleri vardır. Bu sebeple TTK’da bazı davalar, “ticari dava” özel olarak ayrıca düzenlenmiş ve bu davalara ticari hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir. TTK’da düzenlenen hususlar ticari iştir. Ayrıca, bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller de ticari işlerdendir. (TTKm3)
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki başlık altında incelenir.
Mutlak ticari davalar, TTK’da (madde 4, 1/a) belirtilen davalar mutlak ticari davadır. Mutlak ticari davaların hangileri olduğu, esas olarak, TTK’da gösterilmiştir; ayrıca diğer kanunlarda da bazı davalar, mutlak ticari dava olarak nitelenmiştir.
Taraflar arasında ortaya çıkan bir uyuşmazlığın, ticari işletme ile ilgisi olması halinde, bu davalar da ticari dava olarak kabul edilmektedir.
Başka bir ifadeyle, ticari işletme ilgisi olmayan bir hukuk davası, ticari dava değildir ve bu dava, kural olarak (madde 2) Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girer; buna karşılık taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari işletmeyi ilgilendiriyorsa, tacirler arasındaki her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili dava, (TTK madde 4, 1 ilk yarım cümle) nispi ticari davadır.
Davacı vekilinin, dava dilekçesinde açıkça belirttiği üzere; gerçek kişi olan davacı ve davalıların, davacının iddiasına göre, dava dışı kooperatif tarafından davacıya eksik ödenen, davalılara fazla ödenen bedelin tahsiline yönelik açılmış alacak davasında; TTK 4 kapsamında mutlak ve nispi dava olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, dolayısıyla gerek TTK 4 gerek 5 anlamında mutlak ve nispi ticari davalardan sayılamayacağı, mahkememizin görev alanına girmediği anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın mahkememizin GÖREVSİZ olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-HMK’nın 20.maddesi gereğince karar verildiği anda kesinse bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345 maddesi uyarınca 2 haftalık süresi içinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olmak üzere karar verildi. 03/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza