Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1306 E. 2021/511 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1306
KARAR NO : 2021/511

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/06/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlular hakkında 1.308.014,71 TL’si asıl alacak, 23.980,27 TL’si işlemiş faiz, 1.199,01 TL’si BSMV olmak üzere toplam 1.333.193,99 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Kendilerine 11/10/2018 ve 12/10/2018 tarihlerinde usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilen davalı borçlular vekilleri aracılığıyla yasal süre içerisinde verdikleri 15/10/2018 tarihli dilekçeleri ile; takip tarihi itibariyle alacaklı olduğunu iddia eden bankaya borcun bulunmadığını, temerrütün oluşmadığını, alacaklı bankaya kredi borçları karşılığı çeklerin teslim edildiğini, ayrıca karşı taraf bankadan alınan çek yapraklarının takip tarihinden önce karşı tarafa teslim edildiğini, bankaya kredi sözleşmesi nedeniyle ödenmemiş herhangi bir borcun bulunmadığını, kefalet sözleşmesi nedeniyle müteselsil borçlu olduğu ileri sürülen diğer şirket yetkilisi borçlu yönünden de borcun doğmadığını, dolayısıyla alacaklı sıfatının oluşmadığını, bankaya teminat çeklerinin verildiğini, İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edildiğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla borç ilişkisinin yargılamayı gerektirdiğini ve borcun likit olmadığını, kısmi ödemelerin BK’nın 100. maddesi gereğince öncelikle faiz, masraf ve vekalet ücretinden mahsup edileceği yönündeki isteğin de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, borca, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz etmiştir.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak şirket adına kredi açılarak kullandırıldığını, diğer davalı …’nın müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzaladığını, borçlu şirketin kredilerini geri ödememesi sebebiyle hesaplarının kat edildiğini ve Bornova …. Noterliği’nin 01/10/2018 tarihli … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, hesap kat edilerek davalıların temerrüde düşürüldüğünü belirterek, davalıların itirazlarının iptaline, takip tarihi itibariyle 1.333.193,99 TL alacak üzerinden takibin devamına, müvekkili yararına % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı bankanın takibin dayanağı olarak genel kredi sözleşmesini ve kefalet sözleşmesini gösterdiğini ancak müvekkili şirketin bu kredi sözleşmesi sebebiyle davacı bankaya ödenmemiş herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle müteselsil borçlu kefil diğer müvekkilinin de sorumluluğunun doğmadığını, müvekkili şirketin kredi borçları karşılığında davacı bankaya teminat çeklerini verdiğini, bankadan aldığı çek yapraklarını da takip tarihinden önce 02/10/2018 tarihinde davacı bankaya teslim ettiğini, ayrıca müvekkili şirketin davacı bankanın alacağını verdiği taşınmaz rehinleriyle de teminat altına aldığını, müvekkilinin davacı bankaya takip tarihinden önce 17/04/2018 tarihinde 999.112,00 TL tutarlı; 23/05/2018 tarihinde 501.166,00 TL tutarlı; 17/07/2018 tarihinde 154.500,00 TL tutarlı ve 04/09/2018 tarihinde 613.080,00 TL tutarlı teminat çeklerini teslim ettiğini, ayrıca iadesi istenen 62.400,00 TL tutarındaki 25 adet çek yaprağını içeren çek karnesini de bankaya iade ettiğini, ayrıca Torbalı’daki taşınmazlar üzerine 350.000,00’er TL bedelli olmak üzere toplamda 700.000,00 TL değerinde 1. dereceden ipotek konulduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, ödenmemiş borcunun bulunmadığını, buna rağmen ihtiyati haciz kararı alınarak takibe geçilmesinin kötü niyetli olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere asıl alacak miktarı, işlemiş faiz miktarı ve faiz oranının yanlış hesaplandığını, fahiş olduğunu, alacağın likit olmadığını belirterek, davanın reddine, müvekkilleri yararına takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; haklarında genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılan davalıların borca itirazlarını iptali istemine ilişkindir.
Davalılar vekili 26/04/2021 tarihli dilekçesi ile; dava konusu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında müvekkillerinin itirazlarından vazgeçtiklerini, takibin tüm borçlular hakkında kesinleştiğini, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat isteklerinin bulunmadığını bildirmiştir.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün yazısı ekindeki belgeler incelendiğinde; davalı borçlular vekilinin 26/04/2021 tarihli dilekçesiyle icra dosyasında itirazlarından vazgeçtiklerini bildirdiği, 26/04/2021 tarihli karar tensip tutanağı ile birlikte borçlular vekili tarafından itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle borçlular hakkındaki takibin devamına, UYAP’tan durdurma kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
11/06/2021 tarihli duruşmada davacı vekili; davalıların icra dosyasında borca itirazlarından vazgeçtiklerini, davanın konusuz kaldığını, karşı taraftan vekalet ücreti ve tazminat isteklerinin bulunmadığını, yargılama giderleri konusunda ise karşı tarafla anlaşmaya varıldığını, bu nedenle yargılama giderlerinin müvekkili üzerinde bırakılmasına itirazlarının bulunmadığını belirtmiştir. Aynı duruşmada davalılar vekili de; davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri ile tazminat isteklerinin bulunmadığını, yargılama gideri konusunda davacı vekilinin beyanına katıldıklarını belirtmiştir.
İtirazın iptali davasının dava şartlarından biri de, takibe yapılan usulüne uygun bir itirazın bulunmasıdır. Kayıtsız ve şartsız bir şekilde itirazın geri alınması itirazın iptali davasına özgü davayı sona erdiren bir taraf işlemidir. İtirazın geri alınması durumunda ortada geçerli bir itiraz bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davası konusuz kalacaktır.
Davalıların, davamızın konusu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasındaki icra takibinde borca itirazlarından kayıtsız ve şartsız bir şekilde vazgeçmiş olmaları sebebiyle eldeki itirazın iptali davasının konusu kalmadığından ve taraf vekilleri karşılıklı olarak tazminat ve vekalet ücretlerinin bulunmadığını bildirip, yargılama giderlerinin davacı üzerinde kalması konusunda anlaşmaya varmış bulunduklarından, konusuz kalan dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davalıların İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında takibe yönelik itirazlarından vazgeçmiş olmaları nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Taraflar birbirlerinden tazminat istekleri olmadığını bildirdiklerinden tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın peşin olarak alınan 16.060,56 TL harçtan düşülmesi ile kalan ‭16.001,26‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin tarafların anlaşmaları doğrultusunda davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların karşılıklı olarak anlaşmaları doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/06/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza