Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1301 E. 2022/270 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1301
KARAR NO : 2022/270

DAVA : Alacak (Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARŞI DAVA : Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin ve Alacak
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARŞI DAVA TARİHİ : 14/01/2019
KARAR TARİHİ : 24/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacı karşı davada davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan 16.05.2018 tarihli sözleşme mucibince davacıya ait olan … Hazır Kartonpiyer Aks. Dek. San Ltd. Şti. nin tüm hisselerinin ve müvekkiline ait bir takım patent haklarının 10.000.0000.-TL bedelle davalı tarafa devredilmesi hususlarının kararlaştırıldığını, bahse konu şirketin hisse devrinin 16.05.2018 tarihinde davalı tarafa yapıldığını, hisse devri sırasında sözleşme gereği ödenmesi gereken 250.000.-TL ‘nin davalı tarafından müvekkiline ödendiğini, davalı tarafın, davaya konu 16.05.2018 tarihli sözleşmeyi akdetme saikinin hisselerini devir aldığı … Hazır Kartonpiyer Aks. Dek. San Tic. Ltd. Şti. nin sahip olduğu yatırım teşvik belgesinden yararlanarak devir aldığı patentleri de kullanmak sureti ile fabrika kurmak ve üretim yapmak olduğunu, sözleşme öncesi ilişkilerde davalı tarafın, müvekkilinin devrettiği şirketin sahip olduğu yatırım teşvik belgesinin ve özellikle sözleşmeye konu edilen patent haklarının son derece karlı bir yatırıma dönüştürülebileceğini, firma üzerinden yapacakları yatırımı kullanacakları kredi ile finans edeceklerini, sahip olduğu şirket grubunun banka ve sair finans kurumları nezdinde yüksek olduğunu, kredi başvurularının çok kısa zamanda onaylanacağını gecikmeye mahal vermeyeceklerini 250.000-TL dışında kalan ödemelerin başlangıcını bahse konu kredi taleplerinin onayı şartına bağlamak istediklerini belirttiğini, müvekkilinin de bu talebi kabul ettiğini, 16.05.2018 tarihli sözleşmenin ödeme koşulları bölümünde “ Alıcı ödemelerinin üretime başlamak için ihtiyacı olan yatırım kredisinin ilgili finans kurumlarınca onaylandığı tarihte başlayacağı ve kredi onay tarihinde 250.000-TL nin müvekkiline ödeneceği, kalan 9.500.000-TL ‘nin ise iş bu kredi onayının 3. ayından itibaren 20 eşit taksitle ödeneceğinin “düzenlendiğini, sözleşme tarihinden itibaren yaklaşık 5 ay geçmiş olmasına rağmen kendisine bilgi ve haber verilmemesi üzerine yaptığı araştırmada davalı tarafından bahse konu kredi işlemlerinin yapılmadığını tespit ettiğini, yatırım ve teşvik belgesine sahip firması ve patent hakları üzerindeki tasarruf yetkilerinin sözleşme ile elinden alınması bu değerleri farklı şekilde değerlendirme imkanından mahrum edilmesi ve teşvik belgesinin 2 yıl olan geçerlilik süresinin 2019/Temmuz döneminde dolacak olması mağduriyetinin her gün artması üzerine davalı tarafa İzmir … Not. 28.09.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ettiğini, 250.000.-TL’nin ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını ihtar ettiğini, ihtara cevap verilmediği gibi ödeme de yapılmadığını, açıklanan nedenlerle 250.000.-TL’nin temerrüt tarihi olan 09.10.2018 tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP-KARŞI DAVA: Asıl davada davalı karşı davada davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap ve dava dilekçesi ile özetle; sözleşmenin konusu başlıklı bölümde … Hazır Kartonpiyer Aks. Dek. San Ltd. Şti ne hisse devri ile “…’ın sahip olduğu Patent ve Faydalı Modellerin satışından ibarettir ifadesinin” yer aldığının görüldüğünü, yani davacının müvekkiline karşı 2 yükümlülüğünün bulunduğunu, sözleşmenin koşulları başlıklı bölümünün 1. Md. 200 paydan müteşekkil hisselerin tamamının bedelinin 10.000-TL karşılığında müvekkiline devredileceğinin belirtildiğini, sözleşmenin 5. Md. patent faydalı model hakları ile yine bu ürünlerin üretiminde kullanılacak olan makinelere ait patent faydalı model haklarını 9.990.000-TL bedelle müvekkiline devredeceğini, sözleşmenin koşulları başlıklı bölümünün 8. Md. göre de müvekkiline teslim edilecek 3 makinenin bulunduğunu, müvekkili adına onaylanmış bir kredi olmadığının zaten davacının kabulünde olduğunu, diğer yandan müvekkili tarafından ne hissesi devredilen şirketin, ne bu şirketin yatırım teşvik belgesi ne de sözleşmede bahsi geçen patent faydalı model haklarının kullanılabildiğini, bu haklar kullanılarak kurulan bir fabrika veya yapılan bir üretimin de bulunmadığını, devredilen şirket hisselerine karşılık belirlenen 10.000.-TL bedelin ise fazlası ile ödendiğini, davacının kendisine cevap verilmediği yönündeki iddialarının da asılsız olduğunu, kredi sürecinin tamamlanmamasında müvekkilinin hiçbir kusurunun, kastının veya haksız fiilinin söz konusu olmadığını, sözleşme hükümlerine göre kredi ile uğraşacak olan kişinin … olduğunu, kredi teminine karşılık 1.500.000-TL ödemenin …’a yapılacağını, kredi konularında davacının da teşvik danışmanlığını yapan ve kredi konusunda yardımcı olan … –… Dan. isimli kişinin de bilgisinin olduğunu, müvekkilinin kusurundan dolayı alınmamış bir kredinin de olmadığını, sözleşme imzalandıktan sonra gelişen ve müvekkili tarafından öngörülmesi beklenmeyecek ekonomik şartların da zaten artık kredi temini sürecinin müvekkili açısından değil ülke genelinde sorunlu hale geldiğini, davacı tarafından da kabul edildiği üzere 16.05.2018 tarihli sözleşmeyi akdetme saikinin şirketin patent haklarını kullanmak, yatırım teşvik belgesinden yararlanarak fabrika kurmak ve üretim yapmak olduğunu, sözleşmede kredi temini ile ilgili herhangi bir süre belirlenmediğini, davacının makul ve beklenen süre içinde yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasının da doğru olmadığını, ülke içindeki gerek faiz oranları, gerekse dövizdeki yükseliş karşısında müvekkilinin şirketlerinin etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu, yetkilisi ve … ve … isimli firmaları adına mahkemeye müracaat ettiğini, Kayseri 1. ATM ‘de açılan konkordato davasının devam ettiğini, davacıya gönderilen 30.11.2018 tarihli yazıda bulunulan kriz ortamı nedeniyle ödeme talep edilmesinin doğru olmadığını, sözleşmeyi fesih etmeye hazır olduğunu buna karşılık ödediği 250.000-TL nin iadesinin gerektiğini davacıya bildirildiğini, müvekkilinin temerrüdünden bahsedilmesinin izah edilen gerekçeler ile mümkün olmayacağından faiz talebinde bulunulmasının da mümkün olmadığını, karşı dava hakkında; sözleşmenin feshi ile müvekkili tarafından davacıya ödenen 250.000-TL nin faizi ile birlikte iadesine ve sözleşmeye bağlı verilen teminat evraklarının iadesine karar verilmesini, buna bağlı olarak devralınan … Hazır Kartonpiyer Aks. Dek. San Ltd. Şti. nin hisselerini tamamen davacıya devretmeye hazır olduğunu beyan ederek davacının davasının reddine karşı davanın kabulüne vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı-karşı davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Hisse Devir Sözleşmesi: Taraflarca imzalanan 16.05.2018 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmesinin taraflarının, …(Sözleşmede satıcı olarak anılacaktır) ile … (Sözleşmede alıcı olarak anılacaktır) ve …: (Sözleşmede Tanık olarak anılacaktır.) olduğu, sözleşmenin konusunun Merkezi İzmir ilinde kurulu … Hazır Kartonpiyer Aks. Dek. San Ltd. Şti ne ait hisse devri ile …’ın sahibi olduğu Patent ve Faydalı modellerin satışından ibaret olduğu, Sözleşmenin Koşulları başlığı altında 1. Maddesinde satıcının, sahibi olduğu … Hazır Kartonpiyer Aks. Dek. San Ltd. Şti.ne ait 200 paydan müteşekkil hisselerin tamamını 10.000-TL bedel ile alıcıya devredeceği, 3. Maddesinde anılan şirketin kuruluş tarihinden itibaren hizmet veren Mali Müşavir …’un, şirket üzerinde borçlandırıcı hiçbir işleme tanık olmadığını, şirket mali tablolarında aktif ve pasife kayıtlı hiçbir işlem olmadığını, sözleşme tarihinde şirketin SGK, Vergi daireleri gibi kurumlara hiçbir borcu olmadığını, şirketin hiçbir hukuki ihtilafa karışmadığını, lehte yahut aleyhte hiçbir davaya taraf olmadığını, şirketin 165.000.000-TL yatırım bedeli Yatırım Teşvik Belgesi ve Arazi Tahsis hakkına sahip olduğunu beyan ve kabul ettiği, 5. Maddesinde satıcının sözleşme tarihinde uhdesinde bulunan ve TSE akredite İzmir Lab. Dan almış olduğu ekteki rapora göre A sınıfı(Yanmaz) olduğunu iddia ettiği sıva ile iş bu sıvanın taşyünü / camyünü üzerine uygulanmasına ait patent/faydalı model hakları ile yine bu ürünlerin üretiminde kullanılacak olan makinelere ait patent/faydalı model haklarını 9.990.000-TL bedelle alıcıya devredeceği, 7. Maddesinde alıcının, Patent ve Faydalı Model haklarını herhangi bir sebeple satıcıya iade etmek ister ise, alıcı bu kez patentlerin iade bedelinin 3.000.000-TL olup şirket hisse değerinin 7.000.000-TL olduğunu kabul ve taahhüt ettiği, ödeme koşulları başlığı altında 1. Maddesinde sözleşme konusu işlere ait toplam bedel 10.000.000.-TL olduğu (Hisse devri 10.000-TL+Patent /F. Model haklarının devri 9.990.000-TL), 2. Maddesinde tarafların, ödemelerin aşağıdaki şekilde yapılacağı hususunda anlaşma sağladıkları, a-Hisse devri tarihinde 250.000-TL ödeneceği, Muhatap …, 1.500.000-TL ile muhatap …’a 8.250.000-TL teminat senedi verileceği, alıcı, işbu teminat senetlerinin sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde keşidecisinin kendisine olduğu teminat çekleri ile tashihini yapacağını kabul ve taahhüt ettiği, iş bu tashihin sözleşme hükümlerini sakatlamayacağı, yok saymayacağı, iptal etmeyeceği ve yenilemeyeceği, alıcının ödemeleri, üretime başlamak için ihtiyacı olan yatırım kredisinin ilgili finans kurumlarınca onayı ile başlatacak olup onay tarihinde 250.000-TL nakit kalan 9.500.000-TL iş bu onayın 3. Ayından itibaren 20 ayda eşit olarak ödeyeceği, (Ödemeler muhatap …’a 20 beher ay 75.000-TL, muhatap …’a 20 beher ay 400.000-TL şeklinde olacaktır.) e-satıcının, yatırımın başlaması için alıcının ihtiyaç duyduğu kredinin ilgili finans kurumlarınca onaylanmaması halinde alıcıya iş bu sözleşmeden cayma hakkı verildiği, alıcı, anılan kredinin onaylanmaması halinde taraflar aşağıdaki koşullardan bir tanesinde uzlaşmayı kabul ve taahhüt ettikleri, e.1-İşbu sözleşmenin feshini talep edebilecek, bu durumda teminat çekleri derhal alıcıya iade edilecek alıcıda satın aldığı şirket hisselerini derhal satıcıya iade edeceği, e.2-yahut, iş bu sözleşmenin 2. Mad.d bendinde hüküm bulan 250.000-TL ödeme aynen yapılacak olup, kalan ödeme vadeleri aynı tutar ve şartlar ile 24 ay olarak revize edileceği, f-Anılan Kredi talebi, ilgili makamlarca alıcının kusur, kasıt ve haksız fiilleri nedeni ile reddolunmuş ise iş bu sözleşmenin 2. Md. e bendi külliyen hükümsüz olup, sözleşmenin diğer hükümlerinin geçerli olacağı, sözleşme konusu patent ve faydalı model hakları, alıcının kredi talebinin onaylandığı, yahut alıcı 2. Md. e.2 md. talep ettiği tarihte derhal alıcıya devredileceği, ancak alıcı 2019 yılının Mayıs ayı sonuna kadar patent ve faydalı model haklarının ARTYCON Ltd.Şti. ce kullanılmasına muvafakat ettiği, 5. Maddesinde alıcının ödeme aczine düşerse diğer tüm ödemelerinin muacceliyet kazanacağı, yahut patentleri ve iş bu sözleşmede anılan … Ltd.Şti. hisselerini derhal satıcıya iade edeceği, doğacak masrafların alıcıya ait olduğu hükümlerini içermektedir.
T. Bankalar Birliği Risk Merkezi Kredi Kayıt Bürosunun 13/12/2019 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; mahkememizce …’nin 16.05.2018-13.11.2018 tarihleri arasındaki kredi notunu gösterir risk raporunun gönderilmesinin talep edildiği, Açık /kapalı kredi bilgilerinin gönderildiği, sistemde kredi limit kredi risk ve tasfiye olunacak alacaklara ilişkin bilgilerin aylık periyodlar ile güncellendiğinin, gün bazında raporlama yapılmadığının bu nedenle 01.05.2018-30.11.2018 tarihleri arasında aylık dönem bildirimlerinin raporlandığının belirtildiği ve …’ye ait kredi ve risk bilgilerinin bildirildiği anlaşılmış ve dosyamız arasına alınmıştır.
Kredi Kayıt Bürosunun 16/01/2020 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; …’ye ait 16/05/2018- 13/11/2018 tarihleri arasında yapılan sorgulamalarda hesaplanan kredi notu bilgilerinin gönderildiği anlaşılmış ve dosyamız arasına alınmıştır.
İhtarname : Asıl davada davacı … tarafından …’ye İzmir … Noterliğinin 28.09.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek özetle, 16.05.2018 tarihli sözleşme koşullarının yerine getirilmemesi nedeniyle 250.000.-TL’nin ihtar tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesini, aksi takdirde zararların tazmini için yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir
Cevabi İhtarname : Asıl davada davalı … tarafından Kayseri … Noterliğinin 30.11.2018 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesinde özetle: gönderilen ihtarı kabul etmediklerini, ihtardaki taleplerin reddedildiğini, uğrayabileceği her türlü mağduriyete karşı talep ve dava haklarının saklı olduğunu ihtar etmiştir.
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. sayılı dosyasında; davacının kendi adına konkordato başvurusunda bulunduğu, ilk derece mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiş ise de Ankara BAM 23. HD.’nin ret kararını kaldırarak davalı karşı davacının konkordato talebini kabul edip 1 yıllık kesin mühlet verdiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti kök raporu : E. Banka Yönetmeni …, Prof. Dr. … ve Dr. Öğr. Üyesi … 16/01/2021 tarihli raporda; Asıl davada; Davacı – Karşı Davalı …’ın Davalı – Karşı Davacı …’den 250.000,00TL ödenmesini talep edebileceğini; yapılan incelemelerin davalının kredi notunun “krediye elverişli” olduğunu gösterdiğini, Nisan – Mayıs 2018 döneminde yaz aylarında yaşanması muhtemel atakların piyasa ile paylaşılmış bir bilgi olduğunu, kredi başvurusunda bulunulmamasında davalının kusurlu olduğunu, TBK m. 175.I uyarınca koşulun gerçekleşmiş sayılabileceğini, Karşı Davada; Davalı – Karşı davacı …’nin hiç kredi başvurusu yapmaması, buna karşın 05-12 2018 döneminde krediye elverişli kredi puanına sahip olması ve sözleşmenin imzası tarihinde (16.05.2018) 2018 yılının 3. çeyreğinde yaşanması muhtemel dalgalanmalardan basiretli bir tacir olarak haberdar olması gerektiği dikkate alındığında sözleşmenin 2.e maddesinin uygulama alanı bulamayacağını, sonuç olarak; 16.05.2018 anlaşma gününü takip eden 7 aylık dönemde finansal piyasalarda meydana gelen hareketlilik ve ekonomik dalgalanmanın 2018 yılının nisan mayıs ayında öngörülmüş ve piyasalarla paylaşılmış bir durum olduğunu; dava dosyasında yer alan konkordato komiserleri tarafından hazırlanan raporda da … Şirketin finansal durumunun bozulmasına yabancı para cinsinden olan Şirket Borçlarının sebep olduğunu, ayrıca …’ye ait bir konkordato başvurusu da bulunmadığını, 16.05.2018 günü yapılan anlaşma sonrasında 1-7 gün arasında banka / bankalara kredi başvurusunda bulunulabileceği ve başvuruyu takip eden 7-30 günlük dönemde başvuru sonucunun alınabileceğini, sonuç olarak; sahibi olduğu firmalar neticesinde ticari kredilere aşina olan; ilgili belge ve bilgileri hazırda bulunan Davalı’nın bir haftalık bir süreçte kredi başvurusunda bulunabileceği (23.05.2018) ve 30.06.2018 tarihine dek olumlu-olumsuz sonuç alınabileceği, bu dönemde ticari kredi faizlerinde 5,26% oranında bir artış meydana geldiği, heyetlerince finansal incelemeleri kapsamında sözleşmenin imzası tarihinde “ekonomik dalgalanma” ve yabancı parada atak beklentisinin kuvvetli olduğuna dikkat çekilmiş olduğunu; finansal tespitlerin davalının finansal risk beklentisinin yüksek olduğu bir dönemde 16.05.2018 tarihinde sözleşmeyi imzaladığı kanaatini kuvvetlendirdiği sonuç ve kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 1. Ek raporu : 11/10/2021 tarihli ek raporda; Sonuç olarak; heyetlerinin kök raporunda asıl dava yönünden ulaşılan sonuç ve kanaatte herhangi bir değişiklik meydana gelmediğini, yine sonuç olarak; heyetlerinin kök raporunda karşı dava yönünden ulaşılan sonuç ve kanaatte herhangi bir değişiklik meydana gelmediğini mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi heyeti 2. Ek raporu : 25/01/2022 tarihli 2. ek raporda; Dava dosyasından yer alan 16.05.2018 tarihli sözleşme incelendiğinde; hisse devir bedelinin 10.000,00TL olduğu; Madde5 A sınıfı (Yanmaz) olduğunu iddia ettiği sıva ile işbu sıvanın taşyünü / camyünü üzerine uygulanmasına ait patent/ faydalı model hakları ile yine bu ürünlerin üretiminde kullanılacak olan makinalara ait patent/ faydalı model haklarını 9.990.000,00 TL bedelle devretmeyi taahhüt ettiği, Madde (Ödeme Koşulları 2-e) alıcının ihtiyaç duyduğu kredinin onaylanmaması halinde alıcıya cayma hakkı verildiği ve bu durumda alıcıya sözleşmeyi fesih hakkı verildiği ve alıcıya teminat senetlerinin iadesine karşılık alıcının şirket hisselerini devir edeceği; Madde (Ödeme Koşulları 2-f) alıcının kendi kusuru — kastı ve haksız fiili sebebiyle kredi başvurusunun reddedilmesi halinde (Ödeme Koşulları 2-e) geçersiz olduğu ve sözleşmenin diğer maddelerinin geçerliliğini koruduğu; sonuç olarak; 16.05.2018 anlaşma gününü takip eden 7 aylık dönemde finansal piyasalarda meydana gelen hareketlilik ve ekonomik dalgalanma 2018 yılının nisan mayıs ayında öngörülmüş ve piyasalarla paylaşılmış bir durum olduğu;18.05.2020 günü 18,30 olan ticari kredi faiz oranları 26.06.2018 günü 23,56, 27.07.2018 günü 21,58 seviyelerinden 31.08.2018 günü 32,22 ye yükselmiş ve 28.09.2018 günü 35,85 ile zirve yaptığı, 2018 yılı 27,24 faiz oranı ile kapatılmış ve 2018 yıllık ticari faiz ortalamasının 24,0194 olduğu; 16.05.2018 günü yapılan anlaşma sonrasında 1-7 gün arasında banka / bankalara kredi başvurusunda bulunulabileceği ve başvuruyu takip eden 7-30 günlük dönemde başvuru sonucunun alınabileceği; konkordato başvurularının yapıldığı tarih ile uyuşmazlığa konu 16.05.2018 tarihli sözleşmenin imzalandığı dönemin 7 aylık bir dönem olduğu ve 1-7 gün arasında banka / bankalara kredi başvurusunda bulunulabileceği ve başvuruyu takip eden 7-30 günlük dönemde başvuru sonucunun alınabileceği yönündeki heyet kanaatinin nihai takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, sonuç olarak; Davalı — Karşı davacı … her iki şirketin borçlarına kefil olmakla birlikte her iki şirket de borca batık olmadığı ve kefaletten kaynaklı borçların ikincil nitelikte olmakla birlikte Şirket varlıklarının borçları karşılayabilecek nitelikte olduğu dikkate alındığında; davalının kredi notunun “krediye elverişli” olduğunu gösterdiği ve Nisan — Mayıs 2018 döneminde yaz aylarında yaşanması muhtemel atakların piyasa ile paylaşılmış bir bilgi olduğu dikkate alındığında; kredi başvurusunda bulunulmamasında Davalının Kusurlu olduğu TBK m. 175.1 uyarınca koşulun gerçekleşmiş sayılabileceği sonuç ve kanaatine ulaşılması mümkün olup; nihai takdir Sayın Mahkemeye aittir. İşbu kanaatin Sayın Mahkeme tarafından da benimsenmesi halinde Davacının sözleşmenin 2.d bendi uyarınca 250.000.00TL ödenmesini talep edebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılması mümkün olup; nihat takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu mütalaa edilmiştir.
Asıl dava; limited şirket hisse devri ile patent ve faydalı model haklarının devrine ilişkin sözleşmeden kaynaklanan bakiye devir bedeli alacağının ilk taksitinin tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Karşı dava; limited şirket hisse deviri ile patent ve faydalı model haklarının devrine yönelik sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğinden bahisle sözleşmenin feshi ile nakit ödenen bedelin iadesi, limited şirket hisselerinin satıcıya hükmen devri ve teminat senedinin iadesi davasıdır.
Davacı – Karşı Davalı … asıl davasnıda; 16.05.2018 tarihli sözleşme ile … Limited Şirketi hisselerinin tamamı ile patent ve faydalı model haklarını 10.000.000,00 TL bedel ile davalıya devri konusunda anlaştıklarını, limited şirket hisselerini davalı karşı davacıya devrettiğini, davalı-karşı davacının da sözleşme ile kararlaştırılan ve devir anında ödenmesi gereken nakit 250.000,00 TL’yi ödediğini, bakiye 9.750.000,00 TL devir bedeli alacağının ödenmesinin davalı–karşı davacının kredi başvurusunun banka tarafından onaylanması koşuluna bağlandığını, ancak davalı–karşı davacı tarafından gerekli kredi başvurularının yapılmadığını; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 175/1. Maddesi gereği, şarta bağlı sözleşmelerde taraflardan biri koşulun gerçekleşmesine dürüstlük kurallarına aykırı olarak engel olursa, koşulun gerçekleşmiş sayılacağının düzenlendiği; davalı–karşı davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığından şartın gerçekleştiğini iddia ederek, ilk taksit olan 250.000,00 TL’nin 09.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüd faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep etmiş, davalı–karşı davacı ise sözleşme uyarınca kararlaştırılan kredinin temin edilmemesinde kusur, ihmal veya kastının bulunmadığını; kredi başvuru ve temini işlemlerini sözleşmede tanık olarak ismi geçen …’un yapması gerektiğini, bu işlemleri …’un yapmadığını, 16.05.2018 tarihinden sonra ülke içinde gerek faiz oranları gerek dövizdeki ani ve beklenmedik yükselişden ekonomik olarak etkilendiğini, ödeme dengelerinin sarsıldığını ve konkordato için gerek kendi adına gerekse yetkilisi olduğu … ve … isimli firmaları adına mahkemeye müracaat ederek konkordato için kesin mühlet kararı aldığını, şart gerçekleşmediğinden sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini, sözleşmenin feshi ile davacıya ödenen 250.000,00 TL ile sözleşmeye bağlı verilen teminat senetlerinin iadesini talep etmiştir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık; TBK’nun 175. Maddesi uyarınca geciktirici şarta bağlanmış olan sözlemedeki koşulun gerçekleşmesine davalı-karşı davacı tarafından dürüstlük kuralına aykırı olarak engel olunup olunmadığı, şartın gerçekleşmiş sayılıp sayılamayacağı, sözleşmenin ifasının TBK’nun 136. ve 138 . Maddeleri uyarınca davalı-karşı davacı yönünden imkansız hale gelip gelmediği, borcun bu nedenle sona erip ermediği noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi incelendiğinde; patent ve faydalı model haklarına yönelik devir bedeli ödemelerinin, davalı-karşı davacı tarafından üretim için ihtiyaç duyulan kredinin finans kurumlarınca onaylanması şartına bağlandığı, sözleşmede davalı-karşı davacının iddia ve savunmasında belirtildiği gibi kredinin başvurusu ve onaylanması sürecinin sözleşmede tanık sıfatı ile ismi geçen dava dışı … tarafından takip edileceğine dair bir hüküm bulunmadığı, sözleşme içeriğinden, üretim için ihtiyaç duyulan kredinin temini yükümlülüğünün davalı – karşı davacıya ait olduğu, dosya kapsamında toplanan delillerden ve tarafların beyanlarından davalı – karşı davacının herhangi bir finans kuruluşuna kredi başvurusunda hiç bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı-karşı davacı, sözleşme imzalandıktan sonra ülke içinde gerek faiz oranları gerek dövizdeki ani ve beklenmedik yükseliş nedeniyle ekonomik olarak etkilendiğini ve ödeme dengelerinin sarsıldığını, konkordato için gerek kendi adına gerekse yetkilisi olduğu … ve … isimli firmaları adına mahkemeye müracaat ettiğini ve konkordato davasında kesin mühlet kararı verildiğini savunarak ifa imkansızlığına dayanmıştır. Bu kapsamda ifa imkansızlığı ve aşırı ifa güçlüğü koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir.
Kurulmuş bir sözleşmede sonradan ortaya çıkan bazı olgular nedeniyle değişiklik yapılabilmesi, bugün çağdaş tüm hukuk sistemlerinde kabul edilen, beklenmeyen hâl (emprevizyon) veya clausula rebus sic stantibus kuramının koşullarının gerçekleşmiş olması hâlinde mümkün görülmektedir. Bu kuramın, borçlunun şartları ne olursa olsun mutlaka akde sadık kalmasını zorunlu gören, bir bakıma artık eskimiş olarak nitelendirilebilecek ahde vefa veya pacta sunt servanda kuramını sınırlamak için konulduğu benimsenmektedir. Beklenmeyen hâl kuramı, şöyle açıklanmaktadır: “Akit yapıldığı sırada mevcut bulunan şartlar önemli surette değişmişse taraflar akitle bağlı olmamalıdır. Buna “clausula rebus sic stantibus” (beklenmeyen hâl şartı) denmektedir. Bu görüş öğretide “emprevizyon teorisi” adıyla anılmaktadır. Öğretide, sözleşmenin, yapıldığı andaki durumun değişmeyeceği şeklindeki bir zımni kabul ile yapıldığı, aynen uygulanmasının taraflarca bu zımni şarta bağlı tutulduğu varsayılmaktadır (Tekinay, Selahattin Sulhi/Akman, Sermet/Burcuoğlu, Haluk/Altop, Atilla : Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 7.Bası, İstanbul 1993, s.1005). Akitlerin ifasını şartların değişmemesine bağlayan fikir (clasula rebus sic stantibus) gerçeğe tam olarak uygun değilse de, ahde vefa prensibine kesin ve sıkı sıkıya bağlılığın da her zaman adil olmadığı görülmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Aşırı İfa Güçlüğü” başlıklı 138. maddesinde; “Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir.
İşlem temelinin çökmesi ilkesinin somut olaya ne şekilde uygulanacağı hususu irdelenmelidir. Uyarlama kurallarının uygulanması için öngörülmez bir dış olayın meydana gelmesi gerekir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 28.11.2019 tarihli, 2017/13-515 E., 2019/1233 K. sayılı kararında ve 2017/(13)3-2308 E., 2021/994 sayılı kararlarında da aynı hususlara işaret edilmiştir. Sözleşmeye müdahale müessesesi istisnai nitelikte bir kurum olmakla yasa koyucu tarafından da bu kurumun uygulanması ancak anılan madde de belirtilen dört koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlanmıştır. Bunlar; Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü durum ortaya çıkması, bu durumun borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkması, yine bu durumun sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmesi ve borçlunun borcunu henüz ifa etmemiş olması veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olması halidir. Bu dört koşulun birlikte gerçekleşmesi halinde ise borçlunun, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme hakkı bulunduğu gibi sözleşmeden dönme hakkı da bulunmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde; bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporların dosya kapsamına uygun, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, taraflar arasındaki 16.05.2018 tarihli sözleşme uyarınca davacı-karşı davalı üzerine düşen … Hazır Kartonpiyer Aks. Dek. San. Tic. Ltd. Şti. hisselerinin tamamını devir borcunu 16.05.2018 tarihli hisse devri kararını alarak yerine getirdiği ve pay devrinin 18.05.2018 tarihinde ticaret sicilde tescil edilerek ilan edildiği, davalı-karşı davacı savunmasında 2018 yılı Temmuz ve Ağustos döneminde yaşanan olağanüstü ekonomik gelişmeler olduğunu, kredi faizlerinin – döviz kurunun artması sebebiyle kredi temin edemediğini savunmuş ise de, bankacı ve mali müşavir bilirkişiler tarafından yapılan finansal incelemeler kapsamında 16.05.2018 anlaşma gününü takip eden 7 aylık dönemde finansal piyasalarda meydana gelen hareketlilik ve ekonomik dalgalanmanın 2018 yılının Nisan – Mayıs ayında öngörülmüş ve piyasalarla paylaşılmış bir durum olduğu, dolayısıyla davalı – karşı davacının 16.05.2018 tarihinde sözleşmeyi imzalarken basiretli bir tacir olarak kredi faizlerinin – döviz kurunun artmasını öngörebilecek durumda olduğu halde söz konusu sözleşmeyi özgür iradesi ile ile imzalayarak bağıtlanmayı tercih ettiği, öte yandan davalı – karşı davacının kredi notunu esas alan incelemede de davalı – karşı davacının sözleşmenin imzalandığı 16.05.2018-29.06.2018 döneminde en yüksek kredi notuna sahip olduğu ve krediye elverişli durumun 2018 yıl sonuna dek sürdüğünün tespit edildiği, konkordato başvurularının yapıldığı tarih ile uyuşmazlığa konu 16.05.2018 tarihli sözleşmenin imzalandığı dönemin 7 aylık bir dönem olduğu, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 1-7 günlük süre içerisinde banka / bankalara kredi başvurusunda bulunulabileceği, başvuruyu takip eden 7-30 günlük dönemde başvurunun sonucunun alınabileceği halde davalı – karşı davacının sözleşmenin imzalandığı 16.05.2018 tarihinden eldeki dava tarihine kadar hiçbir başvurusunun bulunmadığı, sözleşmede kredi başvurusu için herhangi bir süre öngörülmemiş ise de süre koşulunun bulunmamasının ilanihaye kredi başvurusu yapılabileceği anlamına gelmediği, davalı – karşı davacının makul süre içerisinde bu başvuru şartını yerine getirmesi gerektiği, sözleşmenin imzalandığı 16.05.2018 tarihinde sözleşme konusu şirketin tüm hisselerini devralan davalı – karşı davacının, devir tarihinden dava tarihine kadar yaklaşık 6 aylık süre geçtiği ve kredi başvurusu – onaylanması süreci için bilirkişi heyeti tarafından belirlenen makul süreyi aşdığı halde geciktirici şart olan kredi başvurusunu hiç yapmamış olmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği, bu süreçte kredi faizlerinin – döviz kurunun artmasının sözleşmenin yapıldığı sırada öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü durum olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, keza TTK’nun 18/2. Fıkrası uyarınca tacir olan davalı – karşı davacının bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etme zorunluluğu bulunduğundan piyasalardan öngörülen ve açıklanan faiz – döviz kuru artışını bilmesi gerektiği, konkordato talep eden davalı – karşı davacının konkordato isteğinin temelinin sahibi olduğu … ve … isimli şirketlerin döviz üzerinden kullandıkları kredilere kefaletten kaynaklandığı, bununla birlikte konkordato dosyalarında sunulan projeler ve komiser heyetinin raporları dikkate alındığında her iki şirketin de borca batık olmadığı ve kefaletten kaynaklı borçların ikincil nitelikte olmakla birlikte davalı -karşı davalının sahibi olduğu şirketlerin varlıklarının borçları karşılayabilecek durumda olduğu, dolayısıyla davalı -karşı davacı yönünden TBK’nun 136. Maddesi uyarınca ifa imkansızlığı ve TBK’nun 138. Maddesi uyarınca aşırı ifa güçlüğünden söz edilemeyeceği, davalı -karşı davacının geciktirici şartın gerçekleşmesine kendi kusuru ile engel olması nedeniyle TBK’nun 175. Maddesi ve sözleşmenin ödeme koşulları başlığı altındaki 2-f maddesi uyarınca kredi başvurusunun onaylanması şeklindeki geciktirici şartın gerçekleşmiş sayılması gerektiği, buradan hareketle sözleşme halen ayakta olup geçerliliğini koruduğundan, davacı – karşı davalının devir bedeli alacağının ilk taksiti olan 250.000,00 TL’nin tahsilini talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla asıl davanın kabulü gerektiği, davacı – karşı davalının sözleşmenin ifası için noter kanalıyla gönderdiği temerrüt ihtarının davalı -karşı davacıya 01.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede ödeme için 7 günlük süre verildiği dikkate alındığında davalı – karşı davacının 10.10.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, karşı dava yönünden davalı -karşı davacının sözleşmenin feshi ve ödenen hisse devir bedeli alacağının iadesi ile şirket hisselerinin hükmen devir ve tescili isteği haksız olduğundan bu isteklerin reddi gerektiği, gerekçeli karar yazım aşamasında hüküm fıkrasında sözleşmenin feshi ve limited şirket hisselerin iadesi ile hükmen tescil isteğinin reddine ilişkin kararın hükme geçirilmediği, bu talepler yönünden hükmün eksik kaldığı, 6100 sy HMK’nun 305/A maddesi uyarınca hükmün tamamlanması mümkün olduğundan kısa karardaki karşı dava yönünden “sözleşmenin feshi ve limited şirket hisselerin iadesi ile hükmen tescil isteğinin reddine” cümlesinin hüküm fıkrasına eklenmesine, sözleşme uyarınca verilen teminat senetlerinin iadesi talep edilmiş ise de davacı-karşı davalıya verilen 1 adet teminat senedi bedelinin 8.500.000,00 TL olduğu, teminat senedinin iadesi talebi yönünden bu bedelin dava değeri olduğu gözetilerek 11.06.2019 tarihli duruşmada davalı – karşı davacı vekiline eksik harcı tamamlaması için Harçlar Kanunun 30. Maddesi uyarınca kesin süre verildiği halde eksik peşin harcın tamamlanmadığı, bunun üzerine teminat senedi isteği yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, HMK’nun 150. Maddesindeki 3 aylık yasal süre içerisinde eksik peşin harcın tamamlanmadığı ve bu istek yönünden davanın yenilenmediği görülmekle teminat senedinin iadesi talebi yönünden açılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş, aaşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-ASIL DAVADA;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, 250.000,00 TL alacağın 10/10/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı – karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 17.077,50 TL nispi harca, peşin alınan 4.269,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.808,12 TL karar ve ilam harcının davalı – karşı davacıdan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı – karşı davalı tarafın yaptığı ve karşıladığı 5,20 TL vekalet suret harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 4.269,38 TL peşin harç, 157,00 TL davetiye ve posta gideri, 1.125,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.592,48 TL yargılama giderinin davalı – karşı davacıdan alınarak, davacı – karşı davalıya verilmesine,
4-Davacı – karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 25.950,00 TL vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak, davacı – karşı davalıya verilmesine,
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı – karşı davalı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacı – karşı davalıya iadesine.
II-KARŞI DAVADA;
1-Davalı-Karşı davacının sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi, sözleşmenin feshi ve limited şirket hisselerin iadesi ile hükmen tescili isteğinin REDDİNE,
2- Davalı-Karşı davacının teminat senedinin iadesi isteğine ilişkin davasının Harçlar Kanunun 30. Maddesi uyarınca tamamlanması gereken eksik harç yatırılmadığından 6100 sy HMK’nun 150. Maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Peşin alınan 4.269,38 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 4.188,68 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVALI- KARŞI DAVACI TARAFA İADESİNE.
4- Karşı dava reddedildiğinden davalı – karşı davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5- Davacı – karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 25.950,00 TL vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan alınarak, davacı – karşı davalıya verilmesine,
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davalı – karşı davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davalı – karşı davacı iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır