Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1283 E. 2021/542 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/37 ESAS
KARAR NO : 2021/535 KARAR

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/01/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 19.07.2010 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalanmış … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olan müvekkilinin yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, bu nedenle müvekkilinde iş göremezlik durumu oluştuğunu, müvekkilinin zararlarının ödenmesi için davalıya başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, kazanın Uşak’ta gerçekleştiğini, müvekkilinin adresinin İstanbul olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri (İstanbul Adliyesi-Çağlayan) olduğunu, davacı usuli şartları yerine getirmediğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddini, olayın 19.07.2010 günü meydana geldiğini, kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı geçtiğinden davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı aracın kusuru bulunmadığından davanın reddini, kabul anlamına gelmemek üzere davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, olayda hatır taşıması bulunduğunu, bu nedenle indirim yapılması gerektiğini, yaralanan veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti ile tazminattan düşülmesi gerektiğini, açıkladığı nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı; Kaza, meskun mahal dışında, 7.20 m genişliğinde, kuru zeminli, asfalt kaplama, eğimsiz, düz, orta refüjle bölünmüş yolda, açık havada, gündüz meydana geldiği, aracın sağdan yoldan çıktığı nokta ile tepe yamacına vurduğu nokta arasında 30 m. olduğu, yola girip takla atarak duruşa geçtiği nokta arasında 172.50 m. mesafe olduğu, belirtilmiştir. Dosyadaki,19.07.2010 tarihli Jandarma tutanağında özetle otomobilin sağ ön tekerinin patlamış, tekerlek yan yüzeyinde parçalanma olduğu, tekerlek jantının yamulmuş olduğu, diğer tekerlerin ise sağlam olduğu, aracın ilk yoldan çıktığı nokta ile son durduğu nokta arasında 172.5 m. mesafe olduğu, belirtilmiştir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinde önce hasar dosyasnda, davacı adına 22.12.2010 tarihinde 3.660,74 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin davacının faturalı hastane tedavi giderlerine yönelik olduğu hasar dosyasındaki ödeme belgesi, medikal eksper raporu, tedaviyi yapan hastaneye ait tedavi belgeleri ve fatura içeriklerinden tespit edilmiştir. Bunun dışında, davacıya işbu davanın konusu olan iş göremezlik maddi zararına ilişkin bir ödemenin yapılmadığı
ZMMS poliçesi ve teminat limitleri: Dosyaya sunulu sigorta poliçesinin kazaya karışan … plakalı araç için davalı Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen … sayılı 21.04.2010-2011 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi olduğu tespit edilmiştir. Kaza tarihinde Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen ölüm/sakatlanma ve tedavi giderleri teminat limitleri ayrı ayrı 175.000,00 TL olup davalı sigorta kuruluşunun sorumluluğu Hazine Müsteşarlığı’nın belirlediği limitler içinde tespit edilmiştir.
Maluliyet Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 19.09.2019 tarihli davacının raporda sürekli maluliyet oranı %100 olarak tespit edilmiştir. Davacı %100 malul kaldığından ayrıca hesaplanacak geçici iş göremezlik zararı bulunmayıp, olay tarihinden itibaren %100 maluliyet oranı üzerinden sürekli maluliyet tazminatı hesaplanmıştır.
ATK Raporu : Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 06.01.2021 tarihli raporda özetle ; olayda sürücü …’nın kusursuz olduğu, lastik patlamasının olayın oluşu üzerine %100 (Yüzde yüz) oranında etkili olduğu kanaati ile rapor düzenlenmiştir.
Davacının Gelir Durumu: Davacının mesleği ve kazancına ilişkin iddia ve delil dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle hesaplamada asgari ücret esas alınmıştır. Aktif dönem hesabında AGİ dahil, pasif dönem hesabında AGİ hariç net asgari ücret kullanılmıştır.
SGK: Davacının olay tarihindeki yaşı, olayın iş kazası olmaması, 5510 sayılı yasanın 13, 21 ve 39.maddelerinin tatbik edilmesinin söz konusu olmaması nedeni ile davacıya rücuya tabi gelir bağlanmasının yasal olanağının bulunmadığı ve indirilecek tutar olmadığı tespit edilmiştir.
Trafik Tescil Kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın dava dışı … adına kayıtlı olduğu, tespit edilmiştir.
Ceza Dosyası: Uşak Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … E. … K. sayılı kararında sanık … aleyhine açılan “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden olma ” suçundan açılan kamu davasında 03/10/2011 tarihinde Beraat kararı verildiği karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 05.06.2018 tarihli raporda özetle ; Davacının sürekli iş göremezlik tazminatının 1.686.606,78-TL olarak hesaplandığı, ancak davalının sorumluluğunun poliçe ölüm/sakatlık teminat limiti ile sınırlı olduğundan, davacının davalıdan teminat limiti dâhilinde talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 175.000,00-TL olarak tespit edildiği görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Talep Artırım: Davacı vekilinin 21/04/2021 tarihli dilekçesi ile 1.000 TL lik tazminat talebini 174.000 TL arttırarak 175.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlık tazminatının davacının içerisinde bulunduğu araç ZMMS sigortacısından tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak,
Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkeleri dikkate alınarak tespit edilmiştir. Borçlar Kanunu 55.maddesinde “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır” düzenlemesi mevcuttur. Yasada, hesaplama yöntemine dair açık ve ayrıntılı düzenleme bulunmamakla birlikte “sorumluluk hukuku ilkelerine” gönderme yapılmıştır. Söz konusu ilkeler uzun yıllar boyunca içtihat mahkemesi olan Yargıtay tarafından oluşturulmuş ve bugüne kadar uygulanmıştır. Bu ilkelere göre, Yargıtay’ın benimsediği işlemiş devre iskontosuz, işleyecek devre %10 artırım ve %10 iskonto esasına dayalı hesaplama yöntemi kullanılmıştır. Yakın zamana kadar Yargıtay 10.Hukuk Dairesi dışındaki daireler (4,17 ve 21) bakiye yaşam süresinin tespitinde PMF-1931 yaşam tablosunu esas almıştır. Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 14.01.2021 tarihli, 2020/2596 Esas, 2021/34 Karar sayılı ilamı ile görüşünü değiştirmiş, ülke gerçeklerine uygun olması ve Yargıtay ile diğer kurumlar arasında uyumun gözetilmesi gerekçeleri ile bakiye yaşam sürelerinin tespitinde TRH-2010 yaşam tablosunun kullanılmasına karar vermiştir. Sonuç olarak, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin son ilke kararları gözetilerek, hesaplamada işlemiş devre iskontosuz, işleyecek devre %10 artırım ve %10 iskonto esasına dayalı hesaplama yöntemi kullanılmış, davacının zarar süresinin (bakiye yaşam süresi) tespitinde TRH-2010 yaşam tablosu esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, dolayısıyla kaza tarihi olan 19.07.2010 tarihinde yürürlükte olan “Çalışma gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ne göre davacının maluliyet oranlarının belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 19.07.2010 günü saat 09:30 sıralarında, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile orta refüjle bölünmüş karayolunda, …’dan Uşak istikametine seyri sırasında geldiği yol bölümünde, seyrine göre sağındaki bankete girmesi akabinde direksiyon hakimiyetini kaybettiği aracıyla dağ yamacına çarparak yol içinde devrilmesiyle, yolcu …’ın yaralandığı dava konusu trafik kazası meydana geldiği, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 19.09.2019 tarihli davacının raporda sürekli maluliyet oranı %100 olarak tespit edilmiştir. Davacı %100 malul kaldığının tespit edildiği, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle Sürücü …’nın kusursuz olduğu, Lastik patlamasının olayın oluşu üzerine %100 (Yüzde yüz) oranında etkili olduğu
Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının ,Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin son ilke kararları gözetilerek, hesaplamada işlemiş devre iskontosuz, işleyecek devre %10 artırım ve %10 iskonto esasına dayalı hesaplama yöntemi kullanılmış, davacının zarar süresinin (bakiye yaşam süresi) tespitinde TRH-2010 yaşam tablosu esasına dayalı ) yöntemi ile yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davacının sürekli iş göremezlik tazminatının 1.686.606,78 TL olduğu, SGK tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmediği, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı 1.686.606,78 TL olarak hesaplandığı, Ancak davalının sorumluluğu poliçe ölüm/sakatlık teminat limiti ile sınırlı olduğundan, davacının davalıdan teminat limiti dâhilinde talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarı 175.000,00 TL olacağı, 05.06.2018 tarihli bilirkişi hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 21/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı için 175.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 14/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, 175.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüd tarihi olan 27/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜ ile
1-175.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi 27/11/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 11.954,25‬-TL harçtan peşin alınan ıslahla tamamlanan 630,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.324,05‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 20.575,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 41,10-TL dava açma ilk gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 369,83-TL tebligat ve posta gideri, 723,00-TL ATK fatura ücreti olmak üzere toplam 1.733,93‬-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve ıslahla tamamlanan 630,20-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır