Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/128 E. 2022/117 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/128 ESAS
KARAR NO : 2022/117 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının alacağının sağlanması amacıyla İzmir ….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında faturalara dayalı ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, borçlunun süresi içinde borçlu olmadıklarını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduklarını, borçlunun itirazının haksız ve dayanıksız olduğunu, davalı borçlu ile aralarında yapılan sözleşme gereği davacının üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, hizmeti sunduğunu, bu hizmeti karşılığında davalıya icra takibi faturaları gönderildiğini ancak fatura bedellerinin davacıya ödenmediğini, açıkladığı nedenlerle haksız ve dayanaksız itirazın kaldırılarak takibin devamına, borçlunun %20’den aşağıda olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dilekçesinin ekinde iddia ettiği faturaların olmadığını, öncelikle bu eksikliğin giderilmesinin gerektiğini, tarafların akdettikleri “PROFAJ GENEL HİZMET SÖZLEŞMESİ’NİN” 15.maddesi gereği 03.08.2016 – 04.08.2016 tarihlerinde gönderilen e-mailler ile taraflar arasında mutabakatın sağlandığı, sözleşmenin sonlandığını, aradan 1 seneden fazla süre geçtikten sonra davacı tarafın sadece tek taraflı düzenlediği dayanaksız bakiye alacak iddiasını barındıran faturalara dayanarak dava açmasının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, TTK.‘nun 23.maddesine göre faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı tutarı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tacir tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika olduğunu, faturanın tek başına bir alacak belgesi olmadığını, davacı tarafın yükümlendiği marka tanıtım, sosyal medya ve reklam hizmetlerini de sözleşmeye aykırı şekilde davalıdan hiçbir onay almadan eksik ifa ettiklerini, hizmeti tam ve eksiksiz ifa edildiğinin ıspat yükünün davacı tarafta olduğunu, H.M.K’nın 200. Maddesine göre davaya konu alacağın 2.500,00-TL yi geçtiğinden senetle ispat kuralının var olduğunu, davacının tanık deliline muvafakat etmediklerini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, açıkladığı nedenlerle; davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: İzmir ….. İcra Müdürlüğü’ nün ….. E. Sayılı dosyasında davacının davalı aleyhine 4.058,85 TL asıl alacak, 531,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.590,56- TL alacak üzerinden takip başlattığı, davalı vekilinin 19.12.2017 tarihli dilekçesi ile takibe, borca ve ferilere itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Sözleşme: Taraflar arasında düzenlenen Profaj Genel Hizmet Sözleşmesi 5.2.maddesi; davacı, pazarlama beklentilerine uygun mecraların önerilerini bütçe tekliflerini, önerileri davalıya ilettiğini, davalının onayı ile reklam yayınlanacak mecraları seçtiğini, Davacının davalının eposta onayı ile reklam yayınına başlayacağı, davacının bir kampanya için davalıdan genel onay aldıktan sonra tanıtım metni, kampanya ve fikirteri özel onaya sunduğunu, Onayın önceden ya da sonradan yazılı olarak verilmiş e posta haberleşmesi ya da toplantı notu biçimde yazılı olarak teyid edilmiş olması gerektiğini, bu notalara 3 gün içinde itiraz edilmediği taktirde davalıca onay verilmiş olduğunun kabul edildiğini, yazılı onayların işin başlamasından Dijital reklam, medya satın alma, Google reklamları, facebook reklamları, yandex reklamları, instagram reklamları, twitter reklamları, görüntülü reklamcılık ağları, yeniden pazarlama reklamları, gmail reklamları, mobil aplikasyon reklamları, diğer dijital mecralar Için yapılacak harcamaların aylık bütçeleri aylık olarak davalı tarafından belirlendiği, davalının sipariş formu, teklif onayı, eposta,faks gibi kanallar ile reklam bütçeleri ile onayı verdiğini, davacının davalının onayı ile bütçesi kadar harcama yaptığını, davacının reklam harcamalarında toplam reklam bütçesi Üüzerinden 9620 danışmanlık aldığını, ödemelerin de her ayın ilk iş günü gerçekleştirileceğini,
Ödeme ile ilgili olarak; davacının davalıya her hafta Cuma günü fatura ileteceğini, işbu faturanın ödemesinin de takip eden Perşembe günü davalı tarafından gerçekleştirileceği , Işbu sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya komisyon ödemesi gerçekleştirilmesi durumunda davacının davalıya ayrıca komisyon faturası düzenleyeceği belirtilmiştir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 24/08/2021 tarihli raporda özetle ; Davacı …. Hiz. San. ve Tic. A.Ş.’ne ait 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterler tasdik yönünden incelendiğinde; defterlerin açılış onaylarının ve yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu, taraflar arasında düzenlenen cari hesap sözleşmesi dosyaya sunulmuş ise de tarafların imza ve kaşeleri bulunmadığı nedeniyle geçerli olup olmayacağı hususu hukuki yorum gerektirdiğinden Mahkememizin takdirinde olduğunu, davacının defter kayıtlarında faturaların kayıtlı olduğunu, icra takibinde belirtilen asıl alacak tutarını davalının defter kayıtlarındaki davalı hesap bakiyesinin doğruladığının tespit edildiğini, rapor tarihine kadar davalı yanca yapılan herhangi bir ödeme ile ilgili defterlerde kayıt bulunmadığının görüldüğü, Mahkememizin itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar vermesi durumunda davacı vekilinin icra takibinde 531,71-TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu, takipte talep edilen İşlemiş Faiz hesabı yönünden davacı vekilinin 12.12.2017 icra takip tarihi itibariyle yıllık %9 faiz talebinde bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi yönünden değerlendirildiğinde, asıl alacak tutarının 4.058,85-TL olduğu, hesaplanan günün 383 gün olduğu, yıllık faiz oranının %9 olduğu ve hesaplanan İşlemiş Faiz tutarının 383,31-TL olarak hesaplandığı, davacı vekilinin işlemiş faiz hesabında, davacının kabul ederek davalıya alacak kaydettiği davalının iade fatura tarihini değerlendirmediği, daha önceki cari hesap bakiye tarihi baz alınarak buna göre işlemiş faiz hesaplandığı, davacının ayrıca icra takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ”Ticari işlerde TCMB Tebliği gereğince % 9,75 oranından başlayacak Avans Faiz oranı geçerli olacağı” avans faizi talep edebileceği görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Ek Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 03/12/2021 tarihli ek raporda özetle ;
Davalı tarafın ticari defter “cari hesap kodu dahi açmadan” hesabın izlendiği (diğer bir deyişle izlenmediği), 2016-2017 yılları cari hesap hareketleri olarak davalının ticari defter kayıtlarında kaydedilen sadece 2 adet işlem bulunduğu
28.04.2016 tarihli davacının 2.950,00 TL fatura tutarının defter kayıtlarında gider kaydedilerek 100 Kasa hesabından ödendi işlemi yapıldığı ancak ödeme makbuzu sunulmadığı, Davalının davacının düzenlediği 1 adet faturasını defter kayıtlarına kaydettiği anacak ödeme beldesi bulunmadığı, davacı tarafa ait ticari defterlerin de düzenli olmadığı 2016 yılında davacı tarafından davalıya düzenlenen 6 adet fatura toplam tutarı 14.160,00 TL tutarında olduğu, 30.11.2016 Tarihli olarak davalı tarafından düzenlenen 6.600,00 TL tutarındaki iade faturası (davalının kendi faturası dahi davalının defter kayıtlarında kaydı bulunmadığı) davalıya alacak kaydedilmesi neticesinde davalının borç bakiyesinin 7.560,00 TL ye düştüğünün görüldüğü, devir bakiyelerinin ile davalının borç bakiyesi 31.12.2018 tarihine kadar bekletildiği, 31.12.2018 tarihli defter kaydında herhangi bir belgeye dayanmadan / dosyaya sunulmadan muhasebe usul ve esaslarına aykırı bir işlem kaydı ile “cari hesap mutabakatı” açıklaması ile takip tarihinden sonra 3.501,15 TL davalıya alacak kaydedildiği hesap bakiyesinin 4.058,85 TL ye düşürüldüğü,
“Davalı ticari defter kayıtlarında, davacının kesmiş olduğu 28.04.2016 tarihli faturayı kapalı fatura olarak 100.01.001 nolu kasa hesabının alacaklı tarafına, 740.01.012 nolu gider hesabının borç kısmına kaydederek ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği” bilirkişi … tarafından düzenlenen raporun 4. Sayfasında “C” şıkkında “cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu görülmüştür.” Şeklinde tespit beyanlarında bulunmuş ise de bu hususta Sayın bilirkişinin yeterli inceleme yapmadan “usulüne uygun” nitelemesi ile hatalı tespitler yaptığı
28/04/2016 tarihli 2.960,00 TL tutarındaki e-faturanın Kapalı Fatura değil” açık fatura” olduğu, Davalının ödeme yaptığı yönünde sunulan herhangi bir belge de bulunmadığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Raporu : İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/5 talimat sayılı dosyasında bilirkişi … tarafından düzenlenen 07/02/2020 tarihli raporda özetle ; davalının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, dosyaya mübrez evraklarda davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığı, davacı yanın davalı yanı noter vasıtasıyla icra takibinden önce temerrüde düşürmediği, Mahkememizin takdirinde olmakla birlikte davalının 2016 ve 2017 yılları Yevmiye defterlerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı ile olan cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu, davalının, davacı yandan toplam 0,00-TL cari bakiyesinin olduğu, davacının İzmir ……İcra Müdürlüğü …. esas sayılı icra takibine konu faturaların dosya mübrez ve evraklarda görülmediği, davalının ticari defter kayıtlarında da bulunmadığı, taraflar arasındaki eposta yolu ile yapılan yazışmalarda davalının davacıya sözleşmenin sona erdiğini bildirdiği ve davacı tarafın da konu hakkında geri bildirimde bulunduğu, takdiri Mahkememize ait olmak üzere taraflar arasında akdedilen sosyal medya ve reklam hizmetleri sözleşmesinin mutabakatla sonlandırıldığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; Hizmet sözleşmesi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Taraflar arasında sosyal medya ve hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bir ticari ilişki bulunduğu, düzenlenen faturadan ve cari hesaptan kaynaklanan davacı alacağı nedeniyle davalı aleyhine takip başlatmış olduğu görülmüştür.
Davalının davacı ile aralarında mutabakat sağlandıktan sonra davacın bakiye alacak faturası düzenlediği, borcunun bulunmadığının ve davanın reddini savunmuştur.
Profaj Genel Hizmet Sözleşmesinde feshi ve sona ermesi ile ilgili olarak; sözleşmenin feshi durumunda yürürlükte olan işlerin bitirilmesi, karşılıklı mutabakatla düzenlenecek bir protokol ile yürütüleceği, ihbar süresine uymadan haksız nedenlerle sözleşmeyi fesih eden tarafın karşı tarafın zararlarını ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği belirtildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Davacı ….Hiz.San.ve Tic.A.Ş.’ne ait 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin açılış onaylarının ve yevmiye defteri yılsonu kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı tespit edildiğinden ticari defterlerin delil niteliğinin mevcut olduğu, davacının ticari defter kayıtlarında davalı ile ilgili hesap işlemlerinin 120 Alıcılar ana hesabı altında 120-01-552 alt hesap kodunda …. hesabına kaydedilerek izlendiği taraflar arasındaki ticari ilişkinin 30.04.2016 tarihi itibariyle başladığının muavin hesap kayıtlarından anlaşıldığı, davacının davalı tarafa düzenlediği 6 adet e-faturalar davalı tarafından davacıya düzenlenen 1 adet iade faturası düzenlendiği, tüm fatura açıklamalarında “İnternet-Sosyal medya yönetimi-Reklam bedeli” gibi hizmetlere karşılık düzenlendiği, Davacıya ait yevmiye defteri kayıtlarına ….. hesabında 7.560,00 TL bakiyenin kaydedilerek 2018 yılına devrettirildiği görüldüğü, davalının davacıya düzenlediği ve davalının hesabına alacak kaydedilen 24/11/2016 tarihli 637840 nolu 6.600.00 TL tutarında açıklaması bulunmayan (İade fatura niteliğinde kanaatine varılan) işlem kaydı bulunduğu, neticesinde davacının kayıtlarında davalının 14.160 – 6.600 = 7.560,00 TL borçlu kaldığının görüldüğü, davacının defter kayıtlarında fatura ve belgeye dayanmayan işlem kaydında (iskonto niteliğinde kanaatine varılan) davalının borç bakiyesinden 3.501,15 TL indirim yapılmak suretiyle (Alacağına kaydedilen) neticesinde hesap bakiyesinin 7.560 – 3.501,15 = 4.058,85 TL ye düşürülmüş olduğu tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi …….. tarafından düzenlenen 07/02/2020 tarihli rapora göre; Davalının TTK ve VUK uyarınca tutulması zorunlu olan 2016, 2017 yılları Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdik Işlemlerinin süresinde yaptırılmış olduğu, 6102 sayılı YTIK gereğince 2012 yılı ve sonraki yıllar ticari defterlerinden sadece Yevmiye Defterinin kapanış tasdikine tabi olduğu gözetilerek, 2016 ve 2017 yıllı Yevmiye Defterinin E-Defter berat işlemletinin yasal süresinde yaptırmış olduğu, yeni TTK hükümleri çerçevesinde ticari defterlerin birbirini doğrular nitelikte olduğu, bu itibarla 19/12/2012 Tarih ve 28502 sayılı Resml Gazetede yayımlanan ticari defterlere ilişkin tebliğe ve TTK 6455 sayılı kanun ile yapılan değişiklik gereğince mevcut haliyle davalının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacı … ve Dan.Hizm.San.ve Tic.A.Ş. yi cari hesap kodu açmadan izlediği, davacının kesmiş olduğu 28.04.2016 tarihli faturayı kapalı fatura olarak 100.01.001 nolu kasa hesabının alacaklı tarafına, 740.01.012 nolu gider hesabının borç kısmına kaydederek ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği ve davalının davacı yandan 0,00 TL bakliye hesabı olduğu tespiti yapıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan Bilirkişi … tarafından düzenlenen 24/08/2021 tarihli kök rapor ve 03/12/2021 tarihli ek raporuna göre;
Taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmasına rağmen “cari hesap kodu dahi açmadan” hesabın izlendiği (diğer bir deyişle izlenmediği) , 2016-2017 yılları cari hesap hareketleri olarak davalının ticari defter kayıtlarında kaydedilen sadece 2 adet işlem olduğu, 28.04.2016 tarihli davacının 2.950,00 TL fatura tutarının defter kayıtlarında gider kaydedilerek 100 Kasa hesabından ödendi işlemi yapıldığı tespiti yapılsa da ödeme ile ilgili olarak herhangi bir makbuz/dekont sunulmadığı, davalı taraf borcu bulunmadığını iddia etmiş olsa da davacının düzenlediği 1 adet faturasını defter kayıtlarına kaydettiğinin görüldüğü ancak bu fatura bedelinin dahi ödendiğine ait belge bulunmadığı,
Davacı defterlerinde 2016 yılında davacı tarafından davalıya düzenlenen 6 adet fatura toplam tutarı 14.160,00 TL tutarında olduğu, 30.11.2016 Tarihli olarak davalı tarafından 6.600,00 TL tutarındaki kendi faturası olan iade faturasının bile davalının defter kaydının bulunmadığı, davalıya alacak kaydedilmesi neticesinde davalının borç bakiyesinin 7.560,00 TL ye düştüğünün anlaşıldığı, devir bakiyeler ile davalının borç bakiyesi 31.12.2018 tarihine kadar bekletildiği 31.12.2018 tarihli defter kaydında herhangi bir belgeye dayanmadan / dosyaya sunulmadan muhasebe usul ve esaslarına aykırı bir işlem kaydı ile “cari hesap mutabakatı” açıklaması ile takip tarihinden sonra 3.501,15 TL davalıya alacak kaydedilerek hesap bakiyesi 4.058,85 TL ye düşürüldüğü tespiti yapılmıştır.
Her ne kadar bilirkişi …’ ın raporunda “Davalı ticari defter kayıtlarında, davacının kesmiş olduğu 28.04.2016 tarihli faturayı kapalı fatura olarak 100.01.001 nolu kasa hesabının alacaklı tarafına, 740.01.012 nolu gider hesabının borç kısmına kaydederek ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlediği görülmüştür.” yine raporun 4. Sayfasında “C” şıkkında “cari hesap hareketlerini ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu görülmüştür.” tespit beyanlarında bulunmuş ise de bu hususta bilirkişinin yeterli inceleme yapmadan usulüne uygun nitelemesi tespiti yapıldığın, bahsedilen fatura, davalının defterlerine kaydettiği 28/04/2016 tarihli 2.960,00 TL tutarındaki e-faturanın Kapalı Fatura değil açık fatura olduğunun anlaşıldığı aynı zamanda davalının ödeme yaptığı yönünde sunulan herhangi bir belge de bulunmadığı tespit edilmiş, yine aynı raporda tarafların mail yazışmalarından sözleşmeyi mutabakatla sonuçlandıkları kanaati belirtilmiş ise de;
Davacının düzenlediği faturalar e-fatura niteliğinde olduğu, davalının düzenlenen davacı faturalarına itirazı bulunduğuna dair herhangi bir belge sunulmadığı 1 adet iade faturası dışında düzenlenmiş herhangi bir ihtarname bulunmadığı aynı zamanda sözleşme sayfalarında ve Teklif formunda olması gereken tarafların kaşe-imzalarının bulunmadığı, Davalı tarafın davacıya “Kasadan Ödeme” açıklaması ile 28/04/2016 tarihli işlem kaydında borç kaydettiği 2.960,00 TL ödeme kaydının davacının defter kayıtlarında bulunmadığı, davalının ödeme belgesi sunmadığı, davacının kayıtlarında görülen 6.600 TL tutarındaki davalının düzenlediği kendi faturasının davalının yine kendi muhasebe kayıtlarında yer almadığı anlaşılmıştır.
Davacının takip talebinde 4.058,85 TL asıl alacak, 531,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.590,56- TL alacak talep ettiği, takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, icra takip tarihinden itibaren davacının taleplerinin doğrultusunda yıllık yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmış, İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün ……. E. sayılı dosyasında davalının 4.058,85-TL asıl alacak, 383,31-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.442,16- TL alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptaline, 4.058,85 TL lik asıl alacağa yıllık yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜ K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İzmir ….. İcra Müdürlüğü’ nün ……E. sayılı dosyasında davalının; 4.058,85-TL asıl alacak, 383,31-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.442,16- TL alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile,
Asıl alacağa yıllık yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,

2-Alacak likit ve hesaplanabilir olmadığından hükmedilen alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davlıdan alınarak davacıya verilmesine
Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 303,44-TL harçtan peşin alınan 55,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 247,99‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 4.442,16-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 148,4‬0-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 294,50-TL davetiye ve posta gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, talimat mahkemesince yapılan 550,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.444,5‬0-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.397,80-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 35,90-TL başvurma harcı, 55,45-TL peşin alınan harç olmak üzere toplam 1.489,15‬-TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/02/2022
Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza