Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1184 E. 2021/390 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1394 ESAS
KARAR NO : 2021/440 KARAR

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2016
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı iş koluna ilişkin çiftli çikolata dolum makinası yapımı hakkında anlaştıklarını, davalı firmanın teklif ve makinanın teknik özelliklerini bildiren form yolladığını, tarafların kdv dahil 80.240,00 TL. bedelli makinanın yapımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin iş bu anlaşma nedeni ile 04.06.2016 tarihinde 20.000,00 TL. nakden davalının hesabına havale yaptığını ve yine davalıya 31.10.2016 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 30.11.2016 vade tarihli 35.000,00 TL. bedelli olmak üzere davalı adına 2 adet çek keşide ettiğini, yapılan bu anlaşma sonrasında davalı yetkili servisi tarafından kurulum yapılmak üzere 21.07.2016 tarihinde sözleşmeye konu makinanın müvekkili şirkete teslim edildiğini, davalının elemanları tarafından kurulum yapılması ile huzurda makinanın aslına uygun olarak üretim yapamadığı, düzgün çalışmadığının tespit edildiğini, davalının derhal eksiklikleri ve hatayı düzeltmek üzere işlemi başlatmışsa da makinayı teknik niteliğine uygun hale getiremediğini, bunun üzerine müvekkili şirket ve davalı arasında bir protokol imzalandığını ve 1 ay (26.09.2016 tarihine kadar) içersinde makinanın kullanımına uygun hale getirilmemesi halinde davalının makinayı iade alacağı ve müvekkili şirketin ödediği nakit bedelin ve keşide edilen çeklerin iade edileceği konusunda tarafların mutabakata vardıklarını, davalı yanın taahhütünü yerine getirmediği gibi müvekkili şirketin kendisine yaptığı ödemeleride iade etmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket söz konusu makinayı bir başka firmaya yaptırmış ve KDV dahil 42.008,00 TL bedel ödediğini, müvekkili şirketin firmaya yaptığı ödeme sonrasında davalı tarafa fatura bedeli kadar İzmir …. icra müd. … E. numaralı dosyası ile icra takibi yaptığını, ancak kötü niyetli davalı tarafın düzenlenen protokole ve müvekkili şirketin ödediği bedeli iade etmemesine rağmen yapılan takibe borcum yok diyerek itiraz ettiğini, tarafların karşılıklı görüşmelerinde davalının çekleri iade edeceği yolundaki beyanları nedeniyle 31.10.2016 vade tarihli 20.000,00 TL. Bedelli çek için menfi tespit davası açılamadığını, müvekkili şirkette çekinin vurulmaması için 20.000,00 TL. Bedelli çeki ödemek zorunda kaldığını, bu çek hakkında istirdat davası açma haklarının saklı olduğunu, bu nedenlerde …’ın 30.11.2016 tarihli 35.000,00 TL. bedelli … numaralı çeke ilişkin borçlu olunmadığının tespiti ve bankalarca davalıya , 3. kişilere ödenmemesi ve icra iflas kanunu 72/2 fıkrasına göre bu çek ile ilgili icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararının verilmesi ve haklı davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, işi gereği endüstriyel gıda ve içecek imalatı için makineler üretip sattığını, davacı şirket yetkilileri tarafından müvekkilin Karaman’daki işyerine gelinmiş olup, müvekkilinin üretmiş olduğu çikolata makinesinin yerinde görüldüğünü, müvekkili tarafından makinenin nasıl çalıştığının uygulamalı olarak gösterildiğini ve davacı şirket yetkilileri tarafından makinenin beğenilerek müvekkiline makineyi almak istediklerini açıkça ifade ettiklerini, bunun üzerine müvekkili tarafından hazırlanan, makinenin özelliklerini ve bedelini gösterir teklif mektubunun davacı şirket yetkilisi tarafından kaşe ile imzalandığını, taraflar arasında çikolata dolum makinesinin alım-satımı hususunda bir sözleşme kurulduğunu, müvekkili tarafından söz konusu makine davacı şirketin işyerine götürüldüğünü, montajının da aynı işyerinde müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini ve çalışır halde davacı şirkete teslim edildiğini, davacı tarafından makinenin montajından sonra aslına uygun olarak üretim yapamadığı, düzgün çalışmadığı iddia edilmiş ise de bu iddia gerçeği yansıtmadığını, makinenin, davacının isteği üzerine imal edilmiş bir makine olmayıp, daha önceden imal edildiğini ve teknik özellikleri belli bir makinenin müvekkili tarafından davacıya satışının söz konusu olduğunu, davacının delil olarak dayandığı sevk irsaliyesinde makinenin düzgün çalışmadığı hususunun da ihtirazi kayıt olarak yazılmadığını, makinenin her ne kadar sağlam bir şekilde davacı firmaya teslim edilmişse de, makinenin kurulumundan sonra davacı şirket yetkilileri belirtilen makinede üretimi değiştirecek bir takım düzenlemelerin yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili tarafından makinenin sağlam bir şekilde teslim edildikten sonra, davacı firmanın talepleri doğrultusunda makine üzerinde ekstradan 7.000,00 – 8.000,00 TL civarında masraf yapılarak bir takım değişiklikler yapıldığını, bu değişiklikler sonrası makine çalışır vaziyette iken müvekkili işyerinden ayrıldığını, bu nedenle makinenin teslim sırasında düzgün çalışmadığı iddialarının da kesinlikle doğru olmadığını, bu nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihinden başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” düzenlemesini içermektedir.
Somut olayda; Dosyanın 23/02/2021 tarihinde 1 kez işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırma tarihinden itibaren 3 ay içerisinde yenilenmediği anlaşılmıştır.
HMK 320/4.maddesine göre “basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş dosya yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa dava açılmamış sayılır” hükmü bulunduğundan,
Davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 23.02.2021 tarihli duruşmaya katılmadığı gibi herhangi bir mazeret de bildirmediği, HMK 320/4 maddesine göre basit yargılama tabi davalarda yenilemeden sonra dosyanın takipsiz bırakılamayacağının anlaşılmakla, işbu davanın HMK’nun 320/4 ve 150/5. Maddeleri gereğince açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan dava taraflarca ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle HMK 320/4. Fıkrası ve 150, maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Peşin alınan 597,72 TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken maktu harç tutarı olan 59,30-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 538,42-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır