Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1142 E. 2021/331 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1142
KARAR NO : 2021/331

DAVA : Alacak (Ticari Satım Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satım Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalının, müvekkilinden muhtelif tarihte ürünleri satın aldığını, bu ürünlere ilişkin irsaliye ve faturaların dilekçeye eklendiğini, davalının işbu faturalara ilişkin borcunu her seferinde “bugün ödeyeceğim, yarın ödeyeceğim” diyerek ertelediğini ve sonrasında da dava dışı-…’in ödeme yapacağını ifade ettiğini, davalıya “ödemenin sizin ya da sizin adınıza … tarafından yapılmasının fark etmeyeceği, asıl olanın borcun ödenmesi olduğunun” söylenildiğini, ancak bugüne kadar müvekkili şirkete, işbu borç nedeniyle hiçbir kimse tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkinin irsaliyeler, faturalar ve cari hesap ekstresi ile sabit olduğunu, bu sebeplerden dolayı işbu davayı açma zaruretlerinin doğduğunu, bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, toplam 45.408,38TL’nin, bu toplam tutarı oluşturan her bir faturanın vade tarihinden itibaren işlemiş reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Açılan iş bu alacak davası ekinde 9 adet fatura ve hesap ekstresi sunulduğunu, müvekkili birliğin davacı yana herhangi bir alacağının bulunmadığını, öncelikle dava dilekçesi ekindeki faturalar incelendiğinde, bu faturaların müvekkili birliğe kesilmediklerinin görüleceğini, müvekkili birlik tarafından davacı yandan bugüne kadar alınan herhangi bir mal ya da hizmetin bulunmadığını, müvekkili birlik adına kesilmeyen, müvekkili birliğin kayıtlarına girmeyen bu faturalara ve cari hesap ekstresine dayanılarak müvekkilinden bir alacağın talep edilmesinin kanunen ve fiilen mümkün olmadığını, alacaklı yan tarafından, daha önce de Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden bir kısım faturalara dayanak gösterilerek toplam 89.963,63TL tutar üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını , müvekkili birlik tarafından 27.07.2018 tarihinde bu takibe itiraz edildiğini, bahse konu takibin itiraz nedeniyle durdurulduğunu, akabinde ise bu davanın ikame edildiğini, müvekkili birliğin bu şekilde davacıdan bir alımı olmadığı gibi, hukuki ihtilafa dönüşebilecek herhangi bir ilişkisinin de bulunmadığını, müvekkilince yapılan herhangi bir ödemenin söz konusu olmadığını, eğer bir ödeme yapılmış ise bu ödemenin de kim tarafından yapıldığının araştırılması gerektiğini, tek taraflı olarak tanzim edilen bir faturanın alacağın delili olmasının mümkün olmadığını, burada dava dilekçesi ekinde dayanak gösterilen faturalarda müvekkili kuruluşun ismi yazılı olmadığı gibi, malların teslim edildiği belirtilen kişilerin de müvekkili çalışanı olmadıklarını, yine delil olarak davacı yanca müvekkiline ilişkin olarak ve bunun yanında …’e ilişkin tuttuğu kayıtlar gösterilmiş olup … isminde müvekkili birliğin çalışanı ya da yetkilisi de olmadığını, şahsi olarak mal alan üçüncü bir kışının borcundan müvekkilinin sorumlu tutulmasının kabul edilebilir olmadığını, müvekkili birliğin resmi olarak bütün alışverişlerini kayıt altına almakta, bütün ödemelerini de yine kayıtlı olarak yaptığını, bunun dışında ödeme yapılması alış yapılmasının da mümkün olmadığını, bu nedenlerle delil bildirme hakları saklı kalmak kaydıyla açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kars Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan 05/11/2018 tarihli yazımıza verilen cevaba göre; Davalı …’nin 2016 tarihi itibariyle yetkili temsilcileri ve ortaklarının bilgilerinin bulunduğu belgelerin mahkemeye gönderildiği görülmüştür.
Kars Vergi Dairesine yazılan 12/04/2019 tarihli yazımıza verilen cevaba göre; Davalı …’ne ait BA ve BS formları davalı Kurumlar Vergisinden muaf olduğu için ve BA ve BS formlarını verme zorunluluğu olmadığından gönderilemediği bildirilmiştir.
Ağrı SGK ya yazılan 03/03/2020 tarihli yazımıza verilen cevaba göre; … ‘e ait çalışanların listesinin mahkememize gönderildiği, davacı ya da davalı çalışanları olup olmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir.
… Mal Müdürlüğü’ne yazılan 07/10/2020 tarihli yazımıza verilen cevaba göre; … hakkında istenen 3 adet 2015-2016-2017 yıllarına ait BA formları, 1 adet mükellefiyet yazısının mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Faturalar; Davacı tarafından davalı adına düzenlenen 18.02.2016 tarih ve … nolu 11.398,86 TL bedelli, 07.03.2016 tarih ve … nolu 175,11 TL bedelli, 07.03.2016 tarih ve … nolu 36.396,36 TL bedelli, 09.05.2016 tarih ve … nolu 24.997,50 TL bedelli faturalar olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporu: 09/12/2019 tarihli rapora göre; Davacı yanın yasal defterlerinde toplam 72.967,83 TL’lik … adına kaydedilmiş fatura bulunduğu, yani davaya konu faturaların … adına kesildiği ve davacı yan yasal defterlerine kaydedildiğinin görüldüğü ancak yapılan ödemelerden sonra yine davacı yan kayıtlarından anlaşıldığı üzere davacı yanın …’den cari hesaptan kalan 5.260,38 TL ve düzenlenen senet tutarı 40.000,00 TL ve protesto masrafı 148,00 TL toplam 45.408,38 TL alacaklı olduğu, davalı …’ne ait BA ve BS formları davalı Kurumlar Vergisinden muaf olduğu için ve BA ve BS formlarını verme zorunluluğu olmadığından Kars Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilemediği, Birliğin yevmiye ve defter-i kebir defterlerinin tarafıma gönderilememesine rağmen, gönderdikleri kayıtlarından ulaşılan bilgilerde ilgili tarihler arasında …’ye ait herhangi bir kayıt tespit edilemediği, yine davalı …’nin kayıtlarında …’nin diğer dönen varlıklar hesap dökümü altında “…” olarak borç ve alacak tutarlarına yer verildiği, davalı …’nin kayıtlarında “üretim maliyet hesabı” altında yer alan sperma giderinin davacı tarafından sağlandığı ileri sürülen spermalar için kesilen 11.398,86 TL’lik fatura ile örtüştüğü, taktirin mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi Ek Raporu: Davalı vekilinin kök rapora itirazıları ile itirazları ekinde sunduğu davalı birliğe ait 2016 yılına ilişkin defteri kebir, yevmiye, mizan, envanter defterleri ile bağımsız denetçi raporunun incelenmesi üzerine mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 02.02.2021 tarihli ek raporunda; davacı yanın yasal defterlerinde toplam 72.967,83 TL’lik … adına kaydedilmiş fatura bulunduğu, yapılan ödemelerden sonra yine davacı yan kayıtlarından anlaşıldığı üzere davacı yanın …’den cari hesaptan kalan 5.260,38 TL ve düzenlenen senet tutarı 40.000,00 TL ve protesto masrafı 148,00 TL toplam 45.408,38 TL alacaklı olduğu, davalı …’ne ait BA ve BS formları davalı Kurumlar Vergisinden muaf olduğu için ve BA ve BS formlarını verme zorunluluğu olmadığından Kars Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından gönderilemediği, davalıya ait defterlerde davacıya ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davalı birliğin ortakları ve üyeleri arasında …’in ismine rastlanmadığı, …’nin diğer dönen varlıklar hesap dökümü altında “…” olarak borç ve alacak tutarlarına yer verildiği, davalı …’nin kayıtlarında “üretim maliyet hesabı” altında yer alan sperma giderinin davacı tarafından sağlandığı ileri sürülen spermalar için kesilen 11.398,86 TL’lik fatura ile örtüştüğü, …’in davacı ya da davalı çalışanı olduğunun tespit edilemediği, …’in BA formlarına göre 2015 yılı içerisinde davacıdan 135.784,00 TL tutarında mal alımı yaptığının belirlendiği, 2016 ve 2/17 yıllarında her hangi bir bildirimin bulunmadığı tespit ve mütalaa olunmuştur.
Dava; ticari alım satım ilişkisi kapsamında faturalardan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Davacı taraf, icra takibine konu ettiği faturalarda belirtilen malları davalıya sattığını ancak satış bedelinin bir kısmını alamadığını ileri sürmektedir. Davalı taraf ise davacıdan fatura konusu malları almadığını savunmaktadır. Buna göre işbu davada ispat yükü davacıya düşmektedir. Davacı taraf, sözkonusu malları davalıya sattığı ve teslim ettiği hususunda faturalar dışında herhangi bir delil göstermemiştir. Faturalara ilişkin olduğu iddia olunan sevk irsaliyelirinin bir kısmında teslim alan … ve …’nın davalı birliğin yetkilisi veya çalışanı olmadığı, bir kısım faturalarda imzası bulunan …’in de yine davalı birlik çalışanı veya yetkilisi olmadığı tespit edilmiştir. Davalı Birlik’in BA formu verme yükümlülüğü bulunmadığından BA formu düzenlemediği tespit edilmiştir. Davalı birliğe ait ticari defterlerde dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar davacıya ait ticari defterlerde takip konusu faturalar kayıtlı ise de faturalarda imzası bulunan …’e ait de cari hesap kaydının tutulduğu, bu kayda göre davacının, davalı birlik adına kesilen faturalara ilişkin olarak dava dışı …’den cari hesaptan kalan 5.260,38 TL, düzenlenen senet tutarı 40.000,00 TL ve protesto masrafı 148,00 TL olmak üzere 45.408,38 TL alacaklı olduğu, bu tutarın davacının eldeki davada davalı birlikten talep ettiği bakiye fatura alacağı ile örtüştüğü görülmüştür. Faturalardaki malın davalıya tesliminin sevk irsaliyesi, teslim belgesi makbuz vs. yazılı delillerle ispatlanması gerekli olup, teslim olgusu yazılı delille kanıtlanamamıştır. Davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığından satım sözleşmesinin varlığı ve teslim hususunda davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış olup, yemin teklif hakkı kullanılmadığından davanın kanıtlanamaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 775,47 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 716,17 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 6.703,10 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır