Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 E. 2021/1096 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/105
KARAR NO : 2021/1096

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ila davalı arasında 02/02/2016 tarihinde incir satışı konusunda sözleşme imzaladıklarını, davalının satışa konu incirlerin nakliyesini … plakalı aracı ile kendisinin gerçekleştirdiğini, müvekkilinin incirleri davalıya güvenerek sattığını, faturaların davalının yetkili temsilcisi olduğu
…Gıda Oyuncak İnş. Hayv. Mad.encilik San. Tic. Ltd. Şti adına düzenlendiğini, davalının satın aldığı incirlerin bedellerinin ödenmesi için keşidecisi …Gıda Oyuncak İnş. Hayv. Mad.encilik San. Tic. Ltd. Şti olan … Şubesine 15/05/2016 keşide tarihli, 57.620,00-TL bedelli ve 10/06/2016 tarihli, 73.134,00-TL bedelli çekleri verdiğini, verilen çeklerin ödenmediğini, 15/05/2016 keşide tarihli 57.620,00-TL bedelli çekin Aydın … İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyası ile icra takibine konulduğunu ancak borçlu şirketin hiçbir malvarlığının tespit edilemediğini, 73.134,00-TL bedelli çekin Aydın İcra Müdürlüğü …/… sayılı dosyası ile takibe konulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin davalı hakkında ödenmeyen çekler ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Aydın İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyasında takip başlattığını, borçlu davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava konusu alacağa ilişkin fazlaya ilşkin hakları saklı kalmak üzere kısmi dava olarak 25.000,00-TL nin davalı …’ten tahsiline karar verilmesi için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, mahkeme kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, 25.000,00-TL nin ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini, işbu dava ile bakiye alacağın tahsilini talep ettiklerini, açıkladığı nedenlerle açılan takip dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 105.754,00-TL nin 27.06.2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve alacağın sabit olması nedeniyle davalı …’ün menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; mahkememizin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemelerin Aydın Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, açıkladığı nedenlerle davanın reddini, müvekkili aleyhine kanuna aykırı olarak haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan takip ve akabinde ikame edin işbu dava nedeniyle davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …/… E…./… K. Sayılı 28.11.2017 tarihli kararında; “Davanın Kabulüne, Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla Aydın icra Dairesi ‘ nin …/… E. …/… E. sayılı takip dosyalarında tahsilde tekerrür olamamak üzere 25.000,00TL alacağın 27/=6/2016 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline”, karar verildiği,
İzmir Bölge Adliye Adliye Mahkemesi … H.D. …/… E. …/… K. Sayılı 17/05/2015 sayılı İlamı; “…Bilindiği üzere; TBK’nın 40. maddesinde “yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur. Ancak, karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyor ya da hukuki işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız ise, hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunana ait olur. Diğer durumlarda alacağın devri veya borcun üstlenilmesine ilişkin hükümler uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dilekçesinin içeriğine göre davacı, davalının dava dışı …Ltd. Şti’nin yetkilisi olduğunu bilmektedir. Davacı her ne kadar davalının isteği doğrultusunda incir satışına ilişkin faturaların anılan şirket adına düzenlendiğini bildirmiş ise de TTK’nın 18/2. maddesine göre tacir olan davacı şirketin basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü bulunduğu gibi esasen, davacı şirketin, dava konusu incir satışına ilişkin davalının yetkilisi olduğu şirket adına fatura düzenleyip, satım bedeli olarak bu şirketçe düzenlenen çekleri aldıktan sonra bu çek bedellerini icra takibinde tahsil edememesi üzerine bu defa davalı ile imzalanan incir satışına ilişkin sözleşmeye ve kantar fişlerine dayanarak satım akdinden davalının şahsen sorumlu olduğunu ileri sürmesi, TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına da aykırıdır. Davacı, davalının faturaların …Ltd. Şti. adına düzenlenmesini sağlayarak tüzel kişilik perdesi arkasına gizlendiğini, tüzel kişiliğin malvarlığının bulunmaması nedeniyle de davalının en başından beri incir bedelini ödememeyi amaçladığını ileri sürmüş ise de somut olayda tüzel kişiliğin perdesinin aralanması teorisinin koşulları da gerçekleşmemiştir. Şu halde davacı davalının dava dışı şirketin yetkilisi olduğunu bildiğini ifade ettiğine, incir satışına ilişkin faturaları dava dışı firma adına düzenlediğine ve incir satış bedeli karşılığında verilen çeklerin anılan firma tarafından keşide edilip bu çekler davacı tarafından kabul edildiğine göre, dava konusu incir satışından doğan satım bedelinin ödenmesinde TBK’nın 40. maddesine göre davalının şahsi sorumluluğu bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre kabulü ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. “şeklinde karar verildiği,
Yargıtay … H:D: …/… E. …/… K. Sayılı 01.10.2020 tarihli ilamı:”…Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının davalının dava dışı …Ltd. Şti’nin yetkilisi olduğunu bildiği, davacı şirketin, dava konusu incir satışına ilişkin davalının yetkilisi olduğu şirket adına fatura düzenleyip, satım bedeli olarak bu şirketçe düzenlenen çekleri aldıktan sonra bu çek bedellerini icra takibinde tahsil edememesi üzerine bu defa davalı ile imzalanan incir satışına ilişkin sözleşmeye ve kantar fişlerine dayanarak satım akdinden davalının şahsen sorumlu olduğunu ileri sürmesinin TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına ve tacirin basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı olduğu, somut olayda tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin koşullarının gerçekleşmediği, incir satışına ilişkin faturaların dava dışı firma adına düzenlediği ve incir satış bedeli karşılığında verilen çeklerin dava dışı şirket tarafından keşide edilip bu çeklerin davacı tarafından kabul edildiği, buna göre dava konusu incir satışından doğan satım bedelinin ödenmesinde davalının şahsi sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahekemsi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun kararın ONANMASINA,”şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Dava:Dava, davacı şirket ile davalı arasında imzalanan incir satış sözleşmesi çerçevesinde davalıya kantar teslim fişleriyle teslim edilen incir bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili; dava dilekçesinde, dava konusu alacağa ilişkin fazlaya ilşkin hakları saklı kalmak üzere kısmi dava olarak 25.000,00-TL nin davalı …’ten tahsiline karar verilmesi için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, mahkeme kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, 25.000,00-TL nin ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini, işbu dava ile bakiye alacağın tahsilini talep ettiklerini, açıkladığı nedenlerle açılan takip dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 105.754,00-TL nin 27.06.2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, alacağın kısmen talep edildiği İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. Sayılı dosyasının kesinleşmesi bekletici mesele yapılmıştır. İlk derece mahkeme kararı, istinaf mahkemesince “tüzel kişiliğin perdesinin aralanması teorisinin koşulları da gerçekleşmediği, davacının davalının dava dışı şirketin yetkilisi olduğunu bildiğini ifade ettiği, incir satışına ilişkin faturaları dava dışı firma adına düzenlediği ve incir satış bedeli karşılığında verilen çeklerin anılan firma tarafından keşide edilip bu çeklerin davacı tarafından kabul edildiği, dava konusu incir satışından doğan satım bedelinin ödenmesinde TBK’nın 40. maddesine göre davalının şahsi sorumluluğu bulunmadığı gerekçesi ile kaldırılmış, karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; Tarafları aynı olan ve aynı sebepten doğan alacağın kısmen talep edildiği İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. mahkemesi tarafından verilen kabul kararı istinaf mahkemesince kaldırılarak davanın reddine karar verildiği ve karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğinden, bakiye alacağın talep edildiği davamızda delillerin yeniden tartışılmasına yer olmadığı kanaati ile davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 1.806,02-TL harçtan, alınması gereken maktu ret harç tutarı olan 59,30-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 1.746,72-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 13.996,63-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır