Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1045 E. 2021/201 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1045 ESAS
KARAR NO : 2021/201 KARAR

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının oldukça varlıklı aileden geldiğini, sonrasında iflas ettiklerini, davacının zeka düzeyinin düşük olduğunu, davalının davacıyı meyhanesine ortak yapacağından bahisle kandırarak 250.000,00-TL’lik senet aldığını, senedi zorla aldığını ancak bu senetten dolayı borçlu olmadıklarını ileri sürerek senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Alsancak’ta … isimli restoranı işletmekte iken 2014 yılı başlarında restorana müşteri olarak gelen davacının işyerine ortak olmak istediğini, müvekkilinin de bu ortaklığı kabul ederek daha önceki ortağını ortaklıktan çıkararak davacı ile 250.000,00-TL ortaklık bedeli ile anlaştıklarını ve ortak olduklarını, müvekkilinin ortaklıktan kaynaklanan senedi Karşıyaka … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu ve yaklaşık bir yıl sonra işbu davayı açtığını, açıkladığı nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası ile …’ in … aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile , 10/02/2014 tanzim, 24/02/2014 vade tarihli 250.000,00TL bedelli bono için takip başlattığı anlaşılmıştır.
Davacı Tanığı …’ un Görevsiz Mahkemedeki Beyanında; ” Biz önceden … Bey ile beraber çalışıyorduk, plastik üzerine iş yapıyorduk. Davalıyı tanımıyorum. … Bey dengesi bozuk bir kişidir, ne yaptığını bilmiyor. İçki, sigara kullanıyor, tahminime göre başka maddeler de kullanıyor olabilir. Benim bildiğim davacı biriyle ortaklık kurmaya çalışmış, sonra cayıldı mı başka işler mi oldu bilemiyorum. Benim bildiğim davacının tutarlı olmadığıdır. Ben şahit olduğumu dün itibariyle öğrendim dedi.”
Davacı tanığı …’ ın Görevsiz Mahkemedeki Beyanında; ” Ben …’in işyerinde çalışırım, pazarlama işi ile uğraşırım. Ancak şu anda işyeri kapanmıştır. Taraflar ortaklık yapmak istediler, sonra vazgeçtiler. Davaya konu senet ortaklık için verilmiş senettir, daha sonra ortaklık gerçekleşmedi. …’in annesi ile beraber ortaklığı vardı. … para meselelerine girmezdi, çok sağlıklı bir çocuk değildi. Parayla işi olmazdı, safçaydı.Uyuşturucu kullandığını hiç görmedim, duymadım dedi.Devamla davacı dengesiz bir adam olduğundan biz işyerinde onu patron olarak görmezdik dedi.”
Görevsiz Mahkeme Kararı: İzmir …. Asliye hukuk Mahkemesi’ nin … E., … K. Sayılı, 30/01/2017 tarihli kararı ile “Davanın Kabulüne,10/02/2014 düzenleme, 24/02/2014 ödeme tarihli 250.000 TL değerli borçlusu …, alacaklısı … olan bonodan dolayı davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve bononun bu nedenle iptaline,” karar verildiği görülmüştür.
Ceza Dosyası: Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesi’ nin … E. … K. Sayılı 24/03/2016 tarihli kararında, sanık …’ e, …’ ın müdahil olduğu davada nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararı verildiği görülmüştür.
Davalı …’ in Ağır Ceza Mahkemesindeki Savunması; “Üzerine atılı bulunan suçlamayı kabul etmediğini, müdahil ile çok fazla tanımışlığının olmadığını , sadece bir kaç kez çalıştırdığı … isimli mekana müşteri olarak gelmesi nedeniyle simaen tanıdığını, daha sonra işlerinde bozulma olduğunu, nakide ihtiyacı olduğunu, etrafına işyerini kiraya vereceğini söylediğini, müştekinin geldiğini, çevresinin çok geniş olduğunu, burayı her türlü dolduracağını ve işletebileceğini ve ortak olmak istediğini söylediğini, daha önce işletme sahibine borçları olduğunu, daha doğrusu dükkanın borçlarının bulunduiğunu, müdahilin bu borçları kabullendiğini, diğer ortağını ayırdığını, daha sonra müdahilin bu mekana geldiğini, yiyip içtiğini, arkadaşlarını getirdiğini, ayrıca ortağı olacağı için kendisinden zaman zaman para istediğini, kendisinin de para verdiğini, daha sonra müdahilin vazgeçtiğini, müdahile verdiği paraları, dükkan için üstlendiği borçlar, dükkanda yaptıkları tadilatları hesapladığını ve müdahilin kendisine 1 adet 250.000 TL bedelli bono verdiğini, müdahilin kendisine dedesinden miras kaldığını bunun için bir zaman olduğunu, zamanı gelince ödeyeceğini söylediğini, kesinlikle bu senedi zorla ve hile ile almadığını, ödeme olmayınca bu arkadaşı araştırdığını, tanıdığı biri aracılığı ile babasına ulaştığını, babasının kendisine oğlunun hep aynı şeyleri yaptığını, nasıl biliyorsan öyle yap dediğini, daha sonra müdahilin tekrar kendisini aradığını, “ağabey bu evrakı işleme koyma ben ödeme yapacağım ” dediğini, fakat yine ödenmediğini, belli bir süre geçtikten sonra icra takibine koyduğunu, müdahilin icra takibine itiraz da etmediğinim, beraatini istediğini, senedi ödemesi için müştekiyi aradığında sürekli olarak hep bahaneler uydurduğunu, babaannesinin öldüğünü söylediğini, hastanede olduğunu, kalp krizi geçirdiğini, daha sonra bu durumu araştırdığında bunların gerçek olmadığını anladığını ifade etmiştir .
İstinaf İlamı: ” Uyuşmazlık konusu senedin, kambiyo senetleri arasında sayılan bono vasfında olduğu görülmüştür. ‘Nakden’ kaydını içerdiği anlaşılmaktadır. Bono, 6102 sayılı TTK’da düzenlendiğinden, mutlak ticari işlerdendir. Aynı Kanun’un 4/1-a maddesi hükmü uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nın 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından re’sen de dikkate alınmalıdır.
Somut olayda, dava 12/02/2016 tarihinde açılmış olup, uyuşmazlık temelde kambiyo senedinden kaynaklanmaktadır. İlk Derece Mahkemesince 6102 sayılı TTK’nın 4/1-a., 5. ve HMK’nın 114/1-ç, 115/1. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olması sebebiyle görev şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden davalının başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri incelenmeksizin, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince görev yönünden kabulüne karar verilerek,” .. şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava; Kambiyo senedi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Davacı taraf, adi ortaklık konusunda ikna edilerek, zorla senet imzalattırıldığını, bu senetten dolayı borcu bulunmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti talepli dava açmıştır. Davalı ise, davacı ile ortak olması konusunda anlaştıklarını, senet aldığını, üzerine atılı tehditle senet almak suçlamasından beraat ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davaya konu senet incelendiğinde; 10/02/2014 düzenleme, 24/02/2014 ödeme tarihli, 250.000-TL değerli senet olduğu, borçlusunun …, lehtarının … olduğu, Karşıyaka … İcra Müdürlüğünün … esas ile 24/12/2014 tarihinde takibe geçildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalının şikayeti üzerine davacının Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı, yargılama sonucunda bononun davacıdan tehdit ve hile ile alındığına dair delil bulunmadığı gibi unsurları itibariyle geçerli bir bono olduğunun gerekçe yapılarak …’in üzerine atılı nitelikli dolandırıcılıktan dolayı beraatine karar verildiği, ancak ceza dosyasında mevcut sanık savunmalarında, bononun sanığın işlettiği … isimli işyerine ortak olmak amacıyla senedin alındığı beyan edilmiş olduğundan, bu savunma ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere bononun davalıya iş yeri ortaklığı (adi ortaklık) için verildiği, ancak adi ortaklık gerçekleşmediğinden bononun karşılıksız kaldığı, bu bonodan dolayı davacının davalıya borcu bulunmadığı, dava dilekçesinde bu hususun gerekçe yapıldığı, yorumun mahkemeye ait olduğu hususları değerlendirilerek, takdiren davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın KABULÜNE,
10.02.2014 düzenleme tarihli, 24.02.2014 ödeme tarihli, 250.000,00-TL bedelli borçlusu …, alacaklısı … olan bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, bu nedenle bononun İPTALİNE,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 17.077,50-TL harçtan peşin alınan 4.269,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.808,12-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 25.950,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 33,50-TL dava açma ilk gideri, 259,60-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 293,10-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 4.269,38-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2021

Katip ..
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır