Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/930 E. 2021/507 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/930
KARAR NO : 2021/507

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/08/2017
KARAR TARİHİ : 10/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar … ve … vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 15.04.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … sevk ve idaresindeki davalı …’ın işleteni olduğu … plakalı aracın yaya olan müvekkillerine çarpması sonucu müvekkillerinin yaralandığını, bu nedenle müvekkillerinde geçici ve sürekli iş göremezlik durumu oluştuğunu, ayrıca SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri yapıldığını, kazaya karışan aracın ZMMS sigortasının davalı sigorta şirketince yapıldığını, müvekkillerinin zararlarının ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını, öncelikle davanın niteliği, davalıların meydana gelen trafik kazasında asli kusurlu olmaları nedeni ile ve borçlunun mal kaçırmasını önlemek amacıyla kazaya karışan … plaka sayılı araca 3. şahıslara devrini önleyecek şekilde tedbir konulmasına, müvekkillerinden … için 10.000,00 TL manevi tazminatın ve … için 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 15.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla birlikte davalı … ile davalı …’tan müteselsilen ve müştereken tahsili ile, müvekkillerinin her biri için 1.000.00.’er TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 15.04.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tüm davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Her ne kadar müvekkillerinden …’in mernis adresi olduğundan bahisle bir adrese tebligat yapılarak yargılama devam etmiş ise de mernis kayıtlarına göre müvekkilinin mernis adresinin 18.11.2015 tarihinden itibaren “… Mah. … Bul. No:… İç Kapı No:… … İzmir ” olduğunu dolayısıyla bu adres dışındaki adreslere yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat sonucu müvekkilinin savunma haklarının kısıtlandığını, müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş dava dilekçesi, tensip zaptı, bilirkişi raporu gibi hiçbir delil ya da belge olmadığını, müvekkilinin yokluğunda yapılan ve aleyhine olan tüm işlemlere itiraz ettiklerini, davacıların trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduklarını ancak müvekkiline ait aracın davacı yayalara temas etmesinin, çarpmasının söz konusu olmadığını, davacıların talep ettiği maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kabul etmediklerini, müvekkiline ait … plaka sayılı aracın 14.02.2017/2018 vadeli, … poliçe numaralı kasko poliçesi ile … Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, sigorta poliçesinde manevi tazminat klozunun bulunduğunu, talep edilen manevi tazminatın kasko sigorta poliçesinin kapsamında olduğunu, işbu sebeple manevi tazminatın … Sigorta Şirketi’nden tahsilinin mümkün olduğunu, bu sebeple davanın H.M.K.’nın 61. v.d. maddelerine göre … Sigorta Şirketi’ne ihbarını talep ettiklerini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalıların cevap dilekçesinde yer alan gerçek dışı iddialarının tümünü kabul etmediklerini, anılı cevap dilekçesinde yer alan iddiaların gerçek dışı olup ayrıca işbu iddiaların kötü niyetli olduğunu, Mahkemece yapılan tebligatların usule uygun olduğunu, diğer yandan karşı tarafın yasal süresi içinde dosya kapsamına cevap dilekçesi sunmadığını, karşı tarafın yasal süresi içinde veya ön inceleme duruşmasına kadar bile dosya kapsamına sunduğu cevap dilekçesi ve delil listesi bulunmadığını, bu nedenle karşı tarafın sunduğu cevap dilekçesine ve delil listesine muvafakatlerinin olmadığını, karşı tarafın delillerinin toplanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Trafik kazası tespit tutanağı : Polis memurlarınca tutulan 15/04/2017 tarihli kaza tespit tutanağının incelenmesinde kazanın oluşumunun; ” Sürücü … idaresinde bulunan … plaka sayılı aracıyla Mustafa Kemal Sahil Bulvarını takiben Balçova istikametinden Küçükyalı kavşağı istikametine sağ şeritte seyrederken No…. önü yaklaştığında, şerit değiştirmek için önce sola manevra yapmış, değiştiremeyerek önünde seyreden motosiklete çarpmamak için sağa manevra yaparak aracını yolun düşük banket kısmına düşürerek sağ arka tekerlek, tampon kısımlarını yol kenarı tramvay yolunu çevreleyen bordur taşlarına çarpmış daha sonra da aracının sağ yan kısımlarıyla da yolun düşük banket kısmı içinde bekleyen yaya … ve …’a çarpması neticesinde, yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, sürücü yaya beyanları ve kaza yeri incelemesinden anlaşılmış olup; kazanın oluşumunda sürücü … ‘nin 2918 Sayılı KTK ‘nda yer alan 46/2C maddesini ihlal ettiğinden ASLİ kusurlu olduğu, yaya … ve yaya … ‘un ise aynı kanunun 68. Maddesini ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır ” şeklinde tanımlandığı anlaşılmıştır.
Hasar dosyası : Davacıların dava tarihinden önce 13/07/2017 tarihinde davalı sigortaya başvuru yaptıkları ancak eksik evrak sebebiyle işlem yapılamadığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan davalı … arasında, 10/02/2017- 10/02/2018 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti ölüm/sakatlık kişi başına 330.000,00 TL, tedavi gideri limiti 330.000,00 TL’dir.
Sosyal ve ekonomik durum araştırması: Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine ilişkin kolluk araştırma raporları dosya arasına alınmıştır.
Trafik Tescil : Manisa İl Emniyet Müdürlüğünün 03/10/2017 tarihli cevabi yazısı içeriğinden … plakalı otomobilin 08/02/2017 tarihinde … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Ceza dosyası : İzmir … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık … hakkında … ve …’u taksirle yaralamaya neden olmak suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın üzerine atılı taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu işlediği kanaatine varılarak sanığın cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kusur Raporu : İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında E. Trafik Polis Memuru Trafik Bilirkişisi …’ın 19/11/2017 tarihli raporunda ; sanık sürücü … ‘nin 2918 sayılı yasanın 46.c ve 52/a-b ve yönetmeliğin 94. – 101. Maddesini ihlal ettiğinden asli tam kusurlu olduğu, müşteki yaya …’un bu kazada kusursuz olduğu, yine müşteki yaya …’un bu kazada kusursuz olduğu kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
ATK Kusur Raporu : Dosyaya alınan 17/05/2019 tarihli ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi kusur raporunda, kazanın oluşumunda davalı sürücü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yayalar …’un ve …’un atfı kabil kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı …’un Mesleği ve Net Kazancı : Dosyaya sunulan hesap raporundan davacının … A.Ş. ‘de şoför olarak çalıştığı, temin edilen maaş bordlarındaki miktar esas alınmıştır.
Davacı …’un Mesleği ve Net Kazancı: Dosyaya sunulan hesap raporundan davacının SGK tescil kaydının olmadığı, ev hanımı olduğu tespit edilmiş, ev hizmetlerini yapmaktan kaynaklanan efor kaybı zararının karşılığı kabul edilen AGİ hariç net asgari ücret esas alınmıştır.
D.E.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen raporda ; Davacı …’un Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yaralanmasının karşılığının bulunmadığı, Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre sürekli maluliyet oranının %6, geçici iş göremezlik süresinin 60 gün olarak tespit edildiği, davacı …’un Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine özür oranının %5, Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükmlerine göre %5,1 geçici iş göremezlik süresinin 120 gün olarak tespit edildiği anlaşılmıştır.
TANIK BEYANLARI
Davacı tanığı … beyanında: “Davacılar eşim olan …’i işyerinden arkadaşlarıdır. 4-5 yıldır ailecek görüşüyoruz ben davacıların geçirdiği trafik kazasını görmedim ancak kaza sonrasında yaralanmaları nedeniyle çektikleri sıkıntılara şahit oldum, davacı … kazayı geçirdiğinde 2 aylık hamile idi, kendisi ile kaza sonrasında görüşmelerimizde kazadan psikolojik olarak çok etkilendiğini özellikle hamile olması nedeniyle bebeğinin kazadan zarar görüp görmediğini sürekli düşünerek endişe ve kaygı duyuyordu ayrıca kaza anını sürekli hatırladığını ve korktuğunu ifade ediyordu, bunları bana ağlayarak anlatıyordu, … sağ kolundan yaralanmıştı, kolunda yaralanma nedeniyle izler kalmıştır ayrıca kolundaki kırık yanlış yerden kaynadığından sıkıntılar yaşamıştır … da omuzundan yaralanmıştı, omuzunun ağrısı halen devam etmektedir ağrılarından şikayetçi olduğunu bize söylemektedir, … halen kazanın psikolojik etkilerinden kurtulamamıştır, … ev hanımıdır … ise … şofördür benim bilgim bundan ibarettir ” şeklinde beyanda bulunmuş, Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda; ” hamile olması nedeniyle davacı … röntgen çekilemediğinden bileğindeki kırık farkedilememiş ve yanlış kaynamıştır ayrıca davacı … da yaşanan kaza nedeniyle hamile olan eşi ve bebeği için endişelenmiştir bebek vaktinde sağlıkla dünyaya gelmiştir ancak doğum yapıncaya kadar aile bebekleri için kaza nedeniyle korkmuşlardır ” şeklinde cevap vermiştir.
Aktüer kök raporu : Aktüer Bilirkişi … ve Aktüer Dr. Bilirkişi … ‘in 01/09/2020 tarihli heyet raporunda; “Davacı …’un geçici iş göremezlik tazminat talebi yönünden yapılan incelemede geçici iş göremezlik süresi içinde kazanç kaybı bulunmadığının ve zararın oluşmadığının tespit edildiği, davacı …’un davalılardan talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 99.124,62 TL olarak tespit edildiği, davacı …’un davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminat tutarının 5.083,00 TL olarak tespit edildiği, davacı …’un davalılardan talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 35.233,08 TL olarak tespit edildiği, davacı …’un davalılardan talep edebileceği SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 50,00 TL, tedavi amaçlı ulaşım giderinin 100,00 TL olduğu, davacı …’un davalılardan talep edebileceği SGK sorumluluğunda olmayan tedavi giderinin 100,00 TL , tedavi amaçlı ulaşım giderinin 100,00 TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Aktüer ek raporu : Bilirkişi … 29/03/2021 tarihli ek raporunda; Davacı …’un geçici iş göremezlik tazminat talebi yönünden kök raporda tespit edildiği üzere geçici iş göremezlik süresi içinde fiilen çalıştığı ve kazanç kaybı bulunmadığından zarar oluşmadığının tespit edildiği, davacı …’un davalılardan talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 164.230,82 TL olarak tespit edildiğini, davacı …’un davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminat tutarının kök raporda 5.083,00 TL olarak tespit edildiğini, davacı …’un davalılardan talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 63.757,22 TL olarak tespit edildiği mütalaa edilmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 22/09/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile … için 50,00-TL olarak talep edilen, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar için talep edilen maddi tazminatın 150,00 -TL olarak arttırılmasına ve kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinin kaza tarihi itibari ile teminat limitleri ile sorumlu olduğu miktarla bağlı olmak üzere tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, … için 900,00-TL olarak talep edilen sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı için talep edilen maddi tazminatın 99.124,62- TL olarak arttırılmasına ve kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinin kaza tarihi itibari ile teminat limitleri ile sorumlu olduğu miktarla bağlı olmak üzere tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, … için 50,00-TL olarak talep edilen tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar için talep edilen maddi tazminatın 200,00 -TL olarak arttırılmasına ve kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinin kaza tarihi itibari ile teminat limitleri ile sorumlu olduğu miktarla bağlı olmak üzere tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, … için 900,00-TL olarak talep edilen Sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı için talep edilen maddi tazminatın 35.233,08 TL olarak arttırılmasına ve kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinin kaza tarihi itibari ile teminat limitleri ile sorumlu olduğu miktarla bağlı olmak üzere tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, … için 50,00-TL olarak talep edilen geçici işgöremezlik (kalıcı sakatlık) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı için talep edilen maddi tazminatın 5.083,00- TL olarak arttırılmasına ve kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinin kaza tarihi itibari ile teminat limitleri ile sorumlu olduğu miktarla bağlı olmak üzere tüm davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminatın karşı araç ZMMS sigortacısından, sürücüsü ve malikinden, manevi zararın ise karşı araç sürücüsü ve malikinden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre Genel Şartların atıf yaptığı Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin esas alınmasının mümkün olmadığı, ayrıca söz konusu yönetmelik hükümleri incelendiğinde trafik kazasından kaynaklanan yaralanmalara bağlı çalışma gücü kayıplarının tespiti konusunu kapsamadığı, “özürlülere sağlanan haklardan ve verilecek hizmetlerden yararlanmak üzere istenilen özürlü sağlık kurulu raporlarını, özürlülerle ilgili sınıflandırma ve ölçütleri” kapsadığı, benzer nitelikte mahkememizin 2015/1514 esas sayılı dosyasına İstanbul ATK 2. İhtisas Üst Kurulu tarafından gönderilen tarihli 08.04.2021 raporda “özürlülük” kavramıyla “meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı” kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı teknik ve bilimsel görüşünün bildirildiği, TBK’nun 54/1-3. bendinde bedensel zarar olarak kabul edilen zararın “çalışma gücü kaybına bağlı olan” zarar olduğunun norm altına alındığı, dolayısıyla açık bir yasal düzenleme bulunmadığı ve yönetmelik kapsamında “trafik kazasına bağlı yaralanmalarda çalışma gücü tespiti” hususu bulunmadığı sürece davacının trafik kazasına bağlı çalışma gücü kaybı oranını belirlenmesinde Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı, dolayısıyla kaza tarihi olan 24.08.2017 tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre davacıların maluliyet oranlarının belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 15.04.2017 günü saat 18.10 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı sigortalı …’a ait ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı otomobili ile Mustafa Kemal Sahil Bulvarını takiben Küçükyalı istikametine seyir halinde iken kaza mahalline geldiği esnada, önünde aynı istikamette seyreden motosiklete çarpmamak için sağa manevra yaparak bankete, akabinde tramway yolunu çevreleyen bordür taşlarına çarptıktan sonra yolun düşük banket kısmında bekleyen davacı yayalar … ve …’a çarpması neticesinde dava konusu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, davacı …’un bu yaralanması neticesinde Dokuz Eylül Üniversitesi ABD raporuna göre %5,1 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 120 gün iş ve gücünden kalacak şekilde, davacı …’un bu yaralanması neticesinde Dokuz Eylül Üniversitesi ABD raporuna göre %6 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 60 gün iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandıkları, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle davalı sürücü … ‘nin %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacıların talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan kök ve ek bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davacı …’un sürekli iş göremezlik tazminatının 164.230,82 TL ve SGK tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi gideri ile tedavi amaçlı yol giderinin 150 TL olduğu, davacı …’nu kazadan sonra rapor kullanmadığı ve çalışmaya devam ettiğinden kazanç kaybına uğramadığı, bu nedenle geçici iş göremezlik zararının oluşmadığı, davacı …’un geçici iş göremezlik zararının 5.083,00 TL, sürekli iş göremezlik zararının 63.757,22 TL ve SGK tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi gideri ile tedavi amaçlı yol giderinin 200,00 TL olduğu, davacılara SGK tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmediği, davalı sürücü …’nin haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı sigorta şirketi ve davalı araç maliki … …’in KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, hüküm tarihine en yakın tarihli bilirkişi heyeti 2. Ek hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 22.09.2020 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacılar için maddi tazminat alacak kalemlerini yükselterek davacı … için 5.083,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 35.233,08 kalıcı iş göremezlik tazminatı, 200,00 TL SGK kapsamı dışında kalan tedavi ve ulaşım gideri, davacı … için 99.124,62 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 150,00 TL SGK kapsamı dışında kalan tedavi ve ulaşım gideri talep ettiği anlaşılmakla davacı davacı …’un maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 99.124,62 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 150,00 TL SGK kapsamı dışında kalan tedavi ve ulaşım gideri olmak üzere toplam 99.274,62 TL, davacı …’un maddi tazminat davasının kabulü ile 5.083,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 35.233,08 kalıcı iş göremezlik tazminatı, 200,00 TL SGK kapsamı dışında kalan tedavi ve ulaşım gideri olmak üzere toplam 40.516,08 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 24.08.2017 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 15.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı …’un kazanç kaybı zararın oluşmadığından geçici iş göremezlik tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davacıların sürekli maluliyeti ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalı sürücü …’nin asli ve tam kusurlu olması, davacıların maluliyeti oluşacak şekilde yaralanmaları, eş olan davacıların, davacı …’un kaza sırasında hamile olması nedeniyle bebeklerinin sağlığı için yaşadıkları endişe ve kaygı, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacıların, yaralanması nedeniyle çektiği elem ve ızdırap nazara alınarak, davacıların manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’un maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
99.124,62 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,
150,00 TL tedavi gideri ve tedavi amaçlı ulaşım gideri
olmak üzere toplam 99.274,62 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 24.08.2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 15.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin geçici iş göremezlik talebinin reddine,
2-Davacının …’un maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
5.083,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
35.233,08 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,
200,00 TL tedavi gideri ve tedavi amaçlı ulaşım gideri
olmak üzere toplam 40.516,08 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 24.08.2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 15.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı …’un manevi tazminat davasının KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … VE …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı …’un manevi tazminat davasının KABULÜ ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … VE …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen maddi tazminatlar üzerinden hesaplanmış olan 9.549,10 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırım ile tamamlanan 502,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.046,70 TL karar ve ilam harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
6-Kabul edilen manevi tazminatlar üzerinden hesaplanmış olan 1.366,20 TL nispi harca, peşin alınan 43,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.322,45 TL karar ve ilam harcının davalılar … VE …’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
7-Davacı tarafların yaptığı ve karşıladığı 4,60 TL vekalet suret harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 502,40 TL peşin ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 1.017,50 TL davetiye ve posta gideri, 2.400,00 TL maluliyet rapor ücreti, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.255,90 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraflara verilmesine.
8- Manevi tazminat için davacı tarafça peşin olarak yatırılan 43,75 TL harcın davalılar … VE …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraflara verilmesine,
9- Davacı …’un Maddi Tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 13.381,10 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine.
10-Davacı …’un Maddi Tazminat davası kısmen red edildiğinden red edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 50,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
11-Davacı …’un Maddi Tazminat davası kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 6.067,10 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine.
12- Davacı …’un manevi tazminat davası kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmüne göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … VE …’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine.
13-Davacı …’un manevi tazminat davası kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmüne göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … VE …’den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine.
14-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalılar tarafından yatırılan delil avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin ve davalı asiller … ile …’nin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/06/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır