Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/844 E. 2023/694 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/844
KARAR NO : 2023/694
DAVA : Ticari Şirkete Kayyım Atanması, Tazminat, Şirket Feshi
DAVA TARİHİ : 01/08/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
Mahkememizde görülen davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; dava dışı …, …, … ve davalı …’ın davalı şirketin ortakları ve davalı …’ın yönetim kurulu başkanı olduğunu;.., … ve …’ın dava dışı … ve Unlu Mamulleri San. ve Tic. A.Ş.’nin ortakları olduklarını; yine aynı kişilerin dava dışı … Gıda Paz. Tic. A.Ş.’nin ortağı olduklarını, her üç şirketin de aile şirketi olduğunu ve idari ofislerinin aynı adreste bulunduğunu, müvekkilinin 2015 yılı Ocak ayında …’a ait % 25 hisseyi, 2015 yılı Ocak ayında 50.000,00 TL hisseyi 15.000,00 TL şerefiye bedeli ile satın alarak dava dışı …. ve Unlu Mamulleri San. ve Tic. A.Ş.’ye ortak olduğunu; 29/11/2016 tarihinde ise … ve …’in davalı şirketteki hisselerinin toplamda % 50’ye tekabül eden hissesini 500.000,00 TL ile satın alarak davalı şirkete ortak olduğunu, müvekkilinin, davalı … ile iş vasıtası ile tanıştığını ve onun yönlendirmesiyle bu şirketlere ortak olduğunu, ortaklık sürecinde karlı bir iş olacağı düşünülerek müvekkiline ait Buca ilçesi, Dumlupınar Mahallesi’nde bulunan tapuda… parsel numarada kayıtlı B Blok, Zemin Kat, 1 numaralı bağımsız bölüm ipotek gösterilmek ve 1.000.000 TL bedelli şahsi teminat imzalanmak suretiyle… Bankası Çiğli Şubesi’nden çekilen kredi ile … Oto Gıda ve Oyun Salonu İşletmeciliği San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin satın alındığını, bunun ardından dava dışı … ve Unlu Mamulleri San. ve Tic. A.Ş.’den sürekli olarak davalı …’ın şirketi olan davalı şirkete ait marketlere ve … Gıda Paz ve Tic. A.Ş.’ye ekmek, gevrek vs unlu mamul niteliğinde ürün sevkiyatının yapıldığını ancak ödemenin alınmadığını; davalı …’ın, dava dışı… ve Unlu Mamulleri San. ve Tic. A.Ş.’nin kasasında bulunan paraları davalı şirketin ve dava dışı … Gıda Paz. Tic. A.Ş.’nin kasasına aktarmak suretiyle bu şirketler adına ödeme ve yatırım yaptığını, bu süreçte… ile davalı … arasında sözde anlaşmazlık çıktığını, müvekkilinin 13/01/2016 tarihinde …’a ait % 25 hisseyi de 50.000,00 TL karşılığında satın aldığını, böylece…’ın ortaklığının sona erdiğini, …’ın şirket sermayesini artırma konusundaki ısrarı üzerine müvekkilinin şirket kasasına 25.000,00 TL nakit para koyduğunu, ardından …’in sebep bildirmeksizin hisselerini bedelsiz olarak …’a devrettiğini, böylece müvekkilinin dava dışı… ve Unlu Mamulleri A.Ş.’de % 25 olan hissesinin % 50’ye yükseldiğini, kalan % 50 hissenin % 25’inin davalıya, % 25’inin ise dava dışı …’a ait olduğunu, daha sonrasında … Oto Gıda ve Oyun Salonu İşletmeciliği San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin nakit 900.000,00 TL karşılığında satıldığını, bu satış bedelinin de diğer şirket kasalarına aktarılarak ödemelerin yapıldığını, davalının ve diğer ortakların müvekkiline davalı şirket hesabından aylık 15.000,00 TL maaş ödeme taahhüdünde bulunarak ortaklık teklif ettiklerini ve müvekkilini ortaklık konusunda ikna ettiklerini, müvekkilinin arsasını ve araçlarını satarak bir miktar da para koyarak 29/11/2016 tarihinde … ile …’in davalı şirket hisselerinin toplam % 50’ye tekabül eden kısmını 500.000,00 TL bedelle satın aldığını, … ile …’in kalan hisselerini bedelsiz olarak …’a ve davalıya devrederek ortaklıktan ayrıldıklarını, davalı …’ın 2017 yılı Şubat ayında Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında “zimmet suçuna katıldığı ve ihaleye fesat karıştırdığı” iddiası ile göz altına alınarak tutuklandığını, soruşturma sonucunda Karşıyaka … Ağır Ceza Mahkemesi’nde … Esas sayılı kamu davasının açıldığını, davalının ceza evine girmesi ve dava dışı …’ın yurt dışına çıkması ile müvekkilinin şirkete ait kayıtlara ulaşma imkanının olduğunu, böylece “nerede ise her şeyin kurgu olduğunu, şirketin iç işleyişinin kendisine anlatıldığı gibi olmadığını, 2016 yılı Ağustos ayında ortakların borçlandırılması suretiyle sermayenin 100.000,00 TL’den 1.000.000.000,00 TL’ye çıkarıldığını, stokların şişirildiğini, paraların sanal olduğunu, paraların kaçırıldığını, yapılan ciro ile ödenen çekler arasında ciddi farklar olduğunu, var olmayan emtiaların varmış gibi gösterildiğini, karşılığı olmayan çeklerin keşide edildiğini, çek takaslarına girildiğini, çek karşılığı taşınmazlar alındığını, davalı …’ın kredi kartı işi yaptığını, tüm işleri müvekkiline ait olup da firma ödemelerinde kullanılmak için davalı … ‘a verilen kredi kartlarını kendisiyle diğer şirket ortaklarına ve şirkete ait kredi kartlarını toplam 1.000.000,00 TL olmak üzere çevirdiğini, keşide edilen çeklerin kayıtlara işlenmediğini, çevrilen kredi kartı ve piyasaya sürülen çeklerin yaklaşık 25.000.000,00 TL bedelli olduğunu” belirlediğini, müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirkete ait diğer market depolarına bakmaya gittiğinde malların …’ın akrabası olan… tarafından kamyonlara yüklenerek götürüldüğünü gördüğünü, müvekkilinin emniyet birimlerinin gelmesi ile marketleri kapatarak bir kısım malın davalı ve diğer şirket ortaklarınca kaçırılmasına engel olduğunu, mağazaların kapatılmasının ardından polis memurları olay yerinden ayrıldıktan sonra …’in eşi İbrahim …’in mağazanın önüne gelerek kendisini tehdit ettiğini, tesadüfen olay yerinden geçen polis ekibi tarafından yapılan kimlik kontrollerinde bu kişinin FETÖ/PYD soruşturması kapsamında arandığının belirlendiğini ve tutuklandığını, 27/02/2017 tarihinde merkez ofise giden müvekkilinin şirket evrakları, telefonlar ve kişisel eşyalar dahil olmak üzere şirkette bulunan herşeyin … tarafından boşaltıldığını öğrendiğini, bu olaylar nedeniyle yaptıkları şikayetin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasında devam ettiğini, davalının ve diğer şirket ortaklarının hile ve kasıt ile davalı şirketin sermayesini ve stoklarını şişirmek suretiyle şirket hissesinin % 50’sini müvekkiline sattıklarını, müvekkilinin şirket evraklarını incelemesinin engellendiğini, kendisine bilgi verilmediğini, kar payı ödemesi yapılmadığını, düzenli bir şekilde defter tutulup tutulmadığının bilinmediğini, müvekkilinin şirket adına kayıtlı aktiflerden ve bunlar üzerinde ne şekilde tasarrufta bulunulduğundan bilgisinin olmadığını, TTK’nın 549/562 maddeleri arasında anonim şirkette hukuki sorumluluğun düzenlendiğini, kurucular, yönetim kurulu üyeleri yöneticiler ve tasfiye memurlarının kanundan ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zararlardan sorumlu olacaklarını, davalı …’ın 03/07/2017 tarihinde müvekkilinin bilgisi ve katılımı olmaksızın ortaklar kurulu toplantısı yaptığını ve bu toplantıda 03/08/2017 tarihinde 2016 yılı olağan genel kurul toplantısı yapma kararı aldığını, 03/08/2017 tarihli toplantı için belirlenen gündemde şirket yönetim kurulu üyelerinin ibrasının yer aldığını, bu durumun davalı …’ın kendisini ibra etmek suretiyle zarardan kurtulmayı hedeflediğinin göstergesi olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı …’ın, davalı şirkete ve müvekkiline verdiği 5.000,00 TL zararın avans faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davalı şirkete verilmesine; davalı şirketin fesih ve tasfiyesine; davalı …’ın müvekkilini doğrudan uğrattığı zarar nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL’nin avans faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; davalı şirket ile dava dilekçesinde belirtilen şirketlerin merkez adreslerinin ve idari ofislerinin farklı yerlerde olduğunu, davacının hisse devirlerinden kaynaklı bedelleri hisselerini devreden ortaklara ödemediğini, hisse devirleri ile birlikte davacının müvekkili şirkete 500.000,00 TL karşılığı ortak olduğunu, ancak hisselerin karşılığını ödemediğini, davacının, … Şirketine ortak olması ile beraber bu şirketin tüm faaliyetlerinin … ve davacı tarafından yürütüldüğünü, bu kişilerin gerek piyasa gerekse bankalarla olan kredi sözleşmelerini imzaladıklarını, çekleri keşide ederek ödemeleri takip ettiklerini,… Şirketine davalı şirket ve diğer şirketten ödeme yapılmadığını, davacının şahsi hesabına birçok paraların aktarıldığını, … ile müvekkili … arasında hiçbir zaman uyuşmazlık çıkmadığını, aksine davacının plansız ve programsız münferit hareketleri ile yaptığı harcamalar nedeniyle davacı ile … arasında problem yaşandığını, davacının şahsi olarak hisse satın aldığını, ancak hissesinin bedelini kendisinin değil … Şirketinin ödediğini, davacının şirket kasasına nakit 25.000,00 TL para koymasının söz konusu olmadığını, böyle bir para girişi olmadığını,… Şirketinde sermayenin arttırılmasına yönelik hiçbir kararın bulunmadığını, davalı şirketin ne davacıya ne de başka bir ortağa taahhüt ettiği beyan, genel kurul kararı ile belirlediği herhangi bir maaş taahhüdünün bulunmadığını, müvekkili şirketin sermayesinin 1.000.000,00 TL olduğunu, buna karşılık envanter defterinde yazılı stoklar ve demirbaşları ile birlikte toplam değerinin yaklaşık 4.000.000,00 TL olduğunu, davacının 19/07/2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile 4 şirket ortağının hisselerini devralmak suretiyle davalı şirkete ortak olduğunu, ancak hisse bedellerini devir aldığı şirket ortaklarına ödemediğini, davacının davalı şirketin faaliyetlerini sürekli bilgisayarından kontrol ettiğini, şirketin deposundaki ve reyonlarındaki sayımlara bizzat katıldığını, müvekkilinin ceza soruşturması kapsamında tutuklanmasından sonra ceza dosyasında ilk duruşmada koşulsuz serbest bırakıldığını, davacının müvekkili şirkete ortak olduğu günden itibaren her türlü yetkisinin bulunduğunu, davacı iddialarını kabul etmediklerini, şirkete ait defter ve kayıtların davacıda olduğunu, zira; davacının azlettiği şirket muhasebecisi … tarafından yine şirketin yeni muhasebecisi olarak atanan …’e şirketi defter ve kayıtlarının imzalı tutanak karşılığında 14/08/2017 tarihinde teslim edildiğini, 03/07/2017 tarihli toplantıya davacının iadeli taahhütlü mektup ile davet edildiğini, ancak toplantıya katılmadığını, davacının bu davayı sorumluluktan kurtulmak amacıyla açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davalı şirket yöneticisi olan davalının sorumluluğu, davalı şirketin ve davacının uğradığı ileri sürülen zararın tazmini; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili 26/05/2023 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak gelmediğinden, mahkememizce aynı duruşmada “taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK’nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına” karar verilmiştir.
Dosyanın işlemden kaldırıldığı 26/05/2023 tarihinden bu yana geçen 3 aylık süreye rağmen davanın yenilenmediği anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/5. maddesi gereğince davacının davasının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının HMK’nın 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın düşülmesi ile kalan 238,45 TL harcın davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/09/2023
Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza