Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/756 E. 2021/673 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/756
KARAR NO : 2021/673

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2017
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;
Davacı müvekkilinin, Davalı İnşaat şirketinin İzmir ….Sk. üzerinde bulunan bir tanesi 134 daire, bir tanesi 114 daire ve bir tanesi de 72 daire olmak üzere toplam 320 daire ile Buca…. adresinde bulunan … isimli 32 daireli akıllı bina olarak tabir edilen binaların bütün elektrik tesisat ve montaj işlerinin yapımı konusunda malzemesi davalı şirkete ait olmak üzere davalı şirket ile önce sıva altı tesisat hatlarının yapımı, daha sonra da elektrik aksamlarının montajı konusunda sözlü anlaşma yapıldığını ve anlaşmaya uygun olarak binaların bütün elektrik işlerinin tamamlandığını, işlerin tamamının davacı müvekkili tarafından yapıldığını, yapılan işlerin işçilik bedeli olarak 337.400,00 TL. ödendiğini, bakiye alacaklarının ödenmediğini, davalı tarafa yapılan işlerin bedeli ile ilgili verilen teklifin kabul edilmesine rağmen ödeme konusuna gelindiğinde teklif listesini kaybettiklerini beyan ederek ödeme yapmaktan imtina ettiklerini, bu sebeple alacağın tahsili için dava ikamesinin zorunlu olduğunu, şimdilik 70.000 TL. alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yapılan işlerin toplam bedellerinin bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra kalan alacak miktarındaki hakkın saklı tutulmasına ve diğer yasal sonuçlarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle;
müvekkili şirket ile davacı arasında ne sözlü ne de yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davalı tarafından inşa edilen yapıların kaba inşaat, elektrik ve ince inşaat elektrik malzeme döşeme ve montaj işçiliği işleri için dava dışı ….Şti ile … Ada … Parsel için 26.02.2015 işe başlama tarihli ve KDV dahil 76.000,00.-TL bedelli sözleşme ile … Ada . parsel için ise 26.02.2015 işe başlama tarihli ve KDV dahil 38.000,00.-TL bedelli iki ayrı sözleşme imzalandığını, … İnşaat Ltd Şti’nin iki ayrı sözleşme ile yükümlendiği işi 2015 yılı sonuna kadar tamamlayarak müvekkili şirkete … tarih ve … sıra nolu ve … tarih ve … sıra nolu iki adet fatura kestiğini, fatura bedellerinin tamamının… İnşaat Ltd Şti’ne banka havaleleri ile ödendiğini, müvekkili şirketin… İnşaat Ltd Şti’ne kaba inşaat elektrik ve ince inşaat elektrik malzeme döşeme ve montaj işçiliği işleri ve gerekse diğer inşaat faaliyetlerinden ötürü herhangi bir borcunun kalmadığını, bu hususun müvekkili şirketin usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve dayanağı evrak ile de sabit olduğunu, davacının, … Ada … parsel ( 134 Daireli Bina ) ve … ada … parselde kayıtlı ( 32 Daireli Bina ) binaların elektrik işini yapmak üzere müvekkili şirket ile değil müvekkili şirketin sözleşme imzaladığı… İnşaat Ltd Şti ile anlaştığını, davacının bu iki işe ilişkin varsa alacak iddiasını sözlü ya da yazılı sözleşme yaptığı… İnşaat Ltd Şti’ne karşı ileri sürmesi gerektiğini, davacı ile davalı arasında dava dilekçesinde, 114 Daireli Bina olarak tanımlanan mülkiyeti …’e ait, tapunun İzmir İli Buca İlçesi … Ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilen yapı ile yine dava dilekçesinde 72 Daireli Bina olarak tanımlanan mülkiyeti …’e ait, tapunun İzmir İli Buca İlçesi …Ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilen yapılar için elektrik tesisatı işinin yapılması hususunda davalı ile sözlü anlaşma yapıldığının doğru olduğunu,
davacının dava dilekçesi ile yapmadığı işlerin kendisi yapmış gibi bedelini talep ettiğini, davacı ile davalı arasında … Ada … parsel ve …ada … parselde kayıtlı yapıların kaba inşaat elektrik ve ince inşaat elektrik malzeme döşeme ve montaj işçiliği işleri için sözlü anlaşma olduğunun doğru olduğunu, dava dilekçesinde davacının, dairelerin sıva altı elektrik tesisatı işini …Ada … nolu parselde bulunan 72 daireli yapı için daire başına 750,00.-TL; … Ada … parselde 114 daireli yapı için dairelerin başına 700,00.-TL anlaşma yaptığını iddia ettiğini, bu iki yapı için dairelerin sıva altı işçilik bedelinin davacının iddiasına göre toplamda 133.800,00.-TL olduğunu, davalının davacıya toplamda 225.600,00.-TL elden nakten ödeme yaptığını, bu bedelin davacının müvekkili şirket ile olan sözlü sözleşmeler uyarınca ödendiğini, davacıya ek işler karşılığında toplamda ( 225.600 – 133.800 =) 91.800,00.TL fazla ödeme yapıldığını, bu bedelin davacının ek olarak yaptığı işler karşılığında ödenmiş makul ve yeterli bir bedel olduğunu, davacının müvekkili şirket nezdinde yaptığı işler nedeni ile herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, davacının dava dilekçesinde yer alan ve yaptığını iddia ettiği işlerin tamamının 2015 ve 2016 yılına ilişkin olduğunu, Kasım 2016 ayında binaların tüm işlerinin tamamlandığını, binaların kredi ve yurtlar kurumuna teslim edildiğini, müvekkili şirketten 70.000,00.-TL alacağı olduğunu iddia eden davacının 25.11.2016 tarihinde geçmişe dönük hiç bir hak ve alacağının kalmadığını kabul ve beyan ettiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalı tarafın … şirketine yaptırdıklarını söylediği… ada … parsel (134 daire) ile … ada 2 parsel 32+kapıcı dairesi ve Güvenlik kulübesi) rezidans olarak tabir edilen binaların elektrik işlerinin tamamının davacı müvekkili tarafından yapıldığını, bu konu ile ilgili davalı tarafın bir başkası ile anlaşma yapması ve bedelini de o şirkete ödediği iddiasının doğru olmadığını, bu şirketin her iki binanın kaba inşaat işini aldığını, tamamlamadan iflas ettiği gerekçesi ile 2016 yılı başında işi bırakıp gittiğini, davacı müvekkilinin bu şirketin işçisi veya taşeronu olmadığını, … ada … parsel (134 daireli bina) sayılı taşınmazın maliki olan … tarafından davalı ile olan sözleşmelerini iptal ettiği tarihten sonra bu binada yapılan ek işlerin bedelinin bina sahibi olan dava dışı …’den tahsil edildiğini, bu binada daha önce sığınak olarak yapılan ve elektrik tesisatı işleri tamamlanan yerin sonradan bir kısmının çamaşırhaneye bir kısmının da mutfağa çevrilmesi sebebiyle buraya yeniden bu amaca uygun elektrik tesisatı yapıldığını ve bedelinin de alındığını, bunun dışındaki elektrik tesisat ve montaj işçiliğinin davalı şirketin sorumluluğu döneminde yapıldığını, yapılan işlerin neler olduğunun ve bayındırlık birim fiyatları ile piyasa fiyatlarına göre bedelinin ne kadar olduğunun bu bedelin ne kadarının davalı tarafça ödenmiş olduğunun keşif esnasında görüleceğini ve bilirkişiler tarafından hesaplanacağını, akıllı bina olarak tabir edilen … ada … parselde yapılan binada havuzun mekanik kısmının, hidrofor sisteminin ve asansörün kumanda kısmı hariç diğer tüm elektrik işlerinin müvekkili tarafından yapıldığını, bu binada yok diye cevap verilen kısımların var olduğunun da keşifte görüleceğini, bu binada güvenlikçi kulübesi yok denilmiş ise de kulübenin önce yapıldığını, elektrik tesisatı ve aydınlatmasının tamamlandığını ancak binada görüntü kirliliği yapıyor gerekçesi ile sonradan yıkıldığını, buna ilişkin tanıklarının olduğunu, tüm binaların ofis odalarında uydu antenin mevcut olduğunu, bütün binalarda yerden ısıtma tesisatı, kolon hatlarınn döşenmesi, doğalgaz tesisatının beslenmesi işlemlerinin yapıldığını, 134 ve 114 daireli binalarda şantiye binasının olduğunu, 114 ve 72 daireli binalarda cephe aydınlatması yapıldığını ancak sonradan iptal ettirildiğini, otomasyon sistemi için BUSS adı verilen kablo çekildiğini ayrıca tüm sistemi hem otomatik ve hem de manuel çalıştıracak şekilde elektrik hat ve kablosu döşendiğini, tek otopark olmakla birlikte iki ayrı bölüm halinde olduğunu, tüm bu hususların mahallinde görüleceğini, arz edilen sebeplerden dolayı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği ikinci cevap dilekçesi ile özetle; davacının kötüniyetli olduğunu, cevap dilekçesinde de açıklandığı üzere… ada … parselde ve … Ada .. Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine inşa edilen yapıya ilişkin olarak davalı ile davacı arasında sözlü veya yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davalı şirketin, bu iki yapının elektrik işi işçiliği için dava dışı … İnşaat Taah. İnş. Malz. San ve Tic Ltd Şti ile anlaştığını, … ile yapılan sözleşmelerin toplam bedelinin 114.000,00.-TL olduğunu, davacının bu iki yapıdaki elektrik işçiliği işini alt taşeron sıfatı ile… şirketinden aldığını, davacının, cevaba cevap dilekçesi ile dava dışı… şirketi ile olan ticari ilişkisini reddettiğini, davacının müvekkili şirket nezdinde yaptığı işler nedeni ile herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, davacının tacir olduğunu, vergi kaydının olmaması ya da ticaret odasına kayıtlı olmamasının davacıyı tacir olmanın sorumluluklarından muaf olmasını sağlamayacağını, Yine TTK 20 maddesinin 2 fıkrası uyarınca her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü altında olduğunu, bu nedenle 70.000.00.-TL alacak iddiasında bulunan davacının yapmış olduğu hangi iş nedeni ile ne miktarda işçilik bedeli talep ettiğini kalem kalem açıklaması gerektiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye eser bedeli alacağının tahsiline ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari ava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
TTK’nın 14. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 17. maddesi hükmünce de; “iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun …. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tâbi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nın 1463. maddesinde de, önce 17. maddeye gönderme yapılarak, Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17. maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
19.02.1986 tarih ve 19024 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile TTK’nın 1463. maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre; …- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinin birinci fıkrasının … ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar, 2- Vergi Usûl Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Dosya kapsamından, davacının gerçek kişi olduğu, ticaret sicil müdürlüğünde tacir kaydının bulunmadığı, bina ve bina dışı elektrik tesisatı ve işçiliği alanında şahıs işletmesinin bulunduğu, gerçek usulde işletme defterine tâbi olduğu, gayrisafi milli hasılasının esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşmadığı dolayısıyla davacı esnaf olup, tacir sıfatını haiz olmadığı, taraflardan birinin tacir sıfatına sahip olmaması sebebiyle davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, TTK’nın 4. maddesindeki yasal düzenlenme karşısında uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Yargıtay .. HD:’nin .. esas, .. kara sayılı, … tarihli, .. esas, …karar sayılı, 25/01/2016 tarihli yargı yeri belirleme kararlarının, Yargıtay …’nin … esas, … karar sayılı, ….tarihli kararının da aynı yönde olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
…-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331. Maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır