Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/481 E. 2022/561 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/481
KARAR NO : 2022/561

DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin 02.12.2016 günü sabah saatlerinde dayısına ait işyerine gitmek için İkiçeşmelik caddesi üzerine vardığında, Kestelli Caddesi kesişimindeki trafik lambalarında araçların durması için yayalara özgülenen düğmeye bastığını, araçların durduğunu, müvekkilinin de karşıya geçerken, Mezarlıkbaşı istikametinden Eşrefpaşa’ya doğru (yokuş yukarı) çıkan davalı araç sürücüsünün diğer araçlar kırmızı ışıkta beklerken aşırı süratli bir biçimde ve kendisine yanan kırmızı ışığa riayet etmeden müvekkiline çarptığını, çarpma sonrası müvekkilinin 11 metre tabiri caizse uçtuğunu, şahsın kullandığı aracın, yolun oldukça eğimli olması, yokuş yukarı çıkıyor olması, müvekkiline çarpması nedeniyle hızının fennen azalmasına rağmen ancak 16 metre sonra durabildiğini, kazada asli kusurlunun davalı olduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin kendini kaybettiğini ve hastanede uyandığını, müvekkilinin çeşitli yerlerinden yaralandığını, birçok uzuvlarında kırıklar oluştuğunu, kaza tarihinden bu yana tedavisine devam edildiğini ve bir dizi ameliyat geçirmiş olmasına rağmen halen iyileşemediğini, tedavisinin devam ettiğini, davacının yüksek oranda maluliyetinin de söz konusu olduğunu, müvekkilinin iş gücü kaybı, evlenme ihtimalinin azalması, çalışamadığı süre, maluliyeti, bakım ve tedavi giderleri vb. sebepler ile her kalemde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000 TL’nin kaza tarihinden işleyecek faizi ile istenmesi zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkilinin kaza sonrası Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını ve bu hastanede tedavi edildiğini, Epkriz raporundan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin hastanede 02/12/2016-16/12/2016 tarihleri arasında 14 gün yattığını ve kemik kırıkları için bir çok plaka ve vidanın vücuduna takıldığını, müvekkilinin aradan geçen süreye rağmen halen yürüme zorluğu ve hareket kısıtlılığı yaşadığını, ayrıca refakatçinin zorunlu olduğunun da raporda belirtildiğini, … plakalı aracın kaza sırasında sürücüsünün …, araç malikinin ise …. ve Seyh. Araç. Petrol. Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti olduğunu, aracın …Poliçe Numarası ile Mapfre Sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müvekkili davacının kusurlu davranışının olmadığını, … plakalı araç sürücüsü …’nın kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkili ifade verebilecek halde değil iken sadece sürücünün beyanı ile kaza tespit tulanağı düzenlendiğini, bu sebeple müvekkiline asli kusur verildiğini, araç sürücüsü veya malikinin müvekkilleri ile ilgilenmek bir yana bir kez dahi telefon açıp özür dahi dilemediklerini, açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle; davanın kabulüne, her kalemde fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000 TL maddi tazminatın kazanın meydana geldiği 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C.Merkez Bankasının Kısa Vadeli Kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, davacılardan … için 35.000 TL. manevi tazminatın kazanın meydana geldiği 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C.Merkez Bankasının Kısa Vadeli Kredilere uyguladığı avans faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılar …. Petrol. Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar …. ve Sey. Araç Petrol Ür. Ltd.Şti. ve … vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkillerinden …’ya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, diğer müvekkili şirkete tebligatın yapılmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davaya konu kazanın davacının dilekçesinde anlattığı gibi meydana gelmediğini, davacı …’un ışıklara dikkat etmeden yayalara kırmızı ışık yandığı sırada karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını, müvekkili …’nın aşırı hızlı olduğu ve kırmızı ışıkta geçtiği iddialarının gerçek dışı olduğunu, nitekim 02.12.2016 tarihli kaza yeri tespit raporundan davacının trafik ışıklarına riayet etmeyerek kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının yayalara özgülenen yolu kullanmadığını araçların arasından geçmeye çalıştığını, her ne kadar müvekkili …’nın beyanına göre kaza tespit tutanağı düzenlendiği iddia edildiyse de tutanakta açıkça yayanın/davacının beyanına da yer verildiğini, davacının karşıdan karşıya geçmeye çalıştığı yerin yaya yolu dahi olmadığını, müvekkilinin sözü edildiği gibi aşırı süratlı olduğunun doğru olmadığını, kazanın meydana geldiği yerin trafiğin yoğun olduğu bir alan olduğunu, müvekkilinin o yol üzerinde üstüne üstlük yokuş yukarı aşırı hız yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının talep ettiği miktarların fahiş olduğunu, müvekkili şirkete ait aracın … Sigorta Şirketi tarafından kaskolandığını, davanın … Sigorta Şirketine ihbar edilmesini istediklerini, açıklanan sebeplerle haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacılar vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; davalı sigorta şirketine dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, diğer davalılar tarafından da vekilleri aracılığıyla davacıya cevap verildiğini, dolayısıyla taraf teşkilinin sağlandığını, davalı yanın zamanaşımı itirazının yersiz olup, davanın yasal süresinde açıldığını, kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere davalı araç sürücüsünün müvekkiline aracıyla çarptıktan sonra müvekkilini 11 metre öteye savurduğunu ve çarpma noktasından 16 metre uzakta durabildiğini, tutanağa yansıyan bu tespitlerin araç hızının oldukça yüksek olduğunu tartışmasız ortaya koyduğunu, müvekkilinin Kestelli Caddesi kesişimindeki trafik lambalarında araçların durması için yayalara özgülenen düğmeye bastığını ve araçların durduktan sonra karşıya geçerken, Mezarlıkbaşı istikametinden Eşrefpaşa’ya doğru çıkan davalı araç sürücüsünün kendisine yanan kırmızı ışığa riayet etmeden aşırı süratli bir biçimde gelerek müvekkiline çarptığını, kaza mahallinde yapılacak keşif, aldırılacak bilirkişi raporu ve dinlenecek tanıklarla da iddialarının doğruluğunun ortaya çıkacağını, talep edilen tazminat bedellerinin fahiş olmadığını, arz ve izah edilen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle; haklı davalarının kabulü ile talepleri gibi karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İKİNCİ CEVAP: Davalılar …. ve Sey. Araç Petrol Ür. Ltd.Şti. ve … vekili duruşmada tekrar ettiği ikinci cevap dilekçesi ile özetle; Her ne kadar davaya cevap dilekçesinde tek davacı yazılmış ise de her iki davacının da dilekçesine cevap verilmiş olup tensip zaptında tek davacı gösterildiğinden cevap dilekçesinin de bu şekilde verildiğini, her iki davacının da taleplerinin zamanaşımına uğradığını, cevaba cevap dilekçesinde sözü edilen hususların doğru olmadığını, davacıların ışıklara dikkat etmeden yayalara kırmızı ışık yandığı sırada karşıdan karşıya geçmeye çalıştığını, söz konusu kazanın bu sebeple olduğunu, kaza tespit tutanağından davacının asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin sözü edildiği gibi aşırı süratlı olduğunun doğru olmadığını, kazanın meydana geldiği yerin trafiğin yoğun olduğu bir alan olduğunu, müvekkilinin o yol üzerinde üstüne üstlük yokuş yukarı aşırı hız yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacılar tarafından avans faizi talep edilmiş ise de dava haksız fiilden kaynaklı olup ticari iş olmadığını, bu nedenle avans faizi talep edilmesinin haksız olduğunu, müvekkili şirkete ait aracın … Sigorta Şirketi tarafından kaskolandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin kaza nedeniyle sorumluluğunun olduğu tespit edilirse zararın sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekeceğini, bu nedenle davanın … Sigorta Şirketine ihbarını istediklerini, açıklanan sebeplerle öncelikle davanın … Sigorta şirketine ihbarına, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı Mapfre Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın işbu dava ile geçici iş göremezlik tazminatını talep ettiğini, davacının işbu talebinin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, geçici iş göremezlik taleplerinin tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik taleplerinin tedavi giderleri kapsamında olduğunu tedavi giderleri ile ilgili tüm sorumluluğun SGK da olduğunu, bu nedenle aleyhlerine açılan davanın reddinin gerektiğini, davacı vekilinin sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından ise kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1. Maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, bu sebeple sayın mahkemece sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla öncelikle Adli Tıp Kurumundan (Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre) davacının maluliyet oranı konusunda heyet raporu alınmasını, sonrasında sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesini ve bilahare de belirlenecek kusur oranına göre maddi tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, tazminat hesaplamasının Hazine Müsteşarlığına kayıtlı bir sigorta aktüeri tarafından yapılmasının uygun olacağını, Yüksek Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda meydana gelen sakatlığın sürekli hale geldiğinin tespitinin de Adli Tıp Kurumunca yapılması gerektiğini, davacı vekilinin müvekkilinin bakıcı ve tedavi giderleri ile ilgili maddi tazminat talebinin kabulünün mümkün olmadığını, tedavi ve bakım gideri olarak talep edilen maddi tazminatın sosyal güvenlik kurumunun sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirketin davacıya karşı temerrüdünün söz konusu olmadığını, bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu talepten sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, arz ve izah edilen nedenlerle; davanın reddine, aksi halde bakıcı ve tedavi gideri dışında kalan maddi tazminat talepleri bakımından belirttikleri şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, geçici iş göremezlik maddi tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Görevli polis memurlarınca düzenlenen 02/12/2016 tarihli kaza tespit tutanağında: ” Sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Eşrefpaşa Caddesini takiben üçyol istikametine sağ şeritten seyri esnasında No.132/1 önüne geldiğinde kendi beyanına göre yeşil ışığın yandığı sırada, Kestelli ışıklarından karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya …’a aracın ön tampon kaput ve cam kısımları ile çarpıp yayayı 11 metre savurduktan sonra kendisi de 16 metre sonra durmuş, yayanın bu çarpma neticesi yaralandığı ve yayanın kendi beyanına göre ışıklara dikkat etmeyerek duran araçların arasından karşıya geçtiği anlaşılmış olup; bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nın 2918 sayılı KTK.’nun 52/1-A maddesi gereği tali kusurlu olduğu, yaya …’un ise 2918 sayılı KTK.’nun 68/1-B-2 maddesi gereği asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı” tespit edilmiştir.
Sigorta Poliçesi: Davalı Mapfre Sigorta Anonim Şirketi ile davalı sigortalı … Turz Taş …Ltd. Şti. arasında, 23/02/2016 – 23/02/2017 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti sakatlanma ve ölüm kişi başına 310.000,00-TL’dir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 31/05/2017 tarihli cevabi yazısında … plaka sayılı aracın davalı … Tur. .. Ltd. Şti. adına tescilli olduğu bildirilmiştir.
SGK Cevabı: İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Konak Sosyal Güvenlik Merkezinin 12/06/2017 tarihli cevabi yazısından; anılan kazanın iş kazası mahiyetinde olduğuna, kendisi hakkında iş kazası sigortasından kurumlarınca işlem yapıldığına, geçici işgöremezlik ödeneği ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, dolayısıyla rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı ve gelir bağlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Sosyal ve ekonomik durum araştırması: Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine ilişkin kolluk araştırma raporları dosya arasına alınmıştır.
Ceza dosyası: İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesine tevzi edilmiş olup, İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. ……….. K. sayılı dosyasında sanık … hakkında müşteki/katılanlar …, … ve …’a karşı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı sanık hakkında atılı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 27/01/2020 tarihinde itirazın reddi ile kesinleştiği anlaşılmıştır.
Maluliyet raporu : 06/04/2018 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu Raporunda: 10.01.2000 doğumlu …’un 02/12/2016 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanmaları nedeniyle oluşan sakatlık oranının, olay “Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ten faydalanılarak hesaplandığında; şahısta birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında kişinin özür oranının % 8 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı, bu süre içerisinde başka birinin bakımına muhtaç olduğu, sürekli bakımına muhtaç olmadığı mütalaasına varıldığı bildirilmiştir.
Maluliyet raporu : 25/03/2021 tarihli Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu Raporunda: (Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve bu yönetmeliğin yetersiz kaldığı durumlar için Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre ) olay tarihinde çalışmadığını ve aktif çalışan kolunun sağ kolu olduğunu beyan eden 10.01.2000 doğumlu …’un 02.12.2016 tarihli trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle oluşan Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oranının tespitinde; birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranının şahsın olay tarihindeki yaşına ve bugünkü yaşına göre %26 (yirmi altı) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 (dokuz) ay olarak kabulünün uygun olacağı, ancak varsa iş göremezlik/istirahat rapor sürelerinin göz önünde bulundurulmasının daha uygun olacağı mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Kusur raporu : Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 30/07/2018 tarihli raporunda; I.Halde: Sürücünün ışık ihlali yaptığı kabul edildiğinde; Sürücü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, II.Halde: Yayanın ışık ihlali yaptığı kabul edildiğinde; Sürücü …’nın %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Aktüer bilirkişi hesap raporu : Bilirkişi … 11/05/2020 tarihli raporunda; Davacının geçici iş göremezlik (kazanç kaybı) tazminat talebi yönünden, iyileşme dönemi içinde kazanç kaybı söz konusu olmadığından talep edebileceği tazminat tutarının bulunmadığının tespit edildiğini, davacının iyileşme dönemi içinde talep edebileceği geçici bakıcı gideri tazminatının %100 haklı kusur üzerinden 11.349,68 TL, %25 haklı kusur üzerinden 2.837,42 TL olarak tespit edildiğini, davacının teminat limiti dâhilinde davalı sigorta şirketinden poliçe sorumluluğu kapsamında talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının; %100 haklı kusur üzerinden, 78.162,55 TL , %25 haklı kusur üzerinden, 19.540,64 TL olarak tespit edildiğini, davacının işleten ve sürücüden talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının; %100 haklı kusur üzerinden, 105.267,17 TL, %25 haklı kusur üzerinden, 26.316,79 TL olarak tespit edildiğini, SGK tarafından karşılanmayan iyileşme dönemi tedavi giderlerinin tespit ve hesaplanmasının uzmanlık alanı dışında olduğundan hesaplama yapılamadığını mütalaa etmiştir.
Aktüer bilirkişi ek raporu: Bilirkişi … 16/08/2021 tarihli ek raporunda; Davacı …’un iyileşme dönemi bakıcı giderinin kök raporda tespit edildiğini, %100 haklı kusur üzerinden 11.349,68 TL, %25 haklı kusur üzerinden 2.837,42 TL olduğunu, tazminat tutarının poliçe sağlık giderleri teminat limiti içinde olduğunu, davacı …’un davalılardan talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının; birinci seçenek %100 haklı kusur üzerinden, 484.465,05 TL olarak tespit edildiğini, bu tutarın poliçe sürekli sakatlık teminat limitinin üzerinde olduğundan, 310.000,00 TL (limit tutar) kısmından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen, aşan kısım 174.465,05 TL tutarından sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve … Tur.Taş. Sey. Araç Petrol Ürünleri Ltd.Şti.’nin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiğini, ikinci seçenek %25 haklı kusur üzerinden, 121.116,26 TL olarak tespit edildiğini, tespit olunan tutar poliçe sakatlık teminatı içinde kaldığından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Aktüer bilirkişi 2. ek raporu : Bilirkişi … 21/04/2022 tarihli 2. Ek raporunda; Davacı …’un iyileşme dönemi bakıcı giderinin kök raporda tespit edildiğini, %100 haklı kusur üzerinden 11.349,68 TL, %25 haklı kusur üzerinden 2.837,42 TL olduğunu, tazminat tutarının poliçe sağlık giderleri teminat limiti içinde olduğunu, davacı …’un davalılardan talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının; A-%26 Maluliyet Oranı Üzerinden: Birinci seçenek %100 haklı kusur üzerinden, 731.786,15- TL olarak tespit edildiğini, bu tutar poliçe sürekli sakatlık teminat limitinin üzerinde olduğundan, 310.000,00 TL (limit tutar) kısmından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen, aşan kısım 421.786,15- TL tutarından sigorta şirketi dışındaki davalılar … ve … Tur.Taş. Sey. Araç Petrol Ürünleri Ltd.Şti.’nin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiğini, ikinci seçenek %25 haklı kusur üzerinden, 182.946,54-TL olarak tespit edildiğini, tespit olunan tutar poliçe sakatlık teminatı içinde kaldığından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiğini, B-%8 Maluliyet Oranı Üzerinden: Birinci seçenek %100 haklı kusur üzerinden, 225.164,97- TL olarak tespit edildiğini, tespit olunan tutar poliçe sakatlık teminatı içinde kaldığından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiğini, ikinci seçenek %25 haklı kusur üzerinden, 56.291,24-TL olarak tespit edildiğini, tespit olunan tutar poliçe sakatlık teminatı içinde kaldığından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Dr. Bilirkişi Aktüer hesap raporu : Dr. Bilirkişi … 10/08/2020 tarihli raporunda; davacının muhtemel tedavi giderleri ile ileriye dönük tedavi giderleri toplamının 3614,00 TL olup, bu giderlerin Sosyal Güvenlik Kurumu sorumluluğunda olmayan giderler olduğunu, davalı tarafın kusur durumuna göre sorumlu olduğu bedelin takdiri ile manevi tazminatın takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Tanık beyanları :
Davacı Tanığı … 10/09/2019 tarihli celsede: “Davacı Şahin’in dayısıyım. Davacı Hazbiye ise benim ablamdır. Ben kazanın ne şekilde gerçekleştiğini görmedim. Ben kaza gerçekleştikten sonra yeğenim Şahin hastaneye kaldırıldığında onu hastanede gördüm, kaza tarihinde Şahin lisede okuyordu, kaza nedeniyle yaşamış olduğu psikolojik sıkıntılar yüzünden okulu bitiremedi, bırakmak zorunda kaldı. Şu an yeğenim Şahin benim yanımda tekstil işçisi olarak çalışmaktadır. Şahine asgari ücret ödüyorum. Ablam Hazbiye ev hanımıdır, çalışmıyor. Şahin kaza sonrasında bir ay hastanede yattı daha sonra da yaklaşık beş altı ay evde yatarak tedavi gördü, Sonrasında ise kazanın etkisiyle sokağa çıkmaya bile korkuyordu, uzun süre psikolojik açıdan etkisinde kaldı, Halen daha rahat hareket edememektedir. Konuşmakta psikolojik olarak zorluk çekmektedir. Şahin’in babası da daha önce trafik kazasında vefat ettiğinden aynı şey Şahin’in de başına gelince daha çok etkilendi. Şahinin kaza nedeniyle kolunda ve bacağında geçirmiş olduğu ameliyatlar sonrasında iz kalmıştır. Şahin’in kolunda ve bacağına ayrıca platin takılmıştır. Benim bilgim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacılar vekili 16/12/2020 tarihli dilekçesinde; fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile; geçici iş görmezlik/kazanç kaybı tazminat alacağına ilişkin olarak; Müvekkili … İçin 500 TL maddi tazminatın kazanın meydana geldiği 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C.Merkez Bankasının Kısa Vadeli Kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sürekli İş Görmezlik(ekonomik geleceğin sarsılması) tazminat alacağı yönünden arttırılan kısım olan 23.316,79.-TL ile dava dilekçesinde talep edilen miktar olan 3.000-TL.’nin birleştirilmesi sonucu toplam 26.316,79 TL, tazminatın kazanın meydana geldiği 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C.Merkez Bankasının Kısa Vadeli Kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte davlılardan araç sahibi ve araç sürücüsünden tahsiline ,tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, bu alacak kaleminin davalı sigorta şirketinden 19.540,64 TL tazminat olarak kazanın meydana geldiği 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının Kısa Vadeli Kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte tahsiline, Bakıcı /Bakım ve Tedavi Gideri tazminat alacağı yönünden arttırılan kısım olan (2.587,42.TL+653,50TL=) 3.240,92TL ile dava dilekçesinde talep edilen miktar olan 500 TL.’nin birleştirilmesi sonucu toplam 3.740,92TL, tazminatın kazanın meydana geldiği 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C.Merkez Bankasının Kısa Vadeli Kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat alacağı yönünden müvekkili … için 35.000 TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C.Merkez Bankasının Kısa Vadeli Kredilere uyguladığı avans faizi ile davalılar araç sahibi ve araç sürücüsünden müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat alacağı yönünden Müvekkili … için 12.000 TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C.Merkez Bankasının Kısa Vadeli Kredilere uyguladığı avans faizi ile sigorta şirketi dışındaki davalılar araç sahibi ve araç sürücüsünden müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve bakıcı ücretine ilişkin maddi tazminatın karşı araç ZMMS sigortacısından, sürücü ve malikinden, manevi zararın ise karşı araç sürücü malikinden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 02.12.2016 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan Özürlülük Ölçütü Siniflandirilmasi Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlari Hakkinda Yönetmelik hükümlerine göre 06.04.2018 tarihli 805 sayılı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi sağlık kurulu raporu hükme esas alınmıştır.
Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Bu belgeler arasında sağlık kurul raporu ve davacının gelirini gösteren belge de yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu ve gelir belgesi eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgelerin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacının dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalıya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli ilamı)
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, 23.02.2016 poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin …….. esas, ….. karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, ………Esas,……. Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin ….. esas,…….. karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 23.02.2016 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Davalı … … Ltd. Şti. vekili zamanaşımı definde bulunmuş ise de, 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verildiği, davanın aynı zamanda cezayı gerektiren fiilden kaynaklanması nedeniyle 5237 sayılı TCK’da öngörülen 8 yıllık ceza zamanaşımı süresi süresine tabi olduğu, kaza tarihi 02.12.2016 olup, 8 yıllık zamanaşımı süresinin 02.12.2024 tarihinde dolacağı, davanın 03/05/2017 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalı işleten şirket vekilinin zamanaşımı defi reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 02.12.2016 günü saat:08.20 sıralarında davalı sürücü … yönetimindeki, davalı sigortalı … … Ltd.Şti’ye, davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı otomobil ile Eşrefpaşa Caddesi üzerinde, Çankaya yönünden Üçyol yönüne seyri sırasında geldiği ışık kontrollü dört yönlü kavşakta, seyir yönüne göre yolun solundan karşıya geçmeye çalışan yaya …’a çarpması sonucu davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazası tespit tutanağında davacı yaya …’un asli, davalı sürücü …’nın tali kusurlu olduğuna dair tespit, İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında toplanan deliller, dinlenen tanıklar, alınan kusur raporu ve mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olarak verilen gerekçeli kararda kazanın oluş şekli ve maddi vakıanın kabul ediliş biçimi dikkate alındığında, mahkememizce kazanın ışıklı kontrolü kavşakta yaya olan davacı …’un kendisine kırmızı ışık, davalı sürücü …’ya yeşil ışık yandığı kabul edilerek, kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacı …’un dikkatsizliği ve tedbirsizliği ile neden olduğu kazada asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’nın ise yönetimindeki otomobil ile olay yeri ışık kontrollü kavşağa geldiğinde; seyir yönüne her ne kadar yeşil ışık yanıyor olsa da dikkatli olması ve hızını güvenli bir şekilde durabilecek biçimde ayarlaması gerekirken, yayanın çarpma sonucu 11 metre ileriye savrulduğu yönündeki tespit ve aracına ait fren mesafesi mevcut olmadığı dikkate alındığında, bu hususa riayet etmediğinden meydana gelen olayda dikkatsizliği ve tedbirsizliği ile %25 oranında tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 06.04.2018 tarihli 805 sayılı, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlari Hakkinda Yönetmelik hükümlerine göre düzenlediği rapora itibar edilerek davacının bu yaralanması neticesinde %8 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 4 ay iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, davacı … geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş ise de, geçici iş göremezlik süresi içinde çocuk olan davacının, gelir getirici bir işte çalışmadığı, dolayısıyla iyileşme süresi içerisinde çalışamaması nedeniyle kazanç kaybına uğradığından söz edilemeyeceği açık olup, koşulları oluşmayan geçici iş göremezlik isteğinin reddi gerektiği, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan aktüer bilirkişinin 21.04.2022 tarihli ek raporunda raporundaki hesaplamalara göre davalıların %25 kusuruna isabet eden tutarın 56.291,24 TL, aktüer bilirkişinin 11.05.2020 tarihli hesap raporuna göre davacının geçici iş göremezlik süresi içerisinde duyduğu bakım ihtiyacı için davalıların kusur oranına isabet eden bakıcı ücreti zararının 2.837,42 TL olduğu, SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi ve iyileşme giderlerinin doktor bilirkişinin 13.08.2020 havale tarihli hesap raporuna göre davalıların %25 kusur oranına isabet eden kısmının 903,50 TL olduğu, davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı, davalı sürücü …’nın TBK’daki haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı işleten … … Ltd.Şti.’nin KTK’nun 85. vd maddeleri uyarınca, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsü …’nın kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri ve bakıcı ücretinden davalı sigorta şirketinin tedavi giderleri teminatı kapsamında sorumluğunun devam ettiği, aktüer bilirkişinin 21.04.2022 tarihli hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, eldeki davanın dava dilekçesinin içeriği dikkate alındığında belirsiz alacak davası olarak değil kısmi dava olarak açıldığı, dolayısıyla davacılar vekilinin 16.12.2020 tarihli dilekçesinde bedel artırım dilekçesi olarak yazılı olsa da hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın başlangıçta kısmi dava olarak açıldığı gözetildiğinde davacı vekilinin 16.12.2020 tarihli dilekçesinin ıslah dilekçesi olarak kabulünün gerektiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde sürekli iş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketi için 19.540,64 TL’ye, diğer davalılar için 26.316,79 TL’ye, bakıcı ücretini 2.837,42 TL’ye ve tedavi giderini 903,50 TL ye yüksettiği, taleple bağlılık kuralı gereği istekten fazlasına hükmedilemeyeceği, kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş olup, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğunun yazıldığı, bu belgeler arasında sağlık kurul raporunun da yer aldığı, burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgenin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacı …’un dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalı sigortaya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabul edildiği (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli emsal ilamı), diğer davalıların ise herhangi bir ihtar ve ihbara gerek olmaksızın kaza tarihinde temerrüde düştükleri, kazaya karışan aracın işleteni olan davalının tacir olması ve aracın kullanımın ticari işletmenin faaliyetine özgülenmesi nedeniyle hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesi gerektiği anlaşılmakla davacı …’un maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 26.316,79 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, (davalı sigorta şirketi bu miktarın 19.540,64 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) 2.837,42 TL bakıcı ücreti, 903,50 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 30.057,71 TL maddi tazminatın, (davalı sigorta şirketi bu miktarın 23.281,56 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 03.05.2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve tahsiline, davacının geçici işgöremezlik isteğine ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
TBK. nun 56/1. Fıkrasındaki “Hakim bir kemsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, sarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”, TBK’nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davacı …’un sürekli maluliyeti ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalı sürücünün tali, davacı …’un asli kusurlu olması, davacı …’un %8 oranında maluliyeti oluşacak şekilde yaralanması, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacı …’un oğlu olan davacı Şahin’in yaralanması nedeniyle çektiği elem ve ızdırap nazara alınarak, davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’un maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
26.316,79 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, (davalı sigorta şirketi bu miktarın 19.540,64 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla),
2.837,42 TL bakıcı ücreti,
903,50 TL tedavi gideri,
olmak üzere toplam 30.057,71 TL maddi tazminatın, (davalı sigorta şirketi bu miktarın 23.281,56 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 03.05.2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacının geçici işgöremezlik isteğine ilişkin davasının REDDİNE,
2-Davacı …’un manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 9.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
3-Davacı …’un manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 02.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 2.053,24 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 489,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.569,15 TL karar ve ilam harcının (davalı sigorta şirketi bu miktarın 1.168,07 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 819,72 TL nispi harca, peşin alınan 142,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 676,92 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nden müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
6-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafların yaptığı 4,60 TL vekalet suret harcı, 638,60 TL davetiye ve posta gideri, 314,50 TL ATK kusur raporu ücreti, (389,29 TL + 485,00 TL)=874,29 TL maluliyet raporları ücreti, 750,00 TL aktüer bilirkişi ücreti, 300,00 TL doktor bilirkişi ücreti olmak üzere 2.881,99 TL yargılama giderinden, davalılar hakkındaki davaların kabul oranları birbirinden farklı olduğundan bu kabul oranları nazara alınarak 2.219,13 TL yargılama giderinin (davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ bu miktarın 1.556,27 TL’lik kısım ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraflara verilmesine. Davacı tarafların fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
7-Davacı tarafların maddi tazminat için karşıladığı 27,70 TL başvurma harcı, 489,09 TL peşin ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 516,79 TL’nin (davalı sigorta şirketi bu miktarın 425,29 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraflara verilmesine,
8-Davacı tarafların manevi tazminat için karşıladığı 142,80 TL peşin harcın davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı taraflara verilmesine,
9-Davacıların davaları kısmen ret edildiğinden davalı … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ tarafından yapılan 50,00 TL posta ve davetiye giderinden ret oranına isabet eden 23,00 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine.
10- Davacı …’un maddi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine.
11-Davacı …’un maddi tazminat davası davası kısmen ret edildiğinden ret edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 500,00 TLvekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalı taraflara eşit oranda paylaştırılarak verilmesine.
12- Davacıların manevi tazminat davaları kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmüne göre takdir ve hesaplanmış olan;
-Davacı … için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
-Davacı … için 3.000,00 TL vekalet ücretinin, davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nden müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
13-Davacıların manevi tazminat davaları kısmen ret edildiğinden ret edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/2. Fıkrasındaki “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” ve 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemelerine göre takdir ve hesaplanmış olan;
-5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ verilmesine.
-3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve … TAŞIMACILIK VE SEYAHAT ACENTALARI PETROL ÜRÜNLERİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ verilmesine.
14-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin, bir kısım davalılar vekilinin ve davalı sigorta vekilinin yüzüne karşı, davacı …’un manevi tazminat davası yönünden kabul edilen miktar için miktar itibariyle KESİN, diğer hükümlere karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
07/06/2022
Katip ….
e-imzalıdır

Hakim….
e-imzalıdır