Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1443 E. 2021/282 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1443
KARAR NO : 2021/282

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davalı …ın , davacıya ait Kablo TV şebekesine zarar verdiğini, 14/08/2016 tarihinde … adresinde bulunan müvekkili … ye ait olan Kablo TV şebekesinin davalı tarafından KDV dahil 32.294,28 TL, hasara uğratıldığını, hasara müteakip teknik personel ve müvekkili şirketin işlerini yapmakta olan taşeron şirket elemanları tarafından hasar yerinde tutanak düzenlendiğini, fotoğraflar çekildiğini, hasar tarihinde T.C.Merkez Bankası döviz satış kuru karşılığı KDV 2657 TL zarar meydana geldiğini, zararın ayrıntılarını gösteren hasar detayı, hasar tespit tutanağı ve hasara ilişkin fotoğrafların dilekçeleri ekinde sunulduğunu, müvekkili şirket tarafından gönderilen yazı ile alacağın tahsilinin davalıdan talep edildiğini, bugüne kadar herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar tarihleri itibariyle KDV dahil toplam 32.294,28 TL. alacaklarının hasar tarihinden itibaren işleyecek TCMB ‘nin değişen oranlardaki avans faiz oranları ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davayı ve karşı tarafın iddialarını kabul etmemek kaydıyla, iddia edilen davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, müvekkilinin davada taraf olma ehliyetinin bulunmadığını, bu nedenle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde, müvekkili …’ nin, “…” adresindeki davacı tarafa ait KabloTV şebekesine zarar verildiğinin iddia edildiğini, bu iddianın tümüyle asılsız olduğunu, davacı tarafın, zarar gördüğünü iddia ettiği Kablo TV şebekesi kablolarının bulunduğu “…” adresinde “….’nin” yüklenici/müteahhidi olduğu … yapım işi nedeniyle çalışmalar yapıldığını, müvekkili şirketin, ….’nin taşeronu olarak bu adreste çalışmalarda bulunduğunu, müvekkili şirketin, ….’nin mühendisleri, kontrolörleri ve şantiye şeflerinin vermiş olduğu talimatlar ve yer göstermeleriyle tüm çalışmalarını yaptığını, müvekkili şirketin kendi insiyatifi ile hiçbir çalışmasının olmadığını, … yapı nedeniyle kazılacak yerleri ve bu yerlerin derinliğini, uzunluğunu gibi tüm ölçüleri ve teknik detayları, yapılacak hafriyatı üstlenici firmanın mühendislerinin, kontrolörlerinin, çalışanlarının belirlediğini, onların talimaları ile müvekkili şirketin hareket ettiğini, bu nedenle müvekkili şirketin hiçbir kusurunun ve sorumluğunun bulunmadığını, bu nedenle, müvekkili şirkete husumet yönlendirilemeyeceğini, davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davayı ve karşı tarafın iddialarını kabul etmemek kaydıyla; hasarın meydana geldiği iddia edilen yerde Kablo TV şebekesi kablolarının İzmir Büyükşehir Belediyesi AYKOME standartlarında yönetmeliklere ve teknik şartlara uygun olarak döşenmemiş ve yerleştirilmemiş olduğunu, kablolardaki hasarın davacı tarafın kendi kusurlu hareketleriyle oluştuğunu, bu nedenle haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine, … yapımı işini üstlenen yüklenici ….’ye davanın ihbar edilmesine, … yapımı çalışmaları nedeniyle, üçüncü kişilerin uğrayacağı zararların … veya İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sigorta ettirildiğinden, tespit edilecek sigorta şirketine davanın ihbar edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; davalı … tarafından verilen dilekçedeki beyanları kabul etmediklerini, davaya konu alacağın 14.08.2016 tarihinde müvekkili şirketin kablolarına verilen hasar sonucu doğmuş olduğunu iş bu alacağın zamanaşımına uğramadığını, davalı tarafın zamanaşımı iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında da belirtildiği gibi iş sahibinin yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin bulunduğu durumlarda üçüncü şahıslara verilen zararlardan iş sahibi ile yüklenicinin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edildiğini, Yargıtay kararlarında da açık olduğu üzere davalının dava konusu zarardan sorumlu olduğunun yapılan çalışmalar sırasında müvekkiline ait kablolara hasar verildiğinin, hasar tespit tutanakları ile de sabit olduğunu, bu nedenle davalının iş sahibi ile beraber zarardan müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun mevcut olup bu husustaki itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar tarihleri ile KDV dahil toplam 32294,28TL alacaklarının , hasar tarihinden itibaren işleyecek TCMB nin değişen oranlardaki avans faiz oranları ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İhbar olunan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davasını kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu yaptığı taleplere ilişkin olarak da zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, işbu davanın davacı … ve davalı … arasında görülmekte olup, müvekkili şirket hakkındaki işbu haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle husumetten reddinin gerektiğini, dava konusu kazada müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı … ve müvekkili şirket arasında Toprak İşleri Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 15/9. maddesinde de belirtildiği üzere 3.şahıslara verilecek her türlü hasar, zarar ve ziyandan bütünü ile taşeronun sorumlu olduğunu, müvekkilinin olayın gerçekleşmesinde kusurlu olmadığından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, arz ve izah edilen sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın müvekkili şirketin husumet ve diğer itirazları ile reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin müvekkili dışında davacı/davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kablo sistemleri hasar tespit formu : 14/08/2016 tarihinde … personelleri …, … ve … tarafından tutulan tutanakta hasarı yapanın … olduğu ve direklerdeki kabloların kepçe tarafından düşürülmesi ve paletli aracın ezmesi dolayısıyla kabloların koparılması şeklinde hasarın yapılma şeklinin tanımlandığı anlaşılmıştır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Dairesi Başkanlığının 27/07/2018 tarihli cevabi yazısından ; … Yapımı İşinin, müdürlüklerinin 06/08/2014 tarihinde yaptığı …(…) sayılı genel kurul toplantısında görüşüldüğü, Genel Kurulca alınan kararın gönderilerek dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Banliyö ve Raylı Sistem Yatırımları Dairesi Başkanlığının 27/11/2018 tarihli cevabi yazısından; …ile kurumları arasında olan … Yapım İşine ait sözleşme, teknik şartname ve güzergah projelerinin gönderildiği ve dosyamız arasına alındığı anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … ; ” Ben bundan yaklaşık 3 yıl önce gerçekleşen olay zamanında …ın müteahhitliğini yapan …müteahhitlikte teknik sorumlu olarak görev yapıyordum. … çayında … çalışması nedeniyle … tarafından …un, …ın , …nin kabloları zeminde çalışma yapılacağı için çayın kenarlarına 6 metrelik direkler dikilerek bu direklerin üzerine alındı. Daha sonra bu bölgede kablo TV , Analog ve digital yayınların internetin kesilmesi üzerine çok sayıda şikayet alınması üzerine sahaya geldiğimizde direkler üzerine aldığımız kablolardan bir tanesinin yere düştüğünü orada davalı şirket olan … ünvanının üzerinde taşıyan ve üzerinde telefon numaraları bulunan bir kepçenin çalıştığını, yere düşen bu kablo üzerinden defalarca gelip geçtiğini gözümle gördüm. Biz yapmış olduğumuz çalışmalarda kablonun kasası açık vaziyette olan damperli bir kamyonun kablolara takılmış olduğunu ve kablonun bu arada yere düştüğünü orada çalışan insanlardan duyduk. Kabloya baktığımızda üzerinde palet izleri olduğu ve paramparça olduğunu tespit ettik. Eğer davalıya ait kepçe kablo üzerinden geçmeseydi kablo parçalanmaz ve zarar oluşmazdı. Sadece kabloyu havaya kaldırmak yeterli olurdu. Zira kablonun yalnızca kepçenin üzerinden geçtiği kısımlarında zarar oluşmuştur. …a ait büyük kepçeyi kullanan şoförle görüştüğümüzde ismini vermek istemediği gibi düzenlediğimiz hasar tespit formunda imzalamak istemedi. Bunun üzerine çalışmayı yapan kepçenin fotoğraflarını çekerek hasar tespit tutanağını ekledik. Fotoğraları çekende benim. Tarafıma göstermiş olduğunuz 14/08/2016 tarihli kablo sistemleri hasar tespit formu ismi karşısındaki imza bana aittir. Formun içeriği doğrudur. Formu dolduran diğer personel …’tır. Bende formu okuyup imzaladım. Davalı kepçesini kullanan şahıs biz gelip sahada yere düşen kablo üzerinde çalışma yapmak istediğimiz halde şoför kepçeyi kullanmaya devam edip kablo üzerinden geçmeye devam etti. Kendisini zar zor durdurdum. Neden çalışmayı devam ettiğini kabloyu tamir edeceğimizi sorduğumuzda oda çalışmayı durduramayacağını, zaman kaybedemeyeceğini, işi bir an önce bitirmesi gerektiğini söyledi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … : “Ben davalı şirketten yaklaşık 6 ay önce tamamen ayrıldım. 2014 yılından 2019 Temmuz ayına kadar davalı şirkette şirket adına imza yetkilisi olarak müdür sıfatıyla çalıştım. Biz olay tarihinde anayüklenici olan … şirketinden … kazı işlerini almıştım. Şirketimiz dava konusu adreste olay tarihinde kazı çalışması yapıyordu. Ben davacı şirkete ait kablo tv şebekesini ne şekilde zarar gördüğünü görmedim. Ancak tarafıma davacı şirkete ait kabloların kazı esnasında koparıldığı yönünde şikayet gelmesi üzerine olay yerine gittim. Biz … şirketinin sahadaki elemanlarının denetimi ve talimatı doğrultusunda çalıştığımızdan onların talimatı doğrultusunda gösterdiği kodlarla o noktada kazı çalışması yaparız. Yine dava dışı bu şirketin talimatıyla yapılan çalışmada kazının yapıldğı noktada kepçenin kazı yaparken davacı şirkete ait kabloyu koparmış olduğunu tespit ettik. Kablolar kesinlikle kazı çalışmasından önce davacı şirket tarafından yeraltından yukarıya alınıp direklere asılmamıştır. Kepçe zeminde kazı çalışması yaptığı sırada toprak altında gömülü olan kablolara zarar vermiştir. O kodlarda çalışma yapmamız ise … yetkilileri bildirmiştir. Dolayısıyla bizim şirketimizin gerçekleşen zarardan bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bizim verilen kodlar dışındaki bir alanda çalışma yetkimiz bulunmamaktadır. Benim bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuş, davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan sorulduğunda; “Davalı şirket dışındaki diğer şirketlerin kabloları da toprağın altındaydı. Yerin üstüne havaya kaldırılmamıştı. Kaza alanında kazıyı yapan davalı şirketin araçlarıdır. Ben olay yerine gittikten sonra davalı şirkete ait araçların iş makinelerinin çalıştığını görmedim. Bekliyorlardı ” şeklinde cevap vermiştir.
Bilirkişi heyeti raporu; Elektrik Mühendisi Bilirkişi … ile İnşaat Mühendisi Bilirkişi … tarafından sunulan 27/07/2020 tarihli raporda; Davacı şirket tarafından … güzergahında mevcut yer altı kablo TV hatlarının AYKOME kararı gereği, kazı çalışmaları sırasında hasar görmemesi için geçici olarak direkler üzerine alınarak deplase edildiğini, Kablo TV hatları direkler üzerine alındığı ve herkesçe görülebilecek durumda olduğu halde davalı şirketin özensiz ve dikkatsiz olarak yürüttüğü kazı çalışmaları sırasında kepçe ile yere düşürüldüğü ve üzerinden paletli makine ile geçilerek hasara uğratıldığının dosya kapsamından anlaşıldığını, davacının kablo tesislerine verilen hasarın malzeme bedeli KDV dahil 31.494,67 TL olduğunu, davacı şirket tarafından işçilik bedeli talebinde bulunulmadığından, davacının talebi ile bağlı kalındığını, davacı şirkete ait kopan kablolar için hesaplanan 9.000 USD = 31.494,67 TL (KDV dahil) tutarındaki malzeme bedelinin olay tarihindeki piyasa rayiçlerine uygun olduğunu, davacının tesislerinde oluşan hasar bedeline; olay tarihinden dava tarihine kadar ticari faiz işletildiğinde davacı şirketin alacağının; asıl alacak olarak; 31.494,67 TL, işlemiş ticari faiz olarak ; 4.296,43 TL, toplam ; 35.791,10 TL olduğunu, olay tarihinden dava tarihine kadar yasal faiz işletildiğinde davacı şirketin alacağının; asıl alacak olarak ; 31.494,67 TL, Yasal faiz olarak; 3.882,90 TL, toplam ; 35.377,57 TL olduğunu, hangi faiz oranının uygulanacağının hukuki nitelikte olduğundan bu konuda takdirin Mahkemeye ait olduğunu, dava konusu olayda davalı … Ltd. Şti’nin kazı işini yaparken, özensiz ve dikkatsiz şekilde çalışma yürüterek, geçici olarak direkler üzerine alındığından herkesçe kolayca görülebilecek durumdaki kabloları kepçe ile yere düşürmesi ve yere düşen bu kabloları davacı şirkete bildirmeden üzerinde paletli makine ile çalışma yürüterek hasarlanmasına sebep olması sebebiyle meydana gelen hasardan tümüyle sorumlu olduğu, davacı tarafa yüklenebilecek bir kusurun olmadığı, görüşüne varıldığını, hasarın oluşmasında davacı şirketin bir kusurunun bulunmadığını, dava ihbar edilen …. ile davalı … arasında düzenlenen 01.02.2015 tarihli ‘Taşeron sözleşmesi’ incelendiğinde; ….’nin; Sözleşmenin ‘İşin Konusu ve Miktarı’ başlıklı 4. Maddesine göre sözleşmeye konu iş miktarını arttırtıp eksiltme, Sözleşmenin ‘Ödeme Şartları’ başlıklı 6. Maddesine göre; ‘taşeronun hak edişlerini inceleme, hak edişten taşeronun yükümlülükleri için ‘SSK, ceza vb) kesinti yapma, Sözleşmenin ‘İşin Kontrolü’ başlıklı 9. Maddesine göre; ‘taşeronun ekipman ve personelinin evraklarını ve performansını, işin teknik şartnamelere, projeye, iş ile ilgili detaylara göre kontrol etme, Sözleşmenin ‘Teminat ve Cezalar’ başlıklı 10. Maddesine göre; ‘Taşeronun yükümlülüklerini kısmen veya tamamen, hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesi ya da iş programına uyulmaması halinde’ ceza kesme, yetkilerine sahip olduğunun görüldüğünü, bu nedenle meydana gelen hasardan yüklenici sıfatıyla …’nin de müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu değerlendirmesine varmanın mümkün olduğunu, bu konu hukuki nitelikte olduğundan nihai takdirin sayın Mahkemeye ait olduğunu, davalı vekilince davacı şirkete ait TV kablolarının Yönetmeliğe ve teknik şartlara uygun derinliğe döşenmediği, kablo kanalı üzerine tuğla ve ikaz bandı konulmadığı öne sürülerek, hasardan davacının sorumlu olduğunun öne sürüldüğünü, buna karşılık; hasar gören kabloların yeraltında olmayıp, AYKOME kararından sonra … tarafından geçici olarak direkler üzerine alındığından gözle görülebilir durumda olduğunu, dolayısıyla davacı vekilinin bu yöndeki itirazının geçerliliğinin bulunmadığını, İzmir Büyükşehir Belediyesi Aykome Yönetmeliğinin 26.1 maddesinde; ‘Hafriyat sırasında yol ve kaldırım kesitinde diğer yeraltı tesislerine zarar verilmemesi için her türlü tedbir alınır. Diğer altyapı kurulularından gözlemci istenir. Kazı sırasında meydana gelebilecek her türlü maddi ve manevi sorumluluk tranşeyi (kanalı) açan kurum, kuruluş ve şahıslara aittir’ denildiğini, dava konusu olayda davalı …’nin kazı işini yaparken, özensiz ve dikkatsiz şekilde çalışma yürüterek, geçici olarak direkler üzerine alındığından herkesçe kolayca görülebilecek durumdaki kabloları kepçe ile yere düşürmesi ve yere düşen bu kabloları davacı şirkete bildirmeden üzerinde paletli makine ile çalışma yürüterek hasarlanmasına sebep olması sebebiyle meydana gelen hasardan tümüyle sorumlu olduğu, davacı tarafa yüklenebilecek bir kusurun olmadığı, görüşüne varıldığını, davacı şirketin davalı … (ve yüklenici sıfatıyla davaya ihbar edilen …’den) talep edebileceği hasar bedeli tutarının KDV dahil 31.494,67 TL olup, bu hasar bedelinin dava tarihine kadar işlemiş faiz dahil tutarlarının da yukarıda belirtildiğini mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi heyeti ek raporu : 15/02/2021 tarihli ek raporda; Davalı … ’nin 27.07.2020 tarihli bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazlar değerlendirildiğinde; kök rapordaki görüşlerinde herhangi bir değişiklik meydana gelmediğini, Sayın Mahkemenin ek rapor için görevlendirme kararında belirtildiği üzere; hasar gören kabloların olay tarihinde yer altında olduğu kabul edilse dahi, ilgili kurumlardan gözlemci alınmadan özensiz ve dikkatsiz şekilde kazı yapıldığından oluşan hasardan yine davalı … ile (kök raporda açıklandığı üzere) davaya ihbar edilen …’nin tümüyle birlikte sorumlu olacağı, davacı …’ne yüklenebilecek bir kusurun olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı mütalaa edilmiştir.
Dava; kazı çalışmaları sırasında davacıya ait kabloların zarar görmesi nedeniyle oluşan maddi tazminatın zarar sorumlusundan tahsiline ilişkindir.
Davalı vekili zamanaşımı savunmasında bulunumuş ise de; Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış olup, 72. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. TBK’nın 72. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık subjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, her halde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağanüstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir. Dava konusu hasarın 14.08.2016 tarihinde meydana geldiği, zarar ve failin öğrenildiği bu tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin 14.08.2018 tarihinde dolduğu, davanın ise 27.12.2017 tarihinde zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı dikkate alındığında davalının zamanaşımı savunmasına itibar edilmemiştir.
Somut olayda; 14.08.2016 tarihinde davacı şirkete ait … güzergahında bulunan kablo TV hatlarının, AYKOME kararı gereği, İzmir Büyükşhir Belediyesi … yapım işi kapsamında kazı çalışmaları sırasında hasar görmemesi için geçici olarak davacı tarafından direkler üzerine alınarak deplase edildiği, kablo TV hatlarının direkler üzerine alındığı ve herkesçe görülebilecek durumda olduğu halde İzmir Büyükşhir Belediyesi …ları yapım işinin yürüten yüklenici …’nin kazı ve toprak işleri taşeronu olan davalı … çalışanlarının özensiz ve dikkatsiz olarak yürüttüğü kazı çalışmaları sırasında kepçe ile yere düşürüldüğü ve üzerinden paletli makine ile geçilerek hasar verildiği, bu iş makinelerin üzerinde davalı … isminin yazılı olduğu, davalı şirket vekili tarafından söz konusu kabloların direkler üzerine alınmadığı ve yere gömülü olduğu savunulmuş ise de, davacı şirket tarafından düzenelenen hasar tespit formları, davacı tanıklarının beyanları ile bu beyanları doğrulayan hasar ve olay yerine ilişkin fotoğraflar dikkate alındığında, hasar gören kabloların kazı çalışmasında önce davacı şirket çalışanları tarafından direkler üzerine alınmış olduğu, ağaç direkteki kabloların bir kısmının yere düşmüş vaziyette, bir kısım kabloların halen ağaçlar üzerinde olduğu ve davalı çalışanları tarafından kullanılan paletli iş makinesi ile söz konusu fiber optik kablolar üzerinden geçilerek çalışma yapıldığı, dolayısıyla hasar gören kabloların ağaç direkler üzerinde değil de yeraltında olduğu savunmasının toplanan delillere aykırı olup, aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davalı şirketin meydana gelen zarardan TBK’nun 49 vd maddelerindeki haksız fiil hükümleri ve adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğu, davacının kablo tesislerine verilen hasarın malzeme bedeli + KDV dahil hasar tarihindeki USD/TL Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığının 31.494,67 TL olduğu, davalının haksız fiilin meydana geldiği tarih itibariyle hiçbir ihbar ve ihtara gerek olmaksızın temürrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne 31.494,67 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 14.08.2016 tarihinden itibaren işleyeek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline fazalaya ilişkin isteğin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 31.494,67 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 14.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 2.151,40 TL nispi harca, peşin alınan 551,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.599,89 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 4,60 TL vekalet suret harcı, 366,60 TL davetiye ve posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.571,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.531,92 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 31,40 TL başvurma harcı, 551,51 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.114,83 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Dava kısmen ret edildiğinden davalı tarafın yaptığı 189,00 TL davetiye ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 689,00 TL yargılama giderinden davanın red oranı nazara alınarak 17,22 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine. Davalı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.724,20 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 799,61 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
7- HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalı tarafından yatırılan delil avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır