Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1423 E. 2021/271 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1423
KARAR NO : 2021/271

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 07/09/2016 tarihinde, saat 08:55 sıralarında İzmir İli, Kemalpaşa ilçesi … Mahallesinde ….’ya ait sürücü …. sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracı ile Kemalpaşa ilçesi istikametine seyir halinde iken arkasından gelen ve plakası bilinmeyen bir aracın selektör yaparak sıkıştırarak yol istemesi üzerine aracıyla yol çizgilerinin izin verdiği esnada emniyet şeridine geçtiğini, bu esnada sol taraftan hızlı bir şekilde gelen ….’a ait … sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı dolmuş içerisinde bulunan yolcu …’in inmek istemesi üzerine direksiyonu sağa kırarak sağ emniyet şeridinde seyir halinde bulunan müvekkili …. sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı araca sol arka yan çamurluk ve arka kapı kısımlarından çarpması neticesinde müvekkilinin direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeritten gelen ….’ye ait kendi sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı tır ile kafa kafaya çarpışması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılması nedeniyle kaza tespit tutanağının …. plakalı dolmuş sürücüsü ….’nin beyanı esas alınarak gerçeğe aykırı tutulduğunu, iş bu kazanın oluşumunda …. plaka sayılı dolmuş sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkili yoğun bakımda iken durumundan faydalanarak kazayı gerçeğe aykırı anlattığını ve kaza tespit tutanağının hatalı tutulmasına sebep olduğunu, İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesince … Esas sayılı dosyada keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldığını ancak iş bu kusur değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece yeniden kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, 02/05/1981 doğum tarihli müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza nedeniyle uzun sürede komada kaldığını, mağdur olduğunu, davacının vücudunda 5 farklı yerde ameliyatla takılan 5 farklı platinin mevcut olduğunu, yine omurgasında, kalça kemiğinde, kaburgasında , el bileğinde çatlak ve kırıklar olduğunu, bacağında 3 cm kısalık oluştuğunu bu sebeple müvekkilinin aksayarak yürüdüğünü, günlük ihtiyaçlarını karşılarken, giyinirken, çorabını, ayakkabısını dahi giyerken yardım almak zorunda kaldığını, tüm bunlarla birlikte sosyal hayat içerisinde lavabo ihtiyacını dahi boyuna göre yapılmış klozet haricinde gideremediğini, yaşadığı tüm bu travmaların zaman zaman öfke patlamalarına, ağlama krizlerine neden olduğunu, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete ve depresyon tedavisi gördüğünü ve halen tedaviye devam ettiğini, 1 yıldır vücudundaki hasarlar sebebiyle sosyal hayatının yok olma safhasına geldiğini, kaza nedeniyle kalıcı maluliyet meydana geldiğini, kaza öncesi işinde yeni terfi etmiş olan müvekkilinin, tedavi süreci ve uzun süre raporlu olması nedeniyle terfisinin geri çekildiğini, kariyer kaybı meydana geldiğini, bankacı olan müvekkilinin …. Bankası …. şubesinde girişimci müşteri ilişkiler asistanı iken şu anda İzmir …. Şubesine banka asistanı olarak atandığını, iyileşme sürecinde ise almakta olduğu hiçbir primi ve performans ödülünü almadığını, maddi anlamda da oldukça zorlandığını, önceki pozisyonunun müdürlükten sonraki ilk pozisyon olup, şu an ise hiyerarşik yapıda en alt seviyeden başladığını tüm bu nedenlerle ve davalıların ağır kusuru da gözetilerek 150.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini, arz edilen ve mahkemece resen tespit edilecek nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, davalı sürücü ve işletenin taşınır taşınmaz tüm mallarına ihtiyati haciz konulmasına, trafik kazasında yaralanarak beden gücü ve efor kaybına uğrayan davacı .. için 6100 sayılı Yasanın 107. maddesi gereğince, toplanacak deliller ve bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.00.-TL beden gücü ve efor kaybı, 100,00-TL bakıcı ve bakım gideri, 100,00.-TL tedaviye bağlı giderlerden oluşan maddi tazminat tutarının davalı sürücü ve işletenden 07/09/2016 kaza tarihinden, sigorta şirketi açısından ise 18/12/2017 hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı …. adına 150.000,00-TL. manevi tazminatın sadece davalı sürücü ve işletenden 07/09/2016 olay tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından müvekkilleri aleyhine açılan davanın haksız olup, dava dilekçelerinde belirtilen hususların gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin 07/09/2016 tarihinde saat 08:55 civarında İzmir İli Kemalpaşa İlçesine kendi şeridinde ….’a ait … sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı dolmuş ile seyir halinde iken …’ya ait sürücüsü … sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı aracı ile müvekkilini sollamaya çalıştığı esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek müvekkilinin kullanmış olduğu araca sürtmesi sonucunda karşıdan gelen araç ile kafa kafaya çarpıştığını, kazanın, kaza tarihinde polisler tarafından tutulmuş olan 07/09/2016 tarihli kaza tutanağında belirtildiği şekilde olduğunu, davacının dava dilekçesinde müvekkili seyir halinde iken arkasından gelen ve plakası bilinmeyen bir aracın selektör yaparak sıkıştırarak yol istemesi üzerine aracını emniyet şeridine çektiğini iddia ettiğini, kaza yapan bir kişinin plakasını bilemese dahi modelini, rengini çok rahatlıkla bilebileceğini, davacı kendisini sıkıştıran kişiden şikayetçi olmuş olsaydı bu aracın yol üzerinde bulunan kameralardan çok rahat bulunulabileceğini, plakası bilinmeyen bir araçtan şikayetçi olunmamasının da olayın davacıların iddia ettiği şekilde oluşmadığının bir ispatı olduğunu, ayrıca kazanın gerçekleşmiş olduğu yolun fiziki durumu da incelendiğinde davacının iddialarına uygun olmadığını, davacının kazadan sonra müvekkilinden şikayetçi olmaması üzerine, müvekkilinin de davacıdan şikayetçi olmadığını, davacının kendisinin hatalı olduğunu bildiği için şikayetçi olmadığını, davacının dava dilekçesinde 07/09/2016 tarihli kaza tutanağının müvekkilinin beyanları esas alınarak gerçeğe aykırı bir şekilde tutulduğunu iddia ettiğini, söz konusu kaza tutanağının dolmuşta bulunan, çevrede bulunan olayı gören kişilerin beyanları doğrultusunda düzenlendiğini, gerektiğinde tutanağı tutmuş olan polis memurlarının da mahkemede ve keşifte dinlendiğinde gerçeğin ortaya çıkacağını, bu kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücüsünün 07/09/2016 tarihli kaza tutanağında da açıkça belirtildiği üzere kusursuz olduğunu, müvekkilinin haberi olmadan İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine verilmiş olan kusuru kabul etmediklerini, ayrıca bu raporun müvekkilinin beyanı alınmadan hazırlandığını davayı kabul etmemekle birlikte yine davacının somut kaza nedeniyle sigorta şirketinden ve SGK’dan herhangi bir ödence alması halinde bu ödence miktarının hesaplanacak tazminat miktarından indirilmesi gerektiğini, davacının manevi tazminat taleplerinin afaki nitelikte olup, söz konusu taleplerin sebepsiz zenginleşme aracı olarak davalı müvekkiline yöneltildiğini, mahkemece manevi tazminat taleplerinin de reddini talep ettiklerini, öncelikle ; yerinde olmayan gerekçelerle verilmiş olan ihtiyati haciz kararın reddine, müvekkilleri aleyhine açılan hukuka aykırı davanın reddine, tüm yargılama giderleri ile ücret vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta şirketi vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesinde özetle, görülmekte olan davaya konu olayın 07/09/2016 tarihinde İzmir ili Kemalpaşa İlçesi İzmir- Kemalpaşa yolu üzerinde (…. Koleji önü) meydana geldiğini, öncelikle davanın esasına ve usule ilişkin itirazlarını sunulabilmeleri için dava dilekçesi ve tüm delillerin taraflarına ibrazının gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle H.M.K. 121 md. gereğince delillerin taraflarına tebliği gerektiğinden esasa ilişkin diğer cevap ve delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davacıların davasını kabul etmediklerini, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili sigorta şirketine müracaat edildiğini ve …. no’lu hasar dosyası açıldığını, müvekkili şirket nezdinde …. no’lu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat verilen … plakalı aracın 07.09.2016 tarihinde meydana gelen kazası neticesi davacının başvurusu ile açılmış olan hasar dosyasının tamamlanabilmesi için davacı ….’dan eksik evrakların istendiğini ancak evrakların tamamlanmaması sebebiyle hasar dosyasının incelemesinin sonuçlandırılamadığını, bu poliçeden dolayı müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, maddi zararlarla sınırlı olduğunu, Zorunlu Mali Sorumluluk sigortasının bir meblağ sigortası değil, zarar sigortası olduğunu, bu sebeple teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesine rağmen, teminat limitinin tamamen ödenmesinin söz konusu olmadığını, mağdurun gerçek zararının alanında uzman bilirkişilerce tespit edilmesi ve tespit edilen tazminat bedelinin sigortacıdan alınarak sigortalıya verilmesinin gerektiğini, dosyaya sunulan İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi …. E. sayılı dosyasında bilirkişi raporunda davacının da 8/4 oranında asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza tutanağında da asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu sebeple davaya konu olayda davacının da kusur durumunun değerlendirilerek hakkaniyet çerçevesinde müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılan limitle sınırlı olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş ZMMS Genel Şartları’nda hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı hallerden olduğunun açıkça belirtildiğini, manevi tazminatın müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından 07/09/2016 tarihli trafik kazası nedeniyle aracında meydana gelen hasar zararı ve kazanç kaybı zararına ilişkin olarak davalılar …, …. ve …. Sigorta AŞ aleyhine madr tazminat davası açıldığı ve dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dava, davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle uğradığı cismani ve manevi zarara ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
HMK Madde 166- (1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Hükmünü taşımaktadır.
Somut olayda eldeki davada davacının, incelenen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davalı olduğu, her iki dava dosyasında tazminat isteklerinin aynı trafik kazasına dayandığı, kazanın gerçekleşme şekli, tarafların kazanın oluşumuna etken kusurlu davranışlarının bulunup bulunmadığı, kusur oranları hususunda delillerin birlikte değerlendirilmesinin yargılamanın daha iyi yürütülmesi ve usul ekonomisi açısından gerekli olduğu, her iki dava arasında HMK.nın 166.maddesi uyarınca bağlantı bulunduğu anlaşılmakla eldeki davanın İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin işbu dosyası ile İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası ile arasında tarafları ve dava sebepleri itibariyle tam bir fiili ve hukuki bağlantı bulunduğundan işbu dosyanın İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Yargılamanın İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, iş bu dosya esasının bu şekilde kapatılmasına,
3- Birleştirme kararı verilen dosyada duruşma gününün taraf vekillerine bildirilmesine,
4- Birleştirme kararı verildiği hususunun derhal ilgili mahkemeye bildirilmesine,
5-Davalılar … ve ….’nin ihtiyati haczin kaldırılması isteklerinin birleşen dosyada değerlendirilmesine, ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip 116826 Hakim 92542
e-imzalıdır e-imzalıdır