Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1167 E. 2021/240 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1167 ESAS
KARAR NO : 2021/240 KARAR

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 17.03.2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.06.2014 tarihinde davalı … A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı … plakalı araç ile davalı … ……. Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalı ……. plakalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olan müvekkilinin yaralandığını, bu nedenle müvekkilinde geçici ve sürekli iş göremezlik durumu oluştuğunu, müvekkilinin zararlarının ödenmesi için her iki davalıya başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL geçici ve 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan kusur oranına göre tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin poliçe teminatına dahil olmadığını, dosyada kusur incelemesi, maluliyet incelemesi ve aktüer bilirkişi raporu alınması gerektiğini, açıkladığı nedenlerle davanın reddine, herhangi bir kabul beyanı olmamak kayıt ve şartıyla, müvekkili şirkete ait poliçenin ‘Tedavi Masrafları” ve “Bedeni Tazminat Talepleri” sorumluluğunun, poliçe teminatı dâhilinde ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu beiyan etmiştir.
Davalı …Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davacının kesin maluliyet oranını gösterir raporun aldırılması için dosyanın Adli Tıp 3. İhtisas Kuruluna gönderilmesini, 25.02.2011 tarihinden itibaren geçerli olan mevzuat değişikliği ile müvekkili şirketın tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerine ilişkin sorumluluğunun ortadan kalktığını, davacı tarafın, sigortalılarının kusurunu ve kusur ile maluliyeti arasında illiyet bağı bulunduğunu usulen ispat etmesi gerektiğini, kusur incelemesi yapılması için mahkeme dosyasının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunu, açıkladığı nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinde önce hasar dosyası açıldığı, herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığı anlaşılmıştır.
Trafik Tescil Kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı kaza tarihinde İzmir Emniyet Müdürlüğü adına kayıtlı olduğu, … plaka sayılı aracın ise … Ulus. Taş.Tur. Tİc. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Soruşturma Dosyası: Urla CBS …… Sor. Nolu dosyada davaya konu olay nedeniyle dava dışı sigortalı araç sürücüleri……. hakkında aralarında davacının da bulunduğu mağdurlara karşı başlatılan taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçu ile ilgili olarak 09/12/2014 tarihinde KYOK kararı verildiği görülmüştür.
ZMMS poliçeleri ve teminat limitleri:
…….plakalı araç: Dosyaya sunulu sigorta poliçesinin kazaya karışan araç için davalı … A.Ş. tarafından düzenlenen ……. sayılı 21.07.2013-2014 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi olduğu tespit edilmiştir.
… plakalı araç: Dosyaya sunulu sigorta poliçesinin kazaya karışan araç için davalı … …. Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen …… sayılı 14.08.2013-2014 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi olduğu tespit edilmiştir.
Kaza tarihinde Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen teminat limitleri 268.000,00 TL olup davalı … kuruluşlarının sorumluluğu Hazine Müsteşarlığı’nın belirlediği limitler içinde tespit edilmiştir.
SGK:Kurum cevap yazısında davacıya ödeme yapılmadığı belirtilmiş olduğundan indirilecek tutar bulunmadığı anlaşılmıştır.
Maluliyet Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 25.10.2018 tarihli raporda özetle ; Davacı …’ın olaya bağlı kalıcı fonksiyon kaybının bulunmadığı, dolayısıyla ilgili yönetmelikte Meslekte Kazanma Gücünde Azalma Oranına neden olabilecek bir arızasının bulunmadığı, bu yaralanma ile ilgili tıbbi iyileşme süresinin 45(kırk beş) gün olarak kabulunun uygun olacağı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Kusur Raporu : Ankara ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 02.07.2019 tarihli kusur raporunda özetle; sürücü …’nın %60 (Yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, sürücü ….’in %25 (Yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, yolcu ….ın %15 (Yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi ……. tarafından düzenlenen 02.10.2020 tarihli raporda özetle ; Davacının teminat limitleri içinde mevcut kusur oranlarına göre; davalı … A.Ş.’den talep edebileceği Geçici İş Göremezlik Tazminatının 831,80-TL olduğu, davalı ………Sigorta A.Ş.’den talep edebileceği Geçici İş Göremezlik Tazminatı 346,58-TL olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.

Davacının Gelir Durumu: Davacının SGK-HDC belgesi dosyaya alınmış, olay tarihindeki brüt kazançlarının asgari ücret olarak kuruma bildirildiği tespit edilmiştir. Hesaplamada AGİ dahil net asgari ücret kullanılmıştır. Ekli Urla Cumhuriyet Savcılığı dosya içeriğinden davacının olay tarihinde evli 3 çocuklu olduğu tespit olunduğundan AGİ ilavesinde bu husus dikkate alın zarar hesabı yapıldığı anlaşılmıştır.
Talep Artırım: Davacı vekili 10/03/2021 tarihli dilekçesi ile, davalı … A.Ş.’ den talep ettiği geçici iş göremezlik tazminatını 831,80 TL ‘ ye, Davalı … Sigorta A.Ş. ‘ den talep ettiği geçici iş göremezlik tazminatını 346,58 TL ‘ ye çıkartmış, harcını 10/03/2021 tarihinde yatırmıştır.
Dava, davacının trafik kazası nedeniyle uğramış olduğu geçici iş göremezlik zararı ve sürekli iş göremezlik zararının karşı araç ZMMS sigortacılarından tahsiline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin ….. esas, ……. karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; 15.06.2014 günü saat 17:20 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plakalı tepe lambası yanık vaziyette ancak sirenini çalıştırmadan kullandığı resmi polis aracı ile İzmir istikametinden Urla istikametine bölünmüş yolda motosiklet takibi yaparak seyri sırasında geldiği ışıklı kavşaktan tam geçişi esnasında kendisine kırmızı ışığın yandığı esnada geçmek istediğinde kavşağa solundan gelip kavşakta yeşil ışığın yanmasıyla sağ taraf trafiği kontrol etmeden harekete geçen sürücü …. yönetimindeki …… plakalı …….’ın yolcu olarak bulunduğu kamyonetin yan kısımlarına aracının ön kısmı ile çarpıştığı dava konusu kaza meydana geldiği,
Sürücü … , gündüz vakti,meskun mahaldeki bölünmüş tek yönlü yolda ,sevk ve idaresindeki tepe lambası yanar halde ancak sirenini çalıştırmadan kullandığı resmi polis aracı ile olay yeri ışıklı kavşaktan seyir yönüne yanan kırmızı ışıkta geçiş yapmak istediğinde, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde geçişini yapmaya özen göstermemiş olup bu haliyle sağından yeşil ışıkta kavşağa giren kamyonetle önlemsizce çarpışması sonucu meydana gelen olayda, asli kusurlu olduğu, Sürücü …., idaresindeki kamyoneti ile olay yeri kavşağa geldiğinde, bölünmüş yolda sağından gelen sireni çalışmayan resmi polis aracını gördüğünde, ifadesinde de belirttiği üzere hızını arttırarak seyir yönüne yanan yeşil ışıkta geçiş yapmak istediği sırada, seyrine göre solundaki kavşak kolundan ışıklı ve sesli uyarı işaretlerini bir arada vermemiş halde seyirle gelen ve bu haliyle geçiş üstünlüğü hakkına haiz olmadığı halde kırmızı ışıkta geçiş yapmak isteyen resmi polis aracı ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda, tali kusurlu olduğu, Yolcu … bindiği aracın arkasında emniyet kemersiz yolculuk yapmakla can güvenliğini tehlikeye atmış olup bu haliyle kendi yaralanması ile sonuçlanan olayda alt düzeyde tali kusurlu olduğu,
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Sağlık Kurulu raporuna göre; Davacı …’ın olaya bağlı kalıcı fonksiyon kaybının bulunmadığı, dolayısıyla ilgili yönetmelikte Meslekte Kazanma Gücünde Azalma Oranına neden olabilecek bir arızasının bulunmadığı, bu yaralanma ile ilgili tıbbi iyileşme süresinin 45(kırk beş) gün olduğunun tespit edildiği, davacıya SGK tarafından geçici iş göremezlik tazminatı ödenmediği ve peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığı, davacının yaralanması nedeniyle talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının bulunmadığı, Davacının talep edebileceği toplam 1.178,38- TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davalı … şirketlerinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusurları oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süreleri içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limitleri dahilinde kaldığı, aktüer bilirkişi hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 10/03/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı isteklerini arttırarak yukarıda açıklanan bilirkişi raporundaki miktarlara yükselttiği anlaşılmakla, Davacının 831,80-TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi 06.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’ den, 346,58-TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi 06.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Ş.’ den tahsiline, Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-831,80-TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi 06.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’ den, 346,58-TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi 06.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …Ş.’ den alınarak davacıya verilmesine,
2-Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,50-TL harçtan peşin alınan ve tamamlama harcı ile tamamlanan 35,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 45,10-TL harcın davalılardan (davalı … A.Ş bu tutarın 31,84-TL sinden, davalı …Ş bu tutarın 13,26-TL sinden sorumlu olacak şekilde) alınarak Hazineye gelir olarak kaydına,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 1.178,38-TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … A.Ş bu tutarın 831,80-TL sinden, davalı …Ş bu tutarın 346,58-TL sinden sorumlu olacak şekilde) alınarak davacıya verilmesine,
5- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … A.Ş yararına takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ne verilmesine,
6- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı …Ş yararına takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ş’ne verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu 36,00-TL dava açma ilk gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti, 397,60-TL tebligat ve posta gideri, 314,50-TL ATK fatura ücreti olmak üzere toplam 1.248,10-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve tamamlama harcı ile tamamlanan 35,40-TL harç ile birlikte toplam 1.283,50-TL nin davalılardan (davalı … A.Ş bu tutarın 906,00-TL sinden, davalı …Ş bu tutarın 377,50-TL sinden sorumlu olacak şekilde) alınarak davacıya verilmesine,
8- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır