Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/642 E. 2021/386 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/642
KARAR NO : 2021/386

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle)
DAVA TARİHİ : 12/05/2016
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğu … plakalı aracın davalı …yönetiminde iken 26/02/2011 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda bu araç içerisinde “yolcu” olarak bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, aracın ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiğini, kaza sonrasında olay yerine gelen polis memurları tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında kazanın oluşunun anlatıldığını ve “davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu” yönünde görüş bildirildiğini, müvekkilinin bu yaralanma sebebiyle tedavi gördüğünü, kaza ile ilgili ceza yargılamasını yapan Torbalı … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında “davalı sürücünün adli para cezası ile cezalandırılmasına” karar verildiğini ve aldırılan bilirkişi raporunda “tam kusurlu olduğu” yönünde görüş bildirildiğini, bu kaza nedeniyle müvekkiline % 11,2 oranında kalıcı iş göremezlik raporu verildiğini, kazadan önce herhangi bir rahatsızlığı bulunmayan ve öğrenci olan müvekkilinin kaza sonrasında vücudunda meydana gelen kırıklar, ayaktaki his kaybı, bel fıtığı, beldeki ağrılar ve ayaktaki uyuşma sebebiyle meslek hayatını gereği gibi icra edemeyeceğini, davalı sigorta şirketinin kazadan sonra 41.000,00-TL ödeme yaptığını, bu miktarın gerçek zarar miktarını karşılamadığını belirterek, bu miktarın mahsubu ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL maddi tazminatın davalı sigorta yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla kaza tarihinden itibaren TC Merkez Bankası’nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve 5.000,00-TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile özetle; 1 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, müvekkili her ne kadar kazaya karışan aracın sahibi gözükse de bu aracın kiralık bir araç olduğunu ve aracın rent a car kasko poliçesinin dava dışı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğini, kasko poliçesindeki 3. mali mesuliyet klozu gereği kasko şirketinin, ZMMS’nin karşılamadığı veya poliçe dışında kaldığı maddi-manevi tüm zararları poliçe limitleri dahilinde karşılamak durumunda olduğunu, davanın bu şirkete ihbarını istediklerini, davalı sürücünün kazanın oluşunda tek başına ve asli kusurlu olduğunu, müvekkili araç sahibinin kusuru olmadığı için sorumluluğunun da bulunmadığını, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 41.000,00-TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin davacı zararını fazlasıyla karşıladığını, davacının iş göremezliğinin bulunmadığını, sağlıklı olduğunu, iş hayatına ve özel hayatına devam ettiğini, müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığı için kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, faiz oranını da kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile özetle; … plakalı aracın 30/10/2010-17/05/2011 tarihleri arasında ZMMS poliçesinin müvekkili tarafından düzenlendiğini, poliçede müvekkilinin teminat limitinin kişi başı 200.000,00-TL olduğunu, sorumluluğun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, öncelikle kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, dava öncesinde müvekkiline başvurulduğunu, müvekkili tarafından hasar dosyasının açıldığını, 02/10/2015 tarihinde % 100 kusur ve % 11,2 iş göremezlik oranının esas alınarak 41.311,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin ödeme ile sorumluluğunun sona erdiğini, davacının kaza nedeniyle iş göremezliğinin olup olmadığının ve oranının belirlenmesi gerektiğini, bunun yanı sıra iş göremezliğin tazminat gerektirip gerektirmediği hususunun da hesaplanması gerektiğini, olayda hatır taşımasının bulunduğunu, davacı sigortalı araçta yolcu olduğu için davacıya % 10 hatır taşıması indirimi uygulanmak suretiyle ödeme yapıldığını, sigortalı aracın ticari araç olmaması nedeniyle yasal faiz istenebileceğini, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi diğer davalı …’e usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak bu davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Davalı …06/04/2017 tarihli duruşmada; kazadaki kusura bir itirazının bulunmadığını, herhangi bir kastının olmadığını, işsiz olduğunu, gelirinin bulunmadığını, istenen tazminat miktarının yüksek olduğunu, ödeme gücünün bulunmadığını belirtmiştir.
DELİLLER ;
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan iş göremezlik raporu, ekonomik ve sosyal durum araştırması, Torbalı … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26/03/2013 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar sayılı dava dosyası ve bu dosya aldırılan kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu, hesap uzmanı bilirkişinin raporu.

GEREKÇE ;
Dava; trafik kazasına dayalı geçici iş göremezlik zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davalı … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti.’ye ait hususi aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde ZMMS poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiştir. Poliçede bedensel zarar durumunda poliçe teminatı 175.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “26/02/2011 tarihli kazanın oluş şekline göre kusur durumunun ne olduğu, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının bu kaza nedeniyle kalıcı ya da geçici iş göremezliğinin bulunup bulunmadığı, varsa oranının ve süresinin ne olduğu, davacının iş göremezlik durumuna göre maddi zararının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu, zarar miktarından hatır taşıması indiriminin yapılmasının gerekip gerekmediği, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile davalıların sorumluluğunun sona erdiğinden söz edilip edilemeyeceği, davalıların temerrüdünün hangi tarihte oluştuğu ve uygulanması gereken faiz türünün ne olduğu, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı” konularındadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/2. maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat istekleri için de geçerli olacağına ilişkin düzenleme uyarınca olayda uzatılmış ceza zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğinden ve henüz 8 yıllık bu süre de dolmadığından, davalı … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. vekilinin zaman aşımı itirazı haklı görülmemiştir.
Davalı … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. vekilinin dosyaya sunduğu kira sözleşmesi incelendiğinde; 21/02/2011 ile 23/02/2011 tarihleri arası için düzenlendiği, … plakalı araca ait olduğu, kiracının … olarak gözüktüğü, sürücü bilgileri kısmında davalı …’in isminin bulunduğu anlaşılmıştır.
Torbalı … Sulh Ceza Mahkemesi’nin 26/03/2013 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile; “…’in asli ve tam kusurlu olarak dava konusu kazaya sebebiyet verdiği” gerekçesiyle, TCK’nın 89/1, 61/9, 89/2-b, 62/1, 52/2, 52/4 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ceza kararına dayanak trafikçi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu konusunda görüş bildirilmiştir. Ceza mahkemesinin kararı 26/03/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Torbalı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası kapsamında sanık …’in; “Olay tarihinde benim kullandığım … plakalı araç ve yanımda yolcu olarak bulunan … ve … ile Aydın ilinden İzmir iline doğru gitmekte iken…” şeklinde; katılan …’ün; “Bodrum’dan İzmir’e gelirken Torbalı civarında aracı kullanan şoför uyudu ve kaza meydana geldi…” şeklinde; tanık …’nın; “…’in kullanmış olduğu … plakalı araç ile İzmir-Aydın … tesislerine geldiğimiz esnada …yolların kaygan olmasından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek sol tarafta bulunan bariyerlere çarptı. Ben ise şoför mahallinin yan tarafında oturuyordum, arkada ise … isimli arkadaşımız vardı..” şeklinde ifade verdikleri görülmüştür.
Mahkememizce davacının tedavi gördüğü kurumlardan tedavi evrakları getirtilmiş ve Ege Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevki yapılarak raporu aldırılmıştır.
Ege Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 02/01/2018 tarihli raporda; dava konusu kaza nedeniyle davacının kalıcı bir arızasının bulunmadığı, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 27/03/2018 tarihli duruşmada; müvekkilinin muayenesi yapılmadan rapor düzenlendiğini, bu nedenle raporu kabul etmediklerini belirtmiştir. 19/02/2018 tarihli dilekçesi ile de; kaza sonucunda müvekkilinde uzun süreli rahatsızlıkların meydana geldiğini ve hala devam ettiğini ancak bu hususun maddi tazminat isteğine yansıtılmadığını, maddi tazminat olarak istedikleri 5.000,00-TL’nin geçici iş göremezlik zararına ilişkin olduğunu, halen devam eden rahatsızlığının manevi tazminat isteğine yansıtıldığını belirtmiştir.
Davacı vekilinin iş göremezlik raporuna itirazı üzerine mahkememizce yazılan yazıya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından verilen cevapta; 03/07/2017 tarihinde davacının muayenesinin yapıldığı, davacıya ait evrakların incelendiği, evrak ve muayene bulguları doğrultusunda Radyoloji Ana Bilim Dalı’ndan konsültasyon istendiği, sonuç olarak olay tarihindeki yönetmelik hükümleri uyarınca raporun kişinin incelenen evrakı, alınan öyküsü, yapılan muayenesi ve istenen radyoloji konsültasyonu doğrultusunda düzenlendiği hususları bildirilmiştir.
SGK İl Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta; dava konusu kaza nedeniyle davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı, peşin sermayeye esas değerin oluşmadığı bildirilmiştir.
Hesap uzmanı bilirkişi 27/08/2018 tarihli raporunda özetle; poliçenin düzenlendiği 30/10/2010 tarihinde PMF 1931 tablosu ve % 10 artırım ve iskonto uygulanarak yapılan hesaplamaya göre davacının tıbbi iyileşme süresi olan 6 ay üzerinden değerlendirme yapıldığında geçici iş göremezlikten kaynaklanan alacağının 3.833,87 TL olduğunu, davalı sigorta şirketinin 02/10/2015 tarihinde yaptığı 41.311,00 TL ödeme ile davacı zararını karşıladığını bildirmiştir.
Davacı hakkında Dokuz Eylül Ünv. Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 29/06/2015 tarihli … numaralı raporda; davacının dava konusu kaza nedeniyle fonksiyon kaybı oranının % 11,2 olduğu bildirilmiştir.
Ege Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 02/01/2018 tarihli rapor ile Dokuz Eylül Ünv. Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 29/06/2015 tarihli rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle çelişkinin giderilmesi amacıyla davacının İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan raporu aldırılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda; davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri gereğince E cetveline göre % 10,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 26/02/2011 tarihinden itibaren 1,5 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar 19/02/2018 tarihli dilekçesinde isteklerinin geçici iş göremezliğe ilişkin olduğunu açıklamış ise de; dava dilekçesinde ileri sürülen olayların ve anlatımın davacının çalışma gücünü kaybetmesine dayalı olduğu, kazanç kaybına yönelik bir ifadenin bulunmadığı, kaldı ki davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin de % 11,2 oran üzerinden sürekli iş göremezliğe dayalı olarak yapılmış bir ödeme olduğu, bu hususun gerek davacı tarafın gerekse davalı sigorta şirketinin kabulünde olduğu, davacı tarafın iddiasını ancak karşı tarafın yazılı muvafakati ile değiştirebileceği, ön incelemede de karşı tarafın açık bir muvafakatinin olmadığı, hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu gözetilerek davacı tarafın bu davadaki 5.000,00 TL tutarındaki maddi tazminat isteğinin sürekli iş göremezliğe ilişkin olduğu, dava dilekçesinde geçici iş göremezliğe ilişkin bir isteğinin bulunmadığı kabul edilmiş, 19/02/2018 tarihli dilekçesinde de sürekli iş göremezlik isteklerinden vazgeçtikleri yönünde bir irade ve isteklerinin bulunmaması nedeniyle % 10,3 oran üzerinden davacının sürekli iş göremezliğe dayalı maddi zarar miktarı hesaplattırılmıştır.
Hesap uzmanı bilirkişi ek raporunda özetle; davacının geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi zararının 944,94 TL olduğunu, sürekli iş göremezlikten kaynaklı zararının ise 118.588,93 TL olduğunu, toplam maddi tazminat alacağının 119.533,87 TL olduğunu, yapılan ve güncelleştirilen 58.764,89 TL ödemenin düşülmesinden sonra kalan alacağın 60.768,98 TL olduğunu bildirmiştir.
2918 sayılı KTK’ya göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Aynı kanunun 3. maddesinde; “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu düzenlemelerle, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devredilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulacaktır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; davalı … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. vekilinin dosyaya sunduğu kira sözleşmesinin 21/02/2011 ile 23/02/2011 tarihleri arası için düzenlendiği belirlendiğinden, 2 günlük bu kiralama süresi ise kısa bir süre olduğundan araç sahibi olan davalı şirketin işleten sıfatını koruduğu ve zarardan dolayı sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili 31/12/2020 tarihli dilekçesi ile; maddi tazminat isteklerine dayalı olarak davalı … Sigorta A.Ş.’nin davanın açılmasından sonra 28/12/2020 tarihinde ödeme yapması nedeniyle davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış oldukları maddi tazminat isteklerinden feragat ettiklerini, diğer davalılar yönünden manevi tazminat açısından isteklerinin devam ettiğini, davanın açılmasından sonra ödeme yapılması ve davanın açılmasına sebebiyet verilmesi nedeniyle davalı sigorta şirketi ve diğer davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istediklerini belirtmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili 08/01/2021 tarihli dilekçesi ile; davacı ile sulh olduklarını, sulh protokolünde mutabık kalınan tazminat ve ferilerin davacı vekilinin banka hesabına ödendiğini belirtmiş, dilekçesi ekinde 16/12/2020 tarihli “ibraname, feragatname ve makbuz” başlıklı belge örneğini sunmuştur.
16/12/2020 tarihli “ibraname, feragatname ve makbuz” başlıklı belge incelendiğinde; toplam 90.679,53 TL’nin ödemesinin yapıldığı, bu miktarın 57.000,00 TL’sinin asıl alacak, 20.000,00 TL’sinin işlemiş faiz, 1.878,00 TL’sinin yargılama gideri, 8.210,00 TL’sinin dava vekalet ücreti, 6.000,00 TL’sinin icra vekalet ücreti, 2.408,47 TL’sinin stopaj kesintisi olduğu görülmüştür. İbranamede; “bu dosyanın … Sigorta A.Ş., sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsü lehine mahkeme nezdinde sunulacak feragat beyanı ile davanın feragatle sonuçlandırılması istenecektir” ifadesine yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından, davacı tarafın davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açtığı maddi tazminat davasından feragat etmiş olması nedeniyle davalı … Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş: vekili vekalet ücreti isteklerinin bulunmadığını bildirmiş olduğundan, bu davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından 02/10/2015 tarihinde yapılan 41.311,00 TL tutarındaki ödemenin güncellenerek düşülmesi sonucunda hesap uzmanı bilirkişinin raporunda davacının kalan alacağı 60.768,98 TL olarak belirlenmiştir. Bu miktarın 57.000,00 TL’si davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa ödenmiş olup, davacı tarafın imzaladığı ibraname, içeriği itibariyle sigorta şirketinin yanı sıra sigortalı işleteni ve araç sürücüsünü de kapsadığından, davacı tarafın davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …hakkında açtığı maddi tazminat davasının ödeme nedeniyle konusu kalmadığından, bu davalılar hakkındaki maddi tazminat davasında da konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafın hak kazandığı 8.699,97 TL vekalet ücretinin 8.210,00 TL’lik kısmı davacı vekili ile davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen 16/02/2020 tarihli ibranameyle davacı tarafa ödenmiş olduğundan, kalan 489,97 TL vekalet ücretinin davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …’den tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat davasına gelince; manevi tazminat 6098 sayılı TBK’nın 56. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilecektir. Dolayısıyla; manevi tazminat, zarar görende manevi olarak huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir nitelik taşıdığından, bir ceza olmadığı gibi bu düzenleme ile mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinmemiştir. Yani; zarar görenin zenginleşmemesi, zarara sebebiyet verenin de fakirleşmemesi gerekecektir. Amaç; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi olduğundan, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile birlikte olayın meydana geliş şeklinin de göz önünde bulundurulması, hakkaniyete uygun ve adaletli bir sonuca varılması önem taşıyacaktır. Olaya bu açıdan bakıldığında; dava konusu kazanın oluş şekli, etkenleri ve özellikleri, kazadaki kusur durumu, kazanın gerçekleştiği tarih, aldırılan raporuna göre davacının iş göremezlik süresi ve oranı, bu süreçte çektiği sıkıntılar, yaşadıkları, elem, acı, davacının yaşı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alındığında davacı için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesinin hakkaniyete uygun düşeceği kanaatine varıldığından, davacı vekilinin davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …hakkında açtığı manevi tazminat davasının bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının, davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açtığı maddi tazminat davasında;
Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının, davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …hakkında açtığı maddi tazminat davasında;
Ödeme nedeniyle davanın konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davacının, davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …hakkında açtığı manevi tazminat davasında;
Davanın KABULÜ ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/02/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken ‭341,55‬ TL harçtan peşin olarak alınan 34,16 TL harcın ve 200,48 TL ıslah harcının ‭düşülmesi ile kalan ‭106,91‬ TL harcın davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 29,20 TL’si başvurma harcı, 34,16 TL’si peşin harç ve 200,48 TL’si ıslah harcı olmak üzere toplam‭ 263,84‬ TL’nin davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …’den alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça 958,26 TL’si posta-tebligat gideri, 400,00 TL’si bilirkişi ücreti, 990,00 TL’si Ege Üniversitesi Adli Tıp rapor ücreti ve 1.757,00 TL’si İstanbul Adli Tıp Kurumu rapor ücreti olmak üzere toplam ‭4.105,26‬ TL yargılama gideri yapılmış olup, 16/02/2020 tarihli ibraname, feragatname ve makbuz belgesi ile sigorta şirketi tarafından ödenen 1.878,00 TL yargılama giderinin düşülmesi ile kalan ‭2.227,26‬ TL yargılama giderinin davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …’den alınarak, davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …’den alınarak, davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat isteği yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 8.699,97 TL vekalet ücretinin 8.210,00 TL’lik kısmı davacı vekili ile davalı sigorta şirketi arasında düzenlenen 16/02/2020 tarihli ibranameyle davacı tarafa ödenmiş olduğundan, kalan 489,97 TL vekalet ücretinin davalılar … Taş. Tur. Tic. Ltd. Şti. ve …’den alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davalı sigorta şirketi vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin bulunmadığını bildirdiğinden, davalı sigorta şirketi yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza