Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/30 E. 2022/296 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/30
KARAR NO : 2022/296

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2016
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;Davacı müvekkillerinin davalarındaki haklılığın kesin olduğunu, olay tarihi itibariyle alacağın muaccel hale geldiğini, açılan davanın sadece zarar miktarının hesabına ilişkin olması değerlendirilerek; ihtiyati haciz kararının teminatsız olarak verilmek özere düzenlenmesini, 16.08.2015 tarihinde müteveffa … ile birlikte, müteveffaya karne hediyesi olması amacıyla … … Termal Tur. Otel. Tic. A.Ş. (Balçova Termal Aqua Park)’a eğlenmek için giden müvekkiller anne …………. havuz çevresinde dinlenmekte olup; …’ın küçük kızı Cansev’i emzirirken müteveffa …’ın bir anda gözden kaybolması sonucu önce üvey baba …… ‘ın müteveffayı aramaya başladığını, ardından çevrede eğlenmek için gelen diğer ailelerin de arama çalışmalarına katıldığını, ancak otel yönetimi ve çalışanlarının 1.5 saat boyunca; kayıp çocuğu bulmak konusunda yeterince gayretli davranmaları durumunda müteveffayı hayatta tutabilecek iken, gayret ve ilgi göstermediklerini ve daha öncesinde …’ın, kaydırakların bağlandığı, yüzülmesi yasak olan ve girilmesi için boy sınırı bulunan düşme havuzuna girmesine engel olmadıklarını veya düştü ise ailenin ikazına rağmen en kısa zamanda bulunmasını sağlamadıklarını ve olay tarihinde 7 yaşında olan müteveffanın boğularak ölümüne sebebiyet verdiklerini, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin ……. E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda da, davalı şirketin sağlık ve güvenliğe ilişkin önlemleri almadığı; ilk yardımı gerektirir durumların önceden tespit edilip bu durumlara göre bir acil durum planı oluşturulması gerekirken buna göre davranılmayıp müteveffanın 1,5 saat boyunca bulunulmamasına; hatta temizlik görevlisi tarafından müteveffanın havuzda bulunmasına rağmen orada bırakılarak çocuk yaştaki bir insanın yaşamak için sahip olduğu son şansın tükenmesine neden olunduğunu, bunun da çalışanların güvenlik konusunda eğitilmediklerinin kanıtı olduğunun belirtildiğini, müvekkillerinin tatile gidiş sebebinin müteveffa …’ın derslerine gösterdiği özen sonucu kazandığı okul başarısını ödüllendirmek olduğunu, buradan anlaşıldığı üzere müteveffanın özenli, zeki ve derslerinde başarılı bir çocuk olduğunu, o halde bu çocuğun gelecekte de bu başarısını devam ettirip ailesine destek olacağı; yaşına rağmen sorumluluk sahibi karakteri ile yardıma ihtiyaç duydukları zaman müvekkillerinden yardımını esirgemeyeceğini, müvekkillerinin çektikleri acıların dinmeyeceğini, yaşadıkları maddi manevi yıkımın telafisinin mümkün olmadığını, davalı … İzmir Su Oyunlari Termal Tur. Otel. Tic. A.Ş. (Balçova Termal Aqua Park) işletmesinin …Sigorta A.Ş. tarafından 20.07.2013-20.07.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe numaralı 3. şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, iş bu poliçede de görüleceği üzere …Sigorta A.Ş.’nin sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla maddi ve manevi tüm zararlardan sorumlu olacağını taahhüt ettiğini, sonuç olarak; teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilerek, uyap sisteminden l. ve 2. sıradaki davalılar adına kayıtlı tapu sicillerine ve araç trafik kayıtlarına tescil ile ilgili tapu müdürlüklerine ihtiyati haciz kararının bildirilmesini ve ayrıca davalı … … Termal Turizm Otelcilik Tic. A.Ş.’nin Balçova Termal Turizm ve Otelcilik Ticaret Anonim Şirketi’nden de alacaklarının ihtiyaten haczi için müzekkere yazılmasına, davalı …’un ihmali davranışları sebebi ile …’ın ölümünden müvekkillerinin uğradıkları zararlara karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müteveffanın annesi … için 1.000,00-TL. Maddi, 150.000,00-TL. manevi, üvey babası … için 1.000,00-TL maddi 100.000,00-TL manevi; kardeşi … için 1.000,00-TL maddi 120.000,00-TL manevi; dedesi İsmail İlhan için 30.000,00-TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava masrafları, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … – … Ter. Tur. Otel. Tic. A.Ş. vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; İhtiyat-i hacizin; muhatabın mal kaçırma ihtimali olması halinde tedbiren ve istisnai olarak başvurulan bir yol olup bu yönde karar verilebilmesi için kanuni şartların birlikte gerçekleşmiş olmasının gerektiğini, müvekkili şirketin başta İzmir valisi olmak üzere kamu görevlileri tarafından yönetilen kamu sermayesi ile kurulmuş bir şirket olup hiç bir şekilde mal kaçırma ihtimalinin bulunmadığını, olayın oluş şekli, çocuğun yaşı v.s durumlar da gözetildiğinde yasal mirasçıların dışındaki kişilerin tazminat talep edemeyeceği kanaatinde olduklarını, bu sebeple anne … dışında dava açan diğer davacıların aktif husumet yetkisi olmadığından “husumet” itirazında bulunduklarını, davacı tarafın da belirttiği üzere 16.08.2015 tarihinde … … Termal Turizm Otel Tic. A.Ş (Aquacity)’ye müşteri olarak giden davacılar … ve …’ın kızı küçük …’ın talihsiz bir kaza sonucu hayatını kaybettiğini, olay nedeniyle İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi ……. E. sayılı dosyasıyla kamu davası görüldüğünü ve …….K sayılı ilamıyla 05.11.2015’te karar verildiğini, karara göre; davalı … ve müteveffanın annesi …’ın kusurlu bulunduğunu, ilgili ceza kararının taraflarınca süresinde temyiz edilmiş olup dosyanın halen Yargıtay aşamasında olduğunu, olayın vuku bulmasında personelin doğrudan ya da dolaylı; icrai veya ihmali bir hareketinin olmadığı kanaatinde olduklarını, dolayısıyla davalı işletme müdürünün ve müvekkili şirketin alacağı işletmesel önlemlerin bu tip bir kazayı önleyemeyeceği olayın velinin gözetim ve koruma yükümlülüğü ile doğrudan bağlantısı olduğu kanaatinde olduklarını, bir çocuğun yaşamasının, bir gün ana ve babasına yardım edecek mali güce sahip olmasının ve nihayet fiilen bir iş yapıp yapmamasının sayısız faktöre bağlı olduğunu, bu nedenle farazi destekten yoksun kalma halinin kabulü için, çocuğun olduğu kadar; anne, baba veya yakınlarının ilerdeki mali gücünün ne durumda olacağının da önemli olduğunu, bu hususun da göz önüne alınması gerektiğini, üvey baba …’ın annenin küçük kızını emzirmesi sırasında tülbent tutarak anneyle ilgilendiğini beyan ettiğini, bu esnada … ‘ın kaybolduğunu ve sonrasında maalesef bu üzücü olayın meydana geldiğini, hayatın olağan akışı da düşünülürse bir annenin tek başına yardım almadan bebeğini emzirebiliceğini, ancak yedi yaşındaki çocuğun havuzlarla dolu bir işletmede tek başına bırakılamayacağının anne ve … tarafından da dikkate alınması gerektiğini, bu sebeple tazminat talebinde bulunan annenin eşi …’ın da aslında ihmali davranarak küçüğün yanından uzaklaşmasını önemsemediğini, bu sebepledir ki; çocuk ile doğrudan bir akrabalık ilişkisi olmayan …’ın olayın oluş şekli de dikkate alınarak tazminat isteyemeyeceğinin kabulünün gerektiğini, mütevaffa Kardelen’in kaybolduğunun farkedilmesi ile güvenlik görevlisine durumun bildirilmesi arasında geçen zaman dilimi de göz önüne alındığında bu sürenin de olayın seyrini değiştirebilecek önemde olduğunu, ailenin kendi çabasıyla aramak yerine durumu ilgili görevlilere bildirmelerinin gerektiğini, kusuru kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat miktarının oldukça fahiş olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP:Davalı ……A.Ş. vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davalı … … A.Ş.’nin müvekkili şirkete 20.7.2013/2014 tarihleri arasında …….numaralı 3ms Sigorta Poliçesi bulunduğunu, davalıya ait 3. Şahıs Mali Sorumluluk Sigortasının bir sorumluluk sigortası olup, davalı sigortalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı somut olayda müvekkilinin herhangi bir tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, bu sebeple haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddinin gerektiğini, bu itibarla davacının uğramış olduğu zararın sigortalının herhangi bir haksız fiilinden kaynaklanmamakta olup haksız maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini talep etmek zorunluluğunun hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı sigortalının, dava konusu kazaya sebebiyet vermemesi sebebi ile haksız maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: haksız fiilden kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminatın, davalılar hizmet sağlayıcı şirket, mali sorumluluk sigortacısı ve haksız fiil failinden müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanunun 73/1 maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmış, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
Somut olayda; davacı …’ın müteveffa …’ın öz annesi, davacı……’ın üvey babası, davacı …’ın kardeşi ve davacı İsmail İlhan’ın dedesi oldukları, olay günü eğlenmek için davalı … … Termal Turizm Otelcilik Ticaret A.Ş. tarafından işletilen Balçova Termal Aqua Parka gittikleri, …’ın havuzda boğularak öldüğü, bu bağlamda ölenin ve yakınları olan davacıların tüketici, davalı … … Termal Turizm Otelcilik Ticaret A.Ş.’nin hizmet sağlayıcı olduğu, uyuşmazlığa dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanması gerektiği, aynı Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu, aynı uyuşmazlığa ilişkin olarak davacı … tarafından davalı … … Termal Turizm Otelcilik Ticaret A.Ş. aleyhine İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’’in 2017/165 esas sayılı dosyasında açılan maddi ve manevi tazminat davasında verilen kabul kararının istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. HD’nin … esas, … karar sayılı 14.09.2020 tarihli kararı ile davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle ortadan kaldırıldığı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 83/2. maddesinde taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği nazara alındığında, eldeki davada davalı mali sorumluluk sigortacısı ile ilgili düzenlemelerin TTK’de yer almasının işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı yasanın göreve ilişkin düzenlemesinin uygulanmasını engellemeyeceği, bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331. Maddesi uyarınca harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza