Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/258 E. 2021/789 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/258 ESAS
KARAR NO : 2021/789 KARAR

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 03/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plakalı … marka araç ile 28.01.2016 tarihinde, …’ın maliki …’ın sürücüsü bulunduğu … plakalı araçla gerçekleşen trafik kazası neticesinde hasara uğradığını, kazada davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortalısı olan … plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusuru ile meydana geldiğini, olayın tramer kayıtlarına farklı şekilde yansıtıldığını, müvekkilinin aracının kaza fotoğraflarında görüldüğü gibi sağ kısmının tamamen hasar gördüğünü, hasar bedelinin yanı sıra müvekkili aracında değer kaybı da meydana geldiğini, kazaya karışan aracın kiralama yapılan ve müvekkiline ticari kazanç sağlayan bir araç olduğu dolayısı ile tamir süresince kazanç kaybı yaşandığını, davalı sigorta şirketinin, sigortalısının verdiği hasar bedelinin yanı sıra araçta meydan gelen değer kaybından da poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, davalı …’ın işleten, …’ın da araç sürücüsü olarak meydana gelen kazanın sebep olduğu değer kaybında kusursuz/kusurlu sorumluluk hükümleri çerçevesinde sigorta şirketi ile müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu, meydana gelen kazanç kaybından ise yalnızca davalı gerçek şahısların sorumlu olduğunu, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00-TL Hasar bedeli, 100,00-TL Değer Kaybı, 100,00-TL Kazanç kaybı olmak üzere toplam 300,00-TL nin muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, davacının ise bu kaza sebebiyle uğradığı kazanç kaybı ile değer kaybının tazminini müvekkil şirketten talep ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davacının maddi zararını kanıtlaması gerektiğini, Sigorta Şirketinin “doğrudan gerçekleşmiş bir zarar” olmaması nedeni ile kazanç kaybı için tazmin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı taraf vekilinin bilirkişi incelemesinde değer kaybı irdelemesi istemini ve bu hususa ilişkin taleplerini hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile kabul etmediklerini, davacının bu talebinin sigorta poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, bilirkişi vasıtasıyla hasar miktarının tespiti yoluna gidilmesi gerektiğini, açıkladığı nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçelerinde özetle ; 28.01.2016 tarihinde …’a ait ve oğlu … idaresindeki … plakalı araçla
… idaresindeki … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında asli ve tam kusurlu olan tarafın … araç sürücüsü olduğunu, kendilerine tramer kayıtlarında herhangi bir kusur verilmediğini, davacı tarafın hasar bedelini, değer kaybını ve kazanç kaybını sigorta şirketinden istemesi gerektiğini, karşı yanın iyi niyetli olmadığını, açıkladıkları nedenlerle aleyhlerine açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Kazaya karışan araç sürücüleri … ve … tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 28.01.2016 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinden; 28.01.2016 günü saat 18:45 sıralarında İzmir … … Caddesi ile … Caddesinin kesiştiği kavşakta; sürücü …’ m sevk ve idaresindeki … plakalı (A) aracıyla “… Caddesi … istikametindeyken … Kavşağına geldiğim sırada sağ tarafımdan gelen … plakalı araç ile maddi hasarlı kaza yaptım … plakalı aracın hız kesmeden ilerlemesi nedeniyle … plakalı araca, sağ tarafına ön çamurlukla çarpmasıyla arka kapıya kadar hasar meydana geldiği.” şeklinde olayı tanımladığı; Diğer … plakalı (B) aracı sürücüsü … ise “… Caddesinden seyir halindeyken … Caddesine çıkış yaparken sol tarafından iki aracın parkı ve inşaat malzemesi nedeniyle görüş açısı daraldığından dolayı … plakalı aracı fark edemediğini ve maddi hasarlı çarpma olduğu” şeklinde olayı tanımladıkları ve birlikte “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağını” imzaladıkları anlaşılmıştır.
Trafik ve Tramer kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı …’ a, … plaka sayılı aracın davacı şirket adına kayıtlı olduğu, davacı aracının davaya konu kaza dan önce hasar kaydı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı …’ a ait … plakalı araçla ilgili olarak 08/05/2015-08/05/2016 tarihleri arasında geçerli Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kaza 28/01/2016 tarihinde meydana gelmiş olup teminat süresi içinde meydana gelmiş olduğu, poliçe teminat limitinin araç başına 29.000,00TL olduğu anlaşılmaktadır.
ATK Raporu : İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 27/06/2019 tarihli raporda özetle ; Davalı sürücü …’ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu görüşü ile raporlarını düzenlemişlerdir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 16/08/2017 tarihli raporda özetle ; Davalı … Sigorta A.Ş.’ ne Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı, Maliki Davalı … olan, … plaka sayılı aracın davalı sürücüsü …’ın meydana gelen trafik kazasında %100 (Yüzdeyüz) oranında asli kusurlu olduğu, diğer … Plaka sayılı aracın dava dışı sürücüsü …’ ın meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusurunun olmadığı, uğramış olduğu kaza sebebiyle davacıya ait … plakalı … marka araçta yapılan onarımların yedek parça ve işçilik ücretleri Toplam Tutarının KDV dahil 7.950,00 TL (Yedibindokuzyüzellilira) edeceği, davacı aracında uğramış olduğu kaza ve yapılan onarımlar nedeniyle 3.000,00 TL (Üçbinlira) değer kaybı meydana geleceği, davacı aracının uğramış olduğu kaza ve yapılan onarımlar nedeniyle servis dışı kalacağı 10 günlük süre içerisindeki kazanç kaybının 750,00 TL (Yediyüzellilira) olacağı, tespit edilen hasar ve değer kaybı zararının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamında bulunduğu, davalılar … ile …’ın %100 kusur oranına göre 7.950,00 TL hasar bedeli ile 3.000,00 TL değer kaybı zararı ve 750,00 TL kazanç kaybı zararından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. sigortalısının sorumluluğunu üstlenmiş olduğundan, poliçe teminatı kapsamına giren 7.950,00 TL hasar bedeli ile 3.000,00 TL değer kaybı zararından dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu görüşü ile rapor düzenlemişlerdir,
Bilirkişi Raporu : Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasında Karayolları Fen Heyetinden bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 11/03/2020 tarihli raporda özetle ; dava dışı sürücü …’ın meydana gelen olayda %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın olayda %30 ( yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu görüşü ile raporlarını düzenlemişlerdir.
Islah : Davacı vekili 17/06/2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini ıslah etmiş ve eksik olan harcı aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararı, değer kaybı bedelinin karşı araç sürücüsü işleteni ve ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
28.01.2016 tarihinde saat 18:45 sıralarında, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile … caddesini takibn seyri sırasında olay mahalli kavşağa gelip seyrine devam ettiğinde idaresindeki aracın sağ yan kısımlarına, seyir istikametine göre sağında kalan … caddesini takiben gelip mevcut hızıyla kavşağa giren davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonetin ön kısımlarıyla çarpması sonucu maddi hasarla neticelenen dava konusu kaza meydana geldiği,
Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyri sırasında olay mahalli kavşak yaklaşımında istikametine hitap eden kontrolsüz kavşak yaklaşım levhasını dikkate alarak hızını düşürmesi, kavşak kollarını kontrol altında tutacak şekilde tayakkuz halinde seyrini sürdürmesi gerekirken bu hususlara özen göstermediği, mevcut hızıyla kavşağa girip sol koldan kavşağa giren ve istikametini kapatan araca karşı zamanında etkin tedbir alamaması neticesinde bu araçla çarpışması ile karıştığı kazada %30 (yüzde otuz) oranında tali kusurlu olduğu, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında dikkatini yola vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyri neticesinde olay mahalli kavşağa yaklaşırken istikametine hitap eden kontrolsüz kavşak yaklaşım levhasını dikkate alarak hızını düşürmesi, kavşak kollarını kontrol altında tutacak şekilde tayakkuz halinde seyrini sürdürmesi, kavşakta sağ koldan gelen trafiği kontrol edip ilk geçiş hakkını sağ koldan gelen araca vermesi gerekirken bu hususa özen göstermediği, mevcut hızıyla kavşağa girip sağ koldan gelen aracın istikametini kapatması ile sebebiyet verdiği kazanın oluşumunda %70 (yüzde yetmiş) oranında asli kusurlu olduğu, Karayolları Fen Heyeti 11/03/2020 tarihli raporuna göre de; dava dışı sürücü …’ın meydana gelen olayda %70 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın olayda %30 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı
Hasar miktarının, Yargıtay 17. HD. yerleşik kararları ve piyasa koşulları bakımından, kaza sebebiyle davacıya ait … plakalı … marka araçta yapılan onarımların yedek parça ve işçilik ücretleri Toplam Tutarının KDV dahil 7.950,00 TL olduğu, davacı aracında uğramış olduğu kaza ve yapılan onarımlar nedeniyle 3.000,00 TL değer kaybı meydana geleceği, davacı aracının uğramış olduğu kaza ve yapılan onarımlar nedeniyle servis dışı kalacağı 10 günlük süre içerisindeki kazanç kaybının 750,00 TL olacağı, davalı …’ın kusur oranı dikkate alındığında tüm davalıların bu 2.385,00-TL hasar bedeli, 900,00-TL değer kaybı bedelinden, davalı … ve …’ ın 225,00-TL kazanç kaybı bedelinden sorumlu olacakları, davalı …’ ın haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı işleten …’ ınl ve davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde olduğu, bilirkişinin raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 17/06/2021 tarihli tarihli ıslah dilekçesi ile 225,00 TL kazanç kaybı, 900,00 TL değer kaybı ve 2.385,00 TL hasar bedeli tazminat talebini arttırdığı anlaşılmakla,
2.385,00-TL hasar bedeli, 900,00-TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden itibaren, davalılar … ve …’tan kaza tarihi 28/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline, 225,00-TL kazanç kaybı bedelinin davalılar … ve …’tan kaza tarihi 28/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE;
1-2.385,00-TL hasar bedeli, 900,00-TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’den dava tarihinden itibaren, davalılar … ve …’tan kaza tarihi 28/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- 225,00-TL kazanç kaybı bedelinin davalılar … ve …’tan kaza tarihi 28/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 239,77-TL harçtan peşin alınan ve ıslah yoluyla tamamlanan 89,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 150,57‬-TL harcın davalılardan ( Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 140,92-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir olarak kaydına,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 3.510,00-TL vekalet ücretinin davalılardan ( Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 3.285,00-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacının yapmış olduğu 29,20-TL dava açma ilk gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 521,75-TL tebligat ve posta gideri, ATK fatura ücreti 314,50-TL, talimat mahkemesince rapor düzenleyen bilirkişilere ödenen ücret 1.350,00-TL olmak üzere toplam 2.915,45‬-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan ve ıslahla tamamlanan 89,20-TL harç ile birlikte toplam 3.004,65‬-TL nin davalılardan ( Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 2.812,04-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır