Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/248 E. 2021/636 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/852
KARAR NO : 2021/601

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2015
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Bankanın kredili müşterisi ….’in müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı 04.06.2013 tarihli 125.000.-TL bedelli Kredi taahhütnamesine istinaden ticari kredi kullandırıldığını, geri ödeme yapılmadığından borçlulara ihtarname keşide edildiğini, ihtar sonrası icra takibine geçildiğini , borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı-borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra–inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili cevap dilekçesi ile özetle; Usulsüz tebligat itirazı bulunduğunu, 11 ocak 2021’de sağlanan taraf teşkiline kadar dosyada esasa ilişkin yapılan iş ve işlemlerin hükme esas alınamayacağını, davacı tarafından başlatılan icra takibine taraflarınca vekil olarak itiraz edilmesine rağmen, huzurdaki davada 11.01.2021 tarihine kadar taraflarına tebligat yapılmadığını, icra dosyasında vekaletleri olmasına ve huzurdaki davada iptali istenen itirazı söz konusu vekalete binaen yapmış olmalarına rağmen davada taraflarına tebligat yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu, yokluklarında bilirkişi incelemesi dahi yapıldığını, adil yargılanma haklarının ortadan kaldırıldığını, taraflarına tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan yapılan işlemlerin hükme esas alınamayacağını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, borçlu olduğu iddia edilen müvekkilinin mernis adresinin İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini ve dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin borçlu olduğu iddia edilen miktarın da net olmadığını, açıklanan nedenlerle davayı görmeye yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğundan yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul nöbetçi asliye ticaret mahkemesi’ne gönderilmesine, usulsüz tebligat itirazlarının kabulü ile, 11 Ocak 2021’de taraflarına tebligat yapıldığı nazara alınarak; bu tarihten önce yokluklarında yapılan işlemlerin ve tanzim edilen bilirkişi raporunun hükme esas alınmamasına, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına, yersiz ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: İİK ‘nun 67. Maddesi uyarınca açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın davalı kefilden tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Yine HMK’nun 14/1. Fıkrası uyarınca bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı)
Yetki itirazında bulunmak için HMK’nun 19/2.maddesi gereğince “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz,”hükmünü içermektedir.
İzmir 17. HD’nin 2021/775 esas, 2021/933 karar sayılı 10.06.2021 tarihli, 2018/2398 esas, 2021/811 karar sayılı 27/05/2021 tarihli, 2018/2138 esas, 2021/623 karar sayılı, 01/04/2021 tarihli emsal birçok ilamında “7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı ve takibin devamı mahiyetinde dava türüdür. Somut olayda; davalılar vekili aracılığıyla İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde borca itiraz ettiğinden ve vekile ait vekaletname takip dosyası içinde bulunduğundan, itirazın iptali davasında, tebligatın vekile yapılması gerekirken asile yapılması doğru değildir. Davalı şirkete yapılan tebligat, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince usulsüz olup söz konusu tebligata dayanılarak taraf teşkili sağlandığından söz edilemez. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27.maddesi hükmüne göre hakim davanın taraflarını dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremez. Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken” gerekçesiyle ilk derece mahkemelerince verilen kararların ortadan kaldırılmasına karar verilmiş olup, mahkememizce davalının icra dosyasındaki vekiline emsal içtihatlar gözetilerek tebligat yapılmış, davalı vekili bu tebliğden itibaren yasal cevap verme süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuştur.
6100 Sayılı HMK.nın 19/2 maddesine göre, davalı vekili cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunarak, yetkili Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyan edip dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiği, 6100 Sayılı HMK.nın 19/2 maddesine göre yetki itirazının süresinde cevap dilekçesi ile yapıldığı, davalının son yerleşim yerinin İstanbul’da bulunduğu, sözleşmenin ifa yerinin Çeşme olduğu, kredi sözleşmesi ve kefaletnamelerin temlik eden bankanın Çeşme Şubesinde düzenlendiği, genel kredi sözleşmelerinde özel yetkiye ilişkin 6.2. maddelerinde yektili kılınan mahkeme bölümünün boş olduğu mahkememizin yetkisiz olduğu, davalının tercihini İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nden yana kullandığı, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu anlaşılmakla; yetki yönünden davanın usulden reddine ve mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin yetkili olmadığı, yetkili Mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılmakla HMK.nun 116. maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- HMK.nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3- HMK.nun 331/2. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır