Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/955 E. 2023/19 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/955 ESAS
KARAR NO : 2023/19 KARAR

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2015
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 18/01/2023
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle ; İzmir 15. İcra Müdürlüğü kanalı ile başlatılan … sayılı takip nedeniyle, müvekkillerine ait teknelere haciz konulduğunu; sözü edilen ilamsız icra takibinin, konusu ve miktarı tartışmalı, kesin olmayan bir alacak iddiasına dayandığını, müvekkillerinin, takip konusu borçla herhangi bir ilgilerinin bulunmadığını; önceki vekilin itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, sözü edilen takip nedeniyle, müvekkillerine ait olan 12 adet gayrimenkul ile 5 adet balıkçı teknesinin yok yere haczedildiğini, sözü edilen takip nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespitini, davacılara ait olan 12 adet gayrimenkul ile 1 adet hususi aracın teminat kabul edilerek, …’a ait olan “…” adındaki tekne ile …’ya ait olan “…” adındaki teknenin, …’a ait “…” ve “…” adındaki teknelerin ve …’e ait “…” adındaki teknenin üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını, açıkladığı nedenlerle icra dosyasındaki alacak ile ilgili borçlu olmadıklarının tespitine, %20 icra tazminatının davalıya yükletilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle ; Davacı/borçluların, … Su Ürünleri Kooperatifin ortakları olduklarını, adı geçen kooperatiften alacaklı olan davalı …’nin, İzmir 17. İcra Müdürlüğü kanalı ile başlatılan … sayılı icra takibinden sonuç alamayınca aciz vesikası aldığını, Kooperatifler Kanunu’nun 30. maddesine göre, anasözleşmeye hüküm konularak, ortakların şahsi sorumluluklarının belirli bir miktara kadar arttırılabileceğini; Anasözleşmenin 17. maddesinde, “Kooperatif borcundan dolayı alacaklılarına karşı mal varlığı ve ortaklarının sermaye yüklenmesinin 10 katı ve ek ödeme yükümleri ile sorumludur. Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin kanuni sorumlulukları hakkındaki hükümler saklıdır”; 18. maddesinde ise, “Her ortağın, kooperatifin işlerinden, taahhüt ve mesuliyetinden dolayı, kendi taahhüt ettiği sermaye paylarının 10 katı ile ek ödemeden sorumludurlar” hükümlerinin bulunduğunu, kooperatifteki alacağını tahsil edemeyen …’nin, Kooperatifler Kanunu ile Anasözleşme hükümlerine dayanarak, kooperatif ortakları aleyhine icra takibi başlattığını; Yargıtay içtihatlarına göre, kooperatifteki alacağını tahsil edemeyenlerin alacağını ortaklardan talep edebileceğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası: …, 25.04.2013 tarihinde İzmir 15.Müdürlüğü’nde başlattığı … E Sayılı icra takibinde 25.04.2013 tarihli ödeme emri ile, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … …, …, …, …, …, …, …,…, …., …, …, …, …’dan 445.960,00-TL tutarındaki alacağın, asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren ve yıllık % 13,75 üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte (İzmir 17.İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosya borçlusu S.S. … Su Ürünleri Kooperatifinin acze düşmesi ve borcu ödeyememesi nedeniyle kooperatif ortaklarının kooperatif tüzüğünün 18.maddesi gereği kooperatif borçlarında sorumlulukları nedeniyle) ödenmesi istenmiştir. Ödeme emri eki 07.03.2013 tarihli “Borç Ödemeden Aciz Vesikası”da S.S. … Su Ürünleri Kooperatifi borçlu, … alacaklı olup, alacağın faiz ve giderler dahil toplamı 478.113,87TL olduğu, aciz vesikasının 454.607,87TL için İİK 143, 251. Maddeleri gereği alacaklı …’ye verildiği belirtilmiştir.
Temlikname: Dava dosyasında mevcut 15.05.2011 tarihli temlikname ile …, S.S…. Su Kooperatifinden olan 72.013,40TL alacağını …’ye karşılıksız olarak gayrikabili rücu olarak devir ve temlik edildiği, Cari hesap özetine temlike konu 72.013,40TL de dahil edilmiş olmakla birlikte kooperatifin muhasebe defterlerinde … adına tahakkuk etmiş herhangi bir tutara (… alacağına) rastlanmadığı gibi, temlik nedeniyle yapılmış bir muhasebe işleminin de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişiler ……..,……….tarafından düzenlenen 26/04/2017 havale tarihli raporda özetle ; Dava konusu olayda, dava dışı Kooperatifin ana sözleşmesinin 17. Maddesinde, “Kooperatif, borçlarından dolayı alacaklılarına karşı, mal varlığı ve ortaklarının sermaye yüklenmesinin 10 katı ve ek ödeme yükümleri ile sorumludur.” ve 18. maddesinde de, “Her ortak, kooperatifin işlerinden, taahhüt ve mes’uliyetinden dolayı, kendi taahhüt ettiği sermaye paylarının 10 katı ve ek ödeme ile sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş olup, bahsi geçen ana sözleşme hükümleri uyarınca, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 30. Maddesi uyarınca, kooperatif ortaklarının, kooperatif borçlarından, kooperatifteki payından fazla ve payı ile orantılı olarak gösterilmesi mümkün olan belirli bir miktara kadar şahsen sorumlu olmalarının öngörülmüş olduğunun görüldüğü, dava dışı kooperatifin 22.07.2013 tarihinde toplanan Yönetim Kurulu, kooperatifin ünvanına, “Tasfiye Halinde” ibaresinin eklenmesine ve mevcut Yönetim Kurulunun, aynı zamanda Tasfiye Kurulu olarak görev yapması yönünde karar alındığı anlaşılmakla, kooperatif ortaklarının sınırlı, şahsi sorumluluğu için Yüksek Yargıtay tarafından aranan “kooperatifin iflas etmiş veya tasfiye haline girmiş olması” şartının gerçekleştiği ve kooperatif ana sözleşmesinin 18. maddesi gereğince, davalının, İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası kapsamında düzenlenmiş olan 07.03.2013 tarihli aciz belgesine bağlanmış olup, bu aciz belgesine istinaden dava dışı … Su Ürünleri Kooperatifi aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde adı geçen kooperatiften tahsil edilemediği de sabit hale gelen 445.960,00- TL tutarındaki alacağından, dava dışı kooperatif aleyhine İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile yapılan icra takibi kapsamında kooperatif hakkında aciz belgesi alınmış olan 07.03.2013 tarihi itibariyle ortaklık sıfatına sahip bulunan kooperatif ortaklarının her birisinin sermaye paylarının 10 katına kadar şahsen sorumlu tutulabilecekleri ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Sınırlı Sorumluluk” başlıklı 30. Maddesinde yer alan; “Anasözleşmeye, kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsan ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir. Ortakların tek başına sorumlu olacakları miktar kooperatifteki paylarının tutarı ile orantılı olarak da gösterilebilir.” hükmü uyarınca, her bir kooperatif ortağının sermaye payının on katına kadar şahsi sorumluluğunun, diğerleri ile müteselsil olmayacak şekilde ve her bir ortak için bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonuçlarına ulaşılabileceği, ancak nihai takdirin mahkememize ait olduğu, bu çerçevede, davalı tarafından davacıların da aralarında olduğu kooperatif ortakları aleyhine İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla yapmış olduğu icra takibine ilişkin ödeme emrinin ekinde yer alan, dava dışı kooperatifin 05.05.2009 noter tasdik tarihli Hazirun Cetvelinde, kooperatif ortaklarını imzalarıyla birliktte yer alan sermaye paylarının güncel miktarları dikkate alındığında, davalının dava dışı kooperatiften tahsil edemediği 445.960- TL tutarındaki alacağından, davalılardan …’in (5.000 x 10 ) 50.000 TL’ye kadar, …’ın (5.000 x 10 ) 50.000 TL’ye kadar, …’ın (5.000 x 10 ) 50.000 TL’ye kadar ve …’nın (50.000 x 10 ) 50.000 TL’ye kadar şahsen sorumlu tutulabilecekleri ve İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla davalı tarafından davacılar aleyhine yapılan icra takibinde de anılan davacıların şahsen sorumlu oldukları miktarların aynen bu şekilde gösterildiği görülmekle, davacılardan …, …, … ve …’nın menfi tespit taleplerinin isabetli olmadığı; 07.09.2010/32 sayılı kararla davacılardan …’nın ve 30.03.2012/43 sayılı kararla ile de …’ın istifalarının yönetim kurulunca kabul edildiği ve bu haliyle, davacılardan … ile ………..’ın, dava dışı kooperatif aleyhine İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası İle yapılan icra takibi kapsamında kooperatif hakkında aciz belgesi alınmış olan 07.03.2013 tarihi itibariyle kooperatifte ortaklık sıfatlarının olmaması nedeniyle, bu davacılar açısından menfi tespit talebinin isabetli olduğu sonuçlarına varıldığı, nihai takdirin mahkememize ait olduğu görüşü ile raporlarını düzenlemişlerdir.
Bilirkişi Ek Raporu : Bilirkişiler ………. ve …… tarafından düzenlenen 23/07/2018 tarihli ek raporda özetle ; Dava dışı … Su Ürünleri Kooperatifine ait defter ve kayıtlara göre adı geçen kooperatifin, 31.12.2014 tarihi itibariyle, ortaklarına 73.572,36-TL borcu bulunduğu, muhasebe kayıtlarının yetersiz olması ve kayıtların dayanağı olan belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle, hangi ortağın ne kadar alacaklı olduğunun tespit edilemediği, dayanak belgeleri ibraz edilmemiş olmakla birlikte kendi ticari defterleri ile 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılları muavin defter dökümü bilgisayar çıktılarına göre davacı …’nin, … Su Ürünleri Kooperatifinden, 31.12. 2012 tarihi itibariyle 105.525,60-TL alacaklı göründüğü, tarafların diğer itirazlarının, 24.06.2017 havale tarihli rapordaki tespit ve değerlendirmelerinin sonuçlarını değiştirecek nitelikte değilse de, istifasının son bir yıllık süre için de gerçekleşmesi nedeniyle, kooperatifin borçlarından, davalılardan …’ın da sorumlu tutulabileceği görüşü ile ek raporlarını düzenlemişlerdir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişiler ………tarafından düzenlenen 17/12/2019 tarihli raporda özetle ; S.S…. Su Ürünleri Kooperatifinin muhasebe kayıtlarlarında tek düzen muhasebe sisteminin gereklerine uygun olarak alışların, satışların, ödemelerin ve diğer işlemlerin muhasebe defterlerine işlenişinde ortak bazında isim belirtilerek kayıt yapılmamış olması dolayısıyla, dava dışı, …’ye ait sevk irsaliyelerinde yer alan malın (Balığın) kooperatif kayıtlarına girilip girilmediği, bedelinin ödenip ödenmediği, …’nin …’ye temlik ettiği tutar kadar dava dışı kooperatiften alacaklı olup olmadığının tespiti yapılamadığı, aynı gerekçe ile … ile kooperatif arasında yapılmış alış verişin toplam tutarını, bunun ne kadarının ödendiğini, bakiye borç kalıp kalmadığını, …’nin takip konusu borç kadar kooperatiften alacağı olup olmadığının tespiti yapılamadığı, …’nin kendi muhasebe kayıtlarında dava dışı kooperatiften 105.525,60TL alacaklı olup, kooperatif kayıtlarında … adına herhangi bir borç bulunmadığı, davalı …’nin kooperatif yönetim kurulunun 08.10.2006 tarih 74 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortak kaydedilmiş, 20.04.2009 ve 24.06.2010 tarihli genel kurul hazirun listelerinde 32.sırada ismi yer almakta olup her iki genel kurula da katılmış, 28.06.2011 tarihinde yapılan genel kurulda ismi yer almasına rağmen katılmadığı, 28.06.2012, 29.06.2013 ve 23.07.2014 tarihli genel kurul hazirun listelerinde isminin bulunmamakla birlikte, Mayıs 2007-31.12.2012 dönemine ait yönetim kurulu karar defterlerinin ibraz edilmemiş nedeniyle üyelikten ayrılış tarihi tam olarak tespit edilemediği, TBK 183 maddesinde kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebileceği düzenlenmiş olup; … ve Davacı … arasında adi yazılı şekilde düzenlenmiş olan 15.05.2011 tarihli temliknamenin hukuken geçerli olduğu ve davadışı borçlu kooperatifin borcunu ancak devralan …’ye ifa ederek borcundan kurtulabileceği, Kooperatif Müdürü …’nin “Kooperatif Müdürlüğü görevinin ……. tarafından yürütülmesine, kooperatifin bilumum işlerinin yürütülmesinin temini için resmi dairelere, vergi dairelerine, Belediyelere, SGK’na, Bağkur’a, Ticaret Odasına ve 3.şahıslara karşı temsile, kooperatif adına bankalara açtırılmış olan hesapları kapatmaya, bankalara yeni hesap açtırmaya, bankalardan para çekmeye ve ahzu kabza, çek karnesi talep etmeye, almaya kullanmaya, kredi talebinde bulunmaya ve almaya teminat mektubu almaya, verilen teminat mektubunu geri almaya, koopetatif Müdürü … ve Kooperatif Muhasebecisi Tevfik Ünal Tamay’a münferiden vekalet verilmesi” şeklindeki kooperatif yönetim kurulu kararına istinaden 20.04.2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında seçilen yönetim kurulunun görev bölümü ve temsile dair aldığı 30.04.2009 tarih 20 sayılı kararı 05.10.2009 tarih 7410 sayılı Ticaret Sicil gazetesi gazetesinin 137.sayfasında da tescil ve ilan edilerek …….. kooperatif adına yetkilendirilmiş olup, bu tarihten sonra aksine belge ibraz edilmedikçe, kooperatif adına münferiden yetkili olduğu, davacı …’nın menfi tespit talebinin yerinde olup, diğer davacılar …, …, …, … ve …’ın menfi tespit taleplerinin isabetli olmadığı görüşü ile rapor düzenlemişlerdir.
Dava: Davanın icra takibinden sonra açılan borçlu olunmadığının tespiti davasıdır.
Davacıların dava dışı Sınırlı Sorumlu … Su Kooperatifin ortakları olduğu, Kooperatifin borcundan dolayı temlik alacaklısı olan davalı …’nin icra takibi başlattığı, alacağını tamamen tahsil edemediği ve Aciz Belgesi aldığı, davacıların bu icra takibine konu edilen alacak nedeniyle borçlu olmadıklarını ileri sürdükleri anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan 17/12/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre; Davalı … ile dava dışı S.S. … Su Ürünleri Kooperatifinin ticari defter ve kayıtları, dava dışı …’ye ait sevk irsaliyeleri SMMM Bilirkişisi tarafından incelenmiş, S.S. … Su Ürünleri Kooperatifinin muhasebe kayıtlarından tek düzen muhasebe sisteminin gereklerine uygun olarak alışların, satışların, ödemelerin ve diğer işlemlerin muhasebe defterlerine ortak bazında isim belirtilerek kayıt yapılmamış olması dolayısıyla, dava dışı …’ye ait sevk irsaliyelerinde yer alan malın (Balığın) kooperatif kayıtlarına girilip girilmediği, bedelinin ödenip ödenmediği, …’nin …’ye temlik ettiği tutar kadar dava dışı Kooperatiften alacaklı olup olmadığı tespitinin yapılamadığı anlaşılmıştır. Aynı zamanda … ile kooperatif arasında yapılmış olan alışverişin toplam tutarının ne kadarının ödendiğinin, bakiye borç kalıp kalmadığının, …’nin takip konusu borç kadar kooperatiften alacağı olup olmadığı tespiti de yapılamamış, …’nin kendi muhasebe kayıtlarında dava dışı kooperatiften 105.525,60-TL alacaklı olduğu, kooperatif kayıtlarında … adına herhangi bir borç bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı …’nin kooperatif yönetim kurulunun 08/10/2006 tarih 74 Sayılı yönetim kurulu Kararı ile ortak kaydedildiği, 20/04/2009 ve 24/06/2010 tarihli Genel Kurul Hazirun Listelerinde 32. Sırada isminin yer aldığı, her iki genel kurula da katıldığı, 28/06/2011 tarihinde yapılan genel kurulda ismi yer almasına rağmen katılmadığı, 28/06/2012, 29/06/2013 ve 23/07/2014 tarihli Genel Kurul Hazirun Listelerinde isminin bulunmamakla birlikte Mayıs 2007-31.12.2012 dönemine ait Yönetim Kurulu Karar Defterlerinin ibraz edilmemesi nedeniyle üyelikten ayrılış tarihinin tespiti tam olarak yapılamadığı anlaşılmıştır.
TBK 183. Maddesinde kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı borçlunun rızası aranmaksızın alacağını 3. Bir kişiye devredebileceği düzenlenmiş olup, … ile davalı … arasında adi yazılı şekilde düzenlenmiş olan 15/05/2011 tarihli temliknamenin hukuken geçerli olduğu ve dava dışı borçlu kooperatifin borcunu ancak devralan …’ye ifa ederek borcundan kurtulabileceği anlaşılmaktadır
20/04/2009 tarihli olağan Genel Kurul toplantısında seçilen yönetim kurulunun görev bölümü ve temsile dair aldığı 34/2009 tarih 20 sayılı kararı 05/10/2009 tarih 7410 sayılı ticaret sicil gazetesinin 137. Sayfasında da tescil ile ilan edilerek, … kooperatif adına yetkilendirilmiş olduğu bu tarihten sonra aksine dair ibraz edilmedikçe kooperatif adına münferiden yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı …’ nin İzmir 17.İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyasıyla …….Kooperatifi aleyhine yapılan icra takibi neticesinde, 445.960,00-TL alacak dava dışı kooperatiften tahsil edilemediği ve 07.03.2013 tarihinde aciz vesikasına bağlanmış olduğu anlaşılmıştır.
1163 Sayılı Kooperatifler kanunun 28.Maddesinde kooperatifin sorumluluğu “Anasözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yalnız mamelekiyle sorumludur.”
Kooperatif ana sözleşmesinin 18.maddesi ise(1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 30.maddesinde düzenlenen sınırlı sorumlulukla ilgili “Anasözleşmeye, kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsen ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir. Ortakların tek başına sorumlu olacakları miktar kooperatifteki paylarının tutarı ile orantılı olarak da gösterilebilir….” hükmüne uygun olarak ) “Her ortak kooperatifin işlerinden taahhüt ve mesuliyetinden dolayı, kendi taahhüt ettiği sermaye paylarının 10 katı ve ek ödeme ile sorumludur. Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin kanuni sorumlulukları hakkındaki hükümler saklıdır.” Şeklinde düzenlenerek, kooperatifin borçlarından dolayı kooperatif ortaklarının sınırlı sorumluluğu esası benimsenmiştir.
Kooperatifin 29.06.2013 tarihli 2012 yılı olağan genel kurul toplantısının 9. Gündem maddesinde tasfiyesine karar verilmiş olduğundan, Yargıtay uygulamalarına göre ortakların şahsen ve sınırlı olarak sorumluluklarına gidilebilmesi için kooperatifin iflası yada tasfiye sürecinde olması şartının da gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Kooperatif borçlarından dolayı ortağın sorumluluğu anasözleşme ve Kooperatifler Kanunu ile sınırlıdır. Nitekim, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 28. maddesinde, “Anasözleşmede aksine hüküm olmadıkça kooperatif, alacaklılarına karşı yalnız mameleki ile sorumludur” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenleme, kooperatiften alacaklı olan kişilerin kooperatif ortaklarının kişisel malvarlığına başvurma imkânını ortadan kaldırmıştır. Aksine düşünce kooperatiflerin kuruluş amaç ve mahiyetine aykırı düşecektir. Zira, kooperatifin borcundan dolayı ortak, ancak kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması hallerine ilişkin anasözleşmede belirtilen kurallar dâhilinde sorumlu tutulabilir. Anılan 28. maddede yer alan kuralın aksine bir düzenleme, anılan Kanun’un 29, 30, ve 31. madde hükümleri uyarınca anasözleşme ile getirilebilir. Aynı Kanun’un 33, 35, 36. maddelerinde özellikle kooperatifin iflası veya diğer sebeplerle dağılması hallerine ilişkin anılan kuralın istisnalarına yer verilmiştir.
Davalı kooperatif anasözleşmesinin 17.maddesinde “Kooperatifin borçlarından dolayı alacaklılarına karşı mal varlığı ve ortaklarının sermaye yüklenmesinin 10 katı ve ek ödeme yükümleri ile sorumludur” ve 18.maddesinde de “Her ortak kooperatifin işlerinden taahhüt ve mesuliyetinden dolayı, kendi taahhüt ettiği sermaye paylarının 10 katı ve ek ödeme ile sorumludur” hükümlerine yer verilmiş olup, bahsi geçen ana sözleşme hükümleri uyarınca kooperatif ortaklarının, kooperatif borçlarından, kooperatifteki payından fazla ve payı ile orantılı olarak gösterilmesi mümkün olan belirli bir miktara kadar şahsen sorumlu olmalarının öngörülmüş olduğu görülmektedir. Davalı kooperatifin anasözleşmesinin 17. Ve 18. maddesi ortakların kooperatife karşı sorumluluklarını düzenlemekte olup, kooperatiften alacaklı olanların kooperatif üyelerine doğrudan ve kişisel malvarlığına başvurma olanağı veren bir istisna hükme anasözleşmenin 17 ve 18 maddelerinde yer verilmiştir. Bu madde hükümlerinde YHGK’nın 29.03.2006 tarih ve 12-32 E., 113 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, kooperatif ortaklarının sınırsız sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulmuş sicil kayıtları içerisindeki Genel Kurul Kararlarına göre; Kooperatif aleyhine İzmir 17.İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile yapılan icra takibi sonucunda aciz belgesi alındığı 07.03.2013 tarihi itibarıyla; …, …, …, … ve …’ın kooperatifin ortağı olmaları sebebiyle sorumluluklarının devam ettiği, …’in (5.000,00×10=) 50.000,00TL, …’ın (5.000,00×10=) 50.000,00TL, …’ın (5.000,00×10=) 50.000,00TL, …’nın (5.000,00×10=) 50.000,00TL’den sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacılardan …’ın kooperatif ortaklığının 30.03.2012 tarih 43 Sayılı, …’nın ise 07.09.2010 tarihinde 32 sayılı yönetim kurulu kararı ile ortaklıklarının sona erdiği, ancak 2007/Mayıs ayından sonraki karar defterlerinin ibraz edilmemiş (2013 yılı tasdikli karar defteri boş olarak ibraz edilmiş olması) olması nedeniyle istifalarına ilişkin yönetim kurulu kararlarının incelemeye sunulmadığı, ancak kooperatifin defter ve belgeleri içerisinde …’nın 21.06.2010 tarihli istifa dilekçesinin yer aldığı, bu nedenle …’nın 2010 yılında istifa ettiğinin anlaşıldığı, … ile ilgili olarak ise başka bir belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun “Bir ortağın ayrılmasından veya kooperatifin dağılmasından sonra sorumluluk” başlıklı 36.maddesi; “Sınırsız veya sınırlı sorumlu bir ortak ölür veya diğer bir sebeple kooperatiften ayrılışının kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl veya anasözleşme ile tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatif iflas ettiği takdirde,ayrılmasından önce doğmuş olan borçlar için ortak sorumluluktan kurtulamaz.
Aynı şartlar altında veya aynı süre içinde ek ödeme yükümü de mevcut olmakta devam eder.
Bir kooperatif dağılırsa, dağılmanın Ticaret Siciline tescilinden başlayarak bir yıl veya anasözleşmede tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatifin iflasının açılmasına karar verilmesi halinde ortaklar aynı şekilde ek ödemelerle birlikte sorumludurlar.”Hükmündedir. Bu konu kooperatif anasözleşmesinin 24.maddesinde ise;
“Ortaklıktan çıkan veya çıkarılanların ortaklık zamanına ait muamelelerden doğacak sorumlulukları, ayrılmanın tahakkuk ettiği, bilanço yılının bitiminden başlayarak iki yıl devam eder. ……” şeklinde düzenlenmiştir.
…’ın istifasının 30.03.2012 tarih 43 Sayılı yönetim kurulu kararı ile kabul edilse bile sorumluluğunun 31.12.2014 tarihinde sona ereceğinden borç için aciz vesikasının alındığı 07.03.2013 tarihi ile sorumluluğu devam etmektedir ve (3.420,00×10=) 34.200,00-TL dan sorumlu tutulabileceği, … ise 07.09.2010 tarihinde ortaklığı sona erdiğinden ana sözleşme hükmü gereği sorumluluğunun 31.12.2012 tarihinde sona ermiş olduğu, bu tarih borcun aciz vesikasına bağlandığı 07.03.2013 tarihinden önceki bir tarih olması nedeniyle … sorumlu tutulamayacağı, anlaşılmakla davacı …’nın menfi tespit talebinin yerinde olduğu, diğer davacılar …, …, … , …. ve …’ın menfi tespit isteğinin yerinde olmadığı anlaşılmakla …nın davasının kabulüne, davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından bu davacının kötü niyet talebinin reddine, diğer davacılar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacı … yönünden sehven hüküm kurulmadığından bu davalı yönünden HMK 305/A maddesi gereğince ek karar yazılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar …, …, … ve …’ın davasının Reddine
2-Davacı …’ nın davasının KABULÜNE,
3-İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
4-Davacı …’nın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Davacı …’nın kabul olan davasında Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.796,55-TL harçtan peşin alınan 449,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.347,41‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
6-Davacı …’in reddolan davasında peşin alınan 853,88-TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç tutarı olan 179,90-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 673,98‬-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı …’ın reddolan davasında peşin alınan 853,88-TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç tutarı olan 179,90-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 673,98‬-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı …’nın reddolan davasında peşin alınan 853,88-TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç tutarı olan 179,90-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 673,98‬-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı …’ın reddolan davasında peşin alınan 584,05-TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç tutarı olan 179,90-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 404,15‬-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
10-Davacı …’ın reddolan davasında peşin alınan 853,88-TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç tutarı olan 179,90-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 673,98‬-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
11-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı … yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
12-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
13-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
14-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
15-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
16-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine,
17-Davacı …’nın yapmış olduğu 27,70-TL dava açma ilk gideri, 450,00-TL bilirkişi ücreti, 50,00-TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 527,70-TL Yargılama giderinin peşin yatırılan 4.448,69-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
18-Davalı tarafın yaptığı 50,00-TL davetiye ve posta giderinin davacılar …, …, …, … ve …’tan müşterek ve müteselsilen alınarak davalı tarafa verilmesine,
19-Davacılar …, …, …, … ve …’ın yaptığı yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
20-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır