Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/645 E. 2022/772 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/645
KARAR NO : 2022/772

DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ve Manevi Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/05/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ve Manevi Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 16/03/2015 tarihinde … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi …’un vefat ettiğini, davalılardan …’ın araç maliki, …’ın araç sürücüsü ve ….Sigorta AŞ ‘nin ise kaza yapan aracın Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesini düzenleyen şirket olduğunu, kazanın tek taraflı meydana geldiğini, sürücü …’ın kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, sürücü belgesi dahi olmadığını, muris …’un 17 yaşında vefat ettiğini, …. futbol takımının oyuncusu olduğunu, gelecek vaat eden ve başarılı bir futbol kariyeri olması beklenen bir oyuncu olduğunu, ailesinin Erzurum’da olduğunu ve ailesinden ayrı futbolculuk kariyerine İzmir’de devam etmekte olduğunu, ailesinin vefat olayı nedeniyle destekten yoksun kaldığını ve manevi üzüntü içerisine girdiğini, davalı sigorta şirketinin davacılara destekten yoksun kalma zararını ödemekle yükümlü olduğunu, kaza tarihinde poliçe limitinin ölüm başına 290.000,00-TL olduğunu, maddi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olup davacıların net zararları ortaya çıktığında eksik harcın taraflarınca ikmal edileceğini, tüm davacıların murislerinin 17 yaşında vefatı ile manevi olarak büyük üzüntü içerisine girdiklerini, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, anne … için 250,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatı ve 10.000,00-TL. manevi tazminat , kardeş …’a velayeten … için 250,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatı ve 10.000,00-TL. manevi tazminat , kardeş …’a velayeten … için 250,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatı ve 10.000,00-TL. manevi tazminat , kardeş … için 10.000,00-TL. manevi tazminat, kardeş … için 10.000,00-TL. manevi tazminat olmak üzere şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile ve 70.000,00-TL. manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta AŞ vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; huzurdaki davanın Ticaret Mahkemesinin görevleri içinde yer almadığını, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, Trafik kazasındaki kusur oranlarının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, davaya konu zararlandırıcı olayın “Haksız Fiil” nevi’nden olması, davanın 3.şahsın sigortacısına yöneltilmiş olması ve huzurdaki davanın destekten yoksunluk tazminatı ile ilgili olması sebebiyle ticari iş sayılmayacağından, reeskont faizi talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu ödemelerinin sorgulanması gerektiğini, var ise yapılacak tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, dava konusu kazada, vefat eden …’un da kusurlu olduğunu, hatır taşıması olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak sorumlulukları var ise belli bir oranda indirim yapılmasını talep ettiklerini, müşterek müteselsil olarak hüküm kurulmaması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin, poliçe teminatlarına dahil olmadığını, 16.03.2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde; … numaralı 09.01.2015 – 09.01.2016 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı olduğunu , mezkür poliçedeki, ölüm hali (destekten yoksunluk) tazminatı teminat limitinin 290.000,00-TL. olduğunu, müvekkili şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı …’a velayeten … vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davalı müvekkilinin, mağdur ve diğer arkdaşlarıyla birlikte bindikleri aracın sürücüsü olduğunu, derdest dava dosyasının esasını teşkil eden İzmir 1.Çocuk Mahkemesinin, …. Esas, …. K sayılı dava dosyasına sunulu beyanlardan da açıkça anlaşılacağı üzere elim trafik kazasının meydana gelmesinde davalı müvekkiline atfı mümkün herhangi bir kusurun mevcut olmadığını, zira elim trafik kazasının yaşları küçük yolcuların kusurlu davranışlarının toplamı sonucu meydana geldiğini, nitekim sürücü yanında ön koltukta oturan … ve ….’nin, savcılık ifadelerinde …’nin sürücü …’a “arkadakileri sarssana” demesine rağmen sürücünün normal olarak yola devam ettiğinin, aniden direksiyona asılarak sağa çevirmesi üzerine aracın kontrolden çıkarak devrilmesine neden olunduğunun” ifade edildiğini, bu yönüyle davalı müvekkiline atfı mümkün kusurun, üçüncü şahsın ağır kusuruyla ortadan kalktığını, illiyet bağının kesildiğini, işbu sebeple taraflara atfı mümkün kusur oranlarının tespit edilmesi amacıyla yeniden rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini, araç içindeki yolcuların tamamının hatır taşımacılığına dahil olduğunu, davalı müvekkilinin sürücü olarak kullandığı aracın, yolcu alımına uygun olmayıp yük aracı olduğunu, bu yönüyle davalı müvekkiline atfı mümkün kusurun aynı oranda müteveffaya atfı mümkün bir kusur olduğunun da tartışmasız olduğunu, işbu sebeple davalı müvekkili yönünden, direkt bir kusur atfı mümkün olmayıp ancak müterafik bir kusur değerlendirlmesi gerektiğini, arz ve izah olunan nedenlerle, davalı müvekkili aleyhine konu derdest davanın reddine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacı aleyhine tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalı … vekilinin mahkemeye sunduğu cevabi dilekçesinde; müvekkili …’ın bir kusur yükleminin mümkün olmadığını ifade etmiş ise de bu savunmasının doğru olmadığını, zira İzmir 1. Çocuk Mahkemesinde görülen davada, iddianamede belirtildiği üzere … ve …’ın doğrudan doğruya sürücü sanık …’ı korumaya yönelik olduğu kanaatine vardığını, …’ın kazaya karışan … plaka sayılı aracın maliki …’ın oğlu olduğunu, … ve ailesinin Buca’ da kazanın meydana geldiği yer yakınlarında kahvehane işlettiğini, her zaman olduğu gibi yine oğlu …’a aracı teslim ettiğini daha sonra …’ın da aracı kullanması için …’a verdiğini, … yönetiminde iken kazanın meydana geldiğini, davalı vekilinin cevabi dilekçesinde hatır taşımacılığından bahsettiğini ki bu iddianın da doğru olmadığını, zira taşımanın tamamen ticari olduğunu, araç maliki … olup aracı devamlı ehliyeti olmayan yaşı küçük oğlu …’ a verdiğini ve …’ın da kaza gününde yine yaşı küçük arkadaşı …’a aracı verdiğini ve bu aracın Bucaspor tesislerine gelerek Bucasporda futbol oynayan müteveffa …’ u …’ı, …’u ve ….’ı da alarak okey oynamak için araç maliki ve aynı zamanda kahvehane işletmecisi …’ın kahvesine götürmek için yola çıktıklarını, kazanın da bu süreçte meydana geldiğini, kaldı ki hatır taşımacılığının söz konusu olabilmesi için taşıyanın taşıma ruhsatının olması gerektiğini, diğer bir ifade ile işleten …’ın büyük bir sorumsuzluk örneği sergileyerek maliki olduğu aracı ehliyeti olmayan küçük yaştaki oğlu …’a verdiğini, …’ın da diğer davalı …’a aracı kullandırdığını, dinlenecek tanık ifadelerinden de anlaşılacağı üzere bu taşımadan taşıyanın da taşıtanın da ekonomik yararı olduğunu, davalı vekili cevabi dilekçesinde müvekkili davalının sürücü olarak kullandığı aracın yolcu taşımaya müsait bir araç olmadığını, kamyonet olduğunu, kazaya müsait olduğunu bunun da yolcular tarafından öngörülebilir olduğunu ifade etmek suretiyle müvekkilini savunmaya çalıştığını, müteveffa … dahil bütün yolcular 18 yaşından küçük olup kamyonetin kazaya sebep olacağını kestirebilmelerinin mümkün olmadığını, davalı …’ın cevabi dilekçesinde tamamen savunma amaçlı ifadelerin mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan diğer davalılarla birlikte aleyhine hükmedilecek maddi ve manevi tazminat davasında müteselsilen sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : 16/03/2015 tarihinde görevli jandarma … tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında; ” 16/03/2015 günü saat 20:50 sıralarında Buca ilçesi … Mahallesi … caddesi üzerinde meydana gelen ölümlü/yaralanmalı kazasında; olay mahalline gelindiğinde 1 metrelik boşluğa ezilerek sıkışmış kapalı kasa … plakalı kamyonetin ağır hasarlı olduğu görüldü. Aracın içinde kimsenin olmadığı tespit edildi. Olayın oluş şekli incelendiğinde, Bucaspor istikametinden … Mahallesi merkezi istikametine giden … plakalı araç sürücüsü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek aracı sol yanına yatırarak karşı şeritte bulunan kaldırım taşına vurduğu ve aracın çarpma etkisiyle 2 metre uzaklıktaki duvar ile elektrik direği arasına sıkıştığı anlaşılmıştır. Kazada … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 S.KTK.’da belirtilen 52/1-b (araçların hızlarını, yük ve teknik özelliklerine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektiği şartlara uydurmamak) ve 36/3-a (sürücü belgesiz araç kullanmak) maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kusurlu olduğu anlaşılmış ” şeklinde tespit yapılmıştır.
Hasar dosyası : … Sigorta AŞ’nin 23/06/2015 tarihli cevabi yazısından; Şirketleri kayıtlarında yapılan araştırmada,… numaralı poliçeden açılmış bir hasar dosyasının tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile davalı … arasında 09/01/2015 – 09/01/2016 tarih aralığını kapsar zorunlu mali sorumluluk poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti ölüm/sakatlanma kişi başına 290.000,00- TL olarak belirlenmiştir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 30/10/2017 tarihli cevabi yazısı içeriğinden ; … plakalı aracın davalı … adına tescilli olduğu görülmüştür.
SGK : Erzurum Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Nenehatun Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 12/04/2016 tarihli cevabi yazısı içeriğinde; … TC kimlik numuralı …’un 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fikrasının (a), (b) ve (c) bentlerine tabi sigortalılığının bulunmadığı;…. Bağ-Kur, … TC kimlik numaralı sigortalı …’dan dolayı aylık başlangıç tarihi 01/01/2003 olmak üzere ölüm aylığı bağlandığı, hak sahibi …’un 16/03/2015 tarihli vefatı nedeniyle 01/03/2015 tarihi itibariyle almış olduğu ölüm aylığının durdurulduğu bildirilmiştir.
Nüfus Kaydı : Davacılara ait aile nüfus kayıt tablosu dosyamız arasına alınmıştır.
Sosyal ve ekonomik durum araştırması: Davacıların sosyal ve ekonomik durumunun tespitine ilişkin kolluk araştırma raporları dosya arasına alınmıştır.
Ceza Dava Dosyası: İzmir 1. Çocuk Mahkemesinin ….Esas … K. sayılı dosyasında müteveffa …’a karşı suça sürüklenen çocuk … tarafından Taksirle Ölüme Neden Olma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı yasanın 85/1. Maddesi uyarınca 2 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, cezanın ertelendiği ve 2 yıl 8 ay denetim süresine tabi tutulduğu, kararın temyiz edilmeksizin 11/12/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kusur raporu : Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 06/04/2021 tarih … sayılı raporunda; Sürücü …’ın %100(Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu : Aktüerya Uzmanı Bilirkişi …. tarafından düzenlenen 28/04/2022 tarihli raporda; Davacı….ün talep edebileceği DYK tazminatının, 410.991,48 TL olarak tespit edildiği, tespit olunan tutarın, 290.000,00-TL kısmından tüm davalıların müteselsilen, aşan kısım olan 120.991,48-TL kısmından sigorta şirketi dışındaki davalıların müteselsilen sorumlu olduklarının tespit edildiği mütalaa edilmiştir.
Islah Dilekçesi: Davacılar vekili 29.04.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için talep ettiği 250,00 TL DYK tazminatını 410.991,48 TL’ye yükseltmiş olup, ıslah harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni Genel Şartların C.10. maddesi ile de 12.08.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartların C.11 maddesine göre, genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bu durumda, artık yeni genel şartların, 01.06.2015 tarihinden önce akdedilmiş sözleşmelere uygulanması mümkün olmayıp, dava konusu trafik sigorta poliçesinin tanzim tarihi 09.01.2015 tarihi olduğundan davacıların destekten yoksun kalma taleplerinin değerlendirilmesinde eski genel şartların uygulanması gerektiği, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı desetekten yoksun kalma zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. araka hesaplama gerektiği arak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 16/03/2015 günü saat 20:50 sıralarında sürücü belgesiz davalı sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı …’a ait … plaka sayılı kapalı kasa kamyonet ile Buca spor tesisleri istikametinden iki yönlü … caddesini takiben seyri sırasında olay mahalline geldiğinde sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek aracı sol yanına yatırarak karşı şeritte bulunan kaldırım taşına vurması, akabinde çarpmanın etkisiyle araç 2 m savrulup beton elektrik direği ile duvar arasına sıkışması sonucu, kamyonetin kasasında yolcu olarak seyahat eden destek …’un öldüğü, davacılardan …’un ölenin annesi olup, yaşı küçük çocukların ileride anne ve babalarına destek olacakları karine olarak kabul edildiğinden davacı … ile ölen oğlu arasında destek ilişkisinin mevcut olduğu, ölenin özürlü olan kardeşi davacı … ile yaşı küçük kardeşleri olan davacılar … ve … için destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş ise de, destekten yoksun kalma tazminatının konusunun, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olduğu, buradaki amacın, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması, olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesi olduğu, ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerektiği, Hukuk Genel Kurulu’nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 412 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi; TBK.nun 53..maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tuttuğu ve ne hısımlığa ne de nafaka hakkındaki hükümlere dayandığı, sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimsenin destek sayılacağı, davacılar …, … ve …’u kazada hayatını kaybeden …’un kardeşleri oldukları, desteğin 16 yaşında iken hayatını kaybettiği, öğrenci olup henüz çalışmadığı, davacı kardeşleri Gurbet ve Kağan’ın kendisinden küçük, davacı …’un ise yaşı büyük olmakla birlikte özürlü olduğu, hayatta kalan küçük kardeşlerin ve özürlü kardeşin, ölen kardeş nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatını doğrudan hak etmeyeceği, varsayımsal olarak kardeşlerin ileriye yönelik desteklik ilişkisinin miras ile ilgili olmayıp, fiili veya farazi desteklikle ilgili olduğu, küçük çocukların yalnızca anne ve babalarının varsayımsal desteği olduğu, kardeşleri yönünden varsayımsal destek olmadıkları, desteğin küçük kardeşleri olan davacılar Gurbet ve Kağan ile özürlü kardeşi olan davacı Muhammet’e düzenli ve eylemli yardım ettiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle davacılar …, … ve …’un destekten yoksun kalma tazminatı isteklerinin reddi gerektiği, gerek mahkememiz dosyasında Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporunda gerekse İzmir 1. Çocuk Mahkemesi’nin kesinleşen …. esas, … karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve ceza mahkemesinin kazanın oluş şekline ilişkin kabulü dikkate alındığında tek taraflı trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın tamamen kusurlu olduğu, ölen …’un ise davalı …’ın yaşının küçük olması nedeniyle sürücü belgesi bulunmadığını bildiği ve kapalı kasa kamyonetin kasa kısmının yolcu taşınmasına müsait olmadığı halde kasa kısmında gayri nizami yolculuk yaparak zararın doğmasından ve artmasında etkili olduğundan müterafik kusurunun bulunduğu, TBK.nun 52. Maddesi uyarınca müterafik kusur nedeniyle, Yargıtay uygulamaları ile de benimsenen, somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olarak %20 oranında hesaplanan tazminattan indirim yapılması gerektiği, öte yandan ölen … ile davalı …’ın arkadaş oldukları ve olay günü birlikte gezmek için araca bindikleri, taşımanın herhangi bir bedel ve çıkar karşılığında olmadığı, bu nedenle olayda hatır taşımasının söz konusu olduğu tespit edildiğinden, davaya cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunan davalı sigorta şirketi ve davalı … yönünden hesaplanan tazminattan %20 oranında hatır indirimi yapılmasının olayın özelliklerine ve Yargıtay içtihatlarına uygun düşeceği, davalı …’ın ise davaya cevap vermediği, hatır taşıması savunmasının itiraz değil def’i olduğu ve alacağın talep edilebilirliğini engelleyici işlev gören def’ilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği; alacağı ortadan kaldıran ve her aşamada ileri sürülebilen itirazlardan olmadığı dikkate alınmak suretiyle; davalı … tarafından hatır taşıması defi ileri sürülmediğinden bu davalı yönünden hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmadığı, aktüer bilirkişi tarafından davacı anne için hesaplanan 410.991,48-TL tazminat esas alınarak, bu miktardan %20 müterafik kusur indirimi ve davalı sigorta şirketi ile davalı … yönünden kusur indirimine ek olarak %20 hatır indirimi yapıldıktan sonra davacının davalı …’dan talep edebileceği DYK tazminatının 328.793,18 TL, diğer davalılardan talep talep edebileceği DYK tazminatının ise 263.034,55-TL olabileceği, olay tarihinin poliçe süresi içinde ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, bu tazminattan davalı …’ın KTK.nun 85. Maddesi uyarınca işleten sıfatı ile davalı …’ın haksız fiil faili sıfatı ile ve davalı Sigorta şirketinden KTK ve poliçe hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacılar vekilinin 29.04.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … yönünden DYK tazminatını isteğini 410.991,48-TL yükselttiği anlaşılmakla davacı …’un DYK tazminatı davasının kısmen kabulüne, 328.793,18 TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketi ve davalı … bu miktarın 263.034,55-TL’lik kısmıyla sınırlı sorumlu olmaları kaydıyla) davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden ve davalı sigorta yönünden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği gibi yargılama giderleri yönünden de taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceğinden, davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin paylaştırılmasında ve davalılar yararına takdir edilen vekalet ücretinin belirlenmesinde müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle yapılan indirimden dolayı reddedilen kısım dikkate alınmayarak, tarafların yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluk tutarları hesap edilmiştir.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, …’un ölümüyle sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, zarar görenlerin konumları, davaya konu trafik kazasında davalı sürücü … ve destek …’un kusur oranları, davalıların sorumluluğunun niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacıların, yakınları olan …’u kaybetmeleri nedeniyle çektikleri elem ve ızdırap nazara alınarak, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı …’un maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 328.793,18 TL destekten yoksun kalma tazminatın (davalı sigorta şirketi ve davalı …’ın, bu miktarın 263.034,55-TL’lik kısmıyla sınırlı sorumlu olmaları kaydıyla) davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 16.03.2015 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 27.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
Davacı …’un manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
2- Davacı …’un maddi tazminat davasının REDDİNE,
Davacı …’un manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
3- Davacı …’un maddi tazminat davasının REDDİNE,
Davacı …’un manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
4- Davacı …’un maddi tazminat davasının REDDİNE,
Davacı …’un manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
5-Davacı …’un manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
6-Davacı …’ın manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 16.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
7-Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 22.459,86 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 1.437,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.022,16 TL karar ve ilam harcının (davalı sigorta şirketi ve davalı …’ın, bu miktarın 16.530,19-TL’lik kısmıyla sınırlı sorumlu olmaları kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
8-Kabul edilen manevi tazminat miktarları üzerinden hesaplanmış olan 2.732,40 TL nispi harca, peşin alınan 214,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.517,59 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
9-Davalar kısmen kabul edildiğinden davacı tarafların yaptığı 0,60 TL dosya gideri, 8,20 TL vekalet suret harcı, 647,70 TL davetiye ve posta gideri, 550,00 TL aktüer bilirkişi ücreti, 723,00 TL ATK kusur raporu ücreti olmak üzere 1.929,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.780,93 TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketi bu miktarın 1.520,45 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması, davalı …’ın bu miktarın 1.750,06 TL’lik kısmıyla sınırlı sorumlu olmaları kaydıyla) ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine. Davacı tarafların fazladan yaptığı yargılama giderinin kendileri üzerinde bırakılmasına.
10-Davacı …’un maddi tazminat için karşıladığı 27,70 TL başvurma harcı,1.437,70 TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 1.465,40 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine.
11-Davacı tarafların manevi tazminat için karşıladığı 214,81 TL peşin harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine.
12- Davacı …’un maddi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 49.031,00 TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketi ve davalı …’ın, bu miktarın 39.824,84 TL’lik kısmıyla sınırlı sorumlu olmaları kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine.
13-Davacı …’un maddi tazminat davası takdiri indirim nedenleri dikkate alınarak kısmen reddedildiğinden, ret edilen kısım yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
14- Davacı …’un maddi tazminat davası ret edildiğinden, ret edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 250,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş.’ye eşit şekilde paylaştırılarak verilmesine,
15- Davacı …’un maddi tazminat davası ret edildiğinden, ret edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 250,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş.’ye eşit şekilde paylaştırılarak verilmesine,
16- Davacı …’un maddi tazminat davası ret edildiğinden, ret edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 250,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş.’ye eşit şekilde paylaştırılarak verilmesine,
17- Davacıların Manevi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmüne göre davacılar için ayrı ayrı takdir ve hesaplanmış olan;
-Davacı … için 9.2000,00 TL vekalet ücretinin,
-Davacı … için 5.000,00 TL vekalet ücretinin,
-Davacı … için 5.000,00 TL vekalet ücretinin,
– Davacı … için 5.000,00 TL vekalet ücretinin,
– Davacı … için 5.000,00 TL vekalet ücretinin,
– Davacı … için 5.000,00 TL vekalet ücretinin,
davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak ilgili davacılara ayrı ayrı verilmesine.
18- Davacıların manevi tazminat davaları kısmen ret edildiğinden ret edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/2. Fıkrasındaki “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” ve 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemelerine göre takdir ve hesaplanmış olan;
-5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan,
-5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan,
-5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan,
-5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan,
-5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan,
-5.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan,
ayrı ayrı alınarak davalı …’a verilmesine,
19-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine.
ilişkin, davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı , davalı sigorta vekili ile davalı …’ın yokluğunda, Davacılar …, …, , … ve …’un manevi tazminat davaları kısmen kabul ve kısmen red edilen kısımları, davacı …’un manevi tazminat davasının kısmen reddedilen kısmı yönünden miktar itibariyle KESİN, diğer hükümler yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
20/09/2022
Katip …
¸e-imza

Hakim…
e-imza ¸