Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1525 E. 2022/194 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1525
KARAR NO : 2022/194

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2015
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekilinin 25.12.2015 Tarihli Dava Dilekçesinde Özetle; Davalılardan … … 16.03.2005 tarihli iş sözleşmesi kapsamında Müvekkil şirket nezdinde 16.03.2005-14.04.2014 tarihleri arasında fikri ve sınai haklar alanında hizmet vermiş olup çalıştığı dönem içerisinde görevi gereği Müvekkil firmaya ait ticari sırlara, şirket politikalarına ve müşteri çevresine vakıf olduğu; Daha sonra ortağı bulunduğu 2 numaralı davalı … Danışmanlık Hizmetleri Limited Şirketini kurduğu ve kuran … işbu şirket aracılığı ile Davacı …’in müşteri portföyünü kullanarak haksız kazanç elde ettiği; …’nun Davacı şirket geçmişini kullanarak Davacı müşterileri ile iletişime geçtiği, müşterilere teklifler verdiği, ticari ilişkilerinde Davacıya ait sözleşmelerin bire bir benzerlerini kullandığı; …’ nun iş akdini feshederken imzalamış olduğu sulh ve ibra sözleşmesi mevcut olup; sözleşme kapsamında “Sn. … … işbu sözleşmenin sona ermesini takiben 2 yıl süre ile İZMİR ilinde … A.Ş İle haksız rekabet teşkil edecek hiçbir eylemde bulunamaz, … A.Ş ile aynı iştigal alanında olan firma kuramaz, bu tarzda firmalara ortak ve çalışan olamaz. Aksi takdirde … A.Ş ‘nin uğrayacağı zarar ve ziyanı tazmin edeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” Rekabet etmeme taahhüdünü içerdiği; Davalılardan …’nun Davacı şirket nezdinde çalışırken takip etmiş olduğu müşterilerden yaklaşık 22 tanesinin vekil değiştirerek Davalı şirket ile çalışmaya başladığı; Bu müşterilerin hepsinin de Davalı …’nun Müvekkil şirket nezdinde çalıştığı dönemde ilgilendiği, sorumlu olduğu müşteriler olduğu; Davalının Müvekkilimiz gibi başarılı bir şirkette geçmiş dönemini referans göstererek daha önceden tanıdığı müşterilere daha düşük teklifler vererek kendisiyle çalışmaya ikna etmiş olduğu; Yönündeki iddialara yer verilerek; haksız rekabet sebebiyle uğranılan 1.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte Davalılardan tahsili talep edilmiştir.
Davalı Vekili 08.02.2016 Tarihli Cevap Dilekçesinde Özetle; …’nun iş sözleşmesini haklı sebeple fesih ettiği, Rekabet etmeme beyanını içeren sulh ve ibra başlıklı sözleşmenin Davalı işçinin alacaklarına kavuşma baskısı altında imzalatıldığı ve TBK 420 şartlarını taşımadığı; TTK 54 vd. maddelerindeki haksız rekabet şartlarının gerçekleşmediği; Yönündeki savunmalara yer verilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Davacı Vekilinin Cevaba Cevap Dilekçesinde Özetle; Sulh ve ibra sözleşmesinin TBK 420 vd maddelerini ihtiva etmese dahi TBK 444 hükümleri şartlarına uygun olduğu; davalı tarafın eylemleri, 6102 Sayılı Kanunun 54 ve devamındaki hükümleri çerçevesinde haksız rekabet teşkil ettiği; Davacı şirketin zarara uğradığı ve 22 şirketin davalıya geçmesi ile birlikte zararın ispatlandığı, Yönündeki beyanlara yer verilerek; haksız ve hukuka aykırı itirazlarının reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı Vekili 26.05.2017 Tarihli İkinci Cevap Dilekçesinde Özetle; Rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin kaydın geçersiz olduğu ve TBK 444 şartlarını taşısa dahi işçinin baskı altında bu sözleşmeyi imzalamakla yükümlü olduğu; 4857 sayılı Iş Kanunu’nun 24. maddesi gereğince haklı sebeple feshi ile sona erdiği; Yönündeki beyanlara yer verilerek davanın reddi talep edilmiştir.
Tanık … Beyanında; Davacı şirkette 2 yıldan az bir süre çalıştığı ve davalı … … ile birlikte çalıştığı 2014 yılında davalıdan sonra şirketten ayrıldığı, Davacı şirkette marka patent gibi hakların şatışı yapıldığı; Davalının şirkette satış elemanı olarak çalıştığı ve aylık kota dahilinde satış yapmsı gerektiği; Şirketin herhangi bir ticari sırrı politikasını bilmelerinin mümkün olmadığı; Davacı şirketin izmir şubesinde çalıştıkları ve merkeze ait bilgilerin taraflara verilmediği; Davalının açtığı şirkette davacı ile aynı işi yaptığı; müşteri çevresi herkese açık olduğu; Ben davalının kötü niyetli olarak davacıya ait bilgi ve sırları kullandığını düşünmediğini ve bu işte harçlar ve gelirler belli olduğunu ve müşterinin kendisine sunulan teklifleri değerlendirdiği yönündeki beyanlara yer verdiği görülmektedir.
Tanık … Beyanında; 2005 yılından beri ve halen davacı firmada kurumsal müşteri hizmetler yöneticisi olarak görev yaptığını, 2005 yılında satış destek hizmet uzmanı olarak işe başladığını; 2005 yılından … Hanımın ayrıldığı 2014-2015 yılına kadar beraber çalıştığını; Bizim işyerinde çalışan birbaşka arkadaşla beraber …’le beraber davalı …’inn davacı işyeriyle aynı işte patent danışmanlık hizmeti kurduğunu bilidiğini; Verdiğimiz fiyatları ve işlem danışma sürelerimizi bildikleri için bitiş süreçlerinde sorunsuz çalıştığımız firmalara giderek tekifler verdiklerini; Bizden çıkmadan önce bir şirket kurulumu yapmış ve kendi çaplarında şirketlerini kurup bu tarz faaliyetlerini tamamlamışlar, daha sonraki süreçte de bizim çalıştığımız firmalara gidip iş teklif ettiklerini, gittikleri firma sahiplerinden öğrendiklerini; … – … – … süt ürünleri firmalarının Davalı şirkete geçen firmalar oldukları; Davacı vekilinin talebi üzerine tanıktan soruldu: davalı firmaların gizli ve özel bilgilerine, firma yetkilisine, temsilcisine, telefon ve mail adreslerine ulaşabilecek durumdaydı dedi. … Süt Ürünleri bizimle hiçbir sorun yaşamadığı halde daha düşük fiyat olduğu için davalı ile çalışmaya devam etmeye ettiği; Fiyattan ötürü diğer aklıma gelen firma … Şekerleme olduğu; Herkese açık bir bilgi olmadığı ve konudaki bilgilere şifrelerle girildiği;
Tanık … Beyanında; Farklı bir firmada marka patent uzmanı olarak çalıştığını; 2013-2015 yılları arasında davacı şirkette operatör bölümünde marka patent uzmanı olarak çalıştığını; Davalı … …’ı da aynı süreçte beraber çalıştığımız için tanıdım. … Hanım da davacı firmada satış departmanındaydı. Sahaya genelde erkek elemanlar gidiyordu. … Hanım çoğunlukla telefonla görüşürdü. Yeni kurduğu şirkette veya çalıştığı şirkette hangi firmaların olduğunu bilmem mümkün değildir Davacının eski firmalarının, davalının yeni kurduğu veya çalıştığı firmada olup olmadığını bilmiyorum. Yönündeki beyanlara yer verildiği görülmektedir.
04/12/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Dava dosyayı muhteviyatı dikkate alındığında davacı … ile Davalı … … arasında iş sözleşmesinden sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bir rekabet yasağı sözleşmesinin iş sözleşmesinin işçinin haklı sebeple iş sözleşmesini fesih etmesi sebebiyle hükümsüz kalacağı; bununla birlikte davalı işçinin iş sözleşmesinin feshi tarihinde rekabet etmeme taahhüdünde bulunduğu; rekabet etmeme taahhüdünü içeren 4.c bendinin yer aldığı Sulh ve İbra başlıklı metinde ihrazi kayıt ile imzalandığı; işçinin bu noktada işçilik alacaklarını almak kaygısı ve amacıyla metni imzaladığı ve iş sözleşmesinin sona erdiği tarihte düzenlenen rekabet yasağı taahhütnamesinin baskı altında ve işçinin işçilik haklarını alamayacağı korkusuyla müzayaka halindeki davalı işçiye zorla imzalatıldığı; sonuç ve kanaatine Sayın Mahkemece ulaşılması halinde de baskı altında imzalanan rekabet etmeme taahhüdünün hukuken geçerli olmadığı; davalı işçinin haklı sebeple iş sözleşmesini sona erdirmesi sebebiyle iş sözleşmeleri bittikten sonra da sır saklamakla yükümlü olmadığı; Mahkeme tarafında TTK 55/1.c bendinin ihlal edildiği davalı eski işçi … …’ın Davacının müşteri listeleri ve iş ürünlerini bildiği ve bu ürünlerden yetkisiz olarak yararlandığı sonuç ve kanaatine ulaşılır ise; haksız rekabetin meydana geldiğine ilişkin kanaate varmak için, müşteri ve ciro değişim düzeyine bakılarak müşteri kaymasının önemli olup olmadığı konusunda bir inceleme yapılması gerektiği; davacı şirket vekili tarafından sunulan dilekçeler ve tanık ifadelerinde her ne kadar 22 tane şirket denilmişse de … – … – … Süt Ürünleri – … Şekerleme ve … isimli şirketlerin isimlerinin bulunması sebebiyle, davacı şirketin müşteri olarak kabul edilebilecek firmaların davalı firmaya geçip geçmediği incelendiği; mali incelemesi kapsamında 2014-2016 yıllarında dört müşteriye DAVALI …’in 76.490,82 TL tutarında hizmet verildiğini tespit edildiği, bu noktada Davacı … malvarlığında bu beş müşteriye yapılan satışlarda bir eksilme meydana gelip gelmediğinin araştırılması hususundaki nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu; haksız rekabet sebebiyle tazminat talep eden kişinin zarara uğraması zorunlu olduğu; davacı defterleri üzerinde bir inceleme yapılması mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı malvarlığında yaşanan bir eksilmeye karşılık Davalı malvarlığında 76.490,82 TL tutarında bir artış sağlandığı yönünde bir tespitte bulunulamadığı; Mahkeme tarafından hüküm altına alınacak tazminat miktarı, davalının elde ettiği net menfaat miktarı olması gerektiği, davacının, davalının haksız rekabetinden kaynaklanan manevi zararının da tazminini talep ettiği ve haksız rekabetten kaynaklanan manevi zararların giderilmesi için TBK’nın 58. maddesinde öngörülen şartların varlığı halinde mümkün olmakla birlikte TBK m. 58 şartlarının ve zarar miktarının Mahkemeye ait olduğu; sonuç ve kanaatine bildirir raporlarını mahkememize sunmuşlardır.
Dava; fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla davalıların hukuka ticari ahlak ve rekabete aykırı davranışları nedeniyle yol açmış oldukları haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması, HMK 107 uyarınca davacının uğramış olduğu zararlardan dolayı şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren reoskont faizi ile davalılardan tahsiline yönelik açılmış tazminat davasıdır.
Davacı tarafça davalılara gönderilen, Bakırköy … Noterliği … yevmiye numaralı 28/09/2015 tarihli ihtarname, davalıların göndermiş olduğu ihtarname, davalı … ile davacı firma arasında imzalanan 16/03/2005 tarihli iş sözleşmesi, davalı … ile davacı firma arasındaki 14/04/2014 tarihli sulh ve ibra sözleşmesi, davalı şirkete ait ticari sicil kayıtları dosya içinde hazır edilmiştir.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde ve taraf iddiaları değerlendirilmek üzere SMMS bilirkişi … ve Ticaret Hukuku Öğretim Üyelerinden Dr. …’den 28/11/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmış, davacının itirazları doğrultusunda mahkememizce dosya İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, 3 kişilik bilirkişilik heyetinden 10/12/2020 tarihli rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi raporları yeterli olduğundan usul ekonomisi de dikkate alınarak davacı vekilinin yeniden defter incelemesi yapılmak suretiyle rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, gelen belgeler, ihtarlar, sözleşme ve birbiriyle doğrulayan, birbiriyle örtüşen 2 heyet raporu da dikkate alınarak, dava konusunun haksız rekabetten doğan maddi tazminatın tahsiline ilişkin olduğu bellidir.
Davalı … … davacı şirketin eski çalışanı olup 14/04/2014 tarihinde davacı şirketten ayrılmış, dava dosyasında SGK kayıtları yer almamakla birlikte, dava dosyasında davalı savunması dikkate alındığında haklı sebeple sona erdirildiği belli olup, davacı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
14/04/2014 tarihli sulh ve ibra sözleşmesinin 1. Maddesinde iş sözleşmesinin 24.I maddesi uyarınca haklı sebeple sona erdirildiği anlaşılmaktadır.
Dava dosyası tümüyle beraber değerlendirildiğinde, davacı … ile davalı … … arasında iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin bir rekabet yasağı sözleşmesinin iş sözleşmesini, işçinin haklı sebeple iş sözleşmesini feshetmesi sebebiyle hükümsüz kalacağı; bununla birlikte davalı işçinin iş sözleşmesinin fesih tarihinde rekabet etmeme taahhüttünde bulunduğu; rekabet etmeme taahttünü içeren 4. C bendinin yer aldığı sulh ve ibra başlıklı metinde ihtirazı kayıt ile imzalandığı, işçinin bu noktada işçilik alacaklarını almak kaygısı ve amacıyla metni imzaladığı ve iş sözleşmesinin sona erdiği tarihle düzenlenen rekabet yasağı taahhütnamesinin baskı altında ve işçinin işçilik haklarını alamayacağı korkusuyla müzayaka halindeki davalı işçiye zorla imzalatıldığı, sonuç ve kanaatine varılmakla tüm dosya içeriği ve deliller bu şekilde değerlendirilerek mahkememizce baskı altında imzalanan rekabet etmeme taahhüttünün hukuken geçerli olmadığı; davacı işçinin haklı sebeple iş sözleşmesine sona erdirmesi sebebiyle iş sözleşmeleri bittikten sonra da sır saklamakla yükümlü olmadığı ve davacının davalının haksız rekabetinden kaynaklanan manevi zararının da tazminini talep ettiği, açıklanan nedenlerle haksız rekabet oluşmadığından bu talepler yönünden dava reddedilmekle haksız rekabet oluşmadığı için haksız rekabetten kaynaklanan manevi zarar oluşmayacağından tüm açıklanan nedenlerle dosya içindeki tüm belgeler ve birbiriyle örtüşen iki farklı bilirkişi heyetinden alınan rapor da dikkate alınarak davacının maddi, manevi tazminat talepli davasının ayrı ayrı reddi gerekmekte olup mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının, maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat davası için alınması gereken 80,70 TL ve manevi tazminat davası için alınması gereken 80,70 TL harçların, peşin olarak yatırılan 546,48 TL harçtan düşülmesi ile kalan 385,08‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.500,00 TL ıslah harcının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı … Danışmanlık Hizmetleri LTD. ŞTİ’nin yapmış olduğu 84,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalı … Danışmanlık Hizmetleri LTD. ŞTİ’ye verilmesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulün anlatıldı.03/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza