Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1417 E. 2022/1056 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1417 Esas
KARAR NO : 2022/1056

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2015
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket ve grup şirketlerinin dava konusu işten önce de birçok iş yaptıklarını, tüm bu işlerin süresinden önce teslim edildiğini, yapılan işlerin ve davacı şirketin sürekli takdir edildiğini, bundan dolayı davalı şirket tarafından dava konusu işin yapımının da davacı şirkete verildiğini, Davalı ile davacı şirket arasında … tarihli “ESER SÖZLEŞMESİ” imzalandığını, sözleşmenin konusunun “SÖZLEŞMENİN KONUSU” başlıklı 1/d maddesinde; “İşbu sözleşmenin konusu, … … SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’NİN … adresinde bulunan maliki bulunduğu gayrimenkulde MÜTEAHHİT tarafından projesine, ekli şartnamelere ve işin tekniğine uygun malzemeli ve anahtar teslimi olarak birim fiyatlı “…” projesini … Değirmeni 5 Hammadde yer bunkerleri ile Ana klinker silosu alt boşaltım klapelerinden başlayıp, çimentonun 3-4-5-6 numaralı … silolarına döküldükleri noktaya kadar devam ederek hat üzerinde bulunan: Roller Presi, SKS Seperatörü Sistem Filtresini, Sıcak Hava Ocağını, Elevatörleri, Tüm nakil bantları, havalı bantları ve kaynatma vantilatörlerini, ayrım klapelerini, pnömatik tesisatların ve tüm ihtiyaç duyulan ekipmanlarını, transfer noktasında tozsuzlaştırma sağlayacak olan Torbalı JetPuls Filtreleri, bakım işlerinde kullanılacak olan monoray vinçleri, köprülü vinçleri ve her türlü pnömatik ekipmanlarda kullanılacak olan basınçlı hava tesisatını tüm izolasyon ve kumlama boyama işlerini tamamlayarak MAL SAHİBİ’ne garantili olarak teslimidir.” Şeklinde düzenlendiğini, sözleşme konusu işlerin sözleşmenin ekinde bulunan “COMFLEX SİSTEMİ MEKANİK İŞLER BİRİM FİYAT GENEL TABLOSU” başlıklı belgede somutlaştırıldığı, numaralandırıldığı ve birim fiyatının tespit edildiğini, gecikmeli olarak yapılan yer tesliminden sonra davacı şirketin söz konusu şantiyede işe başladığını, sözleşme ile yüklendiği tüm yükümlülüklerini uygun sürede ve miktarda yerine getirdiğini, ayrıca davalı şirketin, davacı şirkete sözleşme konusu “…” projesi dışında, söz konusu projenin ikinci etabı olarak anılan ve birçok bölümü birlikte götürülmesi gerekli KÜL SİLOSU İMALAT VE MONTAJ işinin de verdiğini, davacı şirketin bu konudaki yükümlülüklerini de yerine getirmeye başladığını ve söz konusu imalat için dava dışı bir alt yüklenici ile anlaşarak gerekli imalatları yaptırdığını, davacı şirketin tüm yükümlülüklerini normal sürecinde ifa etmeye devam ederken, henüz sözleşmenin süresi bitmeden, davacı şirketten kaynaklanmayan, işveren şirket ve alt yüklenicilerinden kaynaklanan gecikmeler sonrası, davalı şirket tarafından Bornova … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle, davacı şirkete, sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi aksi halde temerrüde düşeceğine dair ihbarda bulunduğunu, bu ihtarnameye, Karşıyaka … Noterliğinden

… tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile gerekli itirazlarda bulunularak davacı şirketten kaynaklanan herhangi bir gecikme veya temerrütün söz konusu olmadığının davalı şirkete bildirildiğini, ihtarname ekinde, yer tesliminin davalı tarafın iddia ettiği gibi … tarihinde değil … tarihinde yapıldığını, … tarihinin, fiili yer teslimi değil evrak üzerinde davalı şirketin işleyişi bakımından imzalanması şart koşulan tarihi ifade ettiğini, kaldı ki, söz konusu tarihte halen inşaat süreci devam ettiğinden yer tesliminin yapılmasının da mümkün olmadığını, ibraz ettiklerini, davacı şirketin yüklenmiş olduğu işlerin başlayabilmesi için, daha önce yapılması gereken ve davacı şirketin dışında yüklenicilere yaptırılan inşaat işlerinin tamamlanıp binanın temizlenerek, mekanik işlerin başlatılması ile ilgili olarak, muhtelif tarihlerde toplantılar yapıldığını davalı şirket tarafından taahhüt edilen bina teslim tarihi … olmasına karşın kayıtlı teslim tarihi olarak … yazıldığını, ancak binanın … tarihinde teslim edildiğini, dolayısıyla 150 günlük iş yapım süresinin bu tarih baz alınarak hesaplanması ve işin bitiş tarihinin … olması gerektiğini. Davalı şirketin fiili durumu nazara almayarak sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini. Eğer 2015 Haziran ayında feshetmeseydi davacının ibraz ettiği “TESPİT RAPORU” da da tespit edildiği gibi işi süresinde bitirebileceğini, yer tesliminin Haziran 2015 tarihinde dahi yapılamadığını, davacı şirket tarafından montajı yapılacak 5 adet nakil bandının monte edileceği yer olan 4 adet çelik bant galerisi ile 2 adet filtre ve 3 adet monoray vincin montajının yapılacağı elevator kulelerinin davacı şirkete teslim edilemediğini ve montaj yapılacak seviyeye getirilemediğini, durumun, ibraz ettikleri, şantiyenin özellikle inşaat bakımından durumunu gösterir resimler ve yine ibraz ettikleri … tarihli “… … SANTİYE RAPORU” başlıklı rapor ve içeriğindeki resimlerden de açıkça anlaşıldığını, yine davacı şirketin yüklenicisi olduğu iş ile ilgili hayati önem taşıyan Basınçlı Hava Sarfiyatları ile ilgili verilerin defalarca talep edilmesine rağmen 2015 Haziran ayında hala davacı şirkete bildirilmediğinden tesisatın yapımına başlanamadığını, diğer yandan fesih tarihine kadar, proje kaynaklı onlarca hatalardan kaynaklı gecikmeler ortada iken (köprülü vinç betonarme guselerinin yapılmaması, bantların rulman ve keçe seçimindeki hatalar, nakil bantlarındaki örtü saçı genişliğindeki hatalar, inşaat projeleri ile mekanik projelerin örtüşmemesi nedeni ile yeniden delinmek zorunda kalınan roller pres kaide delikleri vs.), bütün iş akışı mükemmel seyrediyormuşçasına tüm sorumluluğun davacı şirkete yüklenmeye çalışılmasının gerçek durum ve hukukla bağdaşmadığını, diğer yandan, anılan yatırımın gerçekleştirilmesinin yalnızca davacı şirketin sorumluluğunda olmadığını, inşaat işlerinin farklı bir yüklenici tarafından ifa edildiğini, gecikmiş ya da zamanında tamamlanamamış inşaat işleri sonrasında, mekanik işlerin hemen bitirilmesini talep etmenin, hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, bir o kadar da haksız hukuka aykırı bir durum yarattığını, mekanik işler yüklenicisinin yani davacı şirketin inşaat işlerinin tamamlanmasından sonra çalışmaya başlamaktan başka bir seçeneği olmadığını, aksine talep ve iddiaların hukuk çerçevesinde kabulünün mümkün olmadığını, bu sebeple davalı şirketin ihtarnamesinde ileri sürdüğü sözleşmeye aykırılık ve temerrüt halinin gerçekleşmediğini, dolayısıyla davalı yanın feshinin hukuka aykırı, iş bu davalarının haklı ve hukuka uygun olduğunu, davalı şirketin iddialarının aksine, ilgili banka tarafından gönderilen temlik evrak öncesi tüm süreçin davalı şirkete bildirilerek ve davalı şirketin de katılımı ile yürütüldüğünü, Davalı şirkete tüm gerçeklerin ihtarname ile bildirilmesine rağmen, davalı şirketin Bornova … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile aksine iddialarda bulunarak itirazda bulunduğunu, söz konusu ihtarnameye, İzmir … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gerekli itirazlarda bulunularak, şirketten kaynaklanan herhangi bir gecikme veya temerrüdün söz konusu olmadığını, aksine davranış ile sözleşmenin haksız yere feshedilmesi halinde tüm sorumluluğun davalı şirkete ait olacağının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde davalı şirkete bildirildiğini, buna rağmen davalı şirketin Bornova … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davacı şirket ile akdettiği sözleşmeyi hukuka aykırı şekilde tek taraflı olarak feshettiğini, hukuka aykırı haksız fesih sebebiyle davalı şirkete davacı şirket tarafından Karşıyaka … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gerekli itirazlarda bulunulduğunu, davacı şirketten kaynaklanan herhangi bir gecikme veya temerrüdün söz konusu olmadığını, sözleşmenin haksız yere feshedilmesinin tüm sorumluluğunun davalı şirkete ait olduğu ve uğranılan her türlü zarar için yasal yollara müracaat edileceğinin tereddüde mahal bırakmayacak şekilde davalı şirkete bildirildiğini, aradaki sözleşmesinin hukuka aykırı şekilde feshi sebebiyle işin başka yükleniciye verilmesi ve yapılması mevzu bahis olduğundan, davacı şirketin ifa ettiği edimlerinin tespit edilememesi sonucuyla karşı karşıya kalınması ihtimali sebebiyle, ileride açacakları işbu dava ve diğer tüm davalarına ve hukuki müracaatlarına esas olmak üzere şantiyede davacı şirket tarafından yapılan imalatların tespiti için … Sulh Hukuk Mahkemesi …D.İş: … K. sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunduğunu, talep üzerine davalı şirketin … caddesi No: … …/… adresinde … tarihinde yapılan keşif suretiyle yapılan tespit sonrasında bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor ile; “işin bitirilme oranının %85 olduğu, yapılan işin tutarının KDV dahil 5.611.134,76 TL olduğu ve kalan eksik işlerin bir ay gibi bir sürede yapılabileceğinin” açıkça tespit edildiğini, davacı şirketin alt yüklenicisi olan ve fesih sorası ise davalı şirket tarafından iş verilen dava dışı … Makine San. İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş ….K sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu tanzim ettirilen Tespit Raporunda davalı şirket için davacı şirket tarafından verilen siparişler sebebiyle … imalatının tümüyle bitirildiği ancak davalı şirketin gecikmeli yer ve montaj sahasının uygun hale getirememesi sebebiyle sevk ve montajının yapılamadığının açıkça tespit edildiğini, aynı raporda yapılan imalatın davacı şirket ile alt yüklenici firma arasındaki sözleşmeye göre toplam bedelinin de … TL olarak tespit edildiğini, davacı şirketin alt yüklenici … Makina San. İnş. Tic. Ltd Şti. ve işbu davaya konu tüm imalatına dair peşin olarak çek ile ödeme yaptığından ayrıca zarara uğradığını, davalı şirketin sebepsiz yere ve haksız şekilde nakde çevirdiği teminat mektupları sebebiyle toplamda … TL kadar bankalara borçlanmasına ve bankalarca davacı şirket hakkında icra takibe geçmesine sebebiyet verdiğini, sözleşmenin devamı esnasında, davalı şirkete ayrıca sözleşme dışı birçok iş yapıldığını ve bu işler sebebiyle ödenmesi gerekli bedellerin de davalı şirket tarafından eksik ödendiğini, sözleşmenin feshinden sonra ise ödenmesinden tümüyle imtina edildiğini, ibraz ettikleri tüm evrakların da gösterdiği üzere, davalı şirketin sözleşmeye aykırı hareket etmesi ve nihayetinde sözleşmeyi haksız yere tek taraflı olarak işin devamı esnasında feshetmesi sebebiyle davacı şirketi zarara uğrattığını, davalı şirketin hukuka aykırı ve haksız yere fesih yoluna başvurduğunu, sebepsiz yere teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, hak edilen bedelleri sebepsiz yere ödemediğini, davalı şirketin tüm bunları planlı ve sistematik şekilde davacı şirketin zarara uğraması işi başka kişilere vermek amacıyla yani tümüyle kötüniyetle yaptığını, zararlarının tazmini için işbu davayı açtıklarını belirtmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin, halka açık ve hisseleri borsada işlem gören, SPK denetimine tabi ve şimdiye kadar asla yatırım müteahhitleriyle davaya konu benzeri bir husumete muhatap olmamış, Türkiye’nin en kurumsal şirketlerinden biri olduğunu, davacı şirket ile davalı şirketler arasında bir çok yatırım işi olduğunu, söz konusu işlerin de birçoğunu davacı şirketin layıkıyla yerine getirdiğini ve hak ettiği alacaklarını da tamamıyla aldığını, davacının, davalı grup şirketleri ile iş yapmanın rahatlığıyla bankalarca kendisine güven duyulan, geniş kredi imkanları sağlanan bir şirket haline geldiğini, rahat kredi kullanabilmenin rahatlığı ve davalı hak edişlerde sağladığı yüksek kredibilite ile rehavete kapıldığını, aldığı avansları ve kullandığı kredileri, gayrimenkul şirketi kurarak, bu işlerinde kullandığını bu nedenle finansal dengesinin bozulduğunu, bu duruma rağmen birkaç sefer finansal sıkıntıya düşen davacı şirkete, davalı tarafından erken avans ödemeleri yapılarak yardımcı olunduğunu, davacı şirketin, … Mah. … Cad. No:…, …/… adresinde bulunan fabrikasında, … yapımı işi için davacı şirket ile anahtar teslimi eser sözleşmesi imzaladıklarını, iş yeri tesliminin … tarihinde yapıldığını ve sözleşmeye göre de işin tamamlanması gereken tarihin … olduğunu, davacı işletme sahibinin, … tarihinde İzmir Bornova’da bulunan davalı şirketin merkezine avukatıyla gelerek, 2015 Mayıs ayına ilişkin tüm çeklerinin ödenmediği için arkasının yazıldığını,
… Bank ile yaptığı kredi anlaşması gereğince artık bankanın finansal olarak arkasında durmayacağını, bugüne kadar taşeronlara verdiği çekleri Finanbank’ın desteği ile aştığını, devam eden işleriyle ilgili taşeronlarına keşide ettiği çeklerin ödenmemesi dolayısıyla işlerin duracağını belirterek, sözleşmeyi karşılıklı anlaşarak feshetme teklifinde bulunduğunu, yürüyen yatırımın yarım kalmaması için, işin teslim tarihinin de geçmiş olmasına rağmen, davalı şirketin, davacıya yardımcı olmaya çalıştığını, … ve … tarihlerinde … Bank, davalı şirket ve davacının katılımıyla davalı şirketin merkezinde düzenlenen toplantılarda, davacının …’a olan borcunun … TL’yi bulduğu, söz konusu borca karşılık … TL civarında bir teminatının olduğu, bu nedenle davacının alt taşeronlarına kestiği Mayıs ve Haziran ayı çeklerinin ödenemeyeceğinin banka yetkilileri tarafından ifade edildiğini, davacının, davalı ile akdettiği sözleşmeye aykırı olarak, hakediş yapması karşılığı ilerde doğması muhtemel alacaklarını …’a devrettiğini, ancak …’ın davacı hakkında … tarihinde …. İcra Dairesinden … Esas numarasıyla yasal takip başlatarak … TL için ihtiyati haciz kararı alarak davalı şirkete haciz ihbarı gönderdiğini, Mayıs 2014 itibariyle çeklerinin karşılığı çıkmayan ve alacaklarını alamayan alt taşeronların yatırım sahasında çalışmamaya, getirdikleri ve karşılığını alamadıkları malları geri almaya ve yatırım sahasını terk etmeye başladıklarını, işin %80’ini yapacak alt taşeron … Makine firmasının, davacıya … tarihinde ihtarname göndererek sözleşmeyi feshedeceğini bildirdiğini, akabinde de ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, sözleşme gereği yüz elli takvim günü süre içerisinde yerine getirmesi gereken taahhüdünü … tarihine kadar yerine getirmemiş olduğu, sözleşmenin 15. Maddesi gereği hak ediş neticesinde doğacak alacaklarının devir edilemeyeceği, sözleşme hükümlerine aykırı davranışının sözleşmenin 19. Maddesine aykırı olacağı ve bu durumun haklı fesih nedeni olacağı hatırlatılarak, mevcut akde aykırı durumların giderilmesi için davacı şirkete temerrüt ihtarı çekildiğini, davalı şirketin, akabinde … Sulh Hukuk Mahkemesi kanalıyla … Esas sayılı dosya üzerinden bir tespit yaptırarak, mevcut yatırım sahasında davacı işçilerinin bulunmadığını, bu haliyle 3 aydan daha fazla sürecek bir çalışmayla ancak işin tamamlanacağını, ve işin konusu olan roler presin sahada dahi olmadığını tespit ettirdiğini, davacının şantiye sahasında çalıştırdığı taşeronlarına alacaklarını veremeyeceğini beyan etmesi üzerine, … Makine, … Makine , … Nakliyat, …, …, Blok İnş. ve … LTD. ŞTİ. firmalarının davalıya haciz ihbarnameleri göndermesi üzerine, davacının davalıdaki hak edişlerini yapsa dahi mevcut borcunu karşılamayacağı anlaşıldığından kendisine 2. bir ihtar çekildiğini, işin, zamanında bitirilmediğinin sabit olması, verilen sürede de bitirilemeyecek olması, tüm bu akde aykırılıklar giderilse ve her şey yolunda gitse dahi, … tarihi itibariyle … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitle üç ay dan önce işin bitirilemeyeceğinin anlaşılması, şantiye sahasındaki durumda en ufak bir değişiklik olmaması ve tüm işlerin durmuş olması gerekçeleriyle sözleşmenin 19. maddesi ve Borçlar Kanunun eser sözleşmesi hükümleri ve genel esaslarına göre davalının, sözleşmeden dönerek … tarihi itibariyle akdi feshetmek durumunda kaldığını, yarım kalan işin farklı firmalarla görüşülerek, davacı firma ile anlaşılan metraj fiyatlarının çok üzerinde bir fiyatla … Mak.inş. San ve Tic. Ltd. Şti.’ne … tarihi itibariyle verildiğini, işin gecikmesinin ve yatırımın geç devreye alınması dolayısıyla oluşan zarara bu zarar da eklendiğinde davalı şirketin maliyetinin arttığını, davacının, bilirkişi raporundan bahisle, sözleşmenin fesih edildiği tarihte işin %85’inin tamamlanmış olduğunu iddia ettiğini. Bilirkişinin, raporu hazırlamış olduğu … tarihinde …’e ait imalatların henüz sahaya gelmediğini ve montajın da en ağır ve en spesifik kısmını … oluşturduğundan, … montajının tamamlanmış gibi belirtilmesinin doğru olmadığını, …’e ait imalatların, … tarihinden itibaren sahaya sevk edildiğini ve … Firması tarafından … tarihinde yabancı süpervizör eşliğinde montajına başlandığını ve Aralık 2015 itibariyle bitirildiğini, davacının eksik bıraktığı hususların Müteahhit … tarafından 3 aydan da daha uzun bir sürede tamamlandığını, Davacı şirketin yapılacak olan sistemi bant galerilerinden ve bantlardan ibaret göstermeye çalıştığını, bant galerilerinin tesliminde herhangi bir gecikme söz konusu olmadığını, davacının galerilerin teslim edilmediği konusundaki iddiasının da doğru olmadığını, bu galerilerde çalışacak olan … Makine firmasının … tarihinde fabrika sahasına gelmiş ve galerilerde demontaj işlemine başlamış olduğunu. … tarihine kadar bu galerilerde 53,75 ton demontaj işi yapıldığını ve buna istinaden 1. Hak edişte … TL para ödendiğini, bilirkişi raporunda sadece galerilerde ve bant yollarındaki aksaklıklardan bahsedildiğini, ancak ana iş olan …, …, … ile ilgili herhangi bir şey belirtilmediğini, Oysa sürekli lastik bantlardaki gecikmelerden bahseden davacının o tarihlerde lastik bantlarla ilgili malzemelerinin de sahada olmadığını, sevk irsaliyesinden de görüleceği üzere … de bir kısım malzemelerin gelmiş olduğunu, diğer bir kısmın ise … tarihinde sahaya geldiğini, yine aynı raporda …’ nin yeterli stok alanı vermemesinden dolayı hasarlanmış lastik bant tamburu resmi konulmuş olduğunu, ancak bu lastik bant tamburlarının hasarlanmasının …’nin sorumluluğunda olmadığını. Mekanik işler teknik şartnamesi madde 75’e göre bu hasarların tamamının müteahhidin sorumluluğunda olduğunu, yer teslim tarihinin … olduğunu. Bu tarihte müteahhite binanın temizlenmiş ve atıklardan arındırılmış olarak teslim edildiğini, müteahhitle yapılan … tarihli toplantıda talep edilen iş programı … tarihinde geldiğini, programa göre işin tamamının … tarihinde bitirileceğinin görüldüğünü, gelen malzemelerin tarihlerine bakıldığında ise en önemli ekipmanların, müteahhidin işi bitireceğim dediği tarihte henüz daha sahada olmadığının görüldüğünü, sisteme ait en önemli malzeme olan … gövde imalatlarının geliş tarihinin … olduğunu, bu sisteme ait davalı tarafından teslim edilen ekipmanların dışındaki tüm ekipmanların teminin davacıya ait olduğunu, bunlara ait hava sarfiyatlarının hesaplanmasının da … firmasının sorumluluğunda olduğunu, davalı tarafından temin edilen ekipmanlara ait hava sarfiyatlarının dokümanlarının … tarihinde CD ile elden …’ya ve … tarihinde dosyalanmış haliyle orijinal doküman olarak elden …’a teslim edildiğini, davacının yapması gerekenin kendi temin ettikleri ekipmanlara ait hava sarfiyatı ile …’nin teslim etmiş olduğu hava sarfiyatlarını birleştirerek buna göre hesaplarını yapmak olduğunu, ancak bu hesapların … ye … tarihinde gönderilebildiğini, Betonarme guselerin, betonarme inşaat işleri ile birlikte, çelik guselerin ise … tarihinde, yani vincin sahaya sevkiyatından 20 gün önce, tamamlandığını, köprülü vince ait guselerin yapılmaması iddiası doğru olmadığını, … ankraj deliklerindeki hataların işin süresini kesinlikle etkilemediğini, … ait ekipmanlar … tarihi itibariyle sahaya 2. MÜTEAHHİT tarafından getirildiğini, davacının iddia ettiği gibi … montajının 1 ay gibi bir sürede tamamlanmasının mümkün olmadığını, Türkiye’de çeşitli fabrikalarda da bu projenin yapılmış olduğunu, ortalama 90 gün gibi bir sürede bitirildiğini, ayrıca … tarihinde yapılan bilirkişi tespitine ait raporda da bu sürenin teyit edildiğini, davacı firmanın asıl sistemle ilgili (…, …, SKSSeparator, Hidrolik tesisat) montaj konularında bilgi sahibi olmadığı için sürekli işin çok küçük bir kısmını teşkil eden lastik nakil bantların üzerinde durmakta olduğunu, ancak burada da tarihlere bakıldığında bu kısımda dahi imalat ve montaj konularında başarılı olamadığının görüldüğünü Davacının iddia etmiş olduğu … tarihinde gerçek yer teslimin yapılmadığı, çünkü yer teslim yapılacak bir binanın olmadığı sözüne karşılık dosyaya konulan fotoğrafta … ve … binasının temizlenerek montaja hazır olduğunun görüldüğünü, davalının … tarihine kadar davacıdan işi bitirmesini sabırla beklediğini, akabinde sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi için … tarihine kadar beklediğini ancak davacının yatırımı tamamlayamayacağının somut olarak sabit olması üzerine Borçlar Kanunun Eser sözleşmesi hükümlerine göre sözleşmeyi feshettiğini, davacının yaptığı hak edişlerinin parasını fazlasıyla aldığını, davacının davalıdan alacaklı olması bir tarafa davalının yatırımını geciktirdiği için sözleşmenin 14. Maddesi uyarınca 5 aydan fazla gecikme cezası bedeli ödemek durumunda olduğunu, davacının, davalıya aynı iş için ikinci bir sözleşme yapmasına neden olduğu ve birim maliyetlerinin ve işin maliyetinin de artmasına neden olduğu için de tazminat ödemesi gerektiğin, yine davacının mevcut yatırım ile fabrikanın maliyet düşüklüğünden dolayı elde edeceği kardan da davalıyı yoksun bıraktığı için de ayrıca tazminat ödemesi gerektiğini, bu bedellerinden işbu davada hesaplanması ve takas itirazlarının da davada değerlendirilmesini talep ettiğini belirtmiştir.
KANITLAR: … … Sulh Hukuk Mahkemesi’nden … D. İş sayılı dosyası celp edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nden … D. İş sayılı dosyası celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak …, …, …, … ve …’den oluşan bilirkişi heyetinden … tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE :
Dava, TBK.’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili davasıdır.
Eser sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen (sinallagmatik), rızai, şekle bağlı olmayan, ani ve sürekli edim karmaşığı borç içeren, bir sözleşmedir. Eser sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, her iki taraf da birbirilerine karşı asli edim yükümlülüğü altına girerler. Borçlanılan edimler, bir karşılıklılık ilişkisi içindedirler. Sözleşme, esas olarak bu edimlerin karşılıklı değişimini konu edinir. Taraflar aksini kararlaştırmadığı veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadığı takdirde, yüklenici işin tesliminde ücrete hak kazanacaktır. Eser sözleşmenin kurulması ile birlikte yüklenici, eseri imal etme, iş sahibi de ücret ödeme borcu altına girmektedir.Tarafların elde ettikleri alacak hakları, karşılıklı olarak birbirlerinin sebebini (causa) oluştururlar. Bu sebeple, bu sözleşme karşılıklı (sinallagmatik) sözleşmeler olarak da anılır.Eser sözleşmesi, rızai bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin kurulması için tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları yeterlidir. Sözleşmenin kurulması için ilave bir unsura, örneğin, bir malın karşı tarafa teslimi ya da mülkiyetin devrine ihtiyaç duyulmamaktadır. Eser sözleşmesinin kurulması kanun tarafından kural olarak bir şekle bağlanmamıştır. TBK. m. 12 hükmüne göre, sözleşmelerin geçerliği, kanunda açıkça belirtilmediği sürece bir sıhhat şekline tabi değildir. Bu sebeple tarafların bu sözleşmeyi hiçbir şekle bağlı olmadan kurmaları mümkündür. Yüklenici ile iş sahibi arasında yapılacak sözlü anlaşma ile dahi bir inşaat sözleşmesinin geçerli bir şekilde kurulması, hatta bu sözleşmenin zımni irade açıklamaları ile de kurulması mümkündür. Eser sözleşmesinin kapsamının çok hacimli ve önemli olması durumunda, içeriğini ve ilkelerini yazılı olarak tespit etmek, ispat yönünde yararlı olacağını söylemek mümkündür.Tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olarak eser sözleşmesinde tarafların bir takım borçlarının Borçlar Kanunu hükümleri ile açıkça öngörülmesine ilave olarak, dürüstlük kuralından ve işin niteliğinden kaynaklanan bir takım yan borçların var olduğunu söylemek de mümkündür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’nun 471 ila 475. maddeleri arasında (BK. m. 346-363) müteahhidin borçları ifade edilmiştir. Bu bağlamda, müteahhidin borçları, ‘‘genel olarak’’, ‘‘malzeme bakımından’’, ‘‘işe başlama ve yürütme’’, ‘‘ayıp sebebiyle sorumluluk’’ konuları etrafında düzenlenmiş olup, düzenleme tarzı bakımından 818 sayılı eBK’nun sistematiğinin takip edildiğini söylemek mümkündür. Yüklenicinin borçlarından bazıları, eserin sözleşmeye uygun olarak hazırlanması ile ilgili olup, işi sadakat ve özenle yapma, işi bizzat yapma (istisnası mümkündür), araç ve gereçlerle malzemeye ilişkin borçlar, işe zamanında başlama ve devam etme, genel ihbar yükümlülüğü olarak; bazıları ise, meydana getirilen eserin teslimi ile ilgili olup, bunlar eseri teslim borcu, ayıba karşı tekeffül borcu ve eserin hasarına katlanma borcu olarak sayılabilecektir.Teslim mükellefiyeti, yüklenicinin borçları arasında açıkça zikredilen ayıba karşı tekeffül borcunun da bir ön şartını oluşturmaktadır. Buna ilave olarak, yüklenici eserin tesliminde gecikirse iş sahibi borçlunun temerrüdü hükümlerine başvurabilir. Yüklenicinin eseri ayıplı olarak teslim etmesi durumunda ise ayıba karşı tekeffül hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Eser sözleşmelerinde eserin teslimi ile işin kabulü kavramları birbirinden farklı kavramlar olup, yüklendikleri anlam ve sonuçlar da birbirinden farklıdır. Genel olarak taşınırlarda teslim, taşınmazlarda kabul kavramı kullanılmaktadır.Eser sözleşmesinde eserin teslim anı, yarar ve hasarın iş sahibine geçmesi, ayıba karşı tekeffülde muayene ve ihbar sürelerinin işlemeye başlaması, ayıba karşı tekeffülden doğan davalarda zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması ve müteahhidin ücret alacağının muaccel olması bakımından önem taşımaktadır.Yüklenicinin eseri teslim borcunu zamanında yerine getirememesi durumunda, borçlu temerrüdü şartlarından biri oluşmuş demektir. Gecikmenin tek başına temerrüde yol açıp açmadığı, somut olayın özelliklerine göre incelenmelidir. Eserin tesliminde gecikmede müteahhidin temerrüdü özel hükümlerle düzenlenmemiştir. Bu durumda, borçlunun temerrüdünü düzenleyen TBK. m. 117-122 ile tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde temerrüdün düzenlendiği TBK. m. 123-126 uygulama imkanı bulmaktadır. Yüklenicinin işe zamanında başlamaması ya da işin vadeye yetişmeyeceğinin anlaşılması durumlarında, iş sahibine sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanıyan TBK. m. 473 hükmü doktrinde, ‘‘vadeden önce temerrüt’’ olarak nitelendirilmektedir. Bu hüküm, belirli durumlarda, sadece iş sahibine sözleşmeyi sona erdirme hakkı tanımaktadır. TBK. m. 83’e göre, borçlu kural olarak borcunu bizzat kendisi ifa etmek zorunda değildir. Ancak, borcun bizzat kendisi tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaatinin bulunması durumunda, borçlu borcunu bizzat ifa etmek ya da yönetimi altında ifasını sağlamak zorundadır. Borcun müteahhit tarafından bizzat ifa edilmesinde alacaklının menfaatinin bulunmadığı durumlarda ise müteahhit eseri imal ve teslim borcunu üçüncü kişiler aracılığı ile gerçekleştirebilirler. Ancak yapılacak eser, sanat eserlerinde olduğu gibi, yüklenicinin maddi ve fikri bireysel yeteneklerinden, başkası onun kişisel yönetimi altında olsa bile, aynı eseri ortaya çıkaramayacak derecede etkileniyorsa, işin müteahhit tarafından bizzat yapılması zorunludur; bu gibi hallerde eser özgün yapısını ve değerini onu yapanın kişiliğinden alır ve yerine başkası konulamaz. Tarafların TBK. m. 471’de ifade edilen işi yüklenicinin bizzat yapması kuralını sözleşme ile değiştirmeleri mümkündür. Örneğin, başkaları da tamamen aynı nitelikte eser meydana getirebilecek durumda olsalar bile sözleşmede yüklenicinin işi bizzat yapma borcu şart kılınabilir; yahut işin imalinde yüklenicinin nitelikleri önem arzetmese bile, işin yine de bizzat yüklenici tarafından imal ve teslimi sözleşme ile kararlaştırılabilir. İşin imali için yüklenicinin şahsi niteliklerinin önemli olması ihtimalinde de, sözleşme ile işin bir üçüncü kişiye yaptırılması kararlaştırılabilir.Yüklenici, borcuna aykırı olarak eseri teslim vadesi geldiğinde teslim etmezse, ihtar gereken bir durum varsa iş sahibinin ihtarı üzerine, ihtar gerekmeyen hallerde ise vadenin geçmesi ile birlikte eseri teslim borcunda temerrüde düşer. Bu durum,aynen ifa yükümlülüğü üzerinde herhangi bir etki yaratmaz. Borçlu temerrüdünün gerçekleşmesi için yüklenicinin temerrüde düşmekte kusurlu olması gerekmez. Temerrüdün bazı sonuçları da kusurdan bağımsızdır.Örneğin, iş sahibinin yükleniciden aynen ifayı talep etmesi veya aynen ifadan vazgeçerek eser sözleşmesinin dönmesi, yüklenicinin kusurlu olması şartına bağlı değildir. Buna karşılık, borçlu temerrüdünün bazı sonuçları yüklenici ancak eseri teslim borcunda kusuru ile temerrüde düşmüşse, uygulama alanı bulur. Örneğin, İş sahibinin temerrüde bağlı olarak yükleniciden tazminat talep edebilmesi için yüklenicinin temerrüde düşmekte kusurlu olması gerekir. Kusur koşulu, temerrüde bağlı tüm tazminat talepleri bakımından aranır. Örneğin, aynen ifa talebine bağlı olan gecikme tazminatı (TBK m. 118); ifa yerine talep edilen müsbet zarar tazminatı (TBK m.125 f.2) ve sözleşmeden dönmeye bağlı menfi zarar tazminatı (TBK m. f.3) talepleri için yüklenicinin kusuru şarttır.Aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça, yüklenici sadece kusuruyla temerrüde düştüğü takdirde, eserin teslimindeki gecikme sebebiyle cezai şart ödemek zorundadır.Kusurlu yüklenici, temerrüt süresince eserin meydana getirilmesinin ve tesliminin kazaen imkansız hale gelmesinden de sorumludur (TBK m. 119 f. 1).Yüklenicinin eseri tesliminde temerrüde düşmekte kusurlu olmasından anlaşılması gereken, onun kasten veya ihmalle, eserin zamanında teslimi için gerekli olan tedbirleri almamış veya eksik tedbir almış olmasıdır. Yüklenicinin temerrüde düşmekteki kusuru sözleşmenin kurulmasından önceki döneme dayanabileceği gibi sözleşme kurulduktan sonra da ortaya çıkmış olabilir. Örneğin, yüklenicinin eseri meydana getirebileceği süreyi azımsayıp gerekenden daha kısa bir sürede eseri teslim etmeyi üstlenmiş olması veya olanaklarının eseri meydana getirmeye yeteceği kuşkulu olduğu halde kayıtsız şartsız bir eserin yapımını üstlenmesi durumlarında yüklenicinin kusuru daha sözleşme kurulurken mevcuttur. Buna karşlılık, eserin teslimi, yüklenicinin işi kötü organize etmesi, yeterli sayıda veya vasıfta işçi istihdam etmemesi, TBK m. 472 f. 3’e aykırı olarak eserin zamanında teslimini tehlikeye sokan durumları iş sahibine derhal bildirme yükümlülüğünü ihlal etmesi gibi sebeplerle gecikmişse, yüklenicinin temerrüde düşmekteki kusuru sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkmıştır. Yüklenici eseri vadede teslim etmediğinde, onu bu borca aykırı davranışında kusurlu olduğu, yani kusuruyla temerrüde düştüğü varsayılır (TBK. m. 112). Bu sebeple, temerrüde düşmekte kusurlu olmadığını ispat yükü yükleniciye aittir. Yüklenici, eserin vadede teslim edilmemesine bir beklenmeyen halin sebep olduğunu ortaya koyarsa temerrüde düşmekte kusursuz olduğunu ispatlamış olur. Örneğin, yüklenicinin inşa ettiği binaya yıldırım düştüğü için binanın çatısı yıkılmış ve çatının tekrar yapılması sebebiyle teslim gecikmişse, yüklenicinin eserin teslimindeki gecikmede kusurlu olduğu söylenemez.TBK’473. maddesinin 1. fıkrasında, yüklenicinin eserin yapılması borcunda, üç tür temerrüt durumu düzenlenmiştir. Eserin yapımına zamanında başlamaması, eseri sözleşme hükümlerine aykırı olarak geciktirmesi, yüklenicinin üstlendiği eseri kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceğinin açıkca anlaşılması durumunda iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkının mevcut olduğu öngörülmüştür.
Somut olayda; Davalı ile davacı şirket arasında … tarihli “eser sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin konusunun “sözleşmenin konusu” başlıklı 1/d maddesinde; “İşbu sözleşmenin konusu, …. Sanayi Ticaret Anonim Şirketi’nin … adresinde bulunan maliki bulunduğu gayrimenkulde müteahhit tarafından projesine, ekli şartnamelere ve işin tekniğine uygun malzemeli ve anahtar teslimi olarak birim fiyatlı “…” projesini … … silosu alt boşaltım klapelerinden başlayıp, çimentonun 3-4-5-6 numaralı … silolarına döküldükleri noktaya kadar devam ederek hat üzerinde bulunan: …, SKS Seperatörü Sistem Filtresini, Sıcak Hava Ocağını, Elevatörleri, tüm nakil bantları, havalı bantları ve kaynatma vantilatörlerini, ayrım klapelerini, pnömatik tesisatların ve tüm ihtiyaç duyulan ekipmanlarını, transfer noktasında tozsuzlaştırma sağlayacak olan Torbalı JetPuls Filtreleri, bakım işlerinde kullanılacak olan monoray vinçleri, köprülü vinçleri ve her türlü pnömatik ekipmanlarda kullanılacak olan basınçlı hava tesisatını tüm izolasyon ve kumlama boyama işlerini tamamlayarak mal sahibine garantili olarak teslimidir.” şeklinde düzenlendiğini, sözleşme konusu işlerin sözleşmenin ekinde bulunan “comflex sistemi mekanik işler birim fiyat genel tablosu” başlıklı belgede somutlaştırıldığı, numaralandırıldığı ve birim fiyatının tespit edildiğini, gecikmeli olarak yapılan yer tesliminden sonra davacı şirketin söz konusu şantiyede işe başladığını, sözleşme ile yüklendiği tüm yükümlülüklerini uygun sürede ve miktarda yerine getirdiğini, ayrıca davalı şirketin, davacı şirkete sözleşme konusu “…” projesi dışında, söz konusu projenin ikinci etabı olarak anılan ve birçok bölümü birlikte götürülmesi gerekli kül silosu imalat ve montaj işinin de verdiğini, davacı şirketin bu konudaki yükümlülüklerini de yerine getirmeye başladığını ve söz konusu imalat için dava dışı bir alt yüklenici ile anlaşarak gerekli imalatları yaptırdığını, davacı şirketin tüm yükümlülüklerini normal sürecinde ifa etmeye devam ederken, henüz sözleşmenin süresi bitmeden, davacı şirketten kaynaklanmayan, işveren şirket ve alt yüklenicilerinden kaynaklanan gecikmeler sonrası, davalı şirket tarafından Bornova … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle, davacı şirkete, sözleşmeye aykırılıkların giderilmesi aksi halde temerrüde düşeceğine dair ihbarda bulunduğunu, bu ihtarnameye, Karşıyaka … Noterliğinden … tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile gerekli itirazlarda bulunularak davacı şirketten kaynaklanan herhangi bir gecikme veya temerrütün söz konusu olmadığının davalı şirkete bildirildiğini, ihtarname ekinde, yer tesliminin davalı tarafın iddia ettiği gibi … tarihinde değil … tarihinde yapıldığını, … tarihinin, fiili yer teslimi değil evrak üzerinde davalı şirketin işleyişi bakımından imzalanması şart koşulan tarihi ifade ettiğini, kaldı ki, söz konusu tarihte halen inşaat süreci devam ettiğinden yer tesliminin yapılmasının da mümkün olmadığını, ibraz ettiklerini, davacı şirketin yüklenmiş olduğu işlerin başlayabilmesi için, daha önce yapılması gereken ve davacı şirketin dışında yüklenicilere yaptırılan inşaat işlerinin tamamlanıp binanın temizlenerek, mekanik işlerin başlatılması ile ilgili olarak, muhtelif tarihlerde toplantılar yapıldığını davalı şirket tarafından taahhüt edilen bina teslim tarihi … olmasına karşın kayıtlı teslim tarihi olarak … yazıldığını, ancak binanın … tarihinde teslim edildiğini, dolayısıyla 150 günlük iş yapım süresinin bu tarih baz alınarak hesaplanması ve işin bitiş tarihinin … olması gerektiğini, davalı şirketin fiili durumu nazara almayarak sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, eğer 2015 Haziran ayında feshetmeseydi davacının ibraz ettiği “tespit raporu” dan da tespit edildiği gibi işi süresinde bitirebileceğini, yer tesliminin Haziran 2015 tarihinde dahi yapılamadığını, davacı şirket tarafından montajı yapılacak 5 adet nakil bandının monte edileceği yer olan 4 adet çelik bant galerisi ile 2 adet filtre ve 3 adet monoray vincin montajının yapılacağı elevator kulelerinin davacı şirkete teslim edilemediğini ve montaj yapılacak seviyeye getirilemediğini, durumun, ibraz ettikleri, şantiyenin özellikle inşaat bakımından durumunu gösterir resimler ve yine ibraz ettikleri … tarihli “… … santiye raporu” başlıklı rapor ve içeriğindeki resimlerden de açıkça anlaşıldığını, yine davacı şirketin yüklenicisi olduğu iş ile ilgili hayati önem taşıyan Basınçlı Hava Sarfiyatları ile ilgili verilerin defalarca talep edilmesine rağmen 2015 Haziran ayında hala davacı şirkete bildirilmediğinden tesisatın yapımına başlanamadığını, diğer yandan fesih tarihine kadar, proje kaynaklı onlarca hatalardan kaynaklı gecikmeler ortada iken (köprülü vinç betonarme guselerinin yapılmaması, bantların rulman ve keçe seçimindeki hatalar, nakil bantlarındaki örtü saçı genişliğindeki hatalar, inşaat projeleri ile mekanik projelerin örtüşmemesi nedeni ile yeniden delinmek zorunda kalınan roller pres kaide delikleri vs.), bütün iş akışı mükemmel seyrediyormuşçasına tüm sorumluluğun davacı şirkete yüklenmeye çalışılmasının gerçek durum ve hukukla bağdaşmadığını, diğer yandan, anılan yatırımın gerçekleştirilmesinin yalnızca davacı şirketin sorumluluğunda olmadığını, inşaat işlerinin farklı bir yüklenici tarafından ifa edildiğini, gecikmiş ya da zamanında tamamlanamamış inşaat işleri sonrasında, mekanik işlerin hemen bitirilmesini talep etmenin, hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, bir o kadar da haksız hukuka aykırı bir durum yarattığını, mekanik işler yüklenicisinin yani davacı şirketin inşaat işlerinin tamamlanmasından sonra çalışmaya başlamaktan başka bir seçeneği olmadığını, aksine talep ve iddiaların hukuk çerçevesinde kabulünün mümkün olmadığını, bu sebeple davalı şirketin ihtarnamesinde ileri sürdüğü sözleşmeye aykırılık ve temerrüt halinin gerçekleşmediğini, dolayısıyla davalı yanın feshinin hukuka aykırı, iş bu davalarının haklı ve hukuka uygun olduğunu, davalı şirketin iddialarının aksine, ilgili banka tarafından gönderilen temlik evrak öncesi tüm sürecin davalı şirkete bildirilerek ve davalı şirketin de katılımı ile yürütüldüğünü, davalı şirkete tüm gerçeklerin ihtarname ile bildirilmesine rağmen, davalı şirketin Bornova … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile aksine iddialarda bulunarak itirazda bulunduğunu, söz konusu ihtarnameye, İzmir … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gerekli itirazlarda bulunularak, şirketten kaynaklanan herhangi bir gecikme veya temerrüdün söz konusu olmadığını, aksine davranış ile sözleşmenin haksız yere feshedilmesi halinde tüm sorumluluğun davalı şirkete ait olacağının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde davalı şirkete bildirildiğini, buna rağmen davalı şirketin Bornova … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile davacı şirket ile akdettiği sözleşmeyi hukuka aykırı şekilde tek taraflı olarak feshettiğini, hukuka aykırı haksız fesih sebebiyle davalı şirkete davacı şirket tarafından Karşıyaka …. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gerekli itirazlarda bulunulduğunu, davacı şirketten kaynaklanan herhangi bir gecikme veya temerrüdün söz konusu olmadığını, sözleşmenin haksız yere feshedilmesinin tüm sorumluluğunun davalı şirkete ait olduğu ve uğranılan her türlü zarar için yasal yollara müracaat edileceğinin tereddüde mahal bırakmayacak şekilde davalı şirkete bildirildiğini, aradaki sözleşmesinin hukuka aykırı şekilde feshi sebebiyle işin başka yükleniciye verilmesi ve yapılması mevzu bahis olduğundan, davacı şirketin ifa ettiği edimlerinin tespit edilememesi sonucuyla karşı karşıya kalınması ihtimali sebebiyle, ileride açacakları işbu dava ve diğer tüm davalarına ve hukuki müracaatlarına esas olmak üzere şantiyede davacı şirket tarafından yapılan imalatların tespiti için … Sulh Hukuk Mahkemesi ….D.İş: … K. sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunduğunu, talep üzerine davalı şirketin … caddesi No: … …/… adresinde … tarihinde yapılan keşif suretiyle yapılan tespit sonrasında bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor ile; “işin bitirilme oranının %85 olduğu, yapılan işin tutarının KDV dahil … TL olduğu ve kalan eksik işlerin bir ay gibi bir sürede yapılabileceğinin” açıkça tespit edildiğini, davacı şirketin alt yüklenicisi olan ve fesih sonrası ise davalı şirket tarafından iş verilen dava dışı … Makine San. İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş ….K sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu tanzim ettirilen Tespit Raporunda davalı şirket için davacı şirket tarafından verilen siparişler sebebiyle … imalatının tümüyle bitirildiği ancak davalı şirketin gecikmeli yer ve montaj sahasının uygun hale getirememesi sebebiyle sevk ve montajının yapılamadığının açıkça tespit edildiğini, aynı raporda yapılan imalatın davacı şirket ile alt yüklenici firma arasındaki sözleşmeye göre toplam bedelinin de … TL olarak tespit edildiğini, davacı şirketin alt yüklenici … Makina San. İnş. Tic. Ltd Şti. ve işbu davaya konu tüm imalatına dair peşin olarak çek ile ödeme yaptığından ayrıca zarara uğradığını, davalı şirketin sebepsiz yere ve haksız şekilde nakde çevirdiği teminat mektupları sebebiyle toplamda …,00 TL kadar bankalara borçlanmasına ve bankalarca davacı şirket hakkında icra takibe geçmesine sebebiyet verdiğini, sözleşmenin devamı esnasında, davalı şirkete ayrıca sözleşme dışı birçok iş yapıldığını ve bu işler sebebiyle ödenmesi gerekli bedellerin de davalı şirket tarafından eksik ödendiğini, sözleşmenin feshinden sonra ise ödenmesinden tümüyle imtina edildiğini, ibraz ettikleri tüm evrakların da gösterdiği üzere, davalı şirketin sözleşmeye aykırı hareket etmesi ve nihayetinde sözleşmeyi haksız yere tek taraflı olarak işin devamı esnasında feshetmesi sebebiyle davacı şirketi zarara uğrattığını, davalı şirketin hukuka aykırı ve haksız yere fesih yoluna başvurduğunu, sebepsiz yere teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, hak edilen bedelleri sebepsiz yere ödemediğini, davacı şirketin zarara uğradığının iddia edildiği, … tarihli “eser sözleşmesi” başlıklı sözleşme 13 sayfa ve 30 maddeden ve 1 sayfalık “Gomflex Sistemi Mekanik İşler Birim Fiyat Genel Tablosu” başlıklı birim fiyat tablosundan oluştuğu, mal Sahibi olarak davalı … AŞ. ve Müteahhit olarak da davacı … Ltd. Şti. tarafından imzalandığı, sözleşmenin, “işin süresi” başlıklı 5. Maddesinde “Müteahhit, işi, yerin teslim tarihinden itibaren 150 takvim günü içerisinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmek
zorundadır. ” şeklinde belirtme olduğu, sözleşmenin, “ihbar mükellefiyeti” başlıklı 10. Maddesinde “Müteahhit eseri inşa edeceği yerde işin gereği gibi veya zamanında yapılmasına mani olacak hususları vakit geçirmeksizin, derhal mal sahibine bildirmekle mükelleftir.” belirtildiği, sözleşmenin “devir” başlıklı 15. maddesinde “Müteahhit bu sözleşmeden doğan iş ve yükümlülüklerini, hak ve alacaklarını Mal Sahibinin yazılı izni olmaksızın tamamen veya kısmen, üçüncü şahıslara devir ve temlik edemez.”, sözleşmenin “akde aykırılık” başlıklı 19. Maddesinde, “Taraflardan birisinin akde muhalefet etmesi halinde, diğer taraf akdi feshedebilir. Müteahhidin akde muhalefeti ve/veya işi zamanında Mal Sahibine teslim etmemesi halinde, Mal Sahibi akdi tek yanlı feshederek, işi bir
başkasına yaptırabilir. Bu durumda doğabilecek, Mal Sahibinin doğrudan ve dolaylı tüm zararlarından ve cezai şart bedelinden Müteahhit sorumludur.” şeklinde belirtmenin bulunduğu, “iş yeri teslim tutanağı” başlıklı tek sayfalık tutanakta; “Sözleşme Tarihi : … ” , “İşe Başlama Tarihi (Yer Teslimi) : …”, “İş Bitim Tarihi : …”, “Sözleşme Bedeli : …,-TL” olarak belirtilmekte, tutanak sonunda “….iş yerine gidilerek
yer gösterilmiş ve iş bu tutanakla beş nüsha olarak yer teslimi yapılmıştır.” yazısının altında, davalı … AŞ ve Davacı … Ltd. Şti. isimleri ve imzaları bulunduğu, dosyada bulunan, evrak, tutanak, fotoğraf ve video görüntülerinin incelenmesi sonucu sözleşme fesih tarihine kadar olan süre içerisinde; dosyaya sunulan son bilirkişi raporunda; Davalı … AŞ den kaynaklanan elevatör kulesi yer tesliminde 2 hafta ila 1 aylık gecikme ve davacı … Ltd. Şti. den kaynaklanan 11 günlük bir gecikme tespit edilebildiği, ancak sözleşmenin 10. Maddesinde açıkça belirtilmiş
olmasına rağmen fesih işlemi öncesinde Davacı … Ltd. Şirketi tarafından hazırlanmış, yer teslimindeki gecikme ve ek süre talebini bildiren resmi bir tebligata rastlanmadığı, fesih tarihine kadar yapılan iş miktarı ve kalan işlerin tamamlanması için gerekli süre, iki ayrı bilirkişi raporu ile iki ayrı şekilde belirtildiği, fesih tarihinden (Haziran 2015)
yaklaşık 7 yıl sonra dosya üzerinden yapılan inceleme ile o tarihe kadar yapılmış olan kesin iş miktarının ve kalan işler için gereken kesin sürenin tespitinin mümkün olmadığı, ancak dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden, işin ağırlıklı bölümü olan … imalatlarının montajının fesih tarihinden (Haziran 2015) sonra başka bir müteahhit (…) tarafından yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda fesih tarihinde işin %85 oranında tamamlanmış olması ve kalan işinde 1 aylık süre içerisinde tamamlanmasının mümkün gözükmediğini, davalı … A.Ş nin sözleşmeyi, davacı … Ltd. Şirketinin finansal sıkıntıya girmesi nedeniyle işi tamamlayamayacağı kanaati oluştuğu ve … tarihli sözleşmenin 15. Maddesindeki “Müteahhit bu sözleşmeden doğan iş ve yükümlülüklerini, hak ve alacaklarını Mal Sahibinin yazılı izni olmaksızın tamamen veya kısmen, üçüncü şahıslara devir ve temlik edemez.”
hükmüne aykırı olarak Mal Sahibinin onayı olmadan doğmuş veya doğacak alacaklarını …’a devrettiği için sözleşmenin 19. Maddesi uyarınca fesih ettiği kanaatine varıldığını, davalı … AŞ nin, fabrikanın geç faaliyete girmesi ve işi başka bir müteahhitte daha yüksek bir fiyatla tamamlatmak zorunda kalması sonucu oluştuğunu iddia ettiği zararın hesaplanması mevcut bilgi ve belgelerle mümkün olmadığından heyetçe hesaplama yapılamadığının belirtildiği, taraflara arasında karşılıklı irade ile kurulan eser sözleşmesinin karşılıklı irade beyanı ile oluşturulan devir ve temlik yasağı maddesine dayandırıldığı, davacının da devir ve temlik yasağına aykırı olarak işlemde bulunduğu anlaşılmakla dosya içerisinde bulunan belgeler, taraflar arasındaki eser sözleşmesi, ihtarnameler, … tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu ret harcından davacı tarafından peşin yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 4,30 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 4,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan kullanılmayan gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 17/02/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza