Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1254 E. 2023/33 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1254
KARAR NO : 2023/33
DAVA : Menfi Tespit, İstirdat
DAVA TARİHİ : 07/10/2002
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin İstanbul’da kumaş üreticiliği şeklinde ticari faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin İzmir’de devamlı çalışacak ve müşterilerinden çekleri alacak bir elemana ihtiyaç duyduğunu, bu iş için de davalılardan …’a yetki verdiğini, bir dönem düzgün çalışan davalı …’ın daha sonra göndermesi gereken çekleri müvekkiline göndermeyerek ortadan kaybolduğunu, sonrasında da müvekkili emrine müşterileri tarafından düzenlenen çeklerin bankaya ibraz edilmeye başlandığını, müvekkilinin ne davalı … ile ne de diğer davalılar ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, çekleri bankaya ibraz eden kişinin davalılardan … olduğunu, bu kişinin diğer davalı … Finans Kurumu’nun müdürü olduğunu, dava konusu çeklerin yetkisi olmadığı halde davalı … tarafından şirket kaşesi basılarak ciro yolu ile davalı …’e temlik ve devredildiğini, davalı … Finans Kurumu’nun bir tür tefecilik olan çek kırma işleri üzerine faaliyet gösterdiğini, dava konusu çeklerde bu davalının herhangi bir cirosunun bulunmadığını, ancak … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen … Esas sayılı çek iptali davasında itiraz dilekçesinin ekinde sunulan belgeler arasında çek fotokopisi, çek faturaları, … Finans Kurumu’nun vergi levhası ve davalı …’in sigorta evrakının bulunduğunu, bu hususun bu firma ile davalı … arasındaki bağı ortaya koyduğunu, ciro silsilesine dahil edilmeyen davalı … Finans Kurumu’nun aslında asıl olarak çekleri temlik alan hamil olduğunu, davalıların iyi niyetinden söz edilemeyeceğini, davalılar hakkında şikayette bulunduklarını, soruşturmanın … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı hazırlık dosyasında yürütüldüğünü, çeklerin asıl hamili olan … Finans Kurumu’nun davalı …’ın imza yetkisinin olup olmadığını araştırmadan çekleri almakta sakınca görmediğini, çeklerin belki de yok pahasına satın alınıp tahsili yoluna gidildiğini belirterek, toplam değeri 126.162,69 TL olan toplam 22 adet çek nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, çeklerin mevcut hamilinden istirdadı ile müvekkiline teslimine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde dava konusu çeklerin ayrıntısını açıklamamakla birlikte çeklerin listesini ayrıca sunmuştur. Dava değerini de 126.162,69 TL olarak belirtmiş, bu miktar üzerinden harç yatırmıştır.
CEVAP ;
Davalı … ve dahili davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkillerinin davalı … Finansal Danışmanlık Factoring’in sahibi ve sigortalı müdürü olduklarını, tefecilik yapmadıklarını, müvekkillerinin, davalı … tarafından çekler getirildiğinde ilgili bankaları arayarak “çalıntı ihbarı olup olmadığı ya da çeklerdeki imzalar ile ilgili sahtecilik olup olmadığı” hususlarını araştırdıklarını, tüm araştırmaların olumlu sonuçlandığını, hiçbir firmanın çeklerin ellerinden rıza dışı çıktığını ileri sürmediklerini hatta “…’ın davacı şirket adına hareket ettiğinin, bu çeklerin …’a teslim-tesellüm belgesi karşılığı teslim edildiğinin, istendiği takdirde buna ilişkin belgelerin sunulabileceğinin” söylendiğini, müvekkillerinin şirket kaşesi ve imzası bulunan çekleri alarak davalı …’a parasını verdiklerini, tüm bu ibraz vs işlemlerin … ve … tarihleri arasında gerçekleştirildiğini, davayı açan davacının borcu ödeyen değil, ciranta olduğunu, davayı parayı ödeyen kişinin açabileceğini, davacı şirket vekilinin aynı zamanda keşideci … Teks., … Teks., … Teks. gibi şirketlerin de vekili olduğunu, bunun da birlikte hareket edildiğini gösterdiğini, davacı ve keşideci şirketler hakkında şikayette bulunduklarını, … sayılı dosyada soruşturma başlatıldığını belirterek, davanın reddine, müvekkilleri yararına % 40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Dahili davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin tefecilik yapan bir kişi olmadığını, müvekkilinin, nakit sıkıntısı olan … Makine ile ödünç sözleşmesi yaptığını ve keşidesi … Teks. A.Ş.’nin … … Şubesine ait … tarihli, … numaralı, 4.237,88-TL bedelli çeki alarak 512,14 TL komisyon almak üzere … Makine’ye … numaralı faturayı kestiğini, damga vergisini de ödediğini, müvekkilinin davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaları bilmediğini ve bilmek durumunda da olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi davalı …’a usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı … tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER ;
Çek örnekleri, icra dosyaları, bankalarla yapılan yazışmalar, sicil kayıtları, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyası, İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dava dosyası, bilirkişi raporu.
GEREKÇE ;
Dava; çeklerden dolayı İİK’nın 72. maddesi gereğince borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce; “15/07/2014 tarihli duruşmaya davacı vekilinin gelmediği, mazeret de bildirmediği, davalı vekilinin de davayı takip etmediğini bildirdiği, dava dosyasının daha önce de 25/12/2002 ve 12/10/2004 tarihlerinde işlemden kaldırıldığı” gerekçesiyle, “3. kez takipsiz bırakılan davanın HMK’nın 150/6 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” ilişkin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar verilmiştir.
Verilen bu karar temyiz edilmekle Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile; “01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 150/6 bendi; ‘işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılmaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır.’ hükmünü içermektedir. Bu hükümde ‘ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz.’ denildiğinden, bir davanın iki kez takipsiz bırakılabileceği ve iki kez yenilenebileceği, ancak ikinci yenilemeden sonra davanın takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar vereceği, somut olayda davacı vekilinin
25/12/2002 tarihli oturumda hazır bulunduğu, mahkemece dava dosyası ile ilgili ara karar oluşturulduğu, bu durumda 12/10/2004 tarihli duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, yenilenmiş olan davanın 15/07/2014 tarihli oturumda takip edilmemesi nedeniyle ikinci kez işlemden kaldırılması gerekirken yanılgılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacı şirket tarafından … tarihli … numaralı 10.185,48 TL bedelli ve … tarihli … numaralı 6.674,85 TL bedelli çeklere ilişkin hasımsız çek iptali davası olduğu görülmüştür.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün kayıtları incelendiğinde; davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin temsilcisinin … olduğu görülmüştür.
… ve …’in şikayeti üzerine …, davacı şirket, … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti, … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti., … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … Teks. San. ve Tic. Yetkilisi … hakkında sahteclik ve dolandırıcılık iddiası ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nda başlatılan … sayılı soruşturma sonucunda; “sanık …’ın aslınan savunmasında çekleri kendi menfaatı için müştekilere kırdırmak suretiyle kullandığını, … şirketi adına çek almaya ve tahsilat tyapmaya şifahen yetkili kılındığı ve eylemleri tek başına gerçekleştirdiğini savunduğu,…,… dışında sanık olarak belirtilen şirket yetkililerinin sahte çek taznzin etmedikleri gibi …’ın suçlarına iştirak ettiklerine dair aleyhlerinde kamu davası açılmasını haklı gösterecek hiçbir delil bulunmadığı, … hakkındaki iddialarla ilgili İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi’nde derdest bir davanın bulunduğu” gerekçeleriyle “Kamu Adına Takibat Yapılmasına Yer Olmadığına” karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin davamızın konusu olan çeklerle ilgili şikayeti üzerine davalılardan (sanık) …, …, … Finans Faktoring hakkında “hizmet nedeniyle emniyeti suistimal” suçu nedeniyle İzmir …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında ceza yargılaması yapılmıştır. Mahkemece; “sanık …’ın, merkezi İstanbul’da olan … Dış Tic. Ltd. Şti.’nin İzmir’deki pazarlama elemanı olarak çalıştığı, yapılan anlaşmaya göre sanığın, katılan şirket adına yapmış olduğu işlemler sonrasında aldığı çekleri kargo ile şirket merkezine göndermesi gerektiği ancak sanığın şirket adına İzmir’deki müşterilerden aldığı çeklerin arkasına şirket tarafından kendisine teslim edilen ve bu nedenle de kullanmaya yetkili olduğu anlaşılan kaşeyi vurarak yine üzerini yetkili sıfatı ile imzalayıp bilahare kendi isim ve imzasını atıp ciro yaparak …’in çalıştığı finans firmasına kırdırdığı ve tahsil ettiği paranın bir kısmını çalıştığı … Dış Tic. Ltd. Şti.’ye havale yoluyla gönderdiği, bir kısmını ise kendi kişisel giderleri için harcadığı, eyleminin hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçunu oluşturduğu, sanığın, şirket adına birden çok çeki aynı kasıt altında tahsil ederek bedellerinin bir kısmını zimmetine geçirmek suretiyle teselsülen suç işlediği” gerekçeleriyle “5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi delaletiyle 155/2, 43, 62, 52/2 maddeleri gereğince sonuç olarak 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 50.000,00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ilişkin … tarihli karar verilmiştir. Verilen bu karar Yargıtay 11.Ceza Dairesi’nin … tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararı çerçevesinde zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmıştır. … yönünden dava temyizde bozularak zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmıştır.
Bu dava, bozmadan önce aynı mahkemede … Esas ve … Karar numarasında görülmüş ve karara bağlanmıştır. Bu dava … ve … hakkında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, resmi belgede sahtecilik, cürümden hasıl olan eşyayı bilerek kabul etmek” suçundan dolayı cezalandırılmaları istemiyle açılmış, “sanık …’in atılı suçu işleme kastının bulunduğu hususunun ispatlanamadığı, sanık …’a isnat edilen sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı” gerekçeleriyle bu suçlardan dolayı sanıkların beraatine, sanık …’ın hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçunun sabit olması nedeniyle bu suçtan dolayı cezalandırılmasına ilişkin … tarihli karar verilmiştir. Bu karar … yönünden Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından onanmış, diğer sanık … yönünden ise bozulmuştur.
Ceza mahkemesi davalı … ile ilgili gerekçesinde; “bu sanığın çalıştığı finans firması adına kendilerine ciro edilen çeklerin güvenilirliğini araştırdıktan sonra kabul etmesinin ticari hayatın gereği olduğu ve sanığın bu şekilde kendilerine verilen çeklerin bedelini çeklerin üzerindeki tarih gelmeden diğer sanığa vermekle açıkça haksız bir kazanç da elde etmediği, diğer sanığın şirket kaşesi ve kendi ismi ile ciro ettiği çekleri kabul edip bilahare çek borçluları hakkında takibe geçilmesinde herhangi bir suç unsuru bulunmadığı” hususlarına dayanarak beraat kararı vermiştir.
Bu dosyada sanık (davalı) …; “sanık … çekleri kırdırmak için geldiğinde davacı şirketin genel müdürü olduğunu sandığı bu kişi ile bu konuyu konuştuklarını, ona çekleri kırabileceğini söylediğini, çekleri kırdırdığını, birçok çekin karşılığının çıktığını, bir kısmının çıkmadığını, takibe giriştiğini, sanık … ile davacı şirketin anlaşarak borçlarını ödememek amacı ile bu yola başvurduklarını” bildirmiştir.
Davalı … … Esas sayılı ceza davasının 04/06/2033 tarihli duruşmasında; “…olay tarihinde adına çek alma yetkim
bulunan …’a çek aldığım şirketler çeki bana teslim ettikten sonra ayrıca …’a verilen çeke ilişkin bilgilendirme yaparlar” dediği görülmüştür. Davalı … de aynı duruşmada bu konuda aynı şekilde beyanda bulunmuştur.
Davalı … … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında … tarihinde verdiği savunmasında; “davacı şirkette çalıştığını, bu şirketin kendisine verdiği yetkiye dayalı olarak haricen şirketin çeklerini kırdırıp kendisinin kullandığını, atılı suçlamayı kabul ettiğini” belirtmiştir.
Davalı … … tarihinde emniyette verdiği ifadesinde; “davacı şirkette 2002 yılında pazarlamacı olarak işe başladığını, şirketteki görev ve yetkisinin; fabrikanın ürünlerini pazarlamak, haftanın belli günlerinde çek tahsilatı yapıp bu çekleri
kargo ile şirket merkezine göndermek olduğunu, bu yetkilerin kendisine sözlü olarak verildiğini, elinde noterden resmi bir belgenin olmadığını, tahsil ettiği çekleri kırdırmak, paraya çevirmek gibi yetkilerinin bulunmadığını, ganyan
bayiine olan 1.880.000.000 TL borcunı ödeyemez hale geldiğini, çalıştığı şirketin müşterisi olan … Tekstil firmasından tahsil ettiği 40-50 milyarlık çeklerin içerisinde bir tane 1.660.000.000 TL’lik çeki yetkisinin dışında kırdırmaya karar verdiğini, çeki kırdırmak için birkaç finans kurumuna gittiğini, bu kurumların tamamının kendisinden davacı şirketin yetkilisi olduğuna ilişkin imza sirküleri, vergi levhası vb belgeler istediklerini,bu belgeleri ibraz edemediği için çeki kırdırmadığını, daha sonra davalı … Finans kurumuna gittiğini, çek kırdıracağını söylediğini, sahibi olan … ile görüştüğünü, bu kişinin kendisinden çeki istediğini, yanından ayrılarak başka bir odaya gittiğini, 10 dak. sonra elinde para ile geldiğini, bu çeki kırarken kendisinden hiçbir belge, evrak istenmediğini ve sorulmadığını, hatta çekleri …’e verirken onun yanında şirket kaşesini basıp imzalayıp verdiğini, 1.660.000.00 TL’lik çeki 1.380.000.000 TL’ye kırdığını, ganyan bayiine borcunu ödediğini, daha sonrasında yine 4 milyarlık bir çeki de aynı şekilde aynı davalı şirkete kırdırdığını” bildirmiştir.
Davalı … ceza yargılaması sırasında … tarihli duruşmadaki savunmasında; “toplam 22 adet çeki diğer sanık … ile anlaşıp konuşarak şirket kaşesi ile kaşeleyip imzaladığını, daha sonra da kendi isim ve imzasını atarak diğer sanık …’e kırdırdığını, her çek için anlaşarak alacak olarak miktarı aldığını, bunun bir kısmını hak sahibi olan davacı şirkete gönderdiğini, kalan bir kısmını aynı yöntemle kırdırıp karşılığını tam şirkete gönderemediği çeklerin karşılığı olarak kullandığını, davacı şirket adına sadece mal satıp satın alanlardan aldığı çekleri şirkete ulaştırmak şeklinde bir görevinin olduğunu, bunun dışına çekleri şirket adına cirolama yetkisinin bulunmadığını, karşılığını tahsil etme yetkisinin olmadığını bildirdiği” görülmüştür.
Mahkememizce davalı vekiline ticari defter ve belgelerin yerini bildirmesi konusunda 02/04/2013 tarihli duruşmada 2 hafta kesin süre verilmiş, bildirimde bulunmaması halinde davacı iddialarının ve davacı kayıtlarının davalı defterlerinde de olduğu hususunun kabul edileceği hususu uyarılmıştır. Davalı taraf defter ve belgelerini sunmamıştır.
Davacı defterlerinin incelenmesi amacıyla … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi … … tarihli raporunda özetle; davacının 2002 yılı yevmiye ve envanter defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığını, bu nedenle sahibi lehine delil oluşturmayacağını, davacının istirdadını istediği çeklerden sadece bir tanesi yani … İzmir Şubesi’ne ait … numaralı 271,07 TL bedelli çek hariç diğer çeklerin tamamının makbuzlarının olduğunu, bu makbuzların çoğunluğunda davalılardan …’ın imzasının ve isminin bulunduğunu, diğerlerinde sadece imzasının bulunduğunu, dava konusu çeklerin davalı … tarafından makbuz karşılığı alındığının anlaşıldığını, 3 adet çek hariç diğer çeklerin ticari defterlere girişinin yapıldığını, ancak çeklerin çıkışına ait kaydın bulunmadığını, buna karşın çeklerin fiiliyatta ciro edilerek tahsile verildiğini, 1 adet çek hariç toplam 125.892,68 TL bedelli çeklerin davacının bilgisi dışında tahsile verildiği yönünde kanaat oluştuğunu bildirmiştir.
Aynı bilirkişi … tarihli ek raporunda özetle; çeklerin ciro edilerek tahsile verildiğini, davacı defterlerinde çıkışı yapılmayan çeklerin davacının bilgisi dışında tahsile verildiği kanaatinin oluştuğunu, çeklerin çıkışı olmadığı için tahsilat kayıtlarının da olmadığını, üç adet çek dışındaki çeklerle ilgili havale kaydının bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı … İzmir …. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı temliknamesi ile (eski esası İzmir …. ATM … olan) bu
dosyadaki alacağının 75.000,00 TL’lik kısmını faizleriyle birlikte dava dışı …’ya temlik etmiştir. … da aynı alacağı İzmir …. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı temliknamesi ile …’e temlik etmiştir.
Temlik tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 167. maddesinin 1. fıkrasında; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre; borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebileceğinden, temlik eden davalı …’in sorumluluğunun müteselsilen devam ettiği kabul edilmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile; bir kısım çeklerin hamili olduğu iddiası ile icra takibi başlatan … ve …’in davaya dahili davalı olarak dahil edilmesini istemiştir.
Davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile de; dava konusu çeklere ilişkin olarak İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün …, …, …, …, … ve İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün …, … sayılı dosyalarında icra takibi başlatıldığını belirtmiştir.
Davacı vekili … tarihli duruşmada; müvekkili ile davalılardan … arasında “müşteri çeklerinin onun tarafından alınarak müvekkiline teslim edileceği” konusunda yazılı bir görevlendirme olmadığını, şifahi ve fiili bir durumun söz konusu olduğunu, bu davalının müvekkilinin görevlisi olduğunu ve müvekkili firmaya ödeme yapacak olan müşterilerin de borçlarını ödemeye yönelik olarak müvekkilinin lehtarı olduğu çekleri verdiklerini, bunun da fiili bir durum olduğunu, bunun müşteriler tarafından da bilindiğini belirtmiştir.
Davacı vekili … tarihli duruşmada; davalı …’ın birkaç kez keşideci firmalardan müvekkili adına çek aldığını ve gününün yakın olması nedeniyle ciro ederek bunun parasını aldığını ve müvekkiline gönderdiğini ancak bunun sınırlı olarak olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekilinin … tarihli dilekçesinde; davalı …’ın müvekkili şirket çalışanı olduğunu, şirketi borçlandırma ve çek keşide etme gibi bir yetkisinin bulunmadığını belirttiği görülmüştür.
Davacı şirket tarafından düzenlenen şirket kaşeli ve imzalı belge ile … tarihinden itibaren davacı şirket adına tahsilat almaya davalı … yetkilendirilmiştir.
Keşidecisi … Tekstil Ltd. Şti olan; … …. Şubesine ait; … keşide tarihli, … numaralı, 4.930,87-TL bedelli çek incelendiğinde; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasının imha edildiği, çek örneğinin bulunmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; takibe dayanak belgenin ihtiyati haciz kararı olduğunu, infaz tarihinin … olduğunu, dosya imha olduğundan tahsilat bilgisinin belirlenemediğini bildirmiştir. … tarihli, … numaralı, 4.622,17-TL bedelli çek incelendiğinde; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, çekte davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin cirosunun
bulunmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; tahsilat bilgisinin belirlenemediğini bildirmiştir. … tarihli, … numaralı, 4.621,92-TL bedelli çek incelendiğinde; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında
davalı … tarafından takibe konduğu, davacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacının, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu, bankaya ibraz edildiği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; icra dosyasından … tarihinde borçlu … Tekstil tarafından 5.358,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu tahsilatın
reddiyat makbuzu ile iade şerhinin verilerek Av …’e ödendiğini, … tarihli karar ile dairece 5.358,00 TL bedelle … teminat mektubu ile değiştirildiğini bildirmiştir. … tarihli, … numaralı, 1.660,55-TL bedelli çekle ilgili olarak; … Teks Tekstil Ltd. Şti adına kayıtlı olduğu, … tarafından … Şubesi’ne … tarihinde ibraz edildiği ve tahsil edildiği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; dosyada çek örneğinin bulunmadığını bildirmiştir.
… tarihli, … numaralı, 7.800,00-TL bedelli çekle ilgili olarak; … Teks Tekstil Ltd. Şti adına kayıtlı olduğu, … tarihinde
elektronik takas ortamında ibraz edildiği, tahsil olarak sonuçlandığı, çekin davacı şirket emrine düzenlendiği, arka yüzünde davacı şirketin kaşe ve imzasının, davalı …’ın ve ardından davalı …’in cirolarının bulunduğu, çekte diğer davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin gözükmediği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; … tarihli … bank yazısı ile “çekin …’e ait olduğu ve elektronik takas ortamında ibraz edildiği, tahsil edildiği” hususunun bildirildiğini bildirmiştir. Keşidecisi … Ltd. olan; … … Şubesine ait: … tarihli, … numaralı 3.144,90-TL bedelli çekin;
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, dosyada çek örneğinin olmadığı, çekin başka
banka tarafından sorulduğu ve takas merkezi aracılığı ile ödendiği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; bu çekin takas merkezi aracılığıyla ödendiğini bildirmiştir. … tarihli, … numaralı, 9.470,79-TL bedelli çekin; davadan önce davalı … tarafından tahsil edildiği, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, dosyada çek örneğinin bulunmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; dava dosyası kapsamında çekle ilgili bilgi ve belgenin bulunmadığını, çek örneğinin de bulunmadığını bildirmiştir. … tarihli, … numaralı, 6.674,85-TL bedelli çek incelendiğinde; davacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacının, davalı …’ın, davalı …’in, dava dışı …’ın cirolarının bulunduğu, … Bankası’na ibraz edildiği, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün
… sayılı dosyasında takibe konu edildiği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; çekle ilgili İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip başlatıldığını, … tarihinde … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den 7.953,58 TL tahsilat yapıldığını, başkaca tahsilata rastlanmadığını bildirmiştir. Keşidecisi … Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. olan; … İzmir Şubesine ait; … tarihli, … numaralı, 271,07-TL bedelli çekle ilgili olarak; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, dosyada çek örneğinin bulunmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; dosyada çeke ait belge ve tahsilat kaydına rastlanmadığını bildirmiştir. … İzmir Şubesi’ne ait olan; … tarihli, … numaralı, 4.823,75-TL bedelli çek incelendiğinde; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında davalı … tarafından takibe konu edildiği, davacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın davalı
…’in ve dava dışı …’ın cirolarının bulunduğu ve bankaya ibraz edildiği, çekte diğer davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin gözükmediği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; çekin alacaklı … tarafından takibe konduğunu, icra dosyasının yazısına göre tahsilat yapıldığına ilişkin belge ve kayda rastlanmadığını bildirmiştir. Keşidecisi … Teks. Ltd. Şti. olan; … … Şubesine ait; … tarihli, … numaralı, 15.000,00 TL bedelli çekle ilgili olarak; … Bankası’ndan takas sistemine ibraz edildiği, çek bedelinin takas uygulamaları kapsamında ödendiği, aradan 18 yıla yakın bir sürenin geçmesi nedeniyle çekin kimin hesabına ödendiğine ilişkin kayıtlara rastlanmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; … tarihli … A.Ş.-Merkezi Operasyonlar Daire Başkanlığı’nın cevabi yazısına göre çekin takas uygulamaları kapsamında ödendiğinin belirlendiğini, çek örneğinin bulunmadığını bildirmiştir. Keşidecisi … Teks. San. ve Tic. A.Ş. olan; … Çarşı İzmir Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı 1.400,00-TL bedelli çek incelendiğinde; davacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu ve bankaya ibraz edildiği, bu çekin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe
konu edildiği, takip alacaklısının davalı …, takip borçlularının ise keşideci şirket ile davacı şirket olduğu belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; çekin … tarafından takibe konu edildiğini, icra müdürlüğünün … tarihli yazısına göre icra dosyasında tahsilat yapılmadığını bildirmiştir. …Şubesine ait … tarihli, … numaralı, 6.674,85-TL bedelli çekle ilgili olarak; davacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, çekte diğer davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin gözükmediği, ödemeden men kararı verildiği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; çekle ilgili ödemeden men kararı verildiğini bildirmiştir. … Şubesine ait … tarihli, … numaralı, 10.185,46-TL bedelli çekle ilgili olarak; davacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, çekte diğer davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin gözükmediği, ödemeden men kararı verildiği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; çekle ilgili ödemeden men kararı verildiğini bildirmiştir. Keşidecisi … Tekstil A.Ş. olan; … İzmir Şubesine ait; … tarihli, … numaralı, 15.917,03-TL bedelli çek incelendiğinde; arka yüzünde davalı Finans Faktoring’in bulunmadığı, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, icra dosyasının imha edildiği belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; icra dosyasının infazen kapatıldığını ancak tahsilat miktarının belirlenemediğini bildirmiştir. … tarihli, … numaralı, 5.887,33-TL bedelli çekle ilgili olarak; avacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu, çekte diğer davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin gözükmediği, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği belirlenmiştir Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; icra dosyasının infazen kapatıldığını ancak tahsilat miktarının belirlenemediğini bildirmiştir. … İzmir Şubesine ait; … tarihli, … numaralı, 6.996,00-TL bedelli çekle ilgili olarak; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, icra dosyasının imha edildiği, çek örneğinin bulunmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; icra dosyasının imha edildiğini, dosyada çek örneğinin bulunmadığını bildirmiştir. Keşidecisi … Teks. Ltd. Şti. olan; … … Şubesine ait; … tarihli, … numaralı, 2.999,00-TL bedelli çekle ilgili olarak; çek örneği bulunamamıştır. Keşidecisi … Tekstil Konf. San. ve Tic. A.Ş. olan; … … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 4.237,88-TL bedelli çek incelendiğinde; davacı emrine düzenlendiği, çekin arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu ve bankaya ibraz edildiği, çekin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, arka yüzünde … Finansal Danışmanlık Factory’nin bulunmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; çekin alacaklı … tarafından takibe konu edildiğini, icra dosyasına borçlu … Teks. Konf. San. Tic. A.Ş. tarafından 5.222,00 TL ödeme yapıldığını bildirmiştir. Keşidecisi … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan; … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 4.854,23-TL bedelli çek incelendiğinde; davacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu ve … Bank’a ibraz edildiği, çekin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, takip alacaklısının davalı …, takip borçlularının ise keşideci şirket ile davacı şirket olduğu, çekin arka yüzünde … Finansal Danışmanlık Factory’nin cirosunun olmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında borçlu davacı şirket tarafından aldırılan tedbir kararı gereği … tarihinde 10.590,00 TL teminat yatırıldığını bildirmiştir. … tarihli, … numaralı, 596,69-TL bedelli çek incelendiğinde; davacı emrine düzenlendiği, çekin arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu ve … Bank’a ibraz edildiği, çekin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, takip alacaklısının davalı …, takip borçlularının ise keşideci şirket ile davacı şirket olduğu, çekin arka yüzünde … Finansal Danışmanlık Factory’nin cirosunun olmadığı belirlenmiştir. Hesap uzmanı bilirkişi kök ve ek raporunda; İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında borçlu davacı şirket tarafından aldırılan tedbir kararı gereği … tarihinde 10.590,00 TL teminat yatırıldığını bildirmiştir. … tarihli, … numaralı, 3.394,32-TL bedelli çek incelendiğinde; davacı emrine düzenlendiği, arka yüzünde sırasıyla davacı şirketin, davalı …’ın, davalı …’in cirolarının bulunduğu ve … Bank’a ibraz edildiği, çekin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiği, takip alacaklısının davalı …, takip borçlularının ise keşideci şirket ile davacı şirket olduğu, çekin arka yüzünde davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin cirosunun olmadığı belirlenmiştir. İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında borçlu davacı şirket tarafından aldırılan tedbir kararı gereği … tarihinde 10.590,00 TL teminat yatırıldığını bildirmiştir.
Davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile; sonradan ortaya çıkan bir kısım çeklerin hamili olduğu iddiası ile takiplere girişen … ve … isimli kişilerin davaya dahil edilmesini ve bu kişiler tarafından başlatılan takiplerin konusu çek bedellerinin de istenilen miktara eklenmesini istemiştir. Bu dilekçede …’in İzmir … icra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip başlattığını belirtmiştir.
Davacı vekili … tarihli duruşmada; davalılardan …’ın müvekkili şirketin mal sattığı firmalardan çekleri alarak müvekkilinin İstanbul’daki yerine getirmekle görevli olan ve müvekkilinin görev verdiği bir kişi olduğunu, ancak kendisine müvekkili tarafından verilen kaşe ve imza yetkisinin bulunmadığını, çeklerdeki kaşelerin ne şekilde temin edildiğini bilmediklerini, bu çeklerde müvekkili yetkilileri tarafından yapılmış bir cironun da bulunmadığını, müvekkili ile davalı … arasında alacaklara ilişkin çeklerin kendisi tarafından alınıp müvekkiline teslimi konusunda yazılı bir görevlendirme olmadığını, sözlü ve fiili bir durumun olduğunu, kendisine müvekkili tarafından çekleri alıp teslimi yönünde yazılı bir belge verilmediğini, ancak müvekkili ile alışveriş yapan firmaların davalı İsmail’in müvekkilinin görevlisi olduğunu ve borçları ödemeye yönelik müvekkilinin lehtarı olduğu çekleri verdiklerini bildiklerini, bunun fiili bir durum olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili … tarihli duruşmada; dava konusu ettiği çeklerin karşılığı hiçbir tutarın müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin defterlerinde de bu konuda kayıtların bulunmadığını, …’ın ödediğini ileri sürdüğü çeklerin dava konusu çekler dışında başka çekler olduğunu, dava konusu çekler ile ilgili olarak ne miktar tahsilat olduğunu bilmediklerini belirtmiştir.
Davacı vekili … tarihli duruşmada; müvekkili ile davalılardan … arasında müşteri çeklerinin onun tarafından alınarak müvekkiline teslim edeceği konusunda yazılı bir görevlendirme olmadığını, şifahi ve fiili bir durumun söz konusu olduğunu, bu davalının müvekkilinin görevlisi olduğunu ve müvekkili firmaya ödeme yapacak olan müşterilerin de borçlarını ödemeye yönelik olarak müvekkilinin lehtarı olduğu çekleri verdiklerini, bunun da fiili bir durum olduğunu, bunun müşteriler tarafından da bilindiğini belirtmiştir.
Davacı vekili … tarihli duruşmada; davalı …’ın birkaç kez keşideci firmalardan müvekkili adına çek aldığını ve gününün yakın olması nedeniyle ciro ederek bunun parasını aldığını ve müvekkiline gönderdiğini ancak bunun sınırlı olarak olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekilinin … tarihli dilekçesinde; davalı …’ın müvekkili şirket çalışanı olduğunu, şirketi borçlandırma ve çek keşide etme gibi bir yetkisinin bulunmadığını belirttiği görülmüştür.
Toplanan ve sunulan deliller, ceza dosyası ve tüm dosya içeriğine göre; davalı …’ın, davacı şirkette bir dönem çalıştığı, kendisine davacı şirket tarafından verilmiş yazılı bir vekalet bulunmamakla birlikte bu davalının dosyaya dava dışı şirket tarafından gönderilen, davacı şirket tarafından düzenlenmiş şirket kaşeli ve imzalı belgeye göre … tarihinden itibaren davacı şirket adına tahsilat almaya yetkilendirildiği, kaldı ki gerek davacı şirket vekilinin gerekse davalı …’ın özellikle ceza dosyasındaki ifadelerinde “davalı …’ın, davacı şirketin müşterilerinden çekleri alma konusunda görevlendirildiği” hususunun anlaşılmakta olduğu; davalı …’ın “davacı şirketteki görevinin fabrikanın ürünlerini pazarlamak, haftanın belli günlerinde çek tahsilatı yapıp bu çekleri kargo ile şirket merkezine göndermek olduğunu, tahsil ettiği çekleri kırdırmak, paraya çevirmek gibi yetkilerinin bulunmadığını” bildirdikleri; gerek davacı vekilinin gerekse davalı …’ın tüm dosya ve ceza dosyası kapsamındaki ifadelerine göre davalı …’ın görev tanımının 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 453. maddesinin 1. fıkrasındaki ticari vekil tanımına uyduğu, aynı maddenin 2. fıkrası gereğince ticari vekilin vekil edeni kambiyo taahhüdü altına sokabilmesi için, bu konuda kendisine açıkça verilmiş bir yetkinin olması gerektiği, somut olayda; davacı şirket tarafından davalı …’a “kambiyo taahhüdünde bulunması, davacı şirket adına çek düzenlemesi ve ciro yapması” konusunda verilmiş yetkinin bulunmadığı, nitekim; davalı …’ın ceza yargılamasında suçunu da kabul ettiği ve hakkında verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz başvurusu sonucunda “davanın zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına” karar verildiği, davalı …’ın ceza dosyasında verdiği … tarihli ifadesinde “toplam 22 adet çeki diğer sanık … ile anlaşıp konuşarak şirket kaşesi ile kaşeleyip imzaladığını, daha sonra da kendi isim ve imzasını atarak diğer sanık …’e kırdırdığını, her çek için anlaşarak alacak olarak miktarı aldığını, bunun bir kısmını hak sahibi olan davacı şirkete gönderdiğini, kalan bir kısmını aynı yöntemle kırdırıp karşılığını tam şirkete gönderemediği çeklerin karşılığı olarak kullandığını, çekleri şirket adına cirolama yetkisinin bulunmadığını, karşılığını tahsil etme yetkisinin olmadığını” belirttiği, davalı … her ne kadar tahsilatın bir kısmını davacı şirkete gönderdiğini savunmuş ise de bunu ispata yarar bir delil sunmadığı gibi yapılan defter incelemesinde de davacı şirkete iade edilen tutara rastlanmadığı; davalı …’ın her ne kadar davacı şirketten alacaklı olduğu şeklinde bir iddiası olmasa ve eylemi haksız fiil oluştursa da davaya konu çeklerde davacı şirketin kaşesi ve imzası altında kendi isim ve soy ismi ile imzasının bulunması nedeniyle kendisini davacı şirketten alacaklı duruma getirdiğinin düşünülebilecek olmasından dolayı davacı tarafın bu davalıya karşı menfi tespit davası açmasında hukuki yararının var olduğu anlaşıldığından, davacının davalı … hakkındaki davasında haklı olduğu kabul edilmiştir. Davalı … ve dahili davalı … yönünden ise; dava dosyasına getirtilen çek örneklerine göre davaya konu çeklerin davacı şirketin cirosu ile davalı …’a, onun da cirosu ile davalı …’e geçmiş, davalı … tarafından da takibe konu edilmiştir. Davalı …, diğer davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin müdürüdür. Çeklerde … Finansal Danışmanlık Factory’nin cirosunun bulunmayıp, bu husus davacı vekilinin de kabulündedir. Davalı …’in çekleri ciro ettiği ve takibe konu ettiği, davaya konu 22 adet çekin davalı … tarafından kırdırıldığı ve davalı …’a ödemesinin yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı … … tarihinde emniyette verdiği ifadesinde; “çeki kırdırmak için birkaç finans kurumuna gittiğini, bu kurumların tamamının kendisinden davacı şirketin yetkilisi olduğuna ilişkin imza sirküleri, vergi levhası vb belgeler istediklerini,bu belgeleri ibraz edemediği için çeki kırdırmadığını, daha sonra davalı … Finans kurumuna gittiğini, çek kırdıracağını söylediğini, sahibi olan … ile görüştüğünü, bu kişinin kendisinden çeki istediğini, yanından ayrılarak başka bir odaya gittiğini, 10 dak. sonra elinde para ile geldiğini, bu çeki kırarken kendisinden hiçbir belge, evrak istenmediğini ve sorulmadığını, hatta çekleri …’e verirken onun yanında şirket kaşesini basıp imzalayıp verdiğini” bildirmiştir. … Finansal Danışmanlık Factory’nin müdürü olan davalı …, davaya konu çekleri kırdırmaya getiren …’ın davacı şirket yetkilisi olup olmadığını araştırma yükümlülüğü var ve mümkün iken, bunu yapmamış, çek verme, ciro etme yetkisi olduğuna ilişkin belge aramaksızın çekleri temlik almıştır. Dahili davalı …, davalı …’in eşi ve davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin sahibidir. Davalı … Finansal Danışmanlık Factory’nin ise bir tüzel kişiliği yoktur. Daha öncesinde iradi taraf değişikliğine ilişkin yasal düzenleme olmadığı için, dava açan kişinin kendisinin veya karşı tarafın taraf sıfatında yanılması halinde, taraf değişikliğine izin verilmemekte birlikte Yargıtay tarafından “temsilcide hata” olarak nitelendirdiği durumlarda, iradi taraf değişikliğine izin verilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda; davacının tüzel kişiliği bulunmayan faktoring kurumunu davalı olarak göstermesi şeklindeki maddi hatası kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına aykırı bulunmamıştır. Hukuki nitelendirme hakime ait olup, davacı vekilinin “dahili davalı” istemiyle verdiği dilekçesinin gerekçesinin esasen temsilcide hataya düşülmesine dayandığı kanaatine ulaşıldığından, davaya davalı … yönünden ve ancak “dahili davalı” sıfatıyla değil,
“davalı” sıfatıyla devam edilmiştir. Bu durumda davada davalı … yönünden değerlendirme yapıldığında; faktoring’in ya da faktoring adına davalı …’in çeklerin arka yüzünde cirosu yok ise de gerek davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesinden gerekse aşamalardaki tüm taraf beyanlarından davaya konu çeklerin … Finansal Danışmanlık Factory’e kırdırıldığı, faktoring nezdinde bu işlemleri yürüten ve yöneten kişinin fiiliyatta davalı … olduğu, diğer davalı …’in eşi olması ve faktoring kurumunda sigortasının ve müdürlük sıfatının bulunması nedeniyle davalı …’in 818 sayılı BK’nın 449/1. maddesinde “Bir ticarethane veya fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer bir müessese sahibi tarafından işlerini idare ve müessesenin imzasını kullanarak bilvekale imza vazetmek üzere sarih veya zımni kendisine mezuniyet verilen kimse” olarak tanımlanan ticari temsilci tanımına uyduğu, bu nedenle de hak ve borçlardan davacıya karşı birlikte sorumlu olacakları; bu çerçevede de davacı tarafın … Finansal Danışmanlık Factory’nin sahibi davalı … ve ticari temsilci sıfatıyla hareket eden müdürü davalı … hakkında açtığı davasında haklı olduğu kanaatine ulaşıldığından bu davalılar hakkındaki dava da haklı bulunmuştur. Dahili davalı … hakkında açılan davaya gelince; davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile …’in ve …’in davaya dahil edilmesini istemiştir. Dava açılış tarihi …’dir. Dava dilekçesinde dava bu kişilere yöneltilmemiştir. Dahili davalı … yönünden; davacı vekili bu kişinin takip alacaklısı olduğu İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … (…) sayılı dosyasında takibe konu edilen … tarihli … numaralı 4.237,88 TL bedelli çek yönünden davaya dahili olarak katılmasını istemiştir. Her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerekecektir. Dahili davalı … ile diğer davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Her ne kadar sonradan dahili dava yolu ile davaya dahil edilmişse de en başında bu davalıya karşı dava yöneltilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda ve sair mevzuatlarda “dahili dava” kavramı yer almamaktadır. 1086 sayılı HMUK ve 6100 sayılı HMK’da dahili dava şeklinde bir kurum bulunmadığından, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişiler dışında hüküm kurulamayacak olup, zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili dava edilerek yargılama yapılması uygun olmadığından, dava açıldıktan sonra ihbar ya da dahili dava dilekçesi ile davada taraf sıfatı kazanılamayacağından, hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmayan ve bu çerçevede de davada taraf sıfatını taşımayan (nitekim ki … tarihli duruşmada “dahili davalı yönünde taraf eklenemeyeceği” gerekçesiyle ara kararından dönülen) davalı … hakkındaki davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan yargılama sürecinde usun süre ceza davasının sonucu beklenmiş, daha sonraki aşamalarda çeklerin ibraz, takip ve tahsil bilgileri araştırılmış olup, dosyada temin edilebilen bilgi ve belgeler ile gerek bankalarla gerekse icra müdürlükleriyle yapılan yazışmalar sonucu davaya konu çeklere dayalı olarak yapılan bir kısım tahsilatların davacı şirketten yapıldığı konusunda bir bilgiye ulaşılamadığından, davacı tarafça da yargılama esnasında davacıdan davaya konu çeklerle ilgili olarak yapılan tahsilata ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından, menfi tespit hükmüyle yetinilmiş, ayrıca istirdata karar verilmemiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının, dahili davalı … hakkında açtığı davanın usulden REDDİNE,
2-Davacının, davalılar …, … ve … hakkında açtığı davanın KABULÜ ile;
a-Keşidecisi … Tekstil Ltd. Şti. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli … numaralı 4.621,92-TL bedelli;
b-Leşidecisi … Tekstil Ltd. Şti. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli … numaralı 4.930,87-TL bedelli;
c-Keşidecisi … Tekstil Ltd. Şti. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı 4.622,17-TL bedelli;
d-Keşidecisi … Tekstil Ltd. Şti. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 1.660,55-TL bedelli;
e-Keşidecisi … Tekstil Ltd. Şti. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 7.800,00-TL bedelli;
f-Keşidecisi … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan, … Şubesi’ne ait; … keşide tarihli, … numaralı, 3.144,90 TL bedelli;
g-Keşidecisi … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 9.470,79-TL bedelli;
ğ-Keşidecisi … Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 6.674,85-TL bedelli çek;
h-Keşidecisi … Tekstil A.Ş. olan, … İzmir Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 271,07-TL bedelli;
ı-Keşidecisi … Tekstil A.Ş. olan, … İzmir Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 4.823,75-TL bedelli;
i-Keşidecisi … Teks. Ltd. Şti. olan, … Bornova Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 15.000,00 TL bedelli;
j-Keşidecisi … Teks. A.Ş. olan, … /İzmir Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı 1.400,00-TL bedelli;
k-Keşidecisi … Teks. A.Ş. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 6.674,85-TL bedelli;
l-Keşidecisi … Teks. A.Ş. olan, … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 10.185,46-TL bedelli;
m-Keşidecisi … Tekstil A.Ş. olan, … Bank İzmir Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 15.917,03-TL bedelli;
n-Keşidecisi … Tekstil A.Ş. olan, … Bank İzmir Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 5.887,33-TL bedelli;
o-Keşidecisi … Tekstil A.Ş. olan, … İzmir Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 6.996,00-TL bedelli;
ö-Keşidecisi … Ltd. Şti. olan, … … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 2.999,00-TL bedelli;
p-Keşidecisi … A.Ş. olan, … … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 4.237,88-TL bedelli;
r-Keşidecisi … Teks. Ltd. Şti. olan, … … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 4.854,23-TL bedelli;
s-Keşidecisi … Teks. Ltd. Şti. olan, … … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 596,69-TL bedelli;
ş-Keşidecisi … Teks. Ltd. Şti. olan, … … Şubesi’ne ait; … tarihli, … numaralı, 3.394,32-TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalılar …, … ve …’e toplam 126.162,69 TL borçlu olmadığının tespitine,
3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken ‭8.618,17 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.822,50 TL harcın düşülmesi ile kalan 6.795,67 TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve …’den alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 4,96 TL başvurma harcı ve 1.822,50 TL peşin harç toplamı olan 1.827,46 TL’nin davalılar …, … ve …’den alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 714,90 TL’si tebligat-posta gideri, 1.250,00 TL’si bilirkişi ücreti ve 15,50 TL’si posta pulu ile yapılan posta gideri olmak üzere toplam 1.980,40 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …’den alınarak, davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, dahili davalı …’e verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 19.924,40 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’den alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin, davalı … ve … vekilinin, dahili davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı …’ın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/01/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza