Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1183 E. 2021/478 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1183 ESAS
KARAR NO : 2021/478 KARAR

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2015
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya karşı İzmir … İcra Müdürlüğünün … esasına kayıtlı dosya ile 30.670,48 TL lik tutarında 01/10/2014 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalının söz konusu icra takibini, davalı tarafından imzalanan 30.000,00 TL tutarındaki bonoya dayandırdığını, davacının, babasına ait … adlı işyerinde çalıştığını, davacının 23/04/2014 tarihinde davalı şirketin personeli … ile görüşme yaptığını, davacının 30.000,00 TL teminat senedi vermesi halinde …, …, … ve … içeceklerinin alt bayiliğini vereceklerini ilettiğini, mutabakata varılması nedeni ile davalı çalışanı …’ın yanında getirdiği, kendi el yazısı ile yazdığı ve arkasında teminat içindir ibaresini yazdığı senedi davacının imzaladığını, davalı tarafın taahhüt ettiği firmaların alt bayiliğini davacıya vermediğini, davacının verdiği teminat senedini iade istediğini,senedin arkasındaki teminat içindir ibaresi kesilerek senedin takibe konulduğunu, davalıya verilen senedin teminat senedi olduğunu, bu hususta davalı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, davacının 04/04/2014 tarihli 30.000,00 TL tutarlı senedin borçlusu olmadığının tespitine, dava değerinin % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde yazanların davacıdan olan alacaklarını bertaraf etmek için davacının kötü niyetli hareketlerinin devamı olduğunu, haksız ve yersiz olduğunu, davalı müvekkili firmanın büyük gıda markaların distribütörlüğünü yaptığını, davacının da müvekkili firmanın müşterisi olan … firmasının sahibi olduğunu, işlerini davacının yürüttüğünü, fakat vergi açısından olsa gerek iş yerinin babası … adına kayıtlı olduğunu, müvekkili firma ile davacı arasında ticaret yapıldığını, zamanla aralarında güven duygusu oluştuğunu, davacının da gelip müvekkili şirket yetkilisi …’dan borç para istediğini ve buna da bazı eski tanıdık kişileri araya koyduğunu, müvekkili firma yetkilisi tarafından da davacıya 30.000.TL elden para verildiğini ve karşılığında dava konusu olan senetin imzalandığını, davacının hem yaptığı ticaret gereği aldığı parayı ödemediğini hem de borç olarak aldığı parayı ödemediğini, bunun üstüne İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz talep edildiğini ve İzmir …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından icra edildiğini, aynı zamanda ödenmeyen cari hasep gereği … hakkında da İzmir ….İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibinin başlatıldığını, davacının babası adına açılan … sayılı ilamsız takibe itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … karar sayılı itirazın iptali davasında davacı tarafın haksız bulunduğunu ve inkar tazminatına hükmedildiğini, davacı …’in ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini ve … D iş sayılı dosya üzerinden 4 tane duruşma yapıldığını, 02.09.2014 tarihli duruşmada bizzat senet aslı getirilerek inceleme yapıldığını, davacıya senet gösterildiğini, teminat senedi yazmadığının tespit edildiğini ve itirazın reddedildiğini, borçtan kurtulmak için her türlü yola başvuran davacı bu seferde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, … Hazırlık nolu dosyada inceleme yapıldığını ve … karar nolu kararı ile suç unsuru olmaması nedeni ile takipsizlik kararı verildiğini, nedense davacı tarafın bu takipsizlik kararından hiç bahsetmediğini, bunun ardından birebir aynı dilekçeyi tekrar savcılığa verdiğini ve ortada aynı konu ile ilgili verilmiş ve kesinleşmiş bir takipsizlik kararı var iken İzmir ….Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı davası açıldığını, atılı suçun bedelsiz senedi kullanma TCK 156. Maddeden olduğunu, bu davanın halen derdest olduğunu, müvekkilin bu dosyadan beraat etmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu dosyanın hazırlık aşamasında yapılan bilirkişi incelemesinde senedin teminat senedi olduğuna dair en ufak bir tespitin olmadığını, senedin kesinlikle teminat senedi olmadığını, borç içeren bir senet olduğunu, senedin hiçbir yerinde teminat olduğuna dair en ufak bir emarenin olmadığını, davacının tamamen borçtan kurtarmak için her türlü yalana başvurduğunu, mahkemenize bildirdiği adreste bile oturmadığını, bu adrese ve başka adreslere defalarca hacze gittiklerini ve bulamadıklarını, davacının iyi niyetli olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olduğu açık olan dava nedeni ile lehlerine %20 den az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası: İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; İzmir … AsliyeTicaret Mahkemesinin … D.iş esas karar sayılı ilamı ile … hakkında 04/04/2014 vade tarihli 30.000,00 TL bedelli senetten dolayı ihtiyati haciz kararına istinaden takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava dışı … mahkememizdeki beyanında; kendisine gösterilen 30.000,00-TL bedelli keşidecisi … olan imza ve bedel dışında boş olan senetteki yazıların kendisine ait olduğunu, ancak, arkasında yazılı olduğu söylenilen ‘TEMİNAT İÇİNDİR’ yazısının kendisine ait olmadığını, kime ait olduğunu da bilmediğini, kendisinin şirkette satış temsilcisi olarak çalıştığını, kendisine senedin sadece imzalı olarak geldiğini, bedel ve keşideci ismi, adresi ve TC No’su kısımlarını kendisinin yazdığını, kendisine gösterilen 06/03/2014, 04/03/2014, 07/03/2014, 11/03/2014, 14/03/2014, 16/03/2014 tarihli tahsilat makbuzlarındaki yazıların ve imzanın kendisine ait olduğunu, o tarihte bu makbuzları kullandıklarını, bu makbuzların koçanlarının şirkette muhafaza edildiğini beyan etmiştir.
Görevsiz Mahkeme Kararı: İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … E., … K. Sayılı, 04/05/2015 tarihli kararı ile Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli mahkeme olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği görülmüş, dosya mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Ceza Dosyası: İzmir (Kapatılan) … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; katılanın …, sanığının … olduğu, suçunun bedelsiz senedi kullanma suçu olduğu, suç tarihinin 05/05/2014 tarihi olduğu, 30/03/2017 tarihinde verilen karara göre sanık … hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan kamu davası açılmış ise de, CMK 223/2-e maddesi gereğince eylemi sabit görülmediğinden beraatine karar verilmiş, karar 05/10/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Adli Tıp Ön Raporu: İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 25/04/2017 tarihli rapora göre; Dosya içerisinde …’a ait huzurda alınmış yazı örneklerinin tezyini yazılmış (değiştirme gayretiyle) yazılar olduğundan sağlıklı değerlendirme yapılamadığı, bu nedenle; … ve …’ın başka amaçlarla yazmış olduğu samimi yazılarını içerir; mektup, kartpostal, dilekçe, okul defteri, sınav kağıtları, adres ve telefon fihristi vb… belgelerin temini, … ‘a huzurda inceleme konusu belgeler kendisine gösterilmeden senedin ön yüzündeki tüm yazı ve rakamların, tahsilat makbuzlarındaki tüm yazı ve rakamların ve “Teminat içindir” yazısının aynı tip harflerle büyük küçük harflere dikkat edilerek dikte suretiyle ve normal yazma hızıyla birçok kereler yazdırılması ile elde edilecek tutanakların temin edilerek mevcutlar ve adli dosya ile birlikte kurumlarına gönderilmesi istemli rapordur.
Adli Tıp Ön Raporu: İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 16/09/2019 tarihli rapora göre; Mahkememiz tarafından kurumlarına gönderilen üzerinde inceleme konusu kaşenin basılı olduğu, delil poşeti ile mahkememize gönderilen;
-03/03/2014 tanzim, 04/04/2014 ödeme günlü, alacaklısı …., borçlusu … olan 30.000 TL bedelli senet aslı, ödeyecek bölümde …, adres yazıları ve imzalar bulunan diğer bölümler boş olan 30.000 TL bedelli senet fotokopisi, … antetli 24/03/2014 tarih … nolu Tahsilat Makbuzu aslı, … antetli 16/04/2014 tarih ve … nolu tahsilat makbuzu aslının dosya kapsamından çıkmadığı, fotokopilerinin mevcut olduğu, söz konusu belgelerin asıllarının teminen kurumlarına gönderilmesi istemli rapordur.
Adli Tıp Raporu: İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 04/02/2020 tarihli rapora göre; İnceleme konusu senette “Ödeyecek” bölümündeki tüm yazılar, rakam ile miktar belirtir bölüm (30.000) ve borçlu imzaları bir kalem ile senetteki diğer yazıların farklı fiziki evsafta ikinci bir kalem ile yazılmış olduğu, inceleme konusu … nolu tahsilat makbuzundaki yazılar ve imza ile senetteki “Ödeyecek” bölümündeki yazılar, miktarın rakam ile belirtildiği bölüm (30.000) ve borçlu imzaları arasında optik ve spektroskopik olarak fark saptanmadığı, inceleme konusu … nolu tahsilat makbuzunda mevcut yazılar ve imzanın ise gerek senetteki gerekse diğer tahsilat makbuzundaki tüm yazılar ve imzalara kıyasla farklı fiziki evsaftaki üçüncü bir kalem ile yazılmış olduğu, kalem mürekkeplerinde yazı yaşı tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bir yöntem mevcut olmadığından gerek senetteki yazılar gerekse tahsilat makbuzlarındaki yazıların aynı tarihlerde yazılıp yazılmadıkları ile ilgili zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği, inceleme konusu senet aslındaki “Ödeyecek” bölümündeki yazılar, rakam ile miktar belirtir bölüm (30.000) ve imzaların senet fotokopisinde yer alan aynı bölümdeki yazı, rakam ve imzalar ile tetabuk halinde bulunduğu, inceleme konusu senet aslında “Ödeyecek” bölümündeki tüm yazılar, miktarın rakam ile belirtildiği bölüm (30.000) ve inceleme konusu her iki tahsilat makbuzlarında mevcut yazılar ve senet fotokopisi arkasındaki “Teminat içindir” yazısı ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu senet aslında “Ödeyecek” bölümündeki yazılar ve miktarın rakam ile belirtildiği bölüm (30.000) dışında kalan diğer yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, fotokopi çekim koşullarına bağlı olarak fotokopi belgenin ebatının orijinal asıl belgeye kıyasla farklılıklar gösterebileceği cihetle asıl ve fotokopi senetlerde ebat yönünden bir karşılaştırma yapılmasının teknik olarak sakıncaları olabileceği, inceleme konusu asıl senedin ön yüze göre sol kenarının forme kesim olmadığı, senet üzerinde sol bölümde evvelce mevcut yüzey parçasının mevcut sol kenar boyunca kesilerek senet yüzeyinden koparılmış olduğu, ancak koparılan bölümün içeriği veya mahiyeti hususunda senedin mevcut durumu itibarıyle bir tespite gidilemediğinin bildirildiği rapordur.
Dava; İİK 72.mmaddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Davacının, davalı tarafın taahhüt ettiği firmaların alt bayiliğini davacıya vermemesi nedeniyle davalıya vermiş olduğu teminat senedinin tahrif edilerek aleyhine icra takibi başlatılması nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği,
Davalının, davacı tarafından kendisine verilen senette teminat içindir ibaresini bulunmadığı, hakkında yapılan suç duyurusu sonrası başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini savunmuş davanın reddini talep etmiştir.
İzmir (Kapatılan) … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında, katılanın …, sanığının … olduğu, suçunun bedelsiz senedi kullanma suçu olduğu, suç tarihinin 05/05/2014 tarihi olduğu, 30/03/2017 tarihinde verilen karara göre sanık … hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan CMK 223/2-e maddesi gereğince eylemi sabit görülmediğinden beraatine karar verildiği, ve kararın 05/10/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava dışı … ‘ın, kendisine gösterilen 30.000,00-TL bedelli keşidecisi … olan imza ve bedel dışında boş olan senetteki yazıların kendisine ait olduğunu, ancak, arkasında yazılı olduğu söylenilen ‘TEMİNAT İÇİNDİR’ yazısının kendisine ait olmadığını, kime ait olduğunu da bilmediğini, kendisinin şirkette satış temsilcisi olarak çalıştığını, kendisine senedin sadece imzalı olarak geldiğini, bedel ve keşideci ismi, adresi ve TC No’su kısımlarını kendisinin yazdığını, 06/03/2014, 04/03/2014, 07/03/2014, 11/03/2014, 14/03/2014, 16/03/2014 tarihli tahsilat makbuzlarındaki yazıların ve imzanın kendisine ait olduğunu, o tarihte bu makbuzları kullandıklarını, bu makbuzların koçanlarının şirkette muhafaza edildiğini beyan ettiği,
İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesinin 02/2020 tarihli raporunda, inceleme konusu senet aslında “Ödeyecek” bölümündeki tüm yazılar, miktarın rakam ile belirtildiği bölüm (30.000) ve inceleme konusu her iki tahsilat makbuzlarında mevcut yazılar ve senet fotokopisi arkasındaki “Teminat içindir” yazısı ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’ın eli ürünü olduğu, inceleme konusu senet aslında “Ödeyecek” bölümündeki yazılar ve miktarın rakam ile belirtildiği bölüm (30.000) dışında kalan diğer yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, fotokopi çekim koşullarına bağlı olarak fotokopi belgenin ebatının orijinal asıl belgeye kıyasla farklılıklar gösterebileceği cihetle asıl ve fotokopi senetlerde ebat yönünden bir karşılaştırma yapılmasının teknik olarak sakıncaları olabileceği, inceleme konusu asıl senedin ön yüze göre sol kenarının forme kesim olmadığı, senet üzerinde sol bölümde evvelce mevcut yüzey parçasının mevcut sol kenar boyunca kesilerek senet yüzeyinden koparılmış olduğu, ancak koparılan bölümün içeriği veya mahiyeti hususunda senedin mevcut durumu itibarıyle bir tespite gidilemediğinin tespit edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre,Menfi tespit davalarında ispat yükümlülüğü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Ancak imzası ikrar edilmiş bono alacağın varlığını ispatlayan kesin delil niteliğinde olup bu kez borçlunun borcunun bulunmadığını, usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Bono, ödeme vaadi niteliğinde kambiyo senedi olup, bağımsız borç ikrarını içerir. Bonoda kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir, ispat külfeti davacı taraftadır.
Davalının bedelsiz senedi kullanma suçundan beraat etmiş olduğu, yapılan imza ve yazı incelemesinde, “Ödeyecek” bölümündeki tüm yazılar, miktarın rakam ile belirtildiği bölüm (30.000) ün, davalı şirket satış temsilcisi …’ a ait olduğu, bunun dışındaki tüm yazıların …’ın eli ürünü olmadığı, senedin ön yüze göre sol kenarının forme kesim olmadığı, senet üzerinde sol bölümde evvelce mevcut yüzey parçasının mevcut sol kenar boyunca kesilerek senet yüzeyinden koparılmış olduğu, ancak koparılan bölümün içeriği veya mahiyeti hususunda senedin mevcut durumu itibarıyle bir tespit yapılamadığından davacı tarafça davaya konu olan kambiyo senedinin teminat için verildiğinin ve daha sonra davalı tarafından senet arkasındaki teminat içindir yazısının davalı tarafından kesilerek icra takibine konu edildiğini dolayısıyla bu kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığını ispatlayamadığı kanaati ile,
Davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça yemin deliline başvurmadığı bu nedenle yemin delili hatırlatılmamış , davacının davasını ispat edemediği kanaati ile davanın reddine karar evrilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 995,78-TL harçtan, alınması gereken maktu ret harç tutarı olan 59,30-TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 936,48-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.600,58-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır