Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1027 E. 2021/475 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1027 ESAS
KARAR NO : 2021/475 KARAR

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2015
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 10.11.2000-31.12.2001 yılları arasında müvekkili şirkete temizlik hizmeti verdiğini, verilen hizmet karşılığında aylık olarak ödemelerin yapıldığını, davalının kendi çalışanlarını SGK’ya bildirdiğini ve primlerini de kendisinin ödediğini, davalı şirketin çalışanlarından … tarafından müvekkili aleyhine İzmir … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açılan davada …’ın işten ayrıldığı tarihe kadar müvekkili şirkette taşeron firmalar aracılığıyla temizlik işçisi olarak çalıştığını bildirerek alt üst işveren ilişkisi bulunması nedeniyle aslen davalı şirketten alınması gereken kıdem tazminatı alacağının en yüksek mevduat faizi ve ferileri ile birlikte müvekkilinden tahsiline hükmedildiğini, müvekkili şirket tarafından 35.350,07-TL ödeme yapılarak dosyanın kapatıldığını, müvekkili davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı 35.350,07-TL den kendisine isabet eden 6.355,59-TL nin davalı şirket tarafından ödenmesi gerektiği inancıyla bu bedelin tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, açıkladığı nedenlerle davalarının kabulü ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davacıya husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin davacı şirket ile çalışmayı 31.12.2001 tarihinde bitirdiğini, davaya konu işçinin bu süreden sonra davacı yanında çalışmalarını sürdürdüğünü, davacıya karşı zamanaşımı definde bulunduklarını, açıkladığı nedenlerle yetkisizlik, husumet itirazlarının ve zamanaşımı definin kabul edilmesini, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 01.06.2020 havale tarihli raporda özetle ; Davacının ödemiş olduğu kıdem tazminatından davalı … ’nin sorumluluğunun 35.350.07-TL olduğu ve takip tarihi itibariyle …-…’nin davalıdan 35.350.07-TL alacaklı olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Ek Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09.02.2021 tarihli ek raporda özetle ; Davacı …’ın asıl işveren sıfatıyla davadışı …’ın 24.08.2000 – 24 02 2014 tarihleri arasında farklı alt işverenlere bağlı olarak toplam 13 yıl 6 ay 1 gün olmak üzere 4926 gün çalışmış olduğu, dava dışı …’ın farklı alt işverenler bünyesinde çalıştığı dönemlere istinaden İzmir … İş Mahkemesinin … Esas ve … Karar nolu ilamı Yargıtay … Hukuk dairesinin 19/11/2018 tarihli onama kararı ile 19.11.2018 tarihinde kesinleşmiş olup; İzmir … İş Mahkemesinin … Esas ve … Kararı neticesinde dava dışı işçi …’ın Davalı …’tan 21.970,16 TL net kıdem tazminatının 24.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verildiği, 21.970,16-TL asıl alacak üzerinden başlatılan İzmir … İcra Dairesi … sayılı dosya borcuna karşılık 35.350,07-TL ödeme yapıldığı, davalı … tarafından dava dışı …’ın 1 Yıl 1 ay 21 gün toplam 417 gün çalıştırıldığı dikkate alındığında (35.350,07-TL / 4926 gün=7,1762 TL) 417 günlük süreye isabet eden tutarın 7,1762 TL *417 = 2.292,48-TL olabileceği görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davacı tarafından, Davalının dava dışı işçi …’ın kıdem tazminatı alacağından taraflar arasındaki sözleşme hükümleri nazara alınarak sorumlu olduğu miktar için icra takibi başlatmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalının yetki, husumet itirazında ve zamanaşımı definde bulunmuş davanın reddini savunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre; Davacı …’ın 10.11.2000-31.12.2001 döneminde hizmet alım sözleşmesi kapsamında Davalı …’den hizmet alımı yaptığı hususunda çekişme bulunmamaktadır. Davacı … İşK. m. 2 uyarınca asıl işveren, Davalı … ise alt işveren sıfatıyla hukuki sorumluluk altındadır. İşK m. Maddesinde asıl işverenin alt işverenin işçilerinin alacaklarından müteselsilen sorumlu olduğu düzenlenmiş olup; Dava dışı … tarafından Davacı … aleyhine İzmir … İş Mahkemesinde kıdem tazminatı alacağının ödenmesine ilişkin talepte bulunduğu görülmektedir. Davacı … tarafından davadışı …’a 35.350,07TL “asıl işveren sıfatıyla” ödeme yapıldığı, anlaşılmıştır. İzmir … İş Mahkemesinin … Esas ve … Karar nolu ilamı Yargıtay … Hukuk dairesinin 19/11/2018 tarihli onama kararı ile 19.11.2018 tarihinde kesinleşmiş olup; İzmir … İş Mahkemesinin … Esas ve … Kararı neticesinde davadışı işçi …’ın Davalı …’tan 21.970,16 TL net kıdem tazminatının 24.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmiştir. 21.970,16TL asıl alacak üzerinden başlatılan İzmir … İcra Dairesi … sayılı dosya borcunun 35.350.07TL olduğunun anlaşılmıştır.
31.10.2000 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin 5.18 maddesinde Davalı … tarafından çalıştırılan işçilerin “ücret, SGK prim ve diğer tüm özlük haklarının” karşılanacağı düzenlenmiş olup; bu yükümlülüklerin zamanında yerine getirildiğinin de yüklenici tarafından belgelenmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Yargıtay … Hukuk dairesinin 19/11/2018 tarihli onama kararı ile 19.11.2018 tarihinde Kesinleşen kararda, davacının kıdem tazminatı alacağının 21.970,16TL olduğu belirlenerek işleyecek faizleri ile birlikte Davalı …’dan alınarak dava dışı …’a verilmesine karar verilmiştir. Dosya içerisinde İzmir … İcra Dairesi … E. sayılı dosyası kapsamında 15.04.2015 tarihli dosya hesabının toplam 35.350.07TL Davacı … tarafından ödendiği görülmüştür.
Uyuşmazlık, davacının ödemiş olduğu bu tutarı dava dışı işçi …’ın gerçek işvereni konumunda olan davalı …’e rücu edip edemeyeceğine ilişkindir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde asıl işveren – alt işveren ilişkisi tanımlandıktan sonra, alt işveren işçilerinin o işyeri ile ilgili iş sözleşmesinden, kanundan doğan haklarından asıl işverenin de birlikte sorumlu olduğu düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. maddesinde “Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” düzenlemesi yapıldığı da görüldüğünde, …’a kıdem tazminatı ödemek zorunda olan asıl işveren konumundaki davacı …’a birlikte sorumlu olduğu diğer borçlulara rücu hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Yasal durum bu olmakla birlikte, düzenlemenin “emredici” değil “tamamlayıcı” hukuk kuralı niteliğinde olmasından hareketle, tarafların sözleşme özgürlüğü çerçevesinde, aralarında yapmış olduğu akitlere bu konuda özel hüküm koyarak, borçtan doğan sorumluluğun kime – hangi oranlarda ait olacağını düzenlemeleri mümkündür. Bu amaçla 31.12.2000 tarihli sözleşme incelenmiştir. Sözleşmenin 5.18 maddesi ile kıdem tazminatı başta olmak üzere mali yükümlülüklerin davalı yükleniciye ait olduğu açık bir şekilde düzenlenmiştir. Bu hali ile sözleşmede var olan maddeler kapsamında, alt işveren işçilerinin kıdem tazminatından Davalının sorumlu olduğu ve taraflar arası sözleşme içeriğinde yüklenici firma işçilerinin iş sözleşmelerinden doğan kıdem tazminatından sorumluluğun yüklenici firmalara ait olduğuna dair açık bir düzenlemeye gidildiği görülmektedir.
Davacı …’ın 10.11.2000-31.12.2001 döneminde hizmet alım sözleşmesi kapsamında Davalı …’den de hizmet alımı yaptığı hususunda çekişme bulunmamaktadır.
Davacı … İşK. m. 2 uyarınca asıl işveren, Davalı … ise alt işveren sıfatıyla hukuki sorumluluk altındadır. İşK m. Maddesinde asıl işverenin alt işverenin işçilerinin alacaklarından müteselsilen sorumlu olduğu düzenlenmiş olup; Dava dışı … tarafından Davacı … aleyhine İzmir … İş Mahkemesinde kıdem tazminatı alacağının ödenmesine ilişkin talepte bulunduğu görülmektedir. Davacı … tarafından davadışı …’a 35.350,07TL “asıl işveren sıfatıyla” ödeme yapıldığı, Dava dışı …’ın 24.08.2000 tarihinden 24.02.2014 tarihine dek Davacı … İşyerinde çalıştığı görülmekle birlikte, Toplam 13 yıl 6 ay 1 gün olmak üzere 4926 gün Toplam çalışma karşılığı İzmir … İş Mahkemesinin … Esas ve … Karar nolu ilamı Yargıtay … Hukuk dairesinin 19/11/2018 tarihli onama kararı ile 19.11.2018 tarihinde kesinleşmiş olup; İzmir … İş Mahkemesinin … Esas ve … Kararı neticesinde davadışı işçi …’ın Davalı …’tan 21.970,16 TL net kıdem tazminatının 24.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verildiği, 21.970,16TL asıl alacak üzerinden başlatılan İzmir … İcra Dairesi … sayılı dosya borcunun 35.350.07TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı … tarafından davadışı …’ın(10.11.2000 – 31.12.2001 arası) 1 Yıl 1 ay 21 gün Toplam 417 gün çalıştırıldığı dikkate alındığında (35.350,07TL / 4926 gün=7,1762 TL) 417 günlük süreye isabet eden tutarın 7,1762 TL *417 = 2.292,48TL olduğunun tespit edildiği, takip talebinde 6.531,11-TL toplam alacak talep ettiği takip tarihinden sonra dava tarihine kadar davalının herhangi bir ödeme yapmadığı, anlaşılmakla, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalının 2.292,48TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına,
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasında davalının; 2.292,48-TL asıl alacaktan oluşan borca ilişkin İTİRAZIN İPTALİ ile,
Asıl alacağa yıllık yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 156,60-TL harçtan peşin alınan 111,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 45,06-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.292,48-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.292,48 TL vekalet ücretinin de davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 4,10-TL vekalet suret harcı, 145,50-TL davetiye ve posta gideri, 400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 549,60-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 192,91-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 27,70-TL başvurma harcı, 111,54-TL peşin alınan harç olmak üzere toplam 332,15-TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır