Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/53 E. 2021/564 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/53 Esas
KARAR NO : 2021/564

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ 06/02/2014
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …’ın davalılardan … Temizlik Hizmetleri’ne (kısaca …) bağlı çalışmakta iken, 15.02.2008 tarihinde işveren tarafından görevlendirildiği davacı … Tic. A.Ş. (kısaca …) mağazasında malzeme taşırken iş kazası geçirdiğini, meydana gelen kaza sonrasında dava dışı …’ın kısmi vücut fonksiyonlarını yerine getiremediğini, sürekli tekerlekli sandalyeye bağımlı olduğunu, cinsel fonksiyonlarını tamamen kaybettiğini ve tüm beden gücünde %80’lik bir kayıp oluştuğunu belirterek, 01.07.2008 tarihinde İzmir … İş Mahkemesinin … E. sayılı dava dosyasıyla, davalılardan …, … Nakliyat San. ve Tic. A.Ş. (kısaca …) ve …’a karşı 80.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi olmak üzere toplamda 81.000,00 TL’lik tazminat davası ikame ettiğini, yargılama sürerken davanın müvekkil … Hizmetler ve Tic. A.Ş.’ye (kısaca … A.Ş.) ve … Temizlik İşletme Bakım Servisleri ve Temizlik Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye (kısaca …) ihbar edildiğini, dosyada yapılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim edilen 11.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda, dava dışı …’ın geçirmiş olduğu kazanın oluşumu bakımından davacı …’un %20, müvekkil … A.Ş.’nin %20, …’in %10, …’ın %20 ve …’ın %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, İzmir … İş Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, …’un İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasına toplamda 91.544,38 TL ödeme yaptığını, müvekkil … A.Ş.’nin toplam miktarın %20’si olan 18.308,87 TL’den sorumlu olduğunu belirterek, rücu hükümleri gereği toplamda 18.308,87 TL tazminatın ticari reeskont faizi ile birlikte müvekkil … A.Ş.’den, diğer davalılardan ise kusur oranları belirtilerek dava dilekçesinde belirtilen tutarların rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:” işbu rücuen tazminat davasına esas teşkil eden İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyada mevcut 11.11.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, davacı ile davalılar ve ihbar olunanlar arasındaki ilişkinin tespiti bakımından; …’un asıl işveren, diğer davalılar … ile …’ın ve İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyasında ihbar olunan müvekkil … A.Ş. ile diğer ihbar olunan …’in alt işveren sıfatlarına haiz oldukları tespitinde bulunulmuştur.
Raporda kusur oranlarının tespiti bakımından ise, …’un %20 oranında, müvekkil … A.Ş.’nin %20 oranında, …’in %10 oranında, …’ın %20 oranında, …’ın %20 oranında, dava dışı (kazalı) …’ın ise %10 oranında kusurlu bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Rücuen tazminat davasına esas teşkil eden işbu İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dava dosyasında; müvekkil … A.Ş. ihbar olunan üçüncü kişi olup, taraf sıfatına haiz değildir. İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyada mevcut 11.11.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporunun tamamında, ihbar olunan 3. kişi … A.Ş.’den “davalı” olarak bahsedilmiştir. Gerek müvekkil ile davalılar arasındaki hukuki ilişkilerin tespiti, gerek atfedilebilecek kusur oranlarının tespiti bakımından … A.Ş.’ye “davalı” sıfatı addedilmek suretiyle bu hususlarda görüş bildiren bilirkişilerin bu görüşlerinin hatalı olması kaçınılmazdır.
Nitekim, işbu itirazlarımız İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyaya 23.12.2011 tarihinde sunmuş olduğumuz bilirkişi raporuna itiraz dilekçemizde de belirtilmiş ancak; itirazlarımızı karşılamaya yönelik yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Hal böyle iken, 11.11.2011 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak oluşturulan İzmir … İş Mahkemesi … E. … K. sayılı 16.04.2012 tarihli kararın müvekkil … A.Ş. bakımından işbu rücu davasına dayanak teşkil etmesi mümkün değildir.
… İzmir … İş Mahkemesi … E. … K. sayılı 16.04.2012 tarihli kararda, “…İş kazası sonrası İş güvenliği müfettişi tarafından yapılan soruşturma sonucunda tespit edilen olgular ve davacı yönünden kusur durumu konusunda davacının aleyhine yapılmış olan tespite davacı tarafın itirazının bulunmadığı, DAVALILAR YÖNÜNDEN BELİRLENEN KUSUR ORANLARININ FARKLILIĞINA İLİŞKİN VARILACAK SONUCUN İSE DAVALILAR ARASINDAKİ İÇ RÜCU İLİŞKİSİNE YÖNELİK OLDUĞU VE MÜTESELSİL SORUMLULUK GEREKTİREN DAVADA DAVALILAR ARASI KUSUR DAĞILIMININ DAVALILAR İTİRAZI DOĞRULTUSUNDA YENİDEN TESPİTİNİN İŞ KAZASINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT İSTEMİNİN NİTELİĞİ VE USUL EKONOMİSİ GÖZETİLEREK, KUSUR ORANLARININ TESPİTİ KONUSUNDA DAVALILARIN YENİDEN BİLİRKİŞİ RAPORU ALINMASI YÖNÜNDEKİ TALEPLERİ REDDEDİLMİŞ…” Denilmek sureti ile, rücu davasına esas teşkil eden işbu İzmir … İş Mahkemesi kararında, davalılar yönünden belirlenen kusur oranlarının farklılığına ilişkin varılacak sonucun davalılar arasındaki iç rücu ilişkisine yönelik olduğu ve müteselsil sorumluluk gerektiren davada kusur oranlarının tespiti konusunda davalıların (ve müvekkil ihbar olunan … A.Ş.’nin) tüm itirazları doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınması yönündeki taleplerinin reddedildiği belirtilmiş olup, kusur oranlarına ilişkin hiçbir itiraz değerlendirilmemiş, davacının %10 oranında belirlenen kusurunun belirlenmesi ile yetinilerek davalılar arasındaki kusur oranlarının tespitinin araştırılması yoluna gidilmemiştir. Özetle, müteselsil sorumluluk gerektiren dava olması gerekçesi ile usul ekonomisi bakımından kusur oranlarının tam ve doğru tespiti için gerekli inceleme ve araştırma yapılmadığı, hal böyle iken, işbu İzmir … İş Mahkemesi … E. … K. sayılı kararın davacı …’un taleplerini karşılar şekilde rücu davasına esas teşkil etmesi hukuken mümkün değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında da bu husus şu şekilde izah edilmiştir;
“Tazminat davasında alınan kusur ve hesap raporu, rücu davasında bağlayıcı değildir. Güçlü delil niteliğindedir.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 27.01.2010 T. …-… E. … K. Kusur oranlarının tespiti konusunda davalıların (ve ihbar olunan sıfatı ile müvekkil … A.Ş.’nin) yeniden bilirkişi raporu alınması yönündeki taleplerinin reddedilme gerekçesi olarak, davalılar arasındaki iç rücu ilişkisi ve müteselsil sorumluluk gereği kazalı …’ın tazminat alacağını tahsil edebilmesi gösterilmiş ve tam ve kapsamlı bir yargılama yapılmadığı açıkça belirtilmiş olup; İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyada 11.11.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporuna yönelik ihbar olunan vekili sıfatı ile tarafımızca 23.12.2011 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçemiz hiçbir suretle değerlendirilmediği, İzmir … İş Mahkemesi kararında açıkça belirtilen iç rücu ilişkisinin incelenmemiş ve kusur oranlarının belirlenmesine yer olmadığı hususu göz önüne alınmalı ve öncelikle rücu ilişkisine dayanak teşkil edecek Mahkeme kararı mevcut olmadığından, davacı … vekilinin Sayın Mahkemeniz huzurunda ikame ettiği, müvekkil … A.Ş.’den 18.308,87 TL’nin tahsili talepli işbu davanın reddi gerektiği, müvekkil … A.Ş.’ye herhangi bir kusur atfedilemeyeceği İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosya münderecatında bulunan İş Teftiş Kurulu Raporu çerçevesinde de açık olduğu, Rücuen tazminat davasına konu iş kazasına ilişkin İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyasında mübrez Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu müfettişleri tarafından düzenlenen raporda, raporda belirtilen taraflar dışında başka bir üçüncü kişinin kusurunun olmadığı açıkça ifade edildiği, rapora göre; “…Asansörün sahibi … Nakliyat San. ve Tic. A.Ş. kazada %35 kusurlu olduğu, yine aynı bölümün 2. maddesinde belirtilen eğitimi kazalı …’a vermeyen ve 4. maddede belirtilen yük karşısında ve altında durmaması gerektiği ile ilgili kesin talimatları vermeyen işveren … %30, aynı bölümün 3. maddesinde belirtilen taşıma araçlarında (rulotlarda) gerekli emniyet tertibatını almayan bu araçların sahibi … %35 kusurlu olduğu, kazalı …’ın ve başka üçüncü kişinin kusurlu olmadığı kanaatine varılmıştır…” Müvekkil şirketin işbu rücuen tazminat davasının dayanağı iş kazasına ilişkin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Raporu ile de sabittir. Sayın Mahkemeniz huzurunda ikame edilen işbu rücuen tazminat davası nezdinde, davalı müvekkil … A.Ş.’den tahsili talep edilen, davacı … tarafından dava dışı …’ın açmış olduğu İzmir … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyaya yatırılmış toplam 91.544,38 TL’nin %20’si olarak davacı vekilince hesaplanan 18.308,87 TL’nin kabulü yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü hukuken mümkün değildir. Hal böyle iken, iç rücu ilişkisi bakımından yeniden değerlendirme yapılması gerektiği, buna göre; İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyada ihbar olunan 3. kişi müvekkil … A.Ş.’nin alt işveren sıfatı bulunmadığı Müvekkil … A.Ş. ile İzmir … İş Mahkemesi dosyasındaki davalılar ve diğer ihbar olunan … arasındaki sözleşmeler incelendiğinde; …’un, mağazalarının bir bölümünde temizlik ve nakliye hizmeti alan, işyeri sahibi asıl işveren konumunda olduğu, … ile …’ın belli işçilerini, …’un belli mağazalarındaki yardımcı işlerden olan temizlik işlerinde sürekli olarak çalıştırma yükümlülüğü altına giren alt işveren, aynı şekilde …’ın da belli işçilerini, … depoları ve mağazaları arasındaki nakliye işleri için sürekli çalıştırma yükümlülüğü altına giren, alt işveren konumunda olduğu, İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyada mübrez 11.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda müvekkil … A.Ş.’nin alt işveren olduğu yönündeki isnat ve iddiaların kabulü mümkün olmadığı,4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinde asıl işveren-alt işveren ilişkisi aşağıdaki gibi tanımlanmaktadır. “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletme ile işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.” İş Kanunu Madde 2 Uyarınca; Müvekkil … A.ş.’nin …’un İşyerinde Bir Mal Üretmesi Veya Hizmet Sunması Söz Konusu Değildir. Bu Yüzden Müvekkil … A.ş., …’un Taşeronu Değildir. Bunun Yanında, Asıl İşverene Ait Bir İşin Alt İşveren Tarafından Üstlenilmesi Ve Kendi İşçileri Eli İle Yürütülmesi Gerekmekte İken, Dava Konusu Mağazada Müvekkil … A.ş.’nin İşçi Çalıştırması Söz Konusu Değildir. İş kazasının gerçekleştiği tarihte davacı …’un mağazasında nakliye konusunda … ve temizlik konusunda ise … faaliyet göstermekte olup, mağazada görev yapmakta olan nakliye ve temizlik personelleri de bu şirketlerin personelleri olduğu, İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyadan edinilen bilgiler çerçevesinde dava dışı …’ın ise, …’in alt işvereni olan davalı … temizlik firmasında çalıştığı, yapılan işin niteliği ve işin görüldüğü yer değerlendirildiğinde, müvekkil … A.ş. ile dava dışı …’ın herhangi bir iş ilişkisinin mevcut olmadığı, asıl işin yapılması esnasında hiçbir aşamada var olmayan müvekkil … A.ş.’nin İzmir … İş Mahkemesi … e. sayılı dosya nezdinde görülen dava konusu iş kazası bakımından sorumlu tutulması hukuka aykırı olduğu , bu sebeplerle Müvekkil … A.Ş.’nin İş Kanunu kapsamında alt işveren veya asıl işveren sıfatı bulunmadığı açıklanan sebeplerle Müvekkil … A.Ş.’nin hiçbir gerekçeyle iş kazasından sorumlu tutulması doğru olmadığı, İzmir … İş Mahkemesi … E. sayılı dosyasında, … vekilinin müvekkil … A.Ş.’ye davayı ihbar dilekçesinde belirtmiş olduğu anahtar teslim hususuna cevaben İzmir … İş Mahkemesi dosyasına sunulan ihbara cevapları tekrar edip, işbu beyan ve itirazları mahkememize sunduğu, müvekkil … A.Ş., müşterileri olan firmaların temizlik hizmeti ihtiyaçlarının temini için diğer davalı … ile yapılan “Şirket Temizlik Hizmeti Sözleşmesi” (EK-2) akdetmiş ve …’a temizlik hizmeti temini için “… Yönetim Sözleşmesi” (EK-3) adı altında “DANIŞMANLIK” hizmeti verdiği, Şirket Temizlik Hizmet Sözleşmesine göre, … belli işçilerini, …’un belli mağazalarındaki yardımcı işlerden olan temizlik işlerinde sürekli olarak çalıştırma yükümlülüğü altına giren alt işveren, … ise mağazalarının bir bölümünde temizlik hizmeti alan asıl işveren konumda olduğu, yine, davacı …’un, dava dışı …’ın çalıştığı işyerinde kendi sigortalı işçilerinin de bulunması, davacı … tarafından yapılan işin bir bütün olarak anahtar teslimi bir şekilde müvekkil … A.Ş.’ye devredilmediğini ispat ettiği, İzmir … İş Mahkemesi huzurunda görülmüş davada … vekili, özel güvenlik, temizlik, hamaliye, nakliye işlerinin, yani asıl işin bir kısmının anahtar teslim suretiyle müvekkil … A.Ş.’ye devredildiğini iddia ettiği, ancak bilindiği gibi, asıl işin bir bölümü anahtar teslim suretiyle devredilemediği, anahtar teslim suretiyle devir kısmi devir değildir ve işin bütününü kapsadığı Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre, işin bütünüyle devredilmediği hallerde anahtar teslim ile devir söz konusu olmadığı örnek Yargıtay Kararına göre; “ …Davacı şirket ile taşeron arasında imzalanan sözleşmeye göre davacı şirkete ait işyerinde taşeron tarafından üstlenilen temizlik işlerinin iş yerinin tamamını kapsadığı, günlük ve haftalık temizlik hizmetlerinin tamamıyla davacı şirketçe belirlendiği, taşeron personelinin yemek, soyunma ve servis hizmetlerinin şirketçe karşılanacağının öngörüldüğü bu durumda işin tümüyle bağımsız bir şekilde yürütülmesi için devrinin söz konusu olmadığı dolayısıyla anahtar teslimi bir sözleşmenin bulunmadığı ortadadır…” Yargıtay …HD. 17.3.2008, … E. … K. Her ne kadar … ile müvekkil arasındaki sözleşmede “anahtar teslim” sözü geçse de, 818 sayılı eski BK. m.18 ve 6098 sayılı Yeni BK. m. 19 gereği sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde sözleşmenin türünün belirlenmesi ve yorumlanmasında tarafların gerçek ve ortak iradelerinin esas alınması gerektiği, Müvekkil … A.Ş. iddia edildiği gibi anahtar teslimle, işletmeyi devralmamış, yalnızca aralarındaki çerçeve anlaşmaya göre …’a hizmet alımı için DANIŞMANLIK hizmeti verdiği, … da, işyerindeki temizlik işlerini …’e gördürdüğü, bu hususu şu şekilde, Müvekkil … A.Ş.’nin İzmir … İş Mahkemesi huzurundaki davada asıl işveren veya alt işveren sıfatı bulunmadığı, bu noktada Müvekkil … A.Ş., …’un işyerinde kısmen veya tamamen anahtar teslimi olacak şekilde bir mal veya hizmet üretimi yapmamaktadır. Müvekkil … A.Ş.’nin İş Kanunu md. 2 uyarınca alt-asıl işveren sorumluluğu kesinlikle bulunmadığı, bu kapsamda şu hususun altını önemle bir kez daha çizmek istiyoruz; Müvekkil … A.Ş., …na bağlı bulunan şirketlere temizlik, depo, nakliye, hamaliye, yurtiçi-yurtdışı kargo hizmeti gibi konularda, yüklenici şirketler kanalıyla toplu malzeme ve hizmet alımı yapmak suretiyle faaliyet göstermekte olan bir “dış kaynak alımı” şirketidir. İş Kanunu m. 2 uyarınca müvekkil şirketin …’un işyerinde bir mal üretmesi veya hizmet sunması söz konusu değildir. Bu yüzden müvekkil … A.Ş. …’un taşeronu olmadığı, Müvekkil … A.Ş., …’la yapmış olduğu yönetim sözleşmesine göre, …’a ait işyerlerine temizlik, nakliye, hamaliye işleri için hizmet alımı konusunda DIŞ KAYNAK (“OUTSOURCING”) ve DANIŞMANLIK HİZMETİ verdiği, yapılan işin niteliği ve işin görüldüğü yer değerlendirildiğinde, müvekkil … A.Ş. ile dava dışı …’ın herhangi bir iş ilişkisinin mevcut olmadığı, asıl işin yapılması esnasında hiçbir aşamada var olmayan müvekkil … A.Ş.’nin söz konusu rücuen tazminat alacağından sorumlu tutulması hukuka aykırıdır.” şeklinde beyanda bulunarak davanın reddini talep etmiştir. Dava; dava dışı …’ın 15/02/2008 tarihinde, davacı şirkette, malzeme taşırken iş kazası geçirmesi nedeniyle, davacı tarafın, İzmir … İş Mahkemesinin … esas … karar sayılı ilamı gereği, İzmir … İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyasına ödemiş olduğu bedellerin, davalılardan, rücuen tahsiline yönelik açılmış, rücuen tazminat davasıdır.
Dosya içinde İzmir … İş Mahkemesinin … Esas … karar sayılı 16/04/2012 tarihli kararı, Yargıtay …. H.D’nin … esas … karar sayılı 01/04/2013 tarihli onanan ilamı, SGK dan dava dışı …’a ilişkin gelen hizmet dosyası, … Ticaret A.Ş’nin ödeme belgesi, dosya içinde hazır edilmiştir.
Mahkememizce İzmir … İş Mahkemesinin … Esas … karar sayılı dosyası, Yargıtay ilamı ve raporlar irdelenmek suretiyle, 3 kişilik bilirkişi heyetinden, tarafların kusur durumuna ilişkin rapor alınmış, itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmıştır.
İzmir … İş Mahkemesinin … sayılı dosyasında ki iş güvenliği uzmanlarından alınan, 3 kişilik heyetten alınan 29/03/2019 tarihli raporda dosya içinde hazır edilmiş, davalı … TEMİZLİK LTD ŞTİ’nin tanığın dinlenmesine karar verilmiş ve tanık … mahkememizce, dinlenmiş, davalı … HİZMETLERİ AŞ tanığı … için dinleme kararı verilmiş, ayrıca, aktüerya bilirkişiden tüm davalıların, kusur durumları, kesinleşen … İş Mahkemesinin … Esas … karar sayılı dosyası ve İzmir … İş mahkemesinin … sayılı dosyası da irdelenmek suretiyle de, karar vermemize dayanak teşkil eden 05/03/2021 tarihli rapor doğrultusunda, karar vermek gerekerek;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalılardan …’ a iş akdiyle bağlı … isimli işçinin, … isimli iş yerine temizlik için gönderildiği sırada, iş kazasının meydana geldiği, işçinin açmış olduğu maddi manevi tazminat istemli, … İş Mahkemesinin … Esas … karar sayılı dosyasında ki davada, davalıların kusurlu odluğu belirlenerek, 50.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verildiği, dava dışı işçi … ın İzmir … İcra Müd … sayılı dosya ile takibe konulduğu, 05/07/2012 tarihinde 88.050,00 TL teminat yatırıldığı ve iş mahkemesi kararının Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, bakiye 3.494,38 TL dosya borcunun 30/12/2013 tarihinde, toplam 91.544,38 TL olarak ödendiği,
… İş Mahkemesinin … Esas … karar sayılı dosyasında, olayın meydana gelmesinde, davacı … un %20, … HİZ. TİC AŞ nin %20, … TEMİZLİK LTD ŞTİ nin %10, … ın ise %20, … AŞ’nin %20 oranın da kusurlu olduğunun kabul edildiği, müşterek ve müteselsil sorumluluk koşulları gereğince, 50.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, 2.970,00 TL karar ve ilma harcının, 5.750,00 TL yasal vekalet ücretinin ve 569,32 TL yargılama giderinin, davalılardan tahsiline karar verildiği, ve bu kararın yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacının maluliyeti nedeniyle yapılan, maddi tazminat hesabı sonrasında, kendisine SGK tarafından bağlanan aylıkların, PSDİ olan 94.936,22 TL yi aşan bir zararının bulunmadığının tespit ediliği ve maddi tazminat istenmenin reddine karar verildiği, İzmir … İcra Müdürlüğü … sayılı icra dosyasında, davacının tehiri icra belgesi ile, 05/07/2012 de 88.050,00 TL teminat yatırdığı, yargıtay onama kararından sonrada, 30/10/2013 tarihiden 3.4964,38 TL ödediği anlaşılmış, İzmir … İş mahkemesinin … esas sayılı dosyasında, davacının SGK başkanlığı, davalıların … AŞ, … Nak AŞ, ve … olduğu ayrıca davanın … Hiz. Tic AŞ ile … e teslim edildiği, dava konusu 15/02/2008 tarihli iş kazasından olarak, dava dışı işçi … a SGK tarafından bağlanan aylıkların, rücuya tabi ilk PSD olan 94.936,00 TL geçici iş görememezlik ödemeleri olan, 5.626,50 TL ile, tedavi gideri olan, 12.395,73 TL nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 20.000,00 TL nin davalılardan, rücuen tahsiline ilişkin olduğu, yargılama sonucunda, davanın kabulüne dair karar verilmiş ise de, verilen kararın, yargıtay tarafından bozulduğu, bozma kararına uyulduğu, yapılan kusur incelemeleri sonucunda düzenlenen, 29/03/2019 tarihli bilirkişi kurul raporundan, olayın meydana gelmesinde, davacı … un kusursuz olduğu, … HİZMETLER TİC AŞ’nin %30, … TEMİZLİK %10, … ın %20, … AŞ’nin %20 ev dava dışı işçinin %20 oranın kusurlu odluğu anlaşılmış ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır. Dava konusu işçinin SGK tarafında karşılanmayan maddi zararlarının bulunmadığı, … İş Mahkemesinin … Esas … karar sayılı dosyası ile tespit edilmiş ve bu karar kesinleşmiştir, davalıların, mahkeme dosyasında da alınan 17/02/2019 tarihli kusur raporunda, iş veren konumunda olan davacı … AŞ’nin kazanın meydana gelmesinde %20, alt iş veren davalı … HİZ. TİC AŞ’nin kazanın meydana gelmesinde %20, lt iş veren davalı … LTD ŞTİ’nin kazanın meydana gelmesinde %10, iş yerinde, alt iş veren olarak faaliyette bulunan, aynı zamanda kazalı işçinin iş vereni konumunda bulunan davalı …’ın %20 ve iş kazası olayının meydan gelmesinde, asıl iş verene ait, depolar ve alış veriş mağazaları arasında ki taşıma işlerini yapan, davalı … NAK TİC AŞ kazanın meydana gelmesinde %20 ve kazalı işçi dava dışı …’ın kaza olayında meydana gelmesinde %10 oranında kusurlu odluğu anlaşılmakla, 05/03/2021 tarihli aktüerya bilirkişinin raporu doğrultusunda, tarafların kusurlarına göre, davanın kabulüne, davalı … NAK. AŞ yönünden ise açılan davada, talep edilen, 698,87 TL borcun dava açıldıktan sonra işlemiş faiz ile birlikte, 705,00 TL olarak ödendiği anlaşılmakla konusu kalmadığından, bu davalı yönünde karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ise de, dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığı için yargılama gider ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmuş, ödemenin yapıldığı tarih dikkate alınarak, davalıların müşterek ve müteselsil kefalet ilişkisi gereği tüm davalıların, ödeme tarihinden itibaren, sorumlu olacakları dikkate alınarak, davanın bu şekilde kabulüne dair, mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının açmış olduğu davada;
Davalı …, davalı … Hizmetleri A.Ş ve diğer davalı … Tem. Bakım Servis L.T.D şirketi yönünden DAVANIN KABULÜ ile;
Davalı … yönünden 17.610,00 TL 05/07/2012 tarihinden itibaren 698,87 TL 30/12/2013 tarihinden itibaren;
Davalı … Hizmetler A.Ş yönünden 17.610,00 TL 05/07/2012,
698,87 TL 30/12/2013 tarihinden itibaren,
Davalı … Temizlik İşleri Bakım Servis LTD yönünden 8805,00 TL,
05/07/2012 tarihinden,
349,43 TL 30/12/2013 tarihinden itibaren,
İşleyecek ticari reeskont faizi ile davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
Davalı … Nakliye A.Ş yönünden açılan davada ise talep edilen 698,87 TL borcun dava açıldıktan sonra işlemiş faiz ile birlikte 705,00 TL olarak ödenmiş olduğu anlaşılmakla, konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 3.126,70-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 793,65‬-TL harcın düşülmesi ile kalan 2.333,05‬-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 25,20 TL başvurma harcı, 793,65-TL peşin harç toplamı olan 818,85‬-TL’nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 365,4‬0 TL tebligat-posta yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,-
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 6.750,38-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. … , Davalı … TEMİZLİK AŞ vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulün anlatıldı.

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı