Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/369 E. 2023/589 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/369
KARAR NO : 2023/589
DAVA : Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/07/2009
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
Mahkememizde görülen davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalıların 21/06/2004 tarihinden 21/06/2008 tarihine kadar kooperatifte görev ve sorumluluk aldıklarını, davalılardan … ’in kooperatif başkanı, …’ün başkan yardımcısı, diğer davalıların ise yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıklarını, davalıların görevleri sürecinde kooperatifi zarara sokucu işlemler yaptıklarını, bu nedenle 21/06/2008 tarihinde genel kurulda ibra edilmediklerini, bu genel kurulda oluşturulan hesap tetkik komisyonunun 15/03/2009 tarihli toplantıya raporlarını sunduğunu, bu raporun genel kurulda tartışıldığını ve yönetim kurulu üyeleri davalılar hakkında hukuki ve cezai sorumluluklarına ilişkin yargı yoluna gidilmesine karar verildiğini, kooperatife ait defteri kebirlerin teslim edilmediğini, ortaklar defterinin bulunmadığını, yevmiye ve envanter defterinin kapanış tasdiklerinin olmadığını, kooperatif adına yapılan ödemeler incelendiğinde bir kısım ödemeler yapılarak bordro, ödeme makbuzu gibi belgelerin düzenlendiğini ancak bu belgelerin ödemeleri alan kişilerce imzalanmadığının tespit edildiğini, davalıların Vergi, Tedaş ve SSK primlerine ilişkin ödemeleri düzenli ve zamanında yapmadıklarını ve bu sebeple kooperatifin söz konusu ödemeleri zamlı yapmasına neden olduklarını ve kooperatifi zarara uğrattıklarını, 30/09/2004 tarih ve … numaralı yevmiye fişi ile yapılan kayıtta 689 hesaba 28.146,79 TL gecikme cezalarından kaynaklanan gider kaydı yapılarak kooperatifin zarara uğratıldığını, kooperatifin kuruluşundan beri kooperatife iş yapan müteahhit firma … Müh. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’ye düzenli hakediş raporları olmadığı, yönetim kurulu kararları ve fatura bulunmadığı halde hak ediş bedeli altında ödeme yapıldığını, bu ödemelerin neye istinaden yapıldığının tespit edilemediğini, yapılan 590.475,12 TL ödemeye ilişkin hak ediş raporu, yönetim kurulu kararı veya fatura kaydına rastlanmadığını, davalılardan …’in kooperatif yöneticilerinin kooperatifle ticari işlemde bulunma yasağına aykırı davrandığını, kooperatifin muhasebe hizmetlerinin … Muh. Ltd. Şti. tarafından yürütüldüğünü, bu şirketin müdürünün aynı zamanda kooperatif başkanı olan … olduğunu ve kooperatifin merkezi ile … muhasebenin aynı ofisi kullandıklarını, kira ödemelerine ait makbuzlarda kirayı alanın ismi ve imzasının bulunmadığını, kira ödemelerine dair yasal kesintiye defterlerde rastlanmadığını, müteahhidin ödemesi gereken sigorta primlerinin müteahhit tarafından ödenmesini sağlayacak önlemlerin alınmadığını ve bu nedenle 191.704,63 TL ödeme yapıldığını, 30/06/2008 tarihli bilançoda kooperatifin gerçek mali durumunun gösterilemediğini, şüphelilerin eşitlik ilkesine aykırı davrandıklarını, bazı yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere bazı üyelerin aidatlarını ödemedikleri veya düzenli ödemedikleri halde yönetim tarafından ihtara maruz kalmadıklarını ve bu üyelerden gecikme faizi alınmadığının görüldüğünü, kooperatifte 2008 yılında herhangi bir imalat alınmadığı halde 30/06/2008 tarihinde Sistem arıtma ve Havuzculuk firmasından bina çevresine beton dökümü karşılığında fatura alındığını ve 1.750,00 TL’nin aynı gün ödendiğini, şüphelilerin piyasaya çok sayıda karşılıksız çek verdiklerini, bu çekleri zamanında ödemeyerek kooperatifin itibarını zedelediklerini ve zarara uğrattıklarını, bu çeklerin icra yoluyla cezalı olarak ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL maddi zararın ifa edildiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava sonuna kadar davalıların kooperatifteki hisselerinin üçüncü bir şahsa devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili zarar kalemlerini somut olarak açıkladığı 16/03/2010 tarihli dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kooperatifin bağlı bulunduğu vergi dairesine olan borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle kooperatifçe 28.146,79 TL fazladan ödeme yapıldığını, şimdilik bu alacak kaleminin 20.000,00 TL’sini istediklerini; kooperatifin …’ya olan borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle kooperatifçe vade farkı ve gecikme zammı olarak fazladan 38.908,50 TL fazla ödeme yapıldığını, şimdilik bu alacak kaleminin 20.000,00 TL’sini istediklerini; kooperatifin davalıların yönetimi zamanında …’a olan borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle kooperatifçe vade farkı ve gecikme zammı olarak fazladan 32.429,33 TL fazla ödeme yapıldığını, şimdilik bu alacak kaleminin 17.500,00 TL’sini istediklerini; kooperatifin … Belediyesi’ne olan emlak vergisi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle kooperatifçe vade farkı ve gecikme zammı olarak fazladan 9.521,77 TL fazla ödeme yapıldığını, şimdilik bu alacak kaleminin 5.000,00 TL’sini istediklerini; kooperatifin kira sözleşmesi olmadığı halde … Muhasebe’ye ödenen 900,00 TL’nin iadesini istediklerini; kooperatifin 21/06/2008 tarihli genel kurul toplantısında davalılara huzur hakkı verilmemesine karar verildiği halde yapılmış olan 31.000,00 TL tutarındaki huzur hakkı ödemesinden şimdilik 20.000,00 TL’sini istediklerini, kooperatifin eski yönetimi (davalılar) tarafından keşide edilen çeklerin zamanında ödenmemesi nedeniyle gecikme faizi, %5 çek tazminatı, icra takip gideri, vekalet ücreti adı altında fazladan 22.500,00 TL ödeme yapıldığını, şimdilik bu alacak kaleminin 15.000,00 TL’sini istediklerini; kooperatifin eski yönetimi (davalılar) tarafından kooperatife ait kadrolu, sigortalı hiçbir eleman çalıştırılmadığı halde eleman gideri olarak gösterilen 4.020,00 TL’nin şimdilik 1.600,00 TL’sini istediklerini belirtmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; toplam 226.476,43 TL’nin zararın ifa edildiği tarihten itibaren her davalının sorumlu bulunduğu miktarla sınırlı olmak üzere işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı… cevap dilekçesi ile özetle; defteri kebirlerin 2004 yılından 2008 yılı Haziran ayına kadar yazılmış ve gayri resmi çekilmiş olarak tutanakla mevcut yönetim kuruluna teslim edildiğini, kendilerine yönetimi devreden … döneminden teslim edilmiş bir ortaklar defterinin bulunmadığını, varsa karşı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, yevmiye defteri ile defteri kebirin kapanışına ilişkin davacı iddialarını kabul etmediklerini, … döneminde işlemler nasıl yapımışsa aynen devam edildiğini, davacı kooperatifin 2004 yılına kadar yapılan sarfları artırmayarak aynı tutar ve miktar üzerinden yapıldığını, harcama hususlarının tahmini bütçede yer aldığını ve genel kurul onayından geçtiğini, kendilerinin döneminde yol gideri olarak Urla … Bankası’na çek karnesi almak ve geliş gidişlerde ayrıca mülk sahipleri ile yazlığına gidip görüşüldüğünü ancak yol gideri diye bir harcamanın yapılmadığını, 26/02/2006 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin 7. maddesinde aidat toplanması hakkında karar alındığını, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında aidat alınmadığını, davacı kooperatifin genel kurulda kooperatif müteahhidi … Mühendislik İnş. Ltd. Şti.’nin hiçbir alacağının olmadığını iddia ettiğini ancak buna karşılık müteahhit firmadan herhangi bir ödeme isteğinde bulunmadan müteahhit firma tarafından ödenmesi gereken SGK primlerinin yatırıldığını, yatırılan bu paranın yanlış ödeme olduğunu ve bu ödemeden dolayı kooperatifin en az 100.000,00 TL zarara uğratıldığını, mevcut davacı kooperatif yönetiminin %100’ün üzerinde prim yatırdığını, kooperatif oturma ruhsatı alamadığı için …’dan resmen elektrik bağlatamadığını, bu nedenle kooperatifte oturan kimi ortakların aboneliği kooperatife ait olan şantiye elektriği aboneliğinden elektrik kullandıklarını, … döneminde de aynı aboneliğin kullanıldığını, bu elektrik borcu birikince kooperatifin şantiye elektriğinin kesildiğini, bu nedenle …’da borç yapılandırılmasına gidildiğini, kooperatife şirketin kefalette bulunduğunu ve ödeme yapılmadığı için elektrik borcundan dolayı kooperatif hakkında icra takibi başlatıldığını, kooperatifin … plakalı aracına haciz geldiğini, elektrik borcunun 21/06/2008 tarihli genel kurul gündemine alındığını ve kooperatifçe ödenmesine karar verildiğini, kendisinin kooperatifi zarara uğrattığı iddiasının doğru olmadığını, vergiler ve stopajlar yönünden 21/06/2008 tarihinde görevi devretmesi nedeniyle tahakkuku yapılmış ödemesi henüz yapılmamış olması nedeniyle düzeltme beyanı verilerek düzeltilmesi mümkün olduğundan düzeltmenin yeni yönetim tarafından yapılmasının gerektiğini, mevcut yönetim düzeltme yapmamışsa sorumlusunun mevcut yönetim olduğunu, belediye emlak vergilerinin ne kendisi zamanında ne de … yönetiminde tamamen yatırılmadığını, kimi arsa maliklerine ait kısmi ödemelerin yapıldığını, ayrıca vefat eden arsa maliki …’n veraset ilamının yıllarca çıkarılmamış olması nedeniyle arsa vergilerinin kısmen yatırıldığını, bu konudaki gecikmelerden dolayı sorumluluğu kabul etmediğini, müteahhit firmaya ödemelerin banka çekleriyle yapıldığını, küçük miktardaki ödemelerin zaman zaman kasa tevdiye fişiyle yapıldığını, müteahhitle imzalanan sözleşmede ödemelerde gecikme olması halinde aylık %10 gecikme şartının bulunduğunu, 07/03/2006 tarihinden itibaren kooperatifin kontrol mühendisinin olmadığını, mükerrer hakedişin söz konusu olmadığını, 24/06/2004 tarihinde kendisinin kooperatif yönetim kuruluna geldiğini, harcamaların genel kurulca kabul edildiğini, genel kurulda huzur haklarının alınmayacağına ilişkin herhangi bir kararın olmadığını, huzur hakları konusunda uğradıkları haksızlığın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan dava ile giderileceğini, 2006 yılında iddia edilen 10 adet yönetim kurulu kararının çift imza ile alındığı iddiası yönünden elinde karar defteri bulunmadığı için niteliğini bilemediğini,…’e ortaklık belgesi verildiğini hatırlamadığını, …, … ve …’le ilgili kooperatif iddilarının gerçek olmadığını, 21/06/2008 tarihinde yönetimi devrettiğinde belgelerini sunduğu cari hesap olarak kısmi ödeme yapılmış çeklerin yeniden ödemeler göz önüne alınmadan yapıldığını, 1.750,00 TL’lik bina etrafındaki beton atılması işinin davacı kooperatif tarafından yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin 2004/2008 tarihleri arasında davacı kooperatif yönetim kurulu üyeliğinde bulunduğunu, kooperatifi zarara uğratacak veya usul ve yasaya aykırı hiçbir işlem ve eyleminin bulunmadığını, müvekkilinin bulunduğu döneme ilişkin tutulan 2004- 2005- 2006- 2007 tarihinden 30/06/2008 tarihine kadar olan defteri kebirlerin imza karşılığı yeni yönetim kuruluna teslim edildiğini, ortaklar defterinin …’da olduğunu ve müvekkilinin yer aldığı yönetim kuruluna teslim edilmediğini, ortak sayısının 85 olduğunu, her ortağın cari hesabının ayrı bir hesap kodu altında tutulduğunu, dolayısıyla ortakların isimleri belli olduğundan yatırılan paraların bilgisayar tuşuna basılarak öğrenilmesinin mümkün olduğunu, her ortak için şahsi bir dosya tutulduğunu, davacı tarafça ileri sürülen iddiaların gerçek dışı olduğunu, yapılan tüm işlemlerin muhasebe teknik ve teamüllerine göre yapıldığını, tüm giderlerin tahmini bütçede yer aldığını ve genel kurulca onaylandığını, miktar olarak artış olmadığını, kooperatif ortakları aidat borçlarını aksattıkları için stopajdan kaynaklanan vergi borçlarının ödenemediğini ve bu nedenle yasal gecikme faizi tahakkuk ettirildiğini ancak kasada para olmadığı için bunların ödenemediğini, 2006, 2007 ve 2008 yılları Haziran aylarında üyelerden aidat alınmadığını, çünkü ancak kooperatif kayıtlarına sahip olunduğunu ve bu aralıklarda imalat yapılamadığını, SGK borçlarının ise prim borçları olup yüklenici firmaya ait olduğunu ayrıca 30/09/2004 tarihli yevmiye fişine konu gecikme faizi borcunun müvekkilinden önceki yönetimin borcu olduğunu, yüklenici firma SGK primlerini ödemediği için prim affı nedeniyle bu borcun kooperatifçe ödendiğini, daha sonra yüklenici firmanın cari hesabından kesildiğini, dolayısıyla kooperatif zararının oluşmadığını, ortakların çoğu dairelerine taşındığı için elektrik kullanımı olduğunu ancak şantiye elektrik aboneliği kooperatif adına olduğundan borcun kooperatif adına tahakkuk ettiğini, ödenemediği için taksitlendirildiğin, ilk taksidin ödendiğini, sonraki taksitlerin ise müvekkilinden sonraki yönetim kurulunca kooperatif tarafından ödendiğini, hakedişlerde usulsüzlük olmadığını, 1999 yılından beri diğer davalı …’in bürosunun kooperatif bürosu olarak kullanıldığını, bu durumun ticari bir ilişki olmadığını, üyelerde kooperatif bürosu olarak bu büroyu benimsediği için bu kira ilişkisinin devam ettiğini, bu durumda hukuka aykırılığın ve kooperatif zararının bulunmadığını, müvekkilinin 2007 yılında ve 2008 yılı Haziran ayına kadar huzur hakkı almadığını, bir kısım yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödendiğini ve cari hesapta bu ödemenin mahsup edildiğini, huzur hakkı ödenmeyen yönetim kurulu üyeleri ise huzur hakkı ödenmemesine yönelik kararın iptali için davalar açtıklarını, kararların toplantı ve karar nisabına uyulmadan alındığı iddiasının yersiz olduğunu, usulsüzlük iddialarının gerçeği yansıtmadğını, yine bilanço ile ilgili iddiaların gerçeği yansıtmadığını, 2007 yılında bir blokun temeli su almasın diye binanın etrafına beton döküldüğünü, bunun faturası 2008 yılında alındığı için ödemesinin de o tarihte yapıldığını, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, ödeme yapılmayan dönemlerde kasada para görülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davacı kooperatifin belirtilen döneminde yönetim kurulu üyesi olduğunu, yönetim kurulu kararı olmaksızın yönetim kurulu üyelerinin herhangi birinin şahsi kararı sonucu yapılan işlemlerden yönetim kurulu üyesi olan müvekkilinin de sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde isimleri verilen diğer yönetim kurulu üyelerinin kooperatif adına işlem yaparken yönetim kurulundan karar almaksızın işlem yaptıklarını müvekkilinin bilemeyeceğini, bu işlem nedeniyle varsa zarardan sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin yönetim kurulu karar defterinde toplantı ve karar nisaplarına uyulmayarak alınan ve uygulanan kararlar yönünden toplantıda olmaması sebebiyle bilgi sahibi olmadığını, usulsüz yapılan işlemlerde usulsüzlük içinde olmayan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kooperatif defterlerinin tutulmasında eksikliğin olması yeterli olmayıp eksiklik nedeniyle kooperatifin zarara uğramış olması gerektiğini, böyle bir durumun söz konusu olmadığını, belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … 09/03/2010 havale tarihli dilekçesiyle; kooperatifin yönetim kurulu üyeliğine eski üye …’un yerine 13/11/2006 tarihinde girdiğini ve 21/06/2008 tarihine kadar göreve devam ettiğini belirterek, sorumluluğunun buna göre değerlendirilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davalı kooperatif yöneticilerinin sorumluluklarına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dava ilkin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas numarası üzerinden açılmıştır.
Davacı kooperatif denetleme kurulu üyeleri … ve … birlikte vermiş oldukları 03/07/2023 tarihli dilekçeyle; davalılar ile anlaştıklarını, bu anlaşma çerçevesinde davadan feragat ettiklerini, davalılardan yargılama gideri isteklerinin bulunmadığını, yine davalıların da davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti isteğinin bulunmadığını bildirmişlerdir.
Davalı … vekili 03/07/2023 tarihli dilekçesiyle; davacı tarafın davadan feragat ettiğini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti isteklerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı … ve … vekili 04/07/2023 tarihli dilekçesiyle; tarafların anlaştığını, anlaşma uyarınca davacı tarafın davadan feragat ettiğini, davacı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı … vekili 07/07/2023 tarihli dilekçesiyle; taraflar arasında haricen yapılan anlaşma gereği feragat sonucu davacılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti isteklerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Davacı kooperatifin 08/08/2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı incelendiğinde; 6 numaralı maddesinde; “Yönetim kurulu başkanı … kooperatifin hukuki durumu hakkında genel kurulu bilgilendirdi. Yönetim ve denetim kurulunun açmış olduğu davalar ve açılan davaların uzlaşma yolu ile çözülmesi için yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verildi” dendiği; 9 numaralı maddesinde; “kooperatifin geçmiş yıllarda alt müteahhidi olan… ve üyelerimiz arasında var olan kooperatif sorunları, muhtemelen oluşacak sorunları ve devam eden mahkemedeki davaların görüşülerek çözümü için yönetim kuruluna oy birliğiyle yetki verildi” dendiği, 13 numaralı maddede; yönetim kurulu ve denetim kurulu seçimine geçildiği, yönetim kurulu asil üyeliklerine …, … ve …’ın, denetim kurulu asil üyeliklerine … ve …’in aday gösterildiği, yapılan oylamada oy birliğiyle 3 yıllığına seçildikleri görülmüştür.
İzmir … Noterliği’nin 02/09/2021 tarihli … yevmiye numaralı imza sirkülerinin incelenmesinde; 08/08/2021 tarihinde yapılan genel kurulda kooperatif yönetim kurulu başkanı …, başkan yardımcısı … ve muhasip üye …’dan herhangi ikisinin müşterek imzaları ile kooperatifin her saha ve konuda en geniş yetki temsil ile ilzamına, noterden imza sirkülerinin 3 yıllığına çıkarılmasına karar verildiğinden kooperatif unvanı altında kullanacakları imza örneklerini verdikleri görülmüştür.
Taraflarca düzenlenen 03/07/2023 tarihli protokol incelendiğinde özetle; mahkememizin … Esas sayılı dosyasından feragat edileceğinin ve diğer ayrıntıların yazılı bulunduğu, protokolü davalılar … ve … vekilinin, davalı … vekilinin, davalı … vekilinin, davacı kooperatif denetim kurulu üyeleri … ile …’in ve davacı kooperatif yönetim kurulu üyeleri … ile …’in imzaladıkları görülmüştür.
Davacı kooperatif yönetim kurulu üyeleri … ve…’in mahkememize vermiş olduğu 07/07/2023 havale tarihli dilekçe ile; kooperatif denetleme kurulu üyeleri … ve … ile davalılar arasında düzenlenen 03/07/2023 tarihli protokolün yönetim kurulunca kabul edilerek imzalandığını bildirmişlerdir.
6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”; 309. maddesinde; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”; 310. maddesinde; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “; 311. maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309. ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından ve etkisini de onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğuracağından, dava dosyası duruşma günü beklenmeksizin ele alınmış ve davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç ‭119,93 TL olduğundan, peşin alınan 1.350,00 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan 1.230,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.879,00 TL ıslah harcının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
5-Taraflarca karşılıklı olarak vekalet ücreti isteğinde bulunulmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/07/2023
Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza