Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/364 E. 2022/753 K. 01.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/364
KARAR NO : 2022/753

DAVA : Alacak (Adi Şirket Nedeniyle Kar Payının Tahsili)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 01/08/2022

Mahkememizde görülen davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, inşaat işleri ile uğraştığını ve davalı şirket ile 2006 yılında DSİ ikinci Bölge Müdürlüğü 22. Şube Müdürlüğü’nün ihale ettiği “…” ihalesine birlikte gitmek hususunda anlaşarak adi ortaklık sözleşmesi düzenlediklerini, bu sözleşmeye göre “tarafların işi birlikte yapacaklarını ve hisselerinin ayrı ayrı % 50 olacağını, harcamalar, SGK giderleri ve vergiler düşüldükten sonra kalan karın hisseleri oranında paylaşılacağını”, bu ihaleye 20 civarında firmanın katıldığını, müvekkili ile davalının 2.777.720,00-YTL bedel ile ihaleyi aldıklarını, prosedürde işi alan davalı şirket olduğu için gerek ihaleyi veren kurum ile gerek alınan malzemeler ve tüm satın almalar, çalıştırılan taşeronlara ait sözleşmeler, sözleşmede muhasebenin ortak atanacak kişi tarafından tutulacak olmasına rağmen, davalının muhasebe müdürü tarafından tutulduğunu ve her türlü alımların davalı üzerinden yapıldığını, tarafların ortak olarak işe başladıklarını, yapım aşamasına göre hak edilen ödemelerin DSİ tarafından davalı şirkete ödendiğini, davalının 2007 yılı Ekim ayında bütün çalışanlarının sigortasını keserek sigortasız çalıştırmaya başladığını, imalat aşamasında bir kazada bir işçinin vefat ettiğini, müvekkilinin imalat aşamasında iki adet binek aracını, bir kamyonunu, bir ekskavatörünü, bir greyderini, bir silindirini, çek kalıplarını, vibratörlerini, jeneratörlerini, demir kesme ve bükme makinelerini, kaynak makinelerini, prefabrik şantiye binasını imalat işleri için davalıya verdiğini, davalının bu kullanım ile ilgili olarak müvekkiline hiçbir kira bedeli ödemediğini, ayrıca müvekkilinin gölet için resmi kayıtlarda bulunan faturalara karşılık cebinden 130.000,00-YTL para harcadığını, davalının iş bitiminde “zarar ettiğini” ileri sürerek, müvekkilinden yüklü miktarda para istediğini, davalının gölet imalatında masrafları yüksek göstererek kendi şirketinin başka işlerde yapmış olduğu imalatlarla ilgili faturaları bu işte kullandığını göstererek ve kullanılan malzeme bedelini yüksek göstererek işin imalat bedelini yükselterek işten zarar edildiği izlenimini yaratmaya ve sebepsiz zenginleşmeye çalıştığını, taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi gereğince müvekkilinin hak edeceği kardan mahrum kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin adi ortaklık sözleşmesi gereğince mahrum kaldığı ve kendisine ödenmeyen 10.000,00 YTL karın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, söz konusu 11/08/2006 tarihli ihaleye katıldığını, ihalenin müvekkili üzerinde kaldığını, sözleşmenin 06/12/2006 tarihinde imzalandığını ve yer tesliminin 08/12/2006 tarihinde yapıldığını, müvekkilinin işi yapmaya başladığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesine göre kara ve zarara tarafların % 50’şer oranda katlanacaklarını, bu işte müvekkilinin büyük miktarda zarara uğradığını ancak davacının müvekkiline herhangi bir zarar bedeli ödemediğini, ihale konusu işin tüm masrafının müvekkili tarafından yapıldığını, davacı hakkında zararın % 50’si yönünden dava açılacağını, ihale konusu işte davacının iş makinelerinin çalışmadığını, davacının herhangi bir harcama yapmadığını, teklifler göz önüne alındığında müvekkilinin düşük bir teklif verdiğini, gölet inşaatında beklenmeyen imalat sorunlarının ortaya çıktığını ve müvekkilinin çok büyük miktarda zarara uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; tarafların ortağı oldukları adi şirketin tasfiyesi istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri her ne kadar 29/03/2022 tarihli duruşma öncesinde mazeret dilekçesi vermiş iseler de, duruşmada geçerli görülmeyen mazeretlerinin kabulü isteğinin reddine ve “taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK’nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına” karar verilmiştir.
Dosyanın işlemden kaldırıldığı 29/03/2022 tarihinden bu yana geçen 3 aylık süreye rağmen davanın yenilenmediği anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/5. maddesi gereğince davacının davasının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının HMK’nın 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın peşin olarak yatırılan 135,00 TL harçtan düşülmesi ile kalan 54,30 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, taraf vekillerinin yokluklarında, tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/08/2022

Katip …
¸E-imza

Hakim …
¸E-imza