Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/461 E. 2021/1059 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2010/461
KARAR NO : 2021/1059

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/08/2010
KARAR TARİHİ : 10/12/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin alacaklısı olduğu, keşidecisi … olan, … Bankası Manisa Şubesi’nin … sayılı hesabına havaleli 10/12/2008 keşide tarihli, … numaralı, 700.000,00 USD bedelli çekin 19/11/2008 tarihinde bankaya ibrazında karşılıksız çıktığını, bunun üzerine çekin İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, takip tarihinde keşideci …’in vefat etmiş olması nedeniyle takipte borçlu olarak mirasçıları olan davalıların gösterildiğini, ödeme emrini alan davalıların çekteki keşideci imzasına itiraz ettiklerini ve çekteki (7) rakamı üzerinde tahrifat yapıldığını ileri sürdüklerini, İzmir …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dava dosyasında takibe itiraz ettiklerini ve eş zamanlı olarak da Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyasında takip nedeniyle borçlu olmadıklarını tespiti istemiyle menfi tespit davası açtıklarını, bu dosyada Adli Tıp Kurumu’ndan aldırılan raporda “7 rakamının tek bir rakamdan ibaret olmaması nedeniyle keşidecinin eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği” hususunun bildirildiğini ancak miktarın yazıyla gösterilen kısmındaki miktar yazılarının bulunduğu yere bir seferde ve bizzat kendisi tarafından yazıldığının belirlendiğini, böylece çekte tahrifat olmadığının ortaya çıktığını, müvekkili hakkında yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/10842 sayılı soruşturma dosyasında “Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına” ilişkin 28/07/2010 tarihli kararın verildiğini, İzmir ….İcra Hukuk Mahkemesi’nin……. Esas ve … Karar sayılı dava dosyasında takibin 600.000 USD tutarındaki kısmi için İİK’nın 169/a-5 maddesi uyarınca durdurulduğunu, İİK’nın 169/a-5 maddesi uyarınca çekten kaynaklanan 600.000 USD alacağın TTK’nın 695. maddesi uyarınca % 5 karşılıksız çek tazminatı 30.000,00 USD ve TTK’nın 722. maddesi uyarınca % 0,3 komisyonu 1.800 USD olmak üzere toplam 631.800,00 USD’nin ibraz tarihi olan 19/11/2008 tarihindeki karşılığını oluşturan (1 USD = 1,6754 TL) 1.058.517,72 TL olarak tahsili için mahkemeye başvurulduğunu ileri sürerek, Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, daha sonra 1.058.517,72 TL alacağın çekin ibraz tarihi olan 19/11/2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilleri aleyhine açılmış olan davayı kabul etmediklerini, müvekkillerinin murisi … tarafından keşide edildiği ileri sürülen çeke dayalı olarak müvekkilleri aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip yapıldığını, İzmir …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe itirazda bulunduklarını, yargılama esnasında bilirkişi raporu aldırıldığını, raporda “söz konusu çekin rakamla değer belirtilen bölümünde halen mevcut gözüken 700.000 değerinin sol baş tarafındaki 7 rakamının önceden aynı bölümde bulunan 1 rakamının üst ve orta tarafına yatay çizgiler çizilmek (ilave edilmek) suretiyle sürşarj yöntemiyle oluşturulduğu, yazıyla değer belirtilen bölümdeki YEDİYÜZBİN ABDOLARI değerinin sol baş tarafından YEDİ ibaresinin aynı bölümdeki diğer yazılara fulaj izi yönünden farklılık gösterdiği” hususlarının belirlendiğini, yargılama sonucunda “davaya konu çek ile ilgili takibin 600.000 Dolarlık kısmının durdurulmasına” karar verildiğini, bozmanın ardından da …. Esas sayılı dosya ile ayrıca “600.000 Dolarlık kısmın % 20’si oranında kötü niyet tazminatının alacaklıdan alınarak, müvekkillerine ödenmesine” ilişkin 12/08/2010 tarihli kararın verildiğini, bunun yanı sıra yine takibe konu çek sebebiyle müvekkillerimin davacıya borcunun bulunmadığının tespiti ile takibin iptali istemiyle Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası da açtıklarını, yargılamasının halen devam ettiğini, bu dosya kapsamında da bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, Adli Tıp Kurumu tarafından sunulan raporda “İnceleme konusu çekte miktarı rakamla gösteren kısmın başındaki “7” rakamını oluşturan her iki yatay çizginin dikey çizgiye göre fulaj izi bakımından farklı olduğu, üst yatay çizgi üzerinden iki kez gidilmiş olduğu” hususunun belirlendiğini, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararına karşı itiraz ettiklerini, incelemenin halen devam ettiğini, davacının, müvekkillerinin murisinden 600.000 veya 700.000 dolar alacaklı olması ve ticari ilişkiye girmesinin mümkün olmadığını, zira; davacının, müvekkillerinin murisi olan …’in sekreteri olup aynı zamanda birlikte yaşamış olduğu kişi olduğunu, bu hususların sunacakları delillerle ve davacının kendi beyanı ile sabit olduğunu, davacının, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu üzerine vermiş olduğu ifadesinde “… İlk kalp krizini 10/02/2008’de geçiren … ne olur ne olmaz diyerekten bana bahse konu İş Bankası Manisa şubesine ait …. çeki … verdi.” demek suretiyle çekin kendisine nasıl geçmiş olduğunu da açıkça ikrar ettiğini, gerek müvekkillerinin murisinin gerekse müvekkillerinin anılan çek kapsamında davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin yargılamayı gerektirdiğini, istenen faiz başlangıç tarihini ve oranını kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine, vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; kambiyo senedine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası incelendiğinde; takip tarihinin 20/11/2008 olduğu, takip alacaklısının davacı, takip borçlularının … mirasçıları olan davalılar olduğu, 20/11/2008 tarihinde başlatılan takibin kambiyo takibi olduğu, takibin dayanağının … Bankası Manisa Şubesi’nin … sayılı hesabına havaleli 10/12/2008 keşide tarihli, … numaralı, 700.000,00 USD bedelli çek olduğu, takipte 700.000 USD’si asıl alacak, 35.000 USD’si karşılıksız çek tazminatı ve 2.100 USD’si komisyon olmak üzere toplam 732.100,00 USD’nin tahsilinin istendiği, harca esas değer olarak 1 USD=1.6754 üzerinden 1.234.937,81 gösterildiği görülmüştür.
Takibin dayanağı olan çek incelendiğinde; … tarafından hamiline düzenlendiği, İş Bankası’nın 10/12/2008 tarihli, … numaralı, 700.000 ABD Doları bedelli olduğu, 19/11/2008 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve üzerine “karşılığı yoktur” yazıldığı görülmüştür.
Davacı vekilinin delil olarak dayandığı ve sonucunun beklenmesini istediği Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyası incelendiğinde; 2008/394 Esas sayısı üzerinden açıldığı, davacılar (davamızda davalılar) …, … ve … tarafından davalı (davamızda davacı) … hakkında açılmış menfi tespit davası olduğu, mahkemece “Davanın Reddine, Davalının tazminat isteğinin Reddine” karar verildiği, bu kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 25/09/2012 tarihli, … Esas ve ……Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği, davanın bozma kararı sonrasında aynı mahkemenin … Esas sayısına kaydının yapıldığı, mahkemece “Davanın Kabulü ile; davacıların murisinin keşideci olduğu 10/12/2008 tarihli 700.000,00 USD bedelli çekten dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine” ilişkin 29/04/2014 tarihli, … Esas ve ….. Karar sayılı kararın verildiği, bu kararın da Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 19/03/2015 tarihli, …….Esas ve …… Karar sayılı kararı ile; “..mahkemece kambiyo senedinin sebepten mücerretliği ilkesi göz ardı edilerek ispat külfeti kendisinde olan davacı yanın iddiasını kanıtlayamadığı hususu dikkate alınmaksızın davanın reddi yerine kabulü şeklinde hüküm kurulmasının doğru görülmediği” gerekçesiyle bozulduğu, bozma kararı sonrasında dosyanın … Esas sayısını aldığı, mahkemece “Davanın Reddine, Davalının tazminat isteğinin Reddine” ilişkin 08/12/2015 tarihli, …. Esas ve …. Karar sayılı kararın verildiği, bu kararın da Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2016 tarihli, … Esas ve ……. Karar sayılı kararı ile; “…davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği” gerekçesiyle davalı yararına bozulduğu, karar düzeltme isteğinin de reddedildiği, bozma kararı sonrasında dava dosyasının 2018/401 Esas sayısını aldığı, mahkemece “Davanın Reddine, Davalı tarafın tazminat isteğinin kabulü ile asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 40 oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ilişkin 18/09/2018 tarihli, 2018/401 Esas ve 2018/714 Karar sayılı kararın verildiği, bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2020 tarihli, …..Esas ve ….. Karar sayılı kararı ile; “…dava tarihi itibariyle USD’nin TCMB efektif satış kuru 1.5811 TL esas alınarak davacılar aleyhine 1.106.770,00 TL’nin % 40’ı üzerinden hesaplanacak tazminata karar verilmesi gerektiği..” gerekçesiyle düzelterek onandığı görülmüştür.
Mahkememizin ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin 09/04/2021 tarihli kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2021 tarihli, 2021/946 Esas ve 2021/803 Karar sayılı kararında; “…somut olayda, incelenen dosya kapsamına göre; ihtiyati haciz isteyenin talebinin 700.000,00 USD bedelli, davalıların murisi … tarafından keşide edilen çeke dayandığı; davalıların açtığı menfi tespit davasının reddine ilişkin Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/401 Esas ve 2018/714 Karar sayılı kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2020 tarihli, 2020/3280 Esas ve 2020/5965 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onandığı, alacağın yer aldığı kararın kesinleşmiş olmasına gerek olmadığı, kaldı ki karar maddi anlamda kesinleşmiş sayıldığı, bu nedenle İİK’ nın 259/2 maddesi uyarınca alacak ilama dayandığından teminat alınmasının gerekli bulunmadığı..” şeklinde tespite yer verilmiş olması karşısında, mahkememizce Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/401 Esas ve 2018/714 Karar sayılı kararının kesinleşmesinin beklenmesinden vazgeçilmiştir.
6102 Sayılı TTK m.780/1-b ve 781/1 maddeleri gereğince, çekin kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi unsurunu içermesi ve illetten mücerret olması gerekir.
TTK’nın 695. maddesinde; “(1) Bir çekin keşide edilebilmesi için, muhatabın elinde keşidecinin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve keşidecinin bu karşılık üzerinde çek keşide etmek suretiyle tasarruf hakkını haiz bulunacağına dair muhatapla keşideci arasında açık veya zımni bir anlaşma mevcut olması şarttır. Şu kadar ki; bu hükümlere riayetsizlik halinde senedin çek olarak muteber olmasına halel gelmez. (2) Keşideci; muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde muhatap bu kısmi karşılığın tutarını ödemekle mükelleftir. (3) Gösterilen paraya mukabil muhatap nezdinde karşılığı bulunmadan bir çek keşide eden kimse; çekin kapatılmıyan miktarının yüzde beşini ödemekle mükellef olduktan başka hamilin bu yüzden uğradığı zararı tazmine mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin % 10’unu ödemekle yükümlü olduktan başka hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder. Çeki keşide eden kimsenin, bu çekin karşılığı olan miktarı, ibraz süresi içerisinde muhatap banka nezdinde bulundurması zorunludur. Çek tazminatı istenebilmesi için, çekin kısmen veya tamamen karşılıksız kalmış olması tek başına yeterlidir. Hamilin çek tazminatı isteyebilmek için ayrıca bir zarara uğradığını ya da çekin ödenmemesinde düzenleyenin kusurlu bulunduğunu ispatlaması gerekmez.
TTK’nın 722. maddesinde de; “(1) Hamil, müracaat yoliyle: 1. Çekin ödenmemiş olan bedelini; 2. İbraz gününden itibaren yüzde on faizini; 3. Protestonun veya buna muadil olan tesbitin ve gönderilen ihbarnamelerin masrafları ile diğer masrafları; 4. Çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini istiyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu madde çerçevesinde de ödenmeyen çek bedelinin binde üçünü aşmayacak şekilde komisyon isteyebilecektir.
Mahkememizce yapılan araştırmada da; dava konusu çekin ibraz tarihi olan 19/11/2008 tarihinde Merkez Bankası’nda 1 USD’nin efektif satışı kuru üzerinden TL karşılığının 1.6754 olduğu belirlenmiştir.
Somut olayda; Türkiye…… Bankası Manisa Şubesi’nin … sayılı hesabına ait 10/12/2008 keşide tarihli, … numaralı, 700.000,00 USD bedelli çekin davalıların murisi …tarafından hamiline keşide edildiği, çekin davacı tarafından 19/11/2008 tarihinde bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıktığı, bu çekle ilgili olarak Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan … Esas sayılı dava dosyasında açılan dava sonucunda “kambiyo senetlerinin mücerretliği” ilkesinden yola çıkılarak “ispat külfeti kendisinde olan davacı yanın iddiasını kanıtlayamadığı” gerekçesiyle “davanın reddine” karar verildiği, mahkememizin bu tespitle bağlı olduğu, maddi anlamda kesinleşen bu karar ile birlikte davacının dava konusu çek nedeniyle alacaklı olduğunun ortaya çıktığı anlaşıldığından; 600.000 USD’nin, çekin ibraz tarihi olan 19/11/2008 tarihinde (1 USD = 1.6754 üzerinden) karşılığı olan 1.005.240,00 TL ile, TTK’nın 695. maddesi gereğince 600.000 USD’nin % 5’i olan 30.000,00 USD’nin çekin ibraz tarihi olan 19/11/2008 tarihinde (1 USD = 1.6754 üzerinden) karşılığı olan 50.262,00 TL ve TTK’nın 722 maddesi uyarınca 600.000 USD’nin % 0,3’ü olan 1.800 USD’nin çekin ibraz tarihi olan 19/11/2008 tarihinde (1 USD = 1.6754 üzerinden) karşılığı olan 3.015,72 TL toplamı 1.058.517,72 TL alacağa hak kazanan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
1.058.517,72 TL alacağın 19/11/2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi uyarınca ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken ‭72.307,35 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 15.719,00 TL harcın düşülmesi ile kalan ‭56.588,35‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 17,15 TL başvurma harcı ve 15.719,00 TL peşin harç toplamı olan ‭15.736,15‬ TL’nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu tebligat ve posta gideri olan 114,00 TL’lik yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 69.848,12 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/12/2021

Başkan …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Üye …
¸E-imza
Katip …
¸E-imza