Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2009/507 E. 2023/657 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2009/507
KARAR NO : 2023/657
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/08/2009
KARAR TARİHİ : 11/09/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı tarafa incir satışı yaptığını, davalı tarafından alınan incirlerin çoğunun yurt dışına gönderildiğini ve incirlerin bedellerinin tamamının yurt dışı satış karşılı olarak tahsil edildiğini, fakat davalının fatura karşılı olan borcunu ödemediği, ödemenin yapılmaması üzerine hakkında icra takibine girişildiğini, bu icra takibi neticesinde davalının icra takibine itiraz ettiğini, bu arada davalının yurt dışına satışını yaptığı malların bedelini tahsil ettikten sonra şirketini kapatacağını, başka bir unvan adı altında faaliyetlerine devam edeceğinin duyulduğunu, davalı tarafça itiraz süresinde itirazda bulunulmadığını, ve davalıca satılan malların bedellerinin tahsil edilmiş olmasına rağmen ödeme yapılmaması sebebiyle davalı yanın menkullerinin ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının davacının icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğu, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığı ve yargılama devam etmekteyken ihtiyati haciz kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olup kaldırılması gerektiğini, davalının karşı taraf borcunun bulunmadığı üstelik 868,03 TL alacaklı olduğu, davalının ihraç edilecek ürünlerinin haczedilmiş olması sebebiyle ihracatında gecikmelerin yaşandığını, ihracatındaki gecikmeler ve banka hesabına haciz konması sebebiyle davalının maddi açıdan zarara uğrayacağı hususlarından bahisle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, davalının zararlarından dolayı teminatın davacı tarafa iade edilmemesine, teminat miktarının yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: 11.01.2010 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2008 yılında başlayıp 2009 Nisan ayına kadar süregelen mal alım satımına dayalı bir ticari çalışma olduğu, bu çalışma dahilinde davacı tarafından davalı yana fotokopileri dosyada mevcut muhtelif satış faturaları karşılığı mal verildiği, taraflar arasında mal faturalarının tebliği ve içeriği malın sevk ve teslimi hususunda bir ihtilafın bulunmadığı, yapılan tüm incelemeler bir arada ele alındığında; davacının yasal defter ve kayıtlarına göre davalıdan 138.560,07 TL, buna mukabil davalının da yasal defter ve kayıtlarına göre davacıdan 868,03 TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Yani tarafların yasal kayıtları arasında 139.428,10 TL’lik farklılığın bulunduğu, yapılan incelemeler de taraflar arasındaki 139.428,010 TL’Lik uyumsuzluğun fotokopisi ve noterce aslı gibidir tasdiki mevcut olan 06.10.2008 tarih, 05775 seri nolu KDV dahil 222.200 TL bedelli kuru incir açıklamalı mal faturası bedeline yönelik ödemenin taraflarca farklı olarak muhasebe kayıtlarına ve muavin kayıtlara intikalinden kaynaklandığı anlaşılmakta olup burada hareketle; Davacının davamı adına tanzim ettiği … seri nolu satış faturası arkasında yer alan makbuzdur başlıklı belgenin davalı tarafından davacıya fatura bedeline istinaden yapılmış bir ödeme olduğunun ve tabiatıyla davacının böyle bir yazı dahilinde davalıdan 139.484 TL’lik meblağı elden nakden tahsil etmiş sayılmasının gerektiği hususunun mahkemece kabul edilmesi halinde davacının davalıdan takip ve dava tarihi itibariyle herhangi bir alacağı olmayacağı gibi takip ve dava tarihi itibarıyla davacının davalı yana 868,03 TL tutarında borçlu olacağı, aksi halde yani söz konusu belgenin davacı yanı bağlayıcı olmadığı görüş ve kanaatine varılması halinde davacını davalıdan takip tarihi itibariyla 138.560,67 TL asıl, 877,55 TL temerrüt faizi olmak üzere toplamda 139.438,22 TL tutarında alacaklı olacağı görüş ve kanaatine varılmıştır.
GEREKÇE :
Dava; alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı karşı davalı, davalı karşı davacı taraf 30/05/2023 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak gelmediğinden, Mahkememizce aynı duruşmada “taraflarca takip edilmeyen dava dosyasının HMK’nın 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına” karar verilmiştir.
Dosyanın işlemden kaldırıldığı 30/05/2023 tarihinden bu yana geçen 3 aylık süreye rağmen davanın yenilenmediği anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/5. maddesi gereğince davacının davasının açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK’nın 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.929,76 TL harçtan peşin olarak yatırılan 1.186,80 TL harcın düşülmesi ile kalan 742,96‬ TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, taraf vekillerinin yokluklarında, tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi11/09/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır