Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/870
KARAR NO : 2023/786
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2023
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasına ilişkin yapılan değerlendirme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; 26/06/2023 tarihinde davacıya ait olan ve park halindeki … plakalı araç ile davalı Tan tarafından sevk ve idare edilen diğer davalı … Ltd. ŞTİ.’ye ait olan ve … sigorta şirketi nezdinde ZMMS’li … plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesi davacıya sigorta şirketince 41.248,28 TL ödeme yapılmak ile birlikte ekte sunulan uzman görüş raporunda ödenen miktarın gerçek zararı karşılamadığı, davadan evvel davalı sigortaya KTK 97 başvurusunda bulunulduğu ancak başvuruya olumlu bir yanıt alınamadığı, davacı aracının bu kazadan kaynaklı 40 gün serviste kaldığı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL araç değer kaybı, 50,00 TL onarım bedeli ve 50,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işlyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili yönündeki talebin yanı sıra … plaka sayılı araç üzerinde ihtiyati tedbir aksi takdirde ihtiyati haciz kararı verilmesi ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce … Sigorta aleyhine açılan davanın iş bu dosyadan tefriki ile Mahkememizin … esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan değer kaybı, hasar bedeli ve ikame araç bedeline yönelik maddi tazminat davasıdır.
Her ne kadar davacı tarafça yukarıda belirtilen gerekçeler ile iş bu dava açılmış ise de davacı adına kayıtlı … plakalı aracın hususi vasıfta olduğu, davalı … Ltd. Şti.’ye ait olduğu belirtilen … plakalı aracın tescil kaydının UYAP’ta görülemediği gibi davalı şirket yönünden yaplan sorgulamada da şirket adına böyle kayıtlı bir araç olmadığı anlaşılmakta ise de kazaya karışan davalı şirket adına kayıtlı aracın ticareti bir araç olsa bile davacı adına kayıtlı aracın ticari bir vasfının bulunmadığı, uyuşmazlığın trafik kazası sebebi ile meydana geldiği göz önüne alındığında öncelikli olarak dava şartlarından olan görev yönünden uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın esasına girmeden evvel dava şartı noksanlığı bakımından değerlendirme yapılmasının gerekmesine kanaat getirilmekle bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde konu tazminata esas olan davacı adına kayıtlı aracın hususi vasıfta olması ve bu davanın bu araçtaki değer kaybı hasar bedeli ve ikame araçtan kaynaklı ileri sürüldüğü göz önüne alındığında ortada nispi nitelikte bir ticari dava bulunmadığı, dava konusunun 6102 saylı yasanın 4. Maddesinde belirtilen nitelikte mutlak bir ticari davaya da sebebiyet vermediği anlaşılmakla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla açılı davanın belirtilen sebep ile görevsizlik nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur,
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/11/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı