Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/769 E. 2023/663 K. 09.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/769 Esas
KARAR NO : 2023/663
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/10/2023
KARAR TARİHİ : 09/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasında yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının borçlusu olan, … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı olduğunu, icra dosyası kapsamında 19.09.2023 tarihinde, borçlu şirkete hiçbir borcu bulunmayan müvekkiline, İİK M.89/3 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiğini, Hal böyleyken, İzmir … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyanın borçlusu olan şirkete; hiçbir borcu bulunmayan davacı müvekkili aleyhine, müvekkilinden alacaklı olduğundan bahisle haksız olarak İİK M.89/3 uyarınca gönderilmiş olan ihbarnamesi hukuka aykırı olduğunu, açıklanan sebeplerle; müvekkilin … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne borçlu olmadığının tespiti yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili tarafından 03/10/2023 tarihinde menfi tespit davası açılarak … esas sayılı dosya mahkememize tevdi edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının incelenmesi sonucunda dosya içerisinde mevcut arabulucuya başvuru tutanağının yer almadığı anlaşılmış ve davacı vekiline 05/10/2023 tarihinde ihtarlı tebligat çıkartılarak; “Tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde arabulucuk son oturum tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmanız, aksi halde bu süre içerisinde sunulmadığı taktirde davanın usulden reddedileceği hususu ihtar olunur.” şeklinde ihtarat çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince 06/10/2023 tarihli dilekçesi ile; ikame edilmiş menfi tespit davasının dava şartı arabuluculuğa tabi olmadığını, dosyası tarafımızca müvekkil …’a İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında haksız olarak gönderilmiş 89 Haciz İhbarnamelerinin neticesinde dosya borçlusu olan … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin müvekkil nezdinde alacağı olmadığının tespiti amacı ile ikame edildiğini, davanın ikame edilmesi ardından mahkememizce 05.10.2023 tarihinde UETS yolu ile gönderilen açık tebligatta tarafımıza “Tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde arabulucuk son oturum tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunmanız, aksi halde bu süre içerisinde sunulmadığı taktirde davanın usulden reddedileceği hususu ” ihbar edildiğini, ancak mahkememizin de malumu olduğu üzere menfi tespit davaları dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını, “Dava; İİK’nun 89.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince; dava şartı eksikliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık; menfi tespit davasında arabulucuk dava şartının uygulanıp uygulanamayacağının tespitine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı dikkate alınarak değerlendirme yapılmıştır.01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapıldığını açıklanan nedenler ile ticaret mahkemelerinde görülecek olan menfi tespit davaları dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığını, Hal böyleyken mahkememizce 05.10.2023 tarihli UETS yolu ile taraflarına tebliğ edilen açık tebligat şeklindeki ihtardan dönülmesini ve uyuşmazlığa ilişkin duruşma günü tayin edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A – 2.maddesi gereğince; Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
6102 sayılı yasanın 5/A maddesinde yapılan değişiklikle menfi tespit ve istirdat davalarında da zorunlu arabulucuya başvuru şartı getirilmiştir.
Menfi tespit davalarının zorunlu arabulucuk başvuru şartının getirildiği hükmün uygulanmasına ilişkin geçici birinci madde uyarınca ” Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.”
Mahkememizde dava vekili tarafından her ne kadar menfi tespit davası açılmış ise de; Arabuluculuk Kanunu 18/A-2 maddesi uyarınca” Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir” hükmünün bulunduğu, açılan davanın ticari dava olduğu, davacı vekili sunduğu dilekçe ile dava konusu uyuşmazlık yönünden zorunlu arabulucuya müracat etmediğini beyan ettiği, 6102 sayılı yasanın 5/A maddesinde yapılan değişiklikle menfi tespit davalarında da arabuluculuğa başvurunun zorunlu hale getirildiği, dava açıldığı tarih itibariyle başvurunun dava şartı olduğu davacı vekilinin beyanına göre dava konusu uyuşmazlık yönünden zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından davanın Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 ve 6102 sayılı yasanın 5/A maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6325 sayılı Yasanın 18/A-2 maddesi gereğince arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85-TL harç peşin olarak alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal davacı tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.09/10/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı