Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/705 E. 2023/653 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/705 Esas
KARAR NO : 2023/653
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/09/2023
KARAR TARİHİ : 03/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçede özetle; 14/09/2021 tarihinde davalı yana ZMMS’li … plaka sayılı araç ile davacının kullandığı … plaka sayılı araçlar arasında yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazadan kaynaklı davacının sürekli ve geçici iş göremezliğe uğradığı, buna dair Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp fakültesi hastanesinden 04/01/2023 tarih ve 9 sayılı kurul kararı alındığı, davadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, söz konusu kazanın İzmir … ASCM’nin … Esas sayılı dosyasına konu olduğu ve yargılamadığının halen derdest olduğu belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 800,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL bakıcı gideri alacağı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan dilekçede özetle; dava dilekçesinde konu edilen … plakalı aracın müvekkili nezdinde 16/06/2021 – 16/06/2022 tarihleri arasında ZMMS ile poliçeli olduğu, şahıs başına sorumluluk limitinin 430.000,00 TL olduğu davadan evvel KTK 97 başvurusunun olmadığı bu nedenle öncelikle davanın usulden reddinin talep edildiği, müvekkilinin sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu dolayısıyla kusur durumunun netlik kazanması gerektiği, davacının uğradığını iddia ettiği zararın yetkili sağlık kurum ve kuruluşları tarafından Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi hakkında yönetmelik kapsamında incelenmesi gerektiği, davacı tarafça sunulan raporun usulüne uygun düzenlenmediği, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden müvekkilinin sorumlu olmadığı, davacının SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiği, tazminat hesabının cevap dilekçesinde belirtilen şekilde hesaplanması ile birlikte davacının faiz talebinin yerinde olmadığı belirtilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlandığı anlaşılmakla taraf teşkili sağlanmıştır.
DELİLLER:
Noterler Birliğine, davalı sigorta şirketine, Dokuz Eylül Üniversitesine, SGK’ya, İlgili Kolluğa ve Manisa … ASCM’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 28/09/2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği, davalı vekilince ise feragate yönelik 03/10/2023 tarihli dilekçenin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde dosya tarafları arasındaki uyuşmazlığın; 14/09/2021 tarihinde davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen… plaka sayılı araçların karıştığı trafik kazası neticesinde sürücülerin kusur durumlarının belirlenmesi, davacının bu kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı iş göremezliğe uğrayıp uğramadığı, uğramış ise oran ve süresinin tespiti ile bu oran ve süreye karşılık gelecek tazminat tutarının belirlenmesi yine davacının bu kazadan kaynaklı bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, var ise bakım giderinin belirlenmesi ve tespit edilecek tutarlardan davalının sorumlu olması halinde ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağına dair trafik kazasından kaynaklı açılan geçici, kalıcı iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri alacağına ilişkin maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıdaki şekilde olduğu anlaşılmış ise de ön inceleme aşamasından önce davacı vekili tarafından sunulan feragat dilekçesinde davalı ile sulh olunması sebebiyle davadan feragat edildiğinin, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığının belirtilmesi karşısında davalı vekilince sulhe dair beyanda bulunmakla birlikte yargılama gideri ve vekalet ücret talebinin olmadığının yazılı olarak beyan edildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davadan evvel arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ve davanın açılmasından sonra tarafların sulh olması sebebiyle arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına ayrıca karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcı evvelce peşin olarak alındığından hazineye irat kaydıyla ayrıca HARÇ ALINMASINA YER OLMADIĞINA,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, peşin harç ve yatırılan gider avansından kullanılan kısma ilişkin yargılama giderinin talep gereği DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan 788,50 TL gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında feragat ve feragate yönelik beyan içeriği göz önüne alınmakla arabuluculuk ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
5- Tarafların birbirlerinden vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/10/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı