Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/486 E. 2023/577 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/486 Esas
KARAR NO : 2023/577
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2023
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacıların murisinin … olduğunu, Muris …’ın ise davalı kooperatife 13.10.2010 tarihinde ortak olduğunu …’ın vefat ettiği ve geriye sadece oğullar davacılar … ve … olduğunu, Muris ve davacıların ortaklık süresi içerisinde kooperatife karşı tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini ve ödemelerini düzenli bir şekilde yaptığını, davacılar ile davalı ile söz konusu yapının inşaatı ile anlaşmazlığa düştüklerini, bunun üzerine davacıların davalı tarafından 2016 yılında kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, davalı Kooperatifin davacılar ile şifaen yapılan tüm ödemelerin kendilerine iade edilmesi konusunda mutabık kalmış olmasına rağmen davacıların yaptıkları toplam 98.500 TL olan ödemeyi geri ödemediğini, davalı aleyhine İzmir … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yoluna girişildiğini, davalının ise söz konusu borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlunun borca itirazı taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı yanın İzmir … İcra Dairesi … esas
sayılı dosyası üzerinden açılan takibe yapılmış bulunan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı … ve …’ın muris annesi …, davalı kooperatife 2010 yılında ortak olduğunu ancak yine muris anneleri kooperatiften 2016 yılında istifa ederek üyeliğini sonlandırdığını, davacılar tarafından bu hususun üyelikten çıkarma olarak kabul edilmiş olmakla herhangi bir bildirimde bulunulmadığının beyan edildiği, bu hususta müvekkil kooperatiften alacakları bulunduğundan bahisle kooperatife ihtar çekildiği ve akabinde bahsi geçen alacağın tahsili amacı ile İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, oysaki muris üye’nin, kendi iradesi ile üyelikten istifa ettiğini bu sebeple de çıkarılmaya ilişkin kendisine herhangi bir bildirimde bulunulmadığı ve bu hususun ilan edilmediğini, üyeliğini rıza ile sonlandıran davacılar murisinin müvekkil kooperatiften herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın zamanaşımı yönünden, Mahkeme aksi kanaatte olması halinde haklı alacaklarının bulunmaması nedeni ile reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı taraflara yükletilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce tensip tutanağı ile yazılan müzekkerelere Bayraklı Tapu Müdürlüğü’nce, İzmir … İcra Dairesi’nce, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ve Beyoğlu … Noterliği’nce cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce duruşma günü belirlenip ön inceleme yapılmadan evvelki aşamada davacılar vekili tarafından sunulan 08/09/2023 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiğinin karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücret talebi olmadığı yönünde yazılı beyanda, davalı vekili tarafından ise 12/09/2023 tarihli dilekçe ile davacıların feragat beyanını kabul ettiklerini, davadan dolayı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını bildirdikleri anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve ayrıca davalı yanca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına kanaat getirilmiş ancak dava açmadan evvel yapılan arabuluculuk kapsamında arabulucuya ödenen ücret yargılama gideri olduğundan, feragatin içeriğinde de davacı talebinin davalı yanca kabul ya da reddi yönünde bir husustan bahsedilmediğinden sebepsiz feragat sebebiyle söz konusu arabuluculuk vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması takdir edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibarı ile alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının evvelce tahsil edilen 1.189,64 TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 919,79 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, yukarıda mahsubuna karar verilen peşin harç ve yatırılan gider avansından kullanılan kısma ilişkin yargılama giderinin talep gereği DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında feragat ve feragate yönelik beyan içeriği göz önüne alınmakla arabuluculuk ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
5- Tarafların birbirlerinden vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Dair yoklukta kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/09/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı