Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/297 E. 2023/415 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/297 Esas
KARAR NO : 2023/415
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2023
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında davalıya ait … ili, … ilçesi, … Mah. … mevkiinde bulunan taşınmazda akasya ağaç sökümü yapılması için kendi aracı ile dayıbaşı sıfatıyla işçi temin etmek konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin bu anlaşmaya istinaden davacıya ait adı geçen işletmeye yaklaşık 6 ay süre boyunca kendine ait aracı ile işçi götürüp getirdiğini ve davalıya ait fidanlıkta çalışmak üzere taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak işçi temin ettiğini, müvekkilinin işin tamamlanmasından ardından bir çok kez söz konusu bedelin ödenmesi için davalıya talepte bulunduğunu ancak davalının müvekkilinin sürekli oyaladığını ve anlaşmaya konu borcunu ödemediğini ve davalının müvekkiline söz konusu borçtan kaynaklı olarak müvekkiline 05/03/2018 düzenlenme ve 30/04/2018 ödeme tarihli 8.800,00 TL bedelli senet verdiğini, ancak senet bedelini de müvekkiline ödemediğini, akabinde müvekkilinin söz konusu borçtan kaynaklı olarak Ödemiş İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve … Esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlattığını, ancak davalının süresinde borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu ve müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini, mağdur olduğunu, açıklanan bu nedenlerle; 16.965,00 TL alacağın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararında; 6102 Sayılı TTK’nun 732.maddesi gereğince kambiyo senetlerinden doğan sebepsiz zenginleşme davalarında ticaret mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Bu aşamada görev ile ilgili bir takım hususlardan bahsedilmesinin yerinde olacağı değerlendirilmekle Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; dava dilekçesinin incelenmesinde, dava kambiyo senedine dayalı sebepsiz zenginleşme iddiası yani 6102 Sayılı TTK’nun 732.maddesi kapsamında açılmamıştır.
Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafça karşı tarafla davacı arasındaki işçi temin edilerek temin edilen işçilerin davacıya ait araçla taşınmasına ilişkin sözleşme nedeniyle Ödemiş İcra Müdürlüğü’nün … Esas, … Esas sayılı icra takip dosyalarında başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Dava dilekçesi içeriği ve anlatımlardan da anlaşılacağı üzere TTK’nın 732.maddesi kapsamında sebepsiz zenginleşme hükümlerine değil temel ilişkiye dayanılarak itirazın iptali talep edilmiş ve temel ilişki nedeniyle temel ilişkinin ispatı bakımından icra takibine konu edilen senetlerin yazılı delil başlangıcı (belge) olarak kabul edilmesi ve temel ilişkinin tanık dahil her türlü delil ile ispat edileceği iddia edilmiştir. Dava dilekçesindeki bu anlatım ve iddiadan da anlaşılacağı üzere dava TTK’nın 732.maddesinde yer alan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmamaktadır. Takibe dayanak teşkil eden bonolardan dolayı kambiyo hukukuna dayalı haklar yitirilmiş olduğundan davacı tarafça bu bonolar yazılı delil başlangıcı (belge) olarak delil gösterilmiştir. Dava genel hükümlere göre açılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Bu durumda dava mutlak ticari dava olarak nitelendirilemez. Davanın nispi ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için her iki tarafında tacir olması gerekir. Bu kapsamda yapılan tacir araştırmasında davalı ve davacı gerçek kişilerin uyuşmazlık dönemine ilişkin ticaret sicilinde kayıtlı tacir olmadıkları, davacı …’in basit usule tabi vergi mükellefi olduğu, defter tutma yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının tacir olmadığı, davalının ise son mükellefiyetine 28.06.1993 tarihinde son verildiği ve bu tarihten sonra vergi mükellefiyetinin bulunmadığı anlaşılmakla açılan dava nispi ticari dava olarak da nitelendirilemez. Dava mutlak ve nispi ticari dava olmadığından davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olmadığı, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davayı görmeye Mahkememiz görevli olmayıp Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Görevsizlik kararını veren) görevli olduğundan davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde yargı yeri belirlenmesi (olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi) için dosyanın re’sen İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda görevli mahkemece nihai kararda değerlendirme yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/06/2023

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı