Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/235 E. 2023/490 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/235 Esas
KARAR NO : 2023/490
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2023
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; taraflar arasında arasında tanzim olunan Satın Alma Sözleşmesi doğrultusunda davalı, “… 43 Sok.No:17 Kuşadası/AYDIN” adresindeki (“….” isimli) işletmesinde, sözleşme konusu ürünleri (…., …,vs.) sözleşme süresi boyunca, tüketici taleplerini karşılayacak ve aynı zamanda ticaretin ve hayatın olağan akışına ve işbu sözleşmenin muhteviyatına uygun miktarda düzenli ve sürekli olarak satın almayı,satmayı ve bulundurmayı, işletmesinde sözleşme konusu ürünlerin aktif ve faal şekilde bulunulurluğunu sağlamadığı ve/veya azalttığı veya bu sözleşmedeki diğer yükümlülüklerini ihlal ettiği takdirde, müvekkil şirketten aldığı 62.400.-TL katkıyı iade ile birlikte 8.000.-USD cezai şartı müvekkil şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Müvekkil şirket tarafından davalıya 62.400.-TL katkıda bulunulduğu, davalının 62.400.-TL katkıyı aldığı, davalının tanzim ettiği teslim alındı tutanağı ve sair evrak ile de sabit olduğunu, karşı tarafın bu taahhütlerine rağmen işletmede sözleşme konusu ürünleri (….,…,vs.) düzenli ve sürekli satın almadığı,satmadığı, bulundurmadığı, sözleşme konusu ürünlerin aktif ve faal şekilde bulunulurluğunu sağlamadığı, bu ve diğer suretlerle sözleşme hükümlerini ihlal ettiği Kuşadası Sulh Hukuk Mahkemesinin … Dİ.sayılı dosyasıyla tespit edildiğini belirterek 8.000.-USD cezai şartın dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek en yüksek döviz mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,62.400.-TL katkı tutarının dava tarihinden itibaren tahakkuk edecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Delil tespit masraflarıı,delil tespit avukatlık ücreti ile birlikte işbu dava yargılama gideri,harç,maraf ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmış, Kuşadası SHM’ye, Ticaret Sicil ve Vergi Dairelerine yazılan müzekkerelere cevap verilmiş olup, verilen cevabi yazıların kontrolünde Mahkememiz davalısı …’ın tacir kaydına rastlanmadığı, Vergi dairesi kaydında ise işletme hesabına göre defter tuttuğu görülmekle birlikte 2022 yılı itibari ile esnaf sınırlarını aşmadığı anlaşılmıştır.
Davalı yanın davaya cevap vermediği göz önüne alındığında dosya kapsamına göre uyuşmazlığın taraflar arasında davacı yanın iddia ettiği gibi sözleşmesel bir ilişkinin kurulup kuruladığı, davacı tarafça bu sözleşmede nedeniyle davacıdan katkı payı alıp almadığı, davalının sözleşmeye aykırı davranışının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise davacının cezai şart ve katkı payından kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığına dair açılan alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arası uyuşmazlığın yukarıdaki şekilde oluştuğu anlaşılmakta ise de gelen yazı cevapları göz önüne alındığında öncelikli olarak dava şartlarından olan görev yönünden uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Yukarıdaki belirilen husus kapsamında somut uyuşmazlığın değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar davacı yanca mahkememiz nezdinde iş bu dava açılmış ise de davalı yanın tacir kaydının olmadığı anlaşılarak ortada nispi ticari dava niteliğinde bir uyuşmazlığın bulunmadığı gibi uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde düzenlenen şekilde mutlak ticari davaya da sebebiyet vermediği anlaşılarak her ne kadar Mahkememiz nezdinde iş bu dava açılmış ise de söz konusu uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri aracılığı ile görülüp sonuçlandırılması gerektiği değerlendirilmekle davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddi ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/07/2023

Katip…
e-imzalı
Haki…
e-imzalı