Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/234 E. 2023/489 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/234 Esas
KARAR NO : 2023/489
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2023
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; Tire İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun bu takibe ilişkin 18/03/2022 tarihinde yetkiye, takibe, takip dayanağı belgelere, ödeme emrine, borca, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve dosya ferilerine itiraz ettiğini belirterek borca itiraz ettiğini belirterek takibin Tire İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden devamına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla borçlunun takip konusu 365.286,35 TL borcu faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı asil tarafından verilen cevabi yazının incelenmesinde öncelikli olarak oğlunun ortağı olduğu şirket ile davacı yanın ilişkili olmasına rağmen muhataplığın kendisine yöneltilmesinin yerinde olmadığı, tacir olmadığı, oğlunun bu ilişki kapsamında kendisinin iki sefer banka hesabına gönderildiği, zamanaşımı itirazı ve görev itirazının olduğu, davacı yan ile hiç bir bağınını olmadığı belirtilerek açılı davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmış, Tire İcra Müd.’ne , Ticaret Sicil ve Vergi Dairelerine yazılan müzekkerelere cevap verilmiş, verilen cevabi yazıların kontrolünde Mahkememiz davalısı hem davacı …’ın hemde davalI …’ün ticaret sicil kayıtlarının olmadığı, davacı …’ın 1988 yılında vergi dairesi kaydını terk ettiği, davalı …’ün ise vergi kaydı bulunmakla birlikte potansiyel mükellef olduğu görülmüştür.
Yapılan inceleme neticesinde taraflar arası uyuşmazlığın taraflar arasında hayvan alım-satımına dair ticari nitelikte bir ilişkinin kurulup kurulmadığı, kurulmuş ise davacının davalıdan dayanak icra dosyası aracılığı ile alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun değerlendirilmesine yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arası uyuşmazlığın yukarıdaki şekilde oluştuğu anlaşılmakta ise de gelen yazı cevapları göz önüne alındığında öncelikli olarak dava şartlarından olan görev yönünden uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Yukarıdaki belirilen husus kapsamında somut uyuşmazlığın değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar davacı tarafça yukarıda belirtildiği şekilde davalıdan alacaklı olduğuna dair iş bu itirazın iptali davası açılmış ise de tarafların tacir olmadıkları bu nedenle ortada nispi nitelikte bir uyuşmazlığın bulunmadığı gibi taraflar arası uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesinde düzenlenen şekilde mutlak ticari davaya da sebebiyet vermediği anlaşılarak söz konusu uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemeleri aracılığı ile görülüp sonuçlandırılması gerektiği değerlendirilmekle davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddi ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
06/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı