Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/157 E. 2023/324 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/157
KARAR NO : 2023/324
DAVA : Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2023
KARAR TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile; Davalı … şirketinin kendi namına işletilecek, İzmir’in … ve … ilçelerindeki tıp merkezlerindeki iki ayrı kardiyoloji kliniğinin kurulması, her türlü personel ihtiyacının temin edilmesi, cihaz bakımlarının yerine getirilmesi ve tüm hizmetlerin yürütülmesi amacıyla davacı … ve davacının yetkilisi olduğu … Ticaret Ltd. Şti. ile 17.10.2017 düzenleme tarihli ve 01.11.2017 yürürlük tarihli, yine 24.02.2018 düzenleme tarihli ve 01.03.2018 yürürlük tarihli iki sözleşme akdettiklerini, bu sözleşmelerle birlikte taraflar arasında davacılar ve davalının sözleşmede belirtilen paylardaki kar oranları uyarınca işletilmek üzere bir ortaklık kurulduğunu, davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülükleri ve edimleri özenle yerine getirirken karşı yanın üzerine düşen edimleri ve yükümlülükleri tam olarak yerine getirmediğini, bu sebeple Karşıyaka … Noterliği’nin 13/08/2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesiyle davalı taraf ile arasındaki sözleşmeleri feshettiğini, taraflar arasındaki doğacak herhangi bir uyuşmazlıkta ilk olarak tahkim yoluna başvurulacağı ve tahkim yolunda yalnızca hakem olarak Av. …’ın görev alacağının kararlaştırıldığını, hakemin taraflar arasında kişiye özgülenerek tayin edildiğini, sözleşmenin feshi ile uyuşmazlığın çözümlenmesi bakımından, tahkim yoluna başvurulduğunu, hakem olarak tayin edilen Av. … nezdinde, 28/08/2018 tarihinde dava açıldığını, yargılama aşamasının gerçekleştirildiğini, tahkim yargılamasının davalarının kabulü ile sona erdirildiğini, dosya tomarının olduğu gibi … Hakem Kararlarını Saklama siciline kaydedilmek için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne teslim edildiğini, tahkim şartının yerine getirilmesi ile uyuşmazlığın çözüldüğünü, ancak hakem yargılamasının duruşma aşamasında, hakem sıfatındaki Av. … ile davalı vekili Av. … arasında yaşanan tartışma üzerine davalı tarafça, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nde, ilk derece mahkeme sıfatıyla … E. Sayılı dava ikame edilerek, söz konusu hakem kararının iptalinin istendiğini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesince, hakemin tarafsızlığının etkilendiği gerekçesiyle hakem kararını iptal edildiğini, bu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nce onandığını, davalı ve davacı taraflar arasındaki sözleşmelerde hakem şartının yalnızca Av. …’a özgülenmesi nedeniyle, tahkim yoluna başvurulmasının artık söz konusu olmadığından bahisle taraflarınca genel yetkili mahkemelerde dava açılması yoluna gidildiğini, yapılan arabuluculuk başvurusunda tarafların anlaşamadığını, taraflarınca İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. Sayılı dosya ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenmesi adına dava açtıklarını, davalı tarafça tahkim ilk itirazında bulunulması üzerine 14.12.2022 tarihli ve … K. Sayılı kararı ile HMK 439/7 ve HMK 413/1, HMK m. 116/1-b gereğince süresi içerisinde ileri sürülen tahkim ilk itirazı nedeniyle sözleşmedeki tahkim şartı ile çözülmesi gerektiğinden davanın usulden reddine karar verildiğini, 17.10.2017 ve 24.02.2018 tanzim tarihli sözleşmelerdeki tahkim şartı ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. sayılı ve 14/12/2022 Tarihli ilamındaki gerekçe gereği, taraflar arasındaki mevcut ihtilafların çözümü amacıyla HMK m.416 uyarınca hakem seçilmesini talep ve dava konusu etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile; davacının dava dilekçesinde iddia ettiği tüm hususların gerçekle, hukukla ilgisiz anlatımlar olduğunu, hakem kararının hakemin yasalara uygun şekilde yargılama yapmaması sebebiyle iptal edildiğini, kesinleşen karar ile de bu durumun sabit olduğunu, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, hakem tayinini kabul ettiklerini, yargılamayı gerektiren bir hususun olmadığını, davacının öncelikle ihtarname ile hakemlerini bildirmelerini, kendilerine hakem adayları için süre verilmesi gerektiğini, usulü seramoni yerine getirilmeden doğrudan dava açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, dava açılmasında, masraf ve avukatlık ücretlerinin talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, hakemlerin seçimi usulünün HMK 416 md de ayrıntılı şekilde düzenlendiğini, davacı tarafından 416.m hükümlerinin ifa edilmeden doğrudan doğruya dava açıldığını, davanın usulden reddini, mahkemece hakem tayini yapılacak ise 3 lü hakem heyeti tayin edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacının hakem … nezdinde açtığı davaya ilişkin evraklar, hakem kararı, Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … E. … K. Sayılı kararı, taraflar arasında imzalanan 17.10.2017 düzenleme tarihli ve 01.11.2017 yürürlük tarihli, yine 24.02.2018 düzenleme tarihli ve 01.03.2018 yürürlük tarihli iki sözleşme, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.12.2022 tarih, … E. ve … K. Sayılı kararı incelenip değerlendirilmiştir.
Tarafların davalı … şirketi adına İzmir ili … ve … ilçelerinde bulunan tıp merkezlerinde iki ayrı kardiyoloji kliniğinin kurulması, her türlü personel ihtiyacının temin edilmesi, cihaz bakımlarının yerine getirilmesi ve tüm hizmetlerin yürütülmesi amacıyla 17.10.2017 düzenleme tarihli ve 01.11.2017 yürürlük tarihli ve 24.02.2018 düzenleme tarihli ve 01.03.2018 yürürlük tarihli olmak üzere iki ayrı sözleşme akdettikleri, her iki sözleşmenin 10. Maddelerinde ”İş bu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlıkta 6100 sayılı HMK ‘nun 407-444 maddeleri uyarınca tahkim yoluna gidilecektir. Taraflar sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın çözümünde İzmir Barosunun … sicilinde kayıtlı Av. … hakem tayin etmişlerdir.” hükmünün bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş bu sözleşmelerden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça hakem olarak tayin edilen Av. … nezdinde 28/08/2018 tarihinde dava açıldığı, tahkim yargılamasının sonunda davacının davasının kabulüne karar verildiği, davalı tarafça hakem kararının iptali talebiyle Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ne başvuru yapıldığı, Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … E. … K. Sayılı kararı ile 6100 Sayılı HMK’nın 439/2-f maddesi gereğince tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği gerekçeleriyle davalının itirazının kabulü ile hakem kararının iptaline karar verildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 13.10.2021 tarihli onama kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunulduğu, karar düzeltme talebinin reddine karar verilmekle, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayalı kararının 13.10.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için davacı tarafından bu kez İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasının açıldığı, mahkemece 14.12.2022 tarihli … Karar sayılı kararı ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin tahkim yargılamasında iptal sebebini tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenme hakkına riayet edilmediği gerekçesine dayandırmış olduğu, HMK 439/7 gereğince taraflarca aksi kararlaştırılmamış olmakla, yeni bir tahkim sürecine başlanması ve hakemlerin atanması gerektiği gerekçesi ile tahkim ilk itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Toplanan tüm deliller karşısında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan 24.02.2018 tarihli ve 17.10.2017 tarihli sözleşmelerden kaynaklandığı, her iki sözleşmenin de 10. Maddesinde ”İş bu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlıkta 6100 sayılı HMK ‘nun 407-444 maddeleri uyarınca tahkim yoluna gidilecektir. Taraflar sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın çözümünde İzmir Barosunun … sicilinde kayıtlı Av. … hakem tayin etmişlerdir.” şeklinde tahkim şartının bulunduğu, davacının önce hakem … nezdinde tahkim davasını açtığı ancak, hakem tarafından verilen kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı 13.03.2021 tarihli kararı ile HMK 439/f maddesine aykırılık nedeni ile iptal edildiği, bu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi kararı ile onanarak kesinleştiği, davacının bu kez yargı yoluna başvurduğu, İzmir … ATM’nin kararı ile HMK 439/7 maddesi gereğince önceki hakemin görevinin sona erdiği ve yeni hakem seçilebileceği gerekçesi ile tahkim itirazının kabul edildiği, bu kez davacının hakem belirlenmesi için mahkememizde iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, HMK 439 maddesinin yorumlanmasında HMK 439/2-f maddesi gereğince hakem kararının iptali halinde kararı veren hakemin görevinin sona erdiği, HMK 439/7 maddesi uyarınca taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde yeni hakem seçilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. HMK 439/7 maddesi uyarınca tarafların aksini kararlaştırmadığı takdirde yeni hakem seçilmesi mümkündür. Taraflar arasındaki her iki sözleşmenin 10. Maddesindeki tahkim şartında, tek bir hakem belirlenmiş ve bu hakem ad ve soyad da belirtilerek tahkim şartı ismen belirlenmiş ve bu hakeme özgülenmiştir. Dolayısı ile HMK 439/7 maddesinde ortaya konulan aksinin kararlaştırma söz konusudur. Bu durumda HMK 421/3 maddesine göre durum değerlendirilmelidir. HMK 421/3 maddesinde; “Tahkim sözleşmesinde hakemin veya hakem kurulunu oluşturan hakemlerin ad ve soyadları belirtilmiş ise hakemin, hakem kurulunun ya da kurulun karar çoğunluğunu ortadan kaldıracak sayıda hakemin görevinin herhangi bir sebeple sona ermesi hâlinde, tahkim de sona erer.” hükmü yer almaktadır. Bu yasal düzenleme karşısında, ad ve soyad ile belirlenmiş hakemin verdiği kararın HMK 439/2-f maddesine göre kaldırılmış olması karşısında hakem …’ın görevinin sona erdiği, tahkim şartının bu hakeme özgülenmiş olması sebebi ile tahkimin de sona erdiği, dolayısı ile tahkim şartının geçersiz hale geldiği, bundan sonra başka bir hakem belirlenerek, uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözülmesinin kabul edilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmedeki tahkim şartı geçersiz hale geldiğinden, artık taraflar arasındaki uyuşmazlığın mahkemelerde yargı yolu ile çözülmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Araştırma görevlisi …’ün “Tahkim Sözleşmesinde İsmen Belirlenen Hakem veya Hakemlerin Görevinin Sona Ermesinin Tahkim Yargılamasına Etkisi” başlıklı makalesinde de yasal düzenlemeye uygun olarak ismen tek hakem tayin edilmiş ve bu hakem görevden ayrılmışsa tahkim yargılamasının sona ereceği belirtilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafça İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine uyuşmazlığın çözümü için dava açılmış ve bu mahkeme tarafından konunun tahkim yolu ile çözülmesi gerektiği ve HMK 439/7 maddesi gereğince yeni hakem seçilmesi gerekçesi ile açılan dava usulden reddedilmiş ise de, yukarıda belirtilen nedenlerle bu mahkemenin davayı usulden red gerekçesi paylaşılmamış olup, buna rağmen uyuşmazlığın bir an evvel çözümü için hakem tayini hususu değerlendirilmiş, fakat yine yukarıda belirtilen gerekçe ile kişiye özgülenen tahkim şartının geçersiz olmasına rağmen hakem tayin edilmiş olması durumunda HMK 439/2-a maddesine göre hakem tarafından verilecek kararın iptale tabi olabileceği, bunun da yeniden aynı kısır döngüyü başlatacağı, … ATM’nin verdiği red kararının usulü nedenlere dayandığı, kesin hüküm oluşturmadığı dikkate alınarak, bu yönde karar verilmesinin tarafların hak ve menfaatlerine de uygun olmadığı sonucuna ulaşılmış ve davacının hakem tayini yönündeki talebinin tahkim şartının geçersizliği sebebi ile reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraflar arasındaki sözleşmede hakemin isim ve soy ismi açıkça bildirilmekle tahkim şartı bu hakeme özgülenmekle hakemin görev yapmasına engel hal çıkması karşısında HMK 421/3 maddesi uyarınca tahkim şartı geçersiz hale geldiğinden hakem atanması talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir olunan 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Taraflarca yatırılan ancak sarf edilmeyip artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2023

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip…
e-imzalı